“Maymun gibi zıplamak” ırkçı bir ifade mi?

Haberin Eklenme Tarihi: 25.02.2025 16:20:00 - Güncelleme Tarihi: 26.02.2025 13:31:00

24 Şubat 2025’te oynanan ve 55 yıl sonra yabancı bir hakemin yönettiği Galatasaray-Fenerbahçe maçı futbolseverler için çok şey vaat etmesine rağmen kör döğüşünü andıran bir tarzda tatsız, tuzsuz ve golsüz tamamlandı.  Maçın ardından teknik direktörlerin yaptığı basın toplantısı ise esas gündemi belirledi. Fenerbahçe’nin teknik direktörü Jose Mourinho Galatasaray teknik heyetini ve özellikle teknik direktör Okan Buruk’u “zıplayan maymunlara” benzetince yerli yabancı birçok medya kuruluşu bu haberi manşetlerine çekti. Galatasaray ise Mourinho’yu “ırkçılıkla” suçladı ve sosyal medya hesaplarından hem Türkçe hem de İngilizce olarak bu konuyu UEFA ve FIFA’ya da taşıyacağını belirtti. Peki “maymun gibi zıplamak” deyimi nereden geliyor? Tarihsel kökenleri, kültürel yansımaları ve bu deyiminin evrimine gelin birlikte bakalım.

Deyimler; bir dilin zenginliğini, kültürel derinliğini ve halkın dünya görüşünü yansıtan önemli unsurlardır. “Maymun gibi zıplamak” deyimi de Türkçede sıkça kullanılan ve farklı anlam katmanları içeren bir ifadedir. Bu deyim; genellikle bir kişinin aşırı hareketli, yaramaz, yerinde duramayan veya bir durumdan diğerine hızla ve düşüncesizce atlayan davranışlarını tanımlamak için kullanılır. Ancak deyimin kökenleri, kültürel yansımaları ve zaman içindeki evrimi, bu ifadenin anlamını daha da zenginleştirir. “Maymun gibi zıplamak” deyiminin temelinde, maymunların doğal davranışlarına dair gözlemler yatar. Maymunlar, primatlar ailesine ait olan ve ağaçlarda yaşamaya adapte olmuş canlılardır. Çeviklikleri, hareketlilikleri ve dallar arasında ustaca zıplama yetenekleri, maymunların en belirgin özelliklerindendir. Bu özellikler, insanların maymunları gözlemlemesi ve onların davranışlarını insan davranışlarıyla ilişkilendirmesi sonucunda, bu deyiminin doğmasına zemin hazırlamıştır.

Maymunların davranışları, sadece fiziksel çeviklikle sınırlı değildir. Onlar aynı zamanda meraklı, oyuncu ve sosyal canlılardır. Grup hâlinde yaşarlar, birbirleriyle iletişim kurarlar ve karmaşık sosyal ilişkiler geliştirirler. Bu sosyal davranışlar da insanların maymunları gözlemlemesi ve onların davranışlarını anlamlandırması sürecinde etkili olmuştur. Örneğin bir maymunun bir daldan diğerine atlaması, fiziksel bir hareketin ötesinde keşif, oyun veya bir sosyal etkileşim olabilir.

 “Maymun gibi zıplamak” deyimi, Türkçede uzun bir geçmişe sahiptir. Sözlü gelenekte doğmuş ve nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Sözlü gelenekte, deyimler genellikle anonimdir ve zaman içinde değişime uğrayabilirler. Ancak deyimin temel anlamı ve kullanımı genellikle korunur. Yazılı kültüre geçişle birlikte, deyimler daha kalıcı hâle gelmiş ve standartlaşmıştır. Edebî eserlerde, halk hikâyelerinde ve diğer yazılı metinlerde deyimlerin kullanılması, deyimlerin yaygınlaşmasına ve kültürel bellekte yer edinmesine katkıda bulunmuştur. Özellikle mizahi ve eleştirel eserlerde deyimlerin kullanımı, deyimlerin anlamını daha da zenginleştirmiş ve deyimlere yeni yorumlar katmıştır.

“Maymun gibi zıplamak” deyimi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlarda kullanılabilir. Bu anlamlar, deyimin kültürel yansımalarını ve kullanım alanlarını göstermektedir:

Hareketlilik ve yaramazlık: Deyim, genellikle çocukların veya gençlerin aşırı hareketli ve yaramaz davranışlarını ifade etmek için kullanılır. Bu bağlamda deyim; çocukların enerjik, oyuncu ve keşfetmeye istekli doğasını vurgular. Örneğin, “Çocuk bütün gün maymun gibi zıpladı, hiç durmadı.” Bu kullanım, deyimin en yaygın ve bilinen anlamıdır.

İstikrarsızlık ve kararsızlık: Deyim; bir kişinin bir işten diğerine, bir fikirden ötekine sürekli geçiş yapmasını, istikrarsız ve kararsız davranışlar sergilemesini ifade etmek için kullanılır. Bu bağlamda deyim; kişinin odaklanma eksikliğini, sabırsızlığını ve sürekli yenilik arayışını vurgular. Örneğin, “O, her konuda maymun gibi zıplıyor, hiçbir işte sebat etmiyor." Bu kullanım, deyimin daha soyut ve mecazi bir anlamını ifade eder.

Düşüncesizlik ve kontrolsüzlük: Deyim; bir kişinin düşüncesizce hareket etmesini, sonuçlarını hesap etmeden bir durumdan diğerine atlamasını ifade etmek için kullanılır. Bu bağlamda deyim; kişinin dürtüsel davranışlarını, risk alma eğilimini ve sorumluluk eksikliğini vurgular. Örneğin, “Politikada maymun gibi zıplamak, itibarını zedeleyebilir.” Bu kullanım, deyimin daha eleştirel ve uyarıcı bir anlamını ifade eder.

Adaptasyon ve esneklik: Bazı durumlarda, “maymun gibi zıplamak” deyimi, olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Bu bağlamda deyim; bir kişinin değişen koşullara hızla adapte olabilme, farklı durumlara uyum sağlayabilme ve esnek davranabilme yeteneğini ifade eder. Örneğin, “Yeni işinde maymun gibi zıpladı ve kısa sürede başarılı oldu.” Bu kullanım, deyimin daha az yaygın olmakla birlikte, olumlu bir yorumunu temsil etmektedir.

“Maymun gibi zıplamak” deyimi, sadece dilbilimsel bir analizle sınırlı kalmayıp, psikolojik ve sosyolojik boyutları da içeren bir ifadedir. Deyimin psikolojik boyutu, insanın davranışlarını, motivasyonlarını ve kişilik özelliklerini anlamaya yönelik bir bakış açısı sunar. Deyimin sosyolojik boyutu ise toplumun değerlerini, normlarını ve beklentilerini yansıtan bir ayna görevi görür.

Psikolojik açıdan, “maymun gibi zıplamak” deyimi; dikkat eksikliği, hiperaktivite, dürtüsellik, risk alma eğilimi gibi kişilik özellikleriyle ilişkilendirilebilir. Bu özellikler; bazı durumlarda olumlu sonuçlar doğurabilirken, bazı durumlarda da olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin bir girişimcinin risk alma eğilimi, başarılı bir iş kurmasına yardımcı olabilirken, bir yatırımcının dürtüsel davranışları, büyük kayıplara neden olabilir. Sosyolojik açıdan ise “maymun gibi zıplamak” deyimi, toplumun istikrar, sabır, sebat, sorumluluk gibi değerlere verdiği önemi yansıtır. Toplum, genellikle istikrarlı, sabırlı ve sorumlu davranışları teşvik ederken; istikrarsız, sabırsız ve sorumsuz davranışları eleştirir. Bu nedenle “maymun gibi zıplamak” deyimi, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve kişinin davranışlarının toplumun beklentilerine uymadığını gösterir.

 Diğer dillerde bir karşılığı var mı?

“Maymun gibi zıplamak” deyimi, Türkçeye özgü bir ifade olmamakla birlikte, diğer dillerde de benzer anlamlara gelen deyimler bulunur. Bu deyimlerin karşılaştırılması, kültürel farklılıkları ve benzerlikleri ortaya çıkarmak açısından önemlidir. Örneğin İngilizcede “monkeying around” ifadesi, “maymunluk etmek” anlamına gelir ve genellikle yaramazlık, şakacılık veya ciddiyetsizlik anlamlarında kullanılır. Fransızcada “faire le singe” ifadesi, “maymunu oynamak” anlamına gelir ve genellikle taklit etmek, alay etmek veya gülünç duruma düşmek anlamlarında kullanılır. Almancada “herumhampeln wie ein Affe” ifadesi, “maymun gibi etrafta zıplamak” anlamına gelir ve genellikle hareketlilik, yaramazlık veya kontrolsüzlük anlamlarında kullanılır. Bu örnekler, “maymun gibi zıplamak” deyiminin farklı dillerde benzer anlamlara geldiğini ancak kültürel farklılıklar nedeniyle farklı nüanslar taşıdığını göstermesi bakımından önemlidir. Her dilin kendi kültürel bağlamı, deyimlerin anlamını ve kullanımını etkiler.

Deyimin ırkçılıkla bir bağlantısı var mı?

“Maymun gibi zıplamak” deyiminin ırkçılıkla doğrudan bir bağlantısı olmasa da bazı durumlarda ırkçı çağrışımlar yaratabilecek bir potansiyele sahip olduğu söylenebilir. Bu durumun temelinde, tarihsel süreçte maymunların ve diğer primatların, ırkçı ideolojiler tarafından belirli etnik grupları aşağılamak için kullanılmış olması yatar. 19. ve 20. yüzyıllarda, sömürgecilik ve kölelik dönemlerinde, bazı Avrupalı bilim insanları ve yazarlar; “bilimsel ırkçılık” adı altında, farklı insan ırkları arasında bir hiyerarşi olduğunu iddia etmişlerdi. Bu hiyerarşide, beyaz Avrupalılar en üstte, diğer ırklar ise daha aşağıda konumlandırılmıştı. Bu ırkçı ideolojiyi desteklemek için bazı bilim insanları, Afrikalıları ve diğer “az gelişmiş” olarak görülen etnik grupları maymunlara daha yakın olarak tanımlamaya çalışmışlardır. Bu türden karşılaştırmalar, ırkçı ayrımcılığı meşrulaştırmak ve belirli grupları insanlıktan çıkarmak için kullanılmıştı. Örneğin, bazı ırkçı karikatürlerde ve propaganda materyallerinde, Afrikalılar ve Afroamerikalılar maymun gibi tasvir edilerek aşağılanmış ve değersizleştirilmişti. Bu türden imgeler, ırkçı önyargıları pekiştirmek ve ayrımcılığı teşvik etmek amacıyla kullanılmıştı.

“Maymun gibi zıplamak” deyimi; doğrudan bir ırkçı ifade olmasa da özellikle belirli bir etnik gruba mensup bir kişiyi tanımlamak için kullanıldığında, ırkçı çağrışımlar yaratma potansiyeline sahiptir. Bu durum, deyimin tarihsel olarak ırkçı ideolojilerle bağlantılı olan maymun imgeleriyle ilişkilendirilmesinden kaynaklanır. Örneğin, bir Afrikalı veya Afroamerikan bir kişinin hareketli veya yaramaz davranışlarını tanımlamak için “maymun gibi zıplamak” deyiminin kullanılması, ırkçı önyargıları tetikleyebilir ve kişiyi aşağılayıcı bir şekilde etiketleyebilir. Bu türden bir kullanım, deyimin masumane anlamının ötesine geçerek, ırkçı bir hakaret hâline gelebilir. “Maymun gibi zıplamak” deyiminin ırkçı bir anlam taşıyıp taşımadığı, tamamen bağlama ve niyetlere bağlıdır. Eğer deyim, genel bir davranış biçimini tanımlamak için kullanılıyorsa ve herhangi bir etnik gruba yönelik bir aşağılama amacı taşımıyorsa, ırkçı bir anlam içermeyebilir. Ancak deyimin belirli bir etnik gruba mensup bir kişiyi hedef alarak kullanılması, ırkçı önyargıları tetikleyebilir ve kişiyi incitici bir şekilde etiketleyebilir. Bu nedenle dil kullanımında her zaman hassas olmak ve deyimlerin potansiyel çağrışımlarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Özellikle ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi gibi hassas konularda konuşurken dilimizi dikkatli bir şekilde seçmeli ve ayrımcı veya incitici ifadelerden kaçınmalıyız.