
Abdülhamid’in romanları, Toynbee’nin mektupları
Yazmaların, hat levhalarının, nadir kitapların ve mektupların izinde bir ömür… Nuri Arlasez, kültür mirasımızın sessiz koruyucusu olarak vefatının 25. yılında Rami Kütüphanesi’nde anılıyor. Sergi, onun koleksiyonculuğunu ve insanlık anlayışını gözler önüne seriyor.
329 seçkin el yazmasıyla 350 değerli hat levhasını Süleymaniye Kütüphanesi’ne, 232 el emeği göz nuru işlemeyi Topkapı Sarayı’na, yetmişlerden itibaren çektiği binlerce İstanbul fotoğrafıyla birlikte matbu kitaplarını ve şahsi mektuplarını IRCICA’ya bağışlayan bir kültür insanı. Nuri Arlasez vefatının 25. yılında Rami Kütüphanesi’nde açılan “Yazmaların Peşinde Bir Ömür: Nuri Arlasez” sergisiyle anılıyor. Sergiye eşlik eden aynı isimde bir de kitap var.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu ile İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) iş birliğiyle açılan sergide Arlasez koleksiyonundan seçilen 60 eser var.
Ceylan derisine yazılı Kur’an
Emevî devrine ait olduğu tahmin edilen, ceylan derisi üzerine yazılı bir Kur’an-ı Kerim cüzüyle Yâkut el-Müsta‘sımî’nin elinden çıkan bir cüz, Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi’nin fetvalarını içeren “Behcetü’l-Fetava”nın tezhipli nüshası, Yahya Âgâh Efendi’nin muhtelif tarikatlara ait kıyafetler ve sembollere dair eseri “Mecmuatü’z-Zarâif Sandûkatü’l-Maârif”in müellif nüshası, Hz. Âdem’den başlayıp Sultan II. Mahmud’a kadar gelen bir şecere, Sultan IV. Murad’ın Aziz Mahmûd Hüdâyî’ye verdiği mülk ve arazilerin tasarruf hakkını belgeleyen bir sınırname ilgi çekici eserlerden birkaçı…
30 ciltlik polisiye serisi
II. Abdülhamid için özel olarak tercüme edilip ciltlenen 30 kitaplık polisiye roman serisi serginin dikkat çekici parçalarından. Bu romanlar Yıldız Kütüphanesi’nin dağılmasından sonra Nuri Arlasez tarafından alınarak korunmuş.
Yıllar sonra Arlasez, saraydan çıkma bu 30 cildi kendisini İstanbul’da ziyaret eden Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin kurucusu Lütfü İkiz’e, “Bunlar bana emanettir. Sen güvenilir bir insansın; onları gönül rahatlığıyla sana teslim ediyorum. Emin ellerde korunacak ve doğru adrese ulaştırılacaklar” sözleriyle vermiş. İkiz de bu değerli kitapları 2006 yılında Konya Yazma Eser Kütüphanesi’ne bağışlamış.
Toynbee ile dostluk
Serginin sürprizi ise Nuri Arlasez’in ünlü İngiliz tarihçi Arnold J. Toynbee ile dostluğuna şahitlik eden mektuplar. Toynbee ile ortak dostları iktisatçı Prof. Osman Okyar vasıtasıyla 1952 yılında tanışan Arlasez uzun yıllar mektuplaşmıştı. 1995’te Eylül ayında “Dergâh” dergisinde yayımlanan bir söyleşisinde Beşir Ayvazoğlu’na bu dostluğu şu cümlelerle anlatacaktı:
“Türkiye’ye her gelişinde buluşur, uzun uzun gezer ve konuşurduk. Onunla dolaşmanın iki zorluğu vardı: Her zaman hiçbir şey bilmeyen bir insan havasındaydı, haddinizi bilecektiniz. Ve sizi seviyorsa, hiçbir teklifinize hayır demezdi. Onu müşkil durumda bırakmamak için çok dikkatli olacaktınız. Birlikte bir gün güneyde, Antalya’ya 70-80 kilometre mesafedeki bir köye gittik. Bir kahve gördük, girdik. Nur yüzlü bir ihtiyar. İçimden geldi, çok samimi olarak gidip elini öptüm. ‘Babacığım, dedim, çok açız, çaresine bakabilir misin?’ İhtiyar, ‘Oğul, dedi, yeter ki sen fukaranın olanına katlan! Nemiz varsa senindir. Yalnız Rabbim yoktan var eder. Onu bizden bekleme!’. Tercüme ettim, Toynbee şaşırdı, ‘Hakiki bir filozof, hikmet âşıkı bir adam!’ dedi. İhtiyar çok güzel yiyecekler getirdi. Bütün ısrarlarımıza rağmen para kabul etmedi. ‘Taa nerelerden bu kuş uçmaz, kervan geçmez yere geldiniz, gönlümüze ferahlık verdiniz. Bir de para mı vereceksiniz? Ne parası?’ dedi. Ama ben ısrar ettim. Bunun üzerine, ‘Bak oğul, dedi, misafirimizsin. Daha fazla ısrar edersen paranı kabul etmek zorunda kalacağız. Neş’emizi bu kahpe para için kaçırmaya değerse ver!’ Artık ısrar edemezdim.”
Bir insanlık dersi
Arlasez, ihtiyarın söylediklerini aynen tercüme ettiğinde Toynbee’nin gözleri yaşardığını ve ardından şunları söylediğini aktarıyor:
“Bize insanlık sahasında kelimenin en kuvvetli mânâsıyla ebedi ölçüde bir insanlık dersi verdi. Bu borcu hiçbir zaman eda edemeyeceğiz. Dünyaları ayakta tutan, her memlekette gizli kalmış bu gibi kahramanlardır. Bunların yüzü suyu hürmetine memleketler ayakta kalır. Bunlara İncil’de ‘Toprağın tuzu’ denilmiştir. Biz sanayileşirken büyük hatalar yaptık. Maddi servet pahasına bütün bu değerleri kaybettik. Siz de aynı tehlikeyle karşı karşıyasınız, bizden ders alın. Hayatta sizi her zaman minnet ve şükranla hatırlayacağız.”
Bir koleksiyonerin portresi
Toynbee’nin vefat ettiği 1975 yılına kadar süren bu mektuplarda felsefe ve tarih meseleleriyle, birlikte ziyaret ettikleri şehirlere dair hatıralar ve dünya siyaseti üzerine görüşler yer alıyor. IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç sergi kitabına yazdığı sunuşta, Toynbee ile Arlasez’in yazışmalarının IRCICA’da elektronik ortamda kaydedildiğini, arşivdeki diğer evrakın tavsifi ve sayısallaştırılması tamamlandığında araştırmacıların istifadesine sunulacağı müjdesini de veriyor. Sergi kitabında mutlaka okumanız gereken bir yazı daha var: Beşir Ayvazoğlu’nun, Arlasez’in koleksiyonerliğinin yanı sıra bir felsefe ve edebiyat meraklısı olarak entelektüel portresini çizdiği hacimli makalesi…
Tek bir insanın kısıtlı imkânlarla ve şahsi gayretle neler başarabileceğini görmek için Rami Kütüphanesi’ndeki bu sergiye mutlaka yolunuzu düşürün.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.