
Bolivya “değişim” dedi: Sol iktidar sona erdi
Bolivya’da 20 yıllık sol iktidar sona erdi: MAS ağır yenilgi alırken seçim, merkez Rodrigo Paz ile sağcı Jorge ‘Tuto’ Quiroga arasında ikinci tura kaldı.
17 Ağustos 2025 tarihinde Devlet Başkanı, Başkan Yardımcısı, Senatör ve milletvekillerinin belirlenmesi için Bolivya halkı sandık başındaydı.
Seçimlerde, 20 yıllık iktidarının ardından Movimiento al Socialismo - Sosyalizm Hareketi (MAS), ülkede ve bölgede önemli sonuçlar getirebilecek bir yenilgi aldı. Sırasıyla merkez ve sağın adayları olan Rodrigo Paz ve Jorge “Tuto” Quiroga’nın ikinci turda yarışacağı bir seçim daha olacak.
2005 yılında Bolivya’nın karizmatik sosyalist lideri Evo Morales’in Devlet Başkanlığı koltuğuna oturmasının ardından önce üç dönem kendisi, ardından da 2019 yılında yine aynı partiden Luis Arce Catacora bu göreve gelmişti. 6 yıl süreyle bir dönem başkanlık yaptıktan sonra Arce yeniden aday olmayacağını açıkladı.
Esasında Arce ve eski Başkan Morales arasında fikir ayrılıkları olduğu da biliniyordu. Öyle ki bu seçimlerde Evo Morales başka bir partiden dördüncü kez aday olmak istemiş ancak Bolivya Anayasa Mahkemesi bunun gerçekleşmesini sağlayacak olan anayasa değişikliğinin yapılmasını reddetmişti.
Bu gelişmeler neticesinde, 7,9 milyon Bolivyalının oy kullandığı seçimlere sekiz başkan adayı katıldı. Seçimlere sağ ve merkeze yakın görüşteki adayların ağırlıkta olduğu bir listeyle gidilmişti. Bu yüzden de iktidar değişikliğinin ideolojik anlamda da ciddi bir kayma göstermesi oldukça olası bir seçim gerçekleşecekti.
Seçim sonuçları
Seçimlerin ilk turunda %32’lik oy oranıyla Partido Democrático Cristiano (Hristiyan Demokrat Parti) adayı Rodrigo Paz birinci sırada tamamladı. Kimilerine göre merkez, kimilerine göreyse merkez sağ bir konumda yer alan Paz’ın büyük bir sürpriz gerçekleştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Zira seçimden önce anketlerde yalnızca %8 civarı bir oy potansiyeline sahip olduğu gösterilmekteydi.
Seçimlerin ilk turunu ikinci sırada tamamlayan aday ise 2001-2002 yılları arasında da kısa süreliğine Devlet Başkanlığı yapmış olan “Tuto” lakaplı Jorge Quiroga oldu. Libertad y Democracia (Özgürlük ve Demokrasi) veya kısa adıyla Libre (Özgür) ittifakının adayı Quiroga %27’ye yakın bir oy aldı ve ikinci turda Paz’ın rakibi olarak yarışacak. Quiroga 1990’ların neoliberal ve günümüzün de küresel sağ akımına yakın bir siyasetçi olarak göze çarpıyor.
Yine bir başka sürpriz de elbette anketlerin çoğunda ilk sırada yer aldığı görülmesine rağmen pazar günkü seçimleri %20’nin biraz altında bir oy oranıyla tamamlayan Samuel Doria Medina oldu. Bu oran, Alianza Unidad (Birlik İttifakı) adayı Medina’yı ikinci tura taşıyamayacak. Ancak merkez-sağa yakın görüşte ve Bolivya’nın en varlıklı iş adamlarından birisi olan Medina, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından ilk sırada tamamlayan Rodrigo Paz’ı destekleyeceğini açıkladı.
Seçimlerde MAS partisinin çıkardığı aday olan Eduardo del Castillo ise %3 oy oranıyla solun ağır bir kaybı olarak göze çarpıyor. Morales’in daha önceki dönemlerde ittifak kurmuş olduğu Andrónico Rodríguez de Alianza Popular’ın (Halk İttifakı) adayı olarak solu temsil eden en güçlü isim olmasına rağmen %8 oy oranında kaldı.
Seçimlerde geçersiz oy oranının da %19 civarında olduğunu belirtmek önemli. Zira bunlar tepki oylarıdır. Evo Morales de seçimden önce “yeterli temsil sağlanamadığı” gerekçesiyle geçersiz oy kullanma çağrısında bulunmuştu.
Kazanmak için, adaylardan bir tanesi seçimlerin ilk aşamasında en az %50 oy almak veya %40 oy elde ederek rakibinin de en az 10 puan önünde bulunmak zorundaydı. Bu sonuç alınamadığı için 19 Ekim tarihinde ikinci tur seçimleri gerçekleştirilecektir.
Seçimleri kazanacak olan adayın göreve başlama tarihiyse 8 Kasım 2025.
Birinci turun değerlendirmesi
2025 seçimleriyle beraber neredeyse 20 yıllık siyasi egemenlikten sonra, MAS (Movimiento al Socialismo) partisi temel oy oranlarında çöküş yaşadı. Pek çok yorumcu Evo Morales’in aday olarak katılmadığı bir seçimde solun kazanma şansının zaten çok az olduğu görüşüne sahipti. Öyle ki, Morales’in geçersiz oy kullanma çağrısı etki göstermiş gibi görünmekte. Seçim sonuçlarının ardından kendisi, “kırsal oylar” üzerinden nitelendirdiği bölgelerden gelen boş ve geçersiz oy sayısının çok yüksek olduğunu belirtmiştir.
Ancak seçimlerde MAS açısından elde edilen olumsuz tablonun tek sebebi Evo Morales’in yokluğu olarak görülmemelidir. Arce hükümetinin son iki yılında Bolivya ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalmıştır. Ülke için önemli olan dolar, akaryakıt ve gıda tedariki konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığı biliniyor. Yıllık enflasyonun %25 ile bölgenin en yüksek rakamlarına ulaştığı ülkede, seçimler ön plana çıkmaktaydı.
Öte yandan, diğer adaylar karşısında her ne kadar Rodrigo Paz’ın ilk turu birinci sırada tamamlamış olması hemen herkesi şaşırtmış olsa da bunun arkasında Başkan Yardımcısı adayı olan Edman Lara’nın önemli bir rolü olduğu Bolivya basınında belirtiliyor. Lara, TikTok gibi sosyal medya araçları üzerinden popülerlik kazanarak özellikle eski MAS seçmenleriyle duygusal bağ kurdu; kimliği ve indígena (yerli) nüfusun fazla olduğu Cochabamba kökenleri sayesinde elde edilen sonuçta belirleyici rol oynadı.
Ne şekilde olursa olsun, Bolivya’da sol partilerin mağlup olduğu bir seçim geride kalmıştır. Ancak MAS partisinin iktidara geldiği seçimlerin hepsi ilk turda %50’nin üzerinde oy oranlarıyla bitmiş olmasına rağmen bu sefer adaylar yeterli oya sahip olamadığından ikinci tura gidileceği daha önce de belirtilmiştir.
Bu noktada, ikinci turda yarışacak olan adayları daha yakından tanımakta yarar vardır ve hangi taraf galip geldiği takdirde ne gibi sonuçlar doğuracağı aşağıda tartışılacaktır.
İkinci tur yarışı ve olasılıklar
Seçimlerin ilk turunu birinci sırada tamamlayan 57 yaşındaki Rodrigo Paz, eski Devlet Başkanı Jaime Paz Zamora’nın oğlu ve aynı zamanda da Tarija bölgesinin senatörüdür. Ülkesindeki diktatörlük dönemi sebebiyle İspanya’da doğan Paz, ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanlarında eğitim görmüştür.
Deneyimli bir siyasetçi olan Rodrigo Paz, kampanyasında “uzlaşma” ve “üretim” söylemlerine oldukça yer vermiştir. Neoliberal ya da devletçi olmaktan farklı, “vatandaşın gerçek sahibi olduğu” bir kaynak modeli vaat etmektedir. Yani, lityum gibi ülkenin doğal kaynaklarından doğrudan vatandaşlara “renta” (gelir) aktarılmasını öneriyor. Bu da ekonomik krizden bıkan halkta karşılık bulmuş görünüyor.
Başkan Adayı Paz, kredilere erişimin kolaylaşması, vergi ve gümrük tarifelerinin azaltılması ve bunun “herkes için kapitalizm” sloganı altında halkı eşit şekilde faydalandırarak gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmuştur.
Paz, IMF gibi kuruluşlara karşı borçlanmaya gidilmesine gerek olmadığını, Bolivya’nın kendi kaynaklarının ekonomik canlanmayı sağlayabileceğini ifade etmiştir. Rodrigo Paz, seçim kampanyasında ademi merkeziyetçiliği ve yerel bölgelere daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini de dile getirmiştir.
Öte yandan, Paz’ın ılımlı siyaset anlayışına karşılık rakibi olan Jorge “Tuto” Quiroga, daha sert sağcı ve bir anlamda da MAS iktidarından önceki eski rejimin temsilcisidir. Eski Devlet Başkanı Hugo Banzer’in yardımcısıyken 2001–2002’de başkan olması ve baskıcı politikalar izlemesiyle biliniyor. Evo Morales’in o dönemde önderlik ettiği koka üreticileri hareketine de karşı çıkmıştır.
Dış politikada değişiklik yapılmasına önem veren Quiroga için ABD’li Donald Trump ve Arjantinli Javier Milei çizgisine yakın bir siyaset görüşüne sahip diyebiliriz. Seçildiği takdirde yükselen küresel sağ dalganın bir parçası olabilir. Öyle ki, Venezuela, Küba ve Nikaragua gibi bölge ülkelerindeki siyasal yapılara eleştiri getirerek buralarda adil ve serbest seçimlerin yapılmasını savunmaktadır.
Quiroga, neoliberal politikaları net bir biçimde savunmaktadır. ABD, Çin, Avrupa Birliği Şili ve Peru gibi ülke ve bölgelerle serbest ticaret anlaşması imzalamak istediğini daha önce belirtmiştir. ABD, Trump döneminde korumacı bir politika uyguluyor olsa da kendisiyle bunu gerçekleştirmeyi deneyeceğini belirtmiştir. Quiroga, ülkesi Bolivya’nın da üye olduğu MERCOSUR’a da Birlik dışındaki ülkelere yüksek gümrük vergileri getirmesi sebebiyle eleştiri getirmektedir.
Uzmanlar, Rodrigo Paz’ın Devlet Başkanı olmasının daha ılımlı hatta sosyal demokrasiye yakın politika görüşleri sebebiyle Avrupa Birliği (AB) tarafından daha olumlu karşılanacağını, Quiroga’nın seçildiği takdirde ise bunun ABD’nin arzu edebileceği bir sonuç olacağını belirtiyorlar.
Şimdi ne olacak?
19 Ekim tarihinde ikinci turda Paz ile Quiroga kazanmak için çaba gösterecek. Bu da yarışın merkez-sağcı bir aday ile muhafazakâr/sert sağcı bir aday arasında geçeceği anlamına geliyor. Bu koşullarda Paz’ın kazanma ihtimali daha yüksek gibi görünmekle beraber, ilk turda olduğu gibi bir sürpriz de yaşanabilir. Ancak elde edilecek sonuç her türlü 20 yıl sonra ilk kez solun seçimle yenilgisi anlamına gelecektir.
2000’lerin başından itibaren neoliberalizme karşı başlayan ve Bolivya’yı “plurinasyonal” devlete dönüştüren, sosyal hareketleri siyasete katan dönüşüm süreci iç çekişmeler, ekonomik kriz ve bölünmelerle sona erdi. Artık kapitalizm ve dolayısıyla da ABD’nin başı çektiği küresel kuzey yeniden güçlü konuma gelmiş görünmektedir.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.