Demokratik liderler Trump’ın karşısında güç göstermeli
Haberin Eklenme Tarihi: 19.12.2025 11:53:00 - Güncelleme Tarihi: 19.12.2025 11:56:00Trump’la nasıl başa çıkılacağına dair süregelen hararetli bir tartışma var. Sorulması gereken soru, Trump ve onun devasa egosuyla uğraşırken hangi tip siyasetçinin en iyi sonucu alacağıdır. Bazı liderler onu pohpohlamanın, taviz vermenin ve anlaşma yapması için onu tatlı sözlerle kandırmanın en iyisi olduğunu düşünüyor. Bu yaklaşım, dünya düzensizliği zamanlarında diplomasinin yanlış anlaşılmasından kaynaklı bile olabilir. Çünkü diplomasi aynı zamanda çetin müzakereler yapmak ve anlaşılması güç manevralar yürütmekle de ilgilidir. Belli ki Trump ve yönetimi, bu durumda kolayca daha fazla taviz talep edecektir; bu da diğer uluslara ve özellikle ekonomilerine zarar verebilir. Yine de bu, iki ucu keskin bir bıçaktır.
Şüphesiz Trump, demokratik kurallara ve kurumlara karşı bir hoşnutsuzluk sergiliyor. Bu nedenle acımasız ve pervasız liderlere hayranlık duyuyor. Kendi gücüne ikna olmuş durumda olan Trump, çatışma ve anlaşmalar peşinde. Dahası, daha güçlü olmak için fırsat kollayan pek çok farklı siyasi aktörün bulunduğu bir çağda, kendi siyasi potansiyelini abartma eğiliminde. Pek çok ulus, siyasi ve ekonomik etki alanını genişletme niyetinde. Çin, Asya'daki rakiplerine meydan okuyor. Bu durum özellikle Güney Çin Denizi ve Tayvan'ı ilgilendiriyor. Rusya hâlâ Ukrayna'da askerî bir zafer ümit ediyor. Buna ek olarak, tam askerî potansiyeli bir kara kutu gibi görünüyor. Bu nedenle pek çok Avrupa ülkesi ve toplumu Rusya'nın hibrit savaşından aşırı derecede tehdit altında hissediyor ancak istekli daha pek çok aktör var: Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri; Sudan ve Yemen'i kasıp kavuruyor. İsyancı gruplara verdikleri destek, dünyanın yoksul bölgelerinde insani felaketlere ve aşırı şiddete yol açtı. Büyük resim endişe verici: Uluslararası ilişkilerde büyük ölçüde düzensizlik, zaman zaman da anarşi hâkim. Bu fırsat penceresi çok daha uzun süre açık kalabilir ve bu süreci bir geçiş döneminden öteye taşıyabilir. Altta yatan hırs tüm BRICS ülkelerine uzanıyor. Gelişmekte olan bir süper güç olarak Çin, kapasitelerini aşırı zorlayarak diğer dünya güçlerinin daha önce yaptığı hataları yapmaya bile meyilli olmayabilir.
Belki de Avrupalılar ve diğerleri, uluslararası ilişkileri şekillendirecek başka fırsatları değerlendiremeyecek kadar Trump konusunda endişeliler. Trump’ın gösterişli tarzı medyanın ilgisini fazlasıyla üzerine çekiyor. Kötü haberler bazen bir trafik kazası işlevi görür. Sonuç olarak daha ılımlı siyasetçiler popülistlerin ve aşırı sağın gölgesinde kalıyor. Ancak Avrupa ve demokrasiler eylemsiz kalmamalıdır. Pasiflik geri teper ve gündem belirlemeyi aşırılık yanlılarına, aşırı sağa ve popülistlere bırakır. Tecrübeler gösteriyor ki proaktif ve tutarlı bir dış politika olmadan, demokrasiler kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Berlin'deki Ukrayna ve ABD hükûmet temsilcilerinin görüşmeleri, diğer demokrasilerden gelen baskının Rus tehdidini dizginlemek adına ortak bir yaklaşımı teşvik etmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Yine de çeşitli krizlere tatmin edici cevaplar bulmaktan hâlâ çok uzağız. Hatta ülke içinde bile çoklu krizlerden veya "polikrizlerden" söz ediliyor.
Çare: İddialı ve kararlı bir diplomatik duruş
Başlangıçta Almanya, birçok Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği, çatışmadan kaçınarak Trump'a karşı nazik ve dostane olma gayretindeydi. Bu durum, Trump ve Cumhuriyetçilerin bu kurumlara saldırmasını ve Avrupa aşırı sağı lehine konuşmasını hiçbir şekilde durdurmadı. Görünüşe göre, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz son zamanlarda daha kararlı ve sarsılmaz bir duruş sergiliyor ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşı konusunda kendi önerilerini sunuyor.
Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, güçlerini birleştirdikleri takdirde uluslararası siyasette iz bırakabilirler. Rusya’nın kolunu bükmek için girişkenlik şarttır. Ulus üstü ve hükûmetler arası örgütlerin yanı sıra, yeni çok taraflılık -tek bir amaca adanmış gevşek ağlar- muazzam bir potansiyele sahiptir ve daha hedefe yönelik bir yaklaşım sunar. Örneğin, Türkiye ve Almanya'nın nüfuslarının toplamı Rusya'nınkinden büyüktür. Pek çok gösterge, günümüzde nispeten çok sayıda güçlü ülke olduğunu ortaya koymaktadır. Diplomasi, ortak hedeflere ulaşmak için çok kutuplu ağlar gerektirir.
Bir noktaya kadar, Kanada Başbakanı Mark Carney, büyük güçlerin etkisinin bile sınırlı olduğu ve pek çok farklı gücün devrede olduğu çok kutuplu bir dünyada, çatışmacı bir tarzın ve ABD'ye bağımlılığa alternatif aramanın gerekli olabileceğini göstermiştir. Avrupa Birliği, elektrikli araçlar konusunda görüldüğü gibi inovasyonu kucaklayacak kadar cesur davranmayarak biraz sönük kalmıştır.
Orta ölçekli güçler daha fazla iş birliği ve dayanışma içinde olmalı, sözde süper güçlere olan bağımlılıklarını azaltmalıdır. Yeni, çetrefilli ve karmaşık dünya düzeninde belirleyici bir rol oynayacaklardır. Demokrasiler, gelişmekte olan ülkelere otoriterliğe karşı bir alternatif sunmalıdır. Hesaba katılması gerekenler sadece büyük güçler değildir. Soğuk Savaş sırasında görüldüğü üzere, iki kutuplu bir dünyanın çok kutuplu bir dünyadan daha istikrarlı olduğu kabul edilir; bu da bağlayıcı uluslararası düzenlemeler tesis etmek için orta ölçekli güçlerin daha fazla çaba sarf etmesini gerektirir. Aksi takdirde, savaşlar ve çatışmalar bugünkünden daha sık patlak verebilir ve tırmanabilir. Bu da daha iddialı bir diplomasi gerektirir.