25 Aralık 2025

21. yüzyılın ilk çeyreğinde spor: Sahada anlam kazanan anlar

21. yüzyılın ilk çeyreğinde spor, yalnızca kazanılan kupalarla değil; travmaların aşıldığı, ilklerin yazıldığı ve simgelere dönüşen anlarla şekillendi. Bu liste, imkânsız görünenin sahada nasıl anlam kazandığını ve tarihe nasıl not düştüğünü anlatıyor.

21. yüzyılın ilk çeyreği, sporu yalnızca skorlarla ve kupalarla değil; hafızaya kazınan anlar, sınırları zorlayan bireyler ve anlamı yıllar sonra daha iyi kavranan kırılma noktalarıyla tanımladı. Bu dönem, imkânsız görünenin mümkün hâle geldiği; bireysel cesaretin, kolektif hafızanın ve tarihsel adalet duygusunun aynı anda sahaya indiği bir çağ oldu. Spor, artık sadece kazanmanın değil; hatırlamanın, direnmenin ve yeniden ayağa kalkmanın diliydi.

Bu listenin bu bölümünde yer alan hikâyeler, tam da bu yüzden yalnızca “başarı” başlığı altında okunamaz. Bir ulusun yıllar önce yaşadığı travmanın yeşil zeminde umuda dönüşmesi, bir sporcunun beklentilerin çok gerisinden gelip olimpiyat tarihine geçmesi, bir ilkin ardında yılların sessiz emeğinin bulunması ya da tek bir duruşun tüm dünyada ortak bir sembole dönüşmesi… Hepsi, sporun modern çağda üstlendiği çok katmanlı rolün güçlü örnekleri.

Kimi zaman bir penaltı atışıyla, kimi zaman bir kulaçla, kimi zaman da bir bakış ya da jestle yazılan bu hikâyeler; sporun yalnızca fiziksel sınırları değil, toplumsal ve zihinsel eşikleri de nasıl aştığını gösteriyor. Liste ilerledikçe karşımıza çıkan her isim, her an ve her kırılma, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde sporun neden “imkânsızın sanatı” olarak anıldığını bir kez daha hatırlatıyor.

70 - Zambiya Millî Takımı'nın unutulmaz zaferi...

2012 yılında, Zambiya hem büyük bir trajediyi hem de unutulmaz zaferini bir arada yaşadı. Zambiya Millî Futbol Takımı, ülke tarihinin en büyük başarısına 2012 yılında ulaştı. Afrika Uluslar Kupası’nda rakiplerini birer birer eleyerek finale kadar ulaşan ekip, finalde Fildişi Sahili ile karşılaştı. Penaltılar sonucunda ilk kupalarına kavuştukları Gabon’un Libreville şehrinde, Zambiya tarihinin en trajik spor felaketinin, 1993’te yaşanan uçak kazasının enkazı da yatıyordu. Yaşanan bu kazada futbolcu, teknik ekip ve mürettebat dâhil 30 kişi hayatını kaybetmişti. Bundan tam 19 yıl sonra ise üzüntü yerini yeşil zeminde umuda bırakmıştı. Zambiya Millî Takımı'nın 2012 yılında Afrika Uluslar Kupası'na uzanması, sadece bir futbol başarısı değil, derin anlamlar barındıran bir spor olayıdır.

69- 1 Olimpiyat, 2 farklı branş 2 altın

Olimpiyatlar her sporcu için çok özel ve en büyük sahne. Orada olmak zaten büyük bir olay orada madalya kazanmak ise paha biçilemez. Bol kategorili spor branşlarında birden fazla madalya alan sporculara denk gelmek kadar sıradan bir şey yok. Ama iki farklı spor dalında aynı olimpiyatta altın almak? İşte o biraz daha ekstra özel olmayı gerektirir. Ester Ledecka işte o özel sporculardan. Harika seviyede snowboard kayan Ledecka, 2018 Kış Olimpiyatları’na hazırlanma sürecinde Alp Disiplini kategorisinde de 2016 yılından itibaren yarışmaya başlıyor ve sonunda bu iki branşta da olimpiyat kotasını alıyor. Snowboard da zaten favori sürpriz olmuyor ama asıl sorun Alp Disiplini Super-G (Süper Slalom) yarışlarında. 49 sıradan oyunlara katılan Ledecka tarihî bir işe imza atarak aynı olimpiyatta iki ayrı branşta altın alan ilk isim oluyor.

68 - Elis Özbay

Türk sporunda kürek branşı, kökleri Osmanlı denizcilik geleneklerine dayanan ve günümüzde uluslararası başarılarla ivme kazanan prestijli bir olimpik spor dalıdır. Özellikle köklü kulüplerin rekabetiyle gelişen bu branş, son yıllarda elde edilen dünya ve Avrupa şampiyonluklarıyla Türkiye’nin global su sporları arenasındaki yükselen gücünü ve disiplinli dayanıklılık kültürünü temsil etmektedir. Elis Özbay, olimpiyat tarihinde kürek branşında Türkiye'yi temsil eden ilk kadın sporcu olarak Türk sporuna adını altın harflerle yazdırmıştır. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'na katılarak bu alanda bir ilke imza atan Özbay, Türk küreği için tarihi bir dönüm noktası yaratmıştır. Kariyerinde U23 Dünya ve Avrupa Şampiyonluğu gibi üst düzey başarılar bulunan millî sporcu, özellikle 2023 yılında hafif kilo tek çifte kategorisinde kazandığı dünya şampiyonluğu ile uluslararası arenadaki gücünü kanıtlamıştır. Fenerbahçe sporcusu olan Özbay, voleyboldan küreğe geçiş yaparak kısa sürede elde ettiği bu başarılarla disiplin ve azmin simgesi hâline gelmiştir. Genç kadın sporcular için güçlü bir rol model olan Özbay, kazandığı madalyalarla Türk küreğinin dünyadaki tanınırlığını ve rekabet gücünü zirveye taşımıştır.

67 - Aysu Türkoğlu

Aysu Türkoğlu, açık su ve ultra maraton yüzme branşlarında Türkiye'yi uluslararası arenada temsil ediyor. Açık su yüzücülüğünde elde ettiği başarılarla Türk spor tarihine adını altın harflerle yazdırmış, azmiyle genç sporculara ve tüm kadınlara ilham kaynağı olmuş bir figürdür. Henüz 21 yaşındayken Manş Denizi'ni geçen en genç Türk sporcu unvanını alan Türkoğlu, ardından Kuzey Kanalı'nı geçen ilk Türk kadın ve en genç Türk yüzücü olmuştur. Dünyanın en zorlu yedi parkurundan oluşan "Oceans Seven" (Okyanusun Yedilisi) serisini tamamlama hedefiyle ilerleyen sporcu; Cook Boğazı, Catalina Kanalı ve son olarak 2025 yılında Kaiwi Kanalı geçişlerini de başarıyla tamamlamıştır. Catalina Kanalı geçişiyle "Triple Crown of Open Water Swimming" unvanını kazanan en genç Türk yüzücü olma başarısını gösteren Aysu Türkoğlu, Guinness Rekorlar Kitabı'na giren en genç yüzücü olarak Türkiye'yi uluslararası arenada temsil etmiştir.

66 - Yusuf Dikeç'in olimpiyatlardaki ikonik pozu...

Yusuf Dikeç, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın en çok konuşulan isimlerinden biri olmuştu. 10 metre havalı tabanca karışık takım kategorisinde gümüş madalya kazanan Dikeç, eli cebinde ve özel ekipman kullanmadan yaptığı atışla dünya gündemine oturmayı başarmıştı. Dikeç'in atış sırasındaki ikonik pozu, spor tarihine geçen nadir anlardan biri olmuştu. Kısa süre içerisinde sosyal medyada viral olan bu poz, futbolcuların gol sevinçlerini de etkilemiş oldu. Birçok sporcu, sevinç gösterisinde Yusuf Dikeç'e selam gönderdi. Millî atıcımızın pozu, sadece 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda kalmadı. Artık bundan böyle Türk spor tarihinin sembol hareketleri arasındaki yerini almış oldu. 

65 - Süreyya Ayhan efsanesinin doğuşu ve bitişi

Sene 2000 ve 20. yüzyılın son senesinde bir Türk kızı olimpiyatlarda 1500’de final koşarak tüm gözleri kendine çekiyor. Sene 2001. 21. yüzyılın ilk senesi önce dünya şampiyonası tarihinde ilk kez final koşuyoruz 1500’de, 1 ay sonra ise Universiad’da aldığımız yegâne madalya Süreyya’nın 1500’deki altını. Ve atletizmin altın kızı böylelikle dönemini başlatıyor. 2002 Avrupa Şampiyonluğu, hemen sonrasında Dünya Kupası ayağında zafer ve hedef artık 2003 Dünya Şampiyonası. Son metrelerde yapılan atağa cevap veremeyince gümüş madalya geliyor. Tarihî başarı ama eleştiriler çok yüksek perdeden. İkincilik mazereti olarak ortaya konan regl dönemine denk gelme daha da tepki çekmişti. Çocukken onu keşfeden hocasıyla evlenmesi, 2004 Atina öncesi doping testine, yetkililerden biri erkek diye eşi tarafından test izni verilmemesi ve bu yüzden doping cezası alması. Tüm bunlar altın dönemden kâbus döneme geçiş oldu Süreyya Ayhan için. 2008 Rio hazırlıklarında yapılan testi de pozitif çıkıp ömür boyu men cezası alınca 2001’de başlayan peri masalı 7 sene içinde resmen bitmiş oldu.

64 - Marsel İlhan

Doğum adı Marsel Khamdamov olan Marsel İlhan, 2004 yılında ülkelerindeki ekonomik zorluklar ve Marsel'in tenisteki gelişimini daha iyi şartlarda sağlamak için annesi ile Özbekistan'dan Türkiye'ye göç etti. Kulüp kulüp dolaşan Marsel, "Bizim takımda senin ayarında çok oyuncumuz var" şeklinde cevaplar aldı ancak en sonunda Taçspor tenis kulübü antrenman imkânı buldu ve destek gördü. 2005 ve 2006 yıllarında Türkiye'de sadece 5 turnuvaya katılan Marsel, 2006 yılında Türk vatandaşı oldu. Marsel İlhan,Türk tenis tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini temsil eden, profesyonel dönemde uluslararası arenada başarı gösteren ilk öncü sporcumuzdur. ATP sıralamasında ilk 100’e giren ilk Türk tenisçi olma unvanını taşıyan İlhan, kariyerinde dünya 77 numarasına kadar yükselerek tarihî bir rekora imza atmıştır. Dört büyük Grand Slam turnuvasının tamamında ana tabloda maç kazanan ilk Türk sporcusu olması, onun Türk sporu için ne kadar kritik bir figür olduğunu kanıtlar. Millî takım formasıyla Davis Cup’ta sergilediği istikrar, Türkiye’de tenisin popülerleşmesine ve genç yeteneklerin profesyonelliğe adım atmasına en büyük ilham kaynağı olmuştur.

63 - Kadın futbolunun en büyüğü Marta

Marta Vieira da Silva, kısacası Marta olarak bilinen Brezilyalı millî futbolcu, futbol dünyasında sadece bir sporcu değil, kadın futbolunun kaderini değiştiren küresel bir semboldür. Kariyeri boyunca kazandığı 6 FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu ödülüyle bu alandaki eşsiz yeteneğini kanıtlamış hem erkekler hem de kadınlar kategorisinde Dünya Kupası tarihinin en golcü oyuncusu (17 gol) unvanını elde etmiştir. "Etekli Pelé" lakabıyla anılan efsane, beş farklı Dünya Kupası'nda ve beş ardışık Olimpiyat'ta gol atan ilk futbolcu olarak tarihe geçmiştir. 2004 Yaz Olimpiyatları ve 2008 Yaz Olimpiyatları'nda gümüş madalya kazanan Brezilya Kadın Millî Futbol Takımı kadrolarında yer almıştır. İmkânsızlıklar içinden gelerek kadınların futbol oynayamayacağı ön yargısını kırmış ve milyonlarca genç kız için ilham kaynağı olmuştur. 2007 yılında (bazı kaynaklarda 2008 olarak geçer) Fas'ta düzenlenen UNDP Yoksullukla Mücadele Maçı'nda oynamıştır. Ronaldo ve Zinedine Zidane'ın davetiyle bu yardım maçına katılan Marta, uluslararası düzeyde onaylanmış bir "erkekler" maçında forma giyen ilk kadın futbolcu olarak tarihe geçmiştir. 2025 yılı itibarıyla hâlâ sahalarda olan Marta, sporun toplumsal eşitlik ve değişim için ne kadar güçlü bir araç olabileceğini tüm dünyaya göstermeye devam etmektedir.

62 - Hentbol Kadınlar Avrupa Şampiyonası tarihte ilk

Kadın hentbol millî takımı tarih boyunca bu şampiyonaya gitmeye çok yaklaştı. Ama lanet olası adil olmayan bir sistem bizi play-off’larda hep dünyanın en iyileri ile denk getirdi. Yok Norveç yok Hollanda derken o altın jenerasyon bir türlü bir turnuva göremiyordu. Ama ne derler bilirsiniz Altın Jenerasyonlar kaybolmaz sadece şekil değiştirir. Yurt dışı deneyimi iyi olan, özgüveni ve yeteneği yüksek bambaşka bir jenerasyon geldi. Sistem bu sefer bizim gibi ülkeleri de engellemiyordu ve sonunda başarıyorduk. Yasemin, gencecik Buğu, Aslı ve tüm kadro tarihe imza atarken, Yeliz Yılmaz o şanssız altın jenerasyonun bir parçası olarak şampiyonaya gitmenin keyfini bir başka şekilde yaşıyordu.

61 - Uçan Adam: Fatih Arda İpçioğlu

Listemizden anlaşılacağı üzere 21. yüzyıl ilk çeyrekte kış sporlarında da minik de olsa bir kıpırdanmamız oldu. Bu kıpırdanmanın bir başka üyesi ise Fatih Arda’ydı. Yine Erzurum’un bize sunduğu bir sporcu olan Fatih Arda kariyerine ilk olarak kayak ile başlamıştı. Kayakla atlamanın ilk antrenmanlarına başladığında sakatlık yaşamasına rağmen gelişimini sürdürdü. Kayakla Atlama gibi çok zor bir branşta adım adım hedeflerine ulaşan Fatih Arda ilk zirvesini ise olimpiyat kotası alarak yaptı. 2018 olimpiyatlarına gittiğinde açılış töreninde bayrağımızı da taşıyan Fatih Arda tarihimizde ilk kez bu dşisplinde temsil edilmemizi sağlıyordu. Pekin’de de bizi temsil eden Arda ayrıca Kayakla atlamanın en büyük organizasyonlarından biri olan 4 Tepe’de de bizi temsil etmeyi başarırken, Dünya Şampiyonası’nda da puan alan ilk Türk olarak da adını yine yazdırıyordu tarihimize.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...