50 yıl sonra: Jaws

Haberin Eklenme Tarihi: 16.07.2025 23:04:00 - Güncelleme Tarihi: 17.07.2025 13:12:00

Amerika’da 70ʼlerin ilk yılları... Sosyal ve ekonomik çalkantılar günlük hayatta her an varlığını hissettiriyor. Vietnam Savaşı’nın ardından Amerikan halkı, hükûmete ve kurumlara olan inancını çoktan kaybetmiş. Vietnamʼdan dönmeyi başarabilenler hem savaş sonrası stres bozukluğuyla hem de savaşın getirdiği yüksek bütçe açığının halka yansıyan ağır yüküyle baş etmek zorunda bırakılıyor. Yüksek enflasyon, durgun ekonomi ve yüksek işsizliğin aynı anda yaşandığı bu yıllar, bugün stagflasyon dönemi olarak anılır.

Bir hikâye var!

İşte bu yıllarda kıt kanaat geçinen Peter Benchley adında serbest bir gazeteci, evine maddi kaynak sağlamak için alternatif çözüm yolu arayışı içerisindeydi. Daha önce kurgu dışı iki kitabı bulunan Peter Benchley, farklı yayınevi editörleriyle iletişime geçip yazmak istediği kitap fikirlerini sunmak için buluşmalar ayarlıyordu. Bunlardan biri de Amerika merkezli Doubleday adında bir yayınevinin editörü olan Thomas Congdonʼdu. Daha önce Peterʼin yazılarını okuyup beğenen Thomas, Peterʼla bir öğle yemeği için sözleşti. Takvimler 1971 yılına aitti... Buluştuklarında Thomas, Peterʼa yeni bir kitap için fikri olup olmadığını sorduğunda o güne kadar kurgu alanında hiç kitap yazmamış olan Peter, Thomasʼa kurgu dışı birkaç fikir sundu fakat hiçbiri ilgi çekici konular değildi. Thomas, öğle yemeği toplantısının sonuna doğru vaktini boşa harcadığını düşünmeye başlamıştı ki Peter, ona yazmak istediği son bir hikâyeden bahsetti: “Bir tatil beldesinin plajında insanlara saldıran ve ahlaki bir krize yol açan büyük beyaz köpek balığının hikâyesini anlatmak istiyorum.”

Bu fikir her ne kadar bir öğle yemeğinde aniden ortaya çıkmış gibi görünse de Peter Benchley, asıl hikâyeyi yıllar önce karşısına çıkan bir gazete haberinden etkilenerek senelerce zihninde biçimlendirmişti. Kendisi gibi bir yazar olan babası Nathaniel Benchleyʼle, balık tutmak için denize açıldığında sık sık karşılaştığı köpek balıklarına hayranlığı zaten vardı. 1964 yılında balıkçılık yapan Frank Mundus'un, Montauk (New York) kıyılarında yakaladığı 2060 kg ağırlığındaki büyük beyaz köpek balığının hikâyesini gazetelerden okuduğunda ise kendi zihninde farklı şekillerde defalarca kez kurgulamıştı. Tutkusuyla harmanladığı bu hikâyeyi Thomasʼla paylaştığında, Thomas da aynı heyecanı hissederek yazması için Peterʼı destekledi. Peter ilerleyen tarihlerde 100 sayfadan oluşan taslağı Thomasʼın ofisine ulaştırdı. Bu taslak romanın ilk dört bölümünü oluşturuyordu. Bunun karşılığında Thomas, Peterʼa 1000 dolar ödeme yaptı ve romanın kalanını tamamlaması için 7500 dolar avans verdi. Avansın bugünkü değeri yaklaşık 60.000 dolardır.

Avansını teslim almasının üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra Peter, Thomasʼa söz verdiği metni tamamlamayı sürekli erteliyordu. Thomas, Peterʼa eğer bunu yapmaya devam ederse verdiği avansı geri isteyeceği konusunda uyardı. Fakat Peter avansı çoktan harcamıştı ve geri ödemesi mümkün görünmüyordu. Bunun üzerine Peter ciddi bir şekilde roman üzerinde çalışmaya başladı. Defalarca kez revizeden geçen metin tamamlandığında takvimler 1973 yılının Ocak ayını gösteriyordu ve henüz bir ismi yoktu... Peter ve Thomasʼın düşündüğü seçenekler arasında, The Stillness in the Water, Leviathan Rising, The Jaws of Death, The Jaws of Leviathan gibi isimlerin de bulunduğu 125 farklı fikir vardı. Kitabın baskıya girmesine sadece 20 dakika kala Peter, son kararını vermişti... Akıllarda kalacak kadar kısa ve etkili bir isim:

Jaws

Jaws, raflarda yerini almasının hemen ardından büyük bir ilgi gördü. The New York Timesʼın 44 hafta boyunca çok satanlar listesinde yer alan romanın satışları kısa sürede yüz binlere ulaştı. 2 yıl içerisinde ise milyonlarca kopya Amerika ve dünya okurunun elindeydi. Fakat Jaws, bu başarısıyla yetinmeyip şansını bir kez de sinema salonlarında denemek üzereydi...

Kitabın Amerikan basınındaki büyük etkisi henüz küçük bir kıvılcımken, Cosmopolitan dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapan ve aynı zamanda entelektüel yazar Helen Gurley Brownʼın dikkatini edebiyat bölümünde yer alan içeriklerden biri olan Jaws adlı roman çekti. Olay örgüsüyle ilgili ayrıntılı bilgi sunan bu içeriği okuduğunda Helenʼin düşündüğü ilk şey “bu iyi bir film olabilirˮdi. Belki pek çok insan bu yazıyı okuduğunda aynı şeyi düşünmüştür fakat Helen için durum biraz farklıydı. Helen aynı zamanda dev film yapım şirketi Universal Picturesʼin yapımcılarından biri olan David Brownʼla evliydi. Kitap hakkındaki düşüncesini ve basın bülteni için gönderilen ilk kopyaları kocası ve Universal Picturesʼin diğer ortak yapımcılarıyla paylaştığında herkes bir gecede tüm kitabı bitirip okudukları en harika roman olduğuna ve ne olursa olsun film versiyonunu üreteceklerine karar verdiler. Universal Picturesʼin sonraki hamlesi ise cesur bir adım atıp Jawsʼın film hakları için 175.000 dolar (bugünkü değeri yaklaşık 1.250.000 dolar) ödemeyi kabul etmesiydi. Şimdi herkesin aklında tek bir soru vardı... Her filmin bir yönetmene ihtiyacı vardı ve bu filmin yönetmeni kim olacaktı?

Yapımcılar başta 1958 yapımı The Old Man and the Sea (Yaşlı Adam ve Deniz) filminin yönetmeni olan John Sturgesʼı düşündü. Denizi konu alan bir hikâyeyi görsel bir dille anlatabilecek başka kim olabilirdi ki? Fakat teklif John Sturgesʼe götürüldüğünde fikir ayrılıkları yaşandı ve uzlaşma sağlanamadı. The Old Man and the Sea filmiyle başarıyı yakalayan yönetmen Jawsʼın denizdeki temsilini yine bir balina gibi gösterme alışkanlığını sürdürmekte ısrar edince yapımcılar bu duruma sinirlendi ve John Sturgesʼi projeden çıkardılar. Bu sıralarda projenin varlığından haberdar olan Steven Spielberg, filmin yönetmen koltuğunda oturmayı çok istiyordu. Romanı çok beğenen Spielbergʼe göre görsel anlatı dili 1971 yılında televizyon için çektiği Duel filmine oldukça benziyordu. 1973 yılının Haziran ayında filmin çekimi için yönetmen kadrosuna alınan Spielberg, yok edilen kamyon sesini, Jaws filminde de kullanarak Duel filmine atıfta bulunmuştur. Filmin senaryosu ise yeniden, kitabın yazarı Peter Benchley‘e emanet edildi. Senaryo ekibi Peterʼin hazırladığı taslaklardan yararlanarak, filmin çekim senaryosunu son hâline getirdi.

3... 2... 1... Motor!

Takvimler, 2 Mayıs 1974 tarihini gösterdiğinde çekimlere başlama kararı alındı. Set kurulumu için Amerika Birleşik Devletleri'nin Massachusetts eyaletine bağlı olan Martha's Vineyard adası seçildi. Yapay bir set oramı yerine gerçek bir dokuyu sinematik anlatının içerisinde kullanmak, yapımcılar için cesaret gerektiren bir adımdı. Stüdyo ortamında çekilen filmlerde tam kontrol vardır. Işığa, kamera açılarına, zamanın kendisine yapım aşamasında hükmedilebilir. Doğal bir ortamda ise bunların çok azı sağlanabilir. Filmin ilk zorluğu buydu...

Bugün Rocky II - III - IV, Grease, One Flew Over the Cuckoo's Nest filmleriyle tanınan görüntü yönetmeni Bill Butler, bir sohbet esnasında Steven Spielbergʼle “Bir balık hakkında film yaptığını duydumˮ diyerek şakalaşmıştı. Spielberg, birkaç dakika geçtikten sonra Butlerʼa bu filmle ilgilenmek isteyip istemediğini sordu. Jawsʼın kadrosuna bu soru üzerine dâhil olan Bill Butler, yanında kendi ekibinden başka bir usta görüntü yönetmeni Michael Chapmanʼı getirdi. Michael Chapman bugün, Michael Scorseseʼnin yönetmenliğini yaptığı, Taxi Driver ve Raging Bull filmleriyle bilinir. Jaws filminin görsel anlatı dili bugün bir şaheser olarak kabul ediliyorsa şüphesiz Spielberg, Butler ve Chapmanʼın bir araya gelmesiyle yakalanan uyum, sanatsal yaklaşım, teknik bilgi ve tecrübenin sonucuydu.

Eğer köpek balığıyla ilgili bir film yapılmak isteniyorsa ihtiyaç duyulan ilk şey bir köpek balığıdır. Yapımcılar ilk olarak kendilerinden şüphe duyulmasına neden olan tuhaf bir fikirle çıkageldi. Gerçek bir köpek balığını, tıpkı bir köpek gibi eğitip filmde kullanabileceklerini düşünerek bu konuyu gündeme getirdiler. Neyse ki yapımcılar bunun imkânsız olduğunun kısa sürede farkına varıp bu fikirden vazgeçtiler. Onun yerine gerçeğini aratmayacak kadar benzeyen mekanik bir köpek balığının üretimi için önce sanat yönetmeni ve yapım tasarımcısı Joe Alvesʼin kapısını çaldılar. 1973 yılının sonbaharında Alvesʼin tasarımı tamamlamasının ardından yapımcılar, köpek balıklarının yapımı için 1954 yapımı ünlü Jules Verne romanının uyarlaması olan 20.000 Leagues Under the Sea (Denizler Altında 20.000 Fersah) filminde kullanılan dev kalamarı tasarlayan Robert “Bobˮ Matteyʼe güvendiler. Robert filmin senaryosuna uygun biçimde hareket edebilecek kabiliyette, farklı sahnelerde için kullanılabileceği üç farklı köpek balığı projesi geliştirdi. 40 kişilik teknisyen ekibinin yardımıyla Kasım 1973 ve Nisan 1974 tarihleri arasında Californiaʼda bulunan Rolly Harper's Motion Picture & Equipment Rental tesisinde köpek balıklarının üretimi tamamlandı. 7,5 metre uzunluğunda çelik bir iskeletin üzerini gerçek bir köpek balığı izlenimi vermesi için poliüretan kauçuk malzeme kullanıldı. Daha gerçek bir doku yakalamak amacıyla dış katmanda kullanılan boya malzemesinin içine kum ve öğütülmüş ceviz kabuğu karıştırıldı. Gözler için akrilik, keskin dişler içinse üretan plastik tercih edildi. Yaklaşık 500 kg ağırlığındaki bu sahte canavarlar artık film için hazırdı. Kamyonlarla taşınmasının ardından çekim için bölgeye götürülen köpek balıkları hareket ettirilebilmeleri için 14 operatöre ihtiyaç duyuyordu. Spielberg bu köpek balıklarına, kendi avukatının ismi olan Bruce Ramerʼden esinlenerek “Bruceˮ ismini verdi.

Mekanik köpek balıkları her ne kadar şahane görünse de pek çok teknik soruna neden oldu. Köpek balıkları karmaşık pnömatik (basınçlı hava) ve hidrolik sistemler yardımıyla hareket ettirilebiliyordu. Tuzlu su ve basınca sürekli olarak maruz kalan bu sistem düzenekleri korozyon, elektroliz ve dış kaplamalarının aşınması gibi nedenlerle sık sık arızalanıyordu. Bu durum zaman içerisinde o kadar trajikomik bir hal almıştır ki, Jaws filminin ekibine dahil olan Ian Shaw ve Joseph Nixon‘ın anılarından yola çıkılarak The Shark is Broken (Köpek Balığı Bozuldu) isimli bir komedi oyunu yazılmış ve 2023 yılında iki kez Broadwayʼde sahnelenmiştir.

Yapım, teknik yetersizlik ve bütçe sorunları gibi olumsuz koşullar tıpkı Yeşilçamʼda olduğu gibi yaratıcılık kabiliyetine sahip insanları denenmemiş ve henüz literatürde yer almayan yeni yolların arayışına iter. Her ne kadar bir komedi oyununa konu olacak kadar çeşitli sorunlar yaşanmış olsa da bu durum, Steven Spielbergʼi yaratıcı çözümler bulmaya zorladı. Öncelikle mekanik köpek balığının aktif bir şekilde kullanıldığı sahneleri olabildiğince sınırladı. Böylece arızalı olsalar dahi hareket etme zorunlulukları mümkün olduğunca ortadan kalkmış olacaktı. Bu çözüm aynı zamanda köpek balığının saldırılarının yer aldığı sahnelerin de etkisini arttırdı. Diğer bir yöntem ise durağan sahnelerde kırmızı rengin kullanımını sınırlayarak, sadece gerilim sahnelerinin tansiyonunu yükseltmek amacıyla kullanmasıydı.

Bütün bunlara rağmen 55 günde tamamlanması planlanan filmin çekimi, aksaklıklar sebebiyle 159 gün sürdü. Spielbergʼe göre film ekibi günde 12 saatlik çalışma süresinin sadece 4 saatini çekime ayırabilmişti. Çekim maliyeti ise öngörülen bütçe olan 4 milyon dolardan 9 milyon dolara yükselmişti. Spielberg filmden sonraki kariyerine dair endişelerini şu gözlerle ifade etmiştir: “Film yapımcısı olarak kariyerimin bittiğini sanıyordum. Bir daha asla çalışmayacağıma dair söylentiler işittim, çünkü daha önce hiç kimse çekimin tamamlanması gereken süreyi 100 gün aşmamıştı.”

Filmin kurgusu, Verna Fieldsʼe emanet edildi. Jawsʼın bir başyapıt hâline gelmesinde Verna Fileldsʼin kurgudaki rolü tartışılmazdır. Teknik sorunlara rağmen hikâyeyi yapısını, görsel anlatıyı ve sahnelerdeki gerilimi zirveye taşıyarak gerilimi izleyiciye hissettirmeyi başarmıştı.

Spielberg, Jaws filminin gerçeğe daha yakın hissedilmesi amacıyla ünlü bir oyuncu kadrosu yerine daha az bilinen isimlerle çalışmasının sebebini, yıldız isimlerin geçmişte oynadıkları rolleri bu yeni filmin içinde yeniden var edebileceğinden kaçınmak istemesi olarak açıklamıştı.

20 Haziran 1975 tarihinde Kuzey Amerikaʼda vizyona giren Jaws, ilk 10 günde 21.116.354 dolarlık rekor hasılat elde etti. O güne kadar yaz gösteriminden kaçınmaya çalışan yapımcılar, Jawsʼın getirdiği beklenmedik başarının ardından bir tabunun yıkılmasına şahit oldular. Jaws, o güne kadar rekoru elinde tutmayı başaran 1972 yapımı Godfatherʼı geride bırakarak zirveye yerleşti. Filmin dünya sinemaları için dağıtımına 1975 yılının Aralık ayında başlandı. Türkiye gösterimi ise ancak 26 Ocak 1981 tarihine gelindiğinde Denizin Dişleri ismiyle yapılmıştır.

50 yıl sonra...

Jaws, bugün dünya sinemasının klasikleri arasında yer alır. Üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen pek çok insanın deniz korkusu yaşamasına neden olan film, izleyicileri üzerindeki etkisini hâlâ sürdürmektedir. Amerikan Film Enstitüsü, En İyi 100 Amerikan Filmi listesinde Jawsʼa yer vermiştir.

Steven Spielberg, 27 yaşında kariyerinin acı bir şekilde sonlandığını düşünürken, bugün dünya sinema tarihinin en etkili ve başarılı yönetmenleri arasında gösteriliyor. Şimdiye kadar toplamda 3 Oscar ödülünün sahibi olmuştur. Kariyeri boyunca Schindlerʼs List (1993), Jurassic Park (1993), Saving Private Ryan (1998) gibi hafızalardan silinmeyen filmlerin yönetmenliğini yapmayı sürdürmüştür.

Filmin kısa bir bölümünde televizyon muhabirini canlandıran Jaws romanının yazarı Peter Benchley, kariyerinin son 10 yılında çocukluk yıllarından beridir hayranı olduğu köpek balıklarının ve denizlerin korunmasına yönelik çalışmalar yapmıştır.

Filmde gösterilenin aksine, insanlar köpek balıklarının doğal diyetinin bir parçası değildir. Fakat istatistiklere göre her yıl 5 ila 10 insan köpek balığı saldırısı nedeniyle hayatını kaybediyor. Nedeni ise insanları genellikle avlandığı hayvanlarla karıştırarak keşif ısırığı yapmasıdır. Buna karşılık Marine Policy dergisinde yayımlanan Boris Worm ve ekibinin yaptığı bilimsel bir araştırmaya göre her yıl ticari amaçlarla, insanların korkması sonucu vurulan ve avlanma sırasında yanlışlıkla ağlara takılarak ölen köpek balığı sayısı ise ortalama 100 milyon olarak tahmin ediliyor.

Bugün, dünya şüphesiz 50 yıl önceki gibi değil... Bu süre içerisinde iki katına çıkan insan nüfusunun etkisiyle vahşi yaşam popülasyonu %69 oranında azaldı. Endüstriyel faaliyetler, enerji üretimi ve ulaşım araçlarının kullanımıyla, sera gazları arasında yer alan karbondioksit oranı ise %50 oranında arttı. Bunun sonucunda yaşanan iklim değişikliğiyle pek çok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. İnsanlık, çağlar boyunca yırtıcı, acımasız ve hatta mitolojik pek çok canavarla mücadele etmiş olsa da kendi içlerindeki canavarı yenmeyi ne yazık ki başaramadı. Bugün, Cenevre Uluslararası İnsancıl Hukuk ve İnsan Hakları Akademisi (Genava Academy) dünyada faal olan 110ʼu aşkın farklı bölgede yaşanan silahlı çatışmayı takip etmektedir. 2023 verilerine göre her gün 420 insan savaş sebebiyle yaşamını yitirmiştir. Belki de gerçek canavarlar denizlerin derinliklerinde hiçbir zaman saklanmamıştır.

Kaynakça

Matthew Jackson. “How They Made the Shark in Jaws (and Why We Don't See It Very Much) To celebrate the 50th anniversary of Jaws, let's take a brief look back at the shark itselfˮ. NBC, 2025.

Christopher Hawtree. "Peter Benchley: He was fascinated by the sea, but his bestselling novel tapped into a primeval fear of the deep". The Guardian, 2006.

Brett Gilliam. "Peter Benchley: The Father of Jaws and Other Tales of the Deep". Diving Pioneers and Innovators. New World Publications, 2007.

Laurent Bouzereau (1995). "A Look Inside Jaws: From Novel to Script". Jaws: 30th Anniversary Edition DVD. Universal Home Video, 2005.

Kristine Villarroel. “Jaws' is turning 50. Here are 20 things you didn't know about the iconic movieˮ. Business Insider, 2025.

Steven Priggé. “Movie Moguls Speak: Interviews with Top Film Producersˮ. Jefferson, North Carolina: McFarland, 2004.

Tony Sokol. “HBOʼs ‘Spielbergʼ Documentary Is an Unabashed Love Letter to a Film Loverˮ. Entertainment Voice, 2017.

Jennifer Scanlon. “Bad Girls Go Everywhere: The Life of Helen Gurley Brownˮ. Oxford: Oxford University Press, 2009.

Peter Benchley. Shark Life: True Stories About Sharks & the Sea. New York: Random HouseCollins, 2006.

Joseph McBride. “Steven Spielberg: A Biographyˮ. Cambridge, Massachusetts: Da Capo Press, 1999.

Robert M. Downie. “Block Island History of Photography 1870-1960sˮ. Volume 2, 2008.

Douglas Brode. “The Films of Steven Spielbergˮ. New York: Carol Publishing, 1995.

Barış Özcan. “50 Yıldır Bitmeyen Takıntı: Jawsʼın Sakladığı Karanlık Sırˮ. 2025

İlker Canikligil. “Spielberg - Olmaz Öyle Saçma Şey Z - S04B09ˮ. FluTv, 2020.

 Stephen Dowling. "The book that spawned a monster". BBC News, 2004.

İlkay Nişancı. “Teoride ve Pratikte Sinemada Kurguˮ. Doruk Yayınları, 2018.

Steven Spielberg. Jaws. Universal Pictures, 1975.