TikTok yeni hedeflere mi yelken açıyor?
TikTok'un ABD'deki varlığını güvence altına alan tarihî ortak girişim anlaşması, yıllar süren belirsizliği sona erdirdi. Amerikalı yatırımcı konsorsiyumu, platformun ABD operasyonlarının kontrolünü alırken, algoritma lisanslaması yoluyla ByteDance ile bağ korunuyor.
Aralık 2025’te imzalanan anlaşma, yalnızca TikTok’un ABD’deki geleceğini garanti altına almakla kalmadı, aynı zamanda küresel teknoloji ve sosyal medya dünyasında tarihî bir dönüm noktasına işaret etti. Yıllardır süren hukuki mücadeleler, siyasi gerilimler ve ulusal güvenlik endişelerinin gölgesinde kalan platform, Amerikalı yatırım grubunun kontrolündeki yeni bir ortak girişimle yoluna devam etme kararı aldı. Peki bu hamle, TikTok’u eski belirsizliklerden kurtarıp yepyeni ufuklara mı taşıyacak? Yoksa sadece mülkiyet yapısında bir değişiklikten mi ibaret?
TikTok CEO’su Chew Shou Zi’nin çalışanlara gönderdiği iç memorandumda duyurduğu anlaşma, 22 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan TikTok USDS Joint Venture LLC adlı yeni bir oluşumu hayata geçiriyor. Bu yapı, TikTok’un ABD operasyonlarının veri güvenliği, algoritma denetimi ve içerik moderasyonundan sorumlu olacak. Anlaşmanın en çarpıcı yanı, eski Başkan Donald Trump’ın desteğini alarak, platforma yönelik ülke çapındaki olası bir yasağı etkisiz hâle getirmesi.
Hisse dağılımı, dengeli bir kontrol mekanizması öngörüyor: Amerikalı ve müttefik yatırımcılardan oluşan konsorsiyum (Oracle, Silver Lake, MGX) %50, mevcut ByteDance yatırımcıları %30,1 ve ByteDance’in kendisi %19,9 hisseye sahip olacak. Bu yapı, Çinli ana şirketin doğrudan kontrolünü kırarken, teknoloji ve algoritma lisanslaması yoluyla sürekli bir ilişkiyi de sürdürüyor.
Anlaşmanın kalbindeki gizem
En kritik konulardan biri, platformun başarısının arkasındaki sihirli değnek olan öneri algoritmasının geleceği. Anlaşmaya göre ByteDance, bu algoritmayı yeni ABD kuruluşuna lisanslayacak. Oracle’ın denetiminde, algoritma ABD kullanıcı verileri üzerinden “yeniden eğitilecek.” Amaç, “içerik akışının dış manipülasyondan arındırılmış olmasını” sağlamak.
Ancak uzmanlar bu noktada önemli sorular soruyor: Algoritma tam olarak kimin kontrolünde? Lisanslama, gerçek bir bağımsızlık sağlıyor mu, yoksa temel teknoloji hâlâ Pekin’de mi kalıyor? Dış İlişkiler Konseyi’nden Rush Doshi’nin de vurguladığı gibi, “Oracle sadece izleme mi sağlıyor?” sorusu, anlaşmanın uzun vadede ne kadar etkili olacağını belirleyecek anahtar sorulardan biri.
TikTok’un ABD serüveni, iki süper güç arasındaki daha geniş bir teknoloji ve ticaret savaşının mikrokozmosu oldu. 2024’te Kongre’nin onayladığı “sat veya yasaklan” yasası, ByteDance’e 19 Ocak 2025’e kadar satış için baskı yapmıştı. Trump’ın göreve dönüşünden sonra bu süre beş kez uzatıldı. Her uzatma, arka planda yoğun diplomatik görüşmelerin ve Madrid’de varılan “çerçeve” anlaşmasının habercisiydi.
Çin’in 2020’de getirdiği ihracat kontrolleri, TikTok’un öneri algoritması gibi kritik teknolojilerinin yurtdışına transferini Pekin’in onayına bağlamıştı. Bu durum, 2020’deki Oracle-Walmart anlaşmasının çökmesine neden olmuştu. Şimdiki anlaşma, bu siyasi ve hukuki engele “lisanslama” modeliyle aşmayı hedefliyor. Ekim 2025’te Trump ve Xi arasında gerçekleşen ve gerilimi azaltan görüşme, bu anlaşmanın zeminini hazırlayan son önemli diplomatik temas oldu.
ABD’nin TikTok’a yönelik temel endişesi, ulusal güvenlik idi. Washington, Çinli bir şirket kontrolündeki bir uygulamanın, Pekin tarafından Amerikalıların gözetlenmesi veya etki operasyonları için kullanılabileceğinden korkuyordu. Yeni ortak girişim, bu korkuyu verilerin ve algoritmanın ABD merkezli bir oluşumun kontrolüne geçmesiyle gidermeyi amaçlıyor.
Öte yandan, bir yasak her zaman ifade özgürlüğü savunucuları ve bazı milletvekilleri tarafından Birinci Değişiklik ihlali olarak görüldü. Eleştirmenler, Pekin’in içeriği manipüle ettiğine dair somut kanıt eksikliğine dikkat çekti. Yeni model, platformu yasaklamadan güvenlik endişelerini gidermeye çalışan bir uzlaşı olarak değerlendirilebilir. Ancak ByteDance’in hâlâ %19,9 hisseyle ve algoritma lisansıyla sürece dâhil olması, bazı çevrelerde bu çözümün “yeterince sert” olmadığı yönünde eleştirilere neden oluyor.
İş modeli ve küresel etki
Peki bu anlaşma TikTok’u nereye götürecek? Syracuse Üniversitesi’nden Ryan Monarch’ın da belirttiği gibi, algoritmanın temel işleyişinin değişmesi pek olası değil. Platformun kullanıcıları çeken “sihri” korunacak. Ancak veri yerelleştirme ve şeffaf içerik moderasyonu konularında çok daha katı bir ABD düzenleyici çerçevesine uyum sağlanması gerekecek.
Bu, TikTok’un ABD’de daha “yerel” bir kimliğe bürünmesi anlamına gelebilir. Reklam ve e-ticaret gibi gelir modelleri, ABD veri güvenliği yasalarına tam uyum içinde yeniden şekillenebilir. Ayrıca bu başarılı model diğer ülkeler için de bir emsal teşkil edebilir. Hindistan, Avrupa Birliği ve diğer bölgelerde de benzer ulusal güvenlik ve veri gizliliği endişeleri mevcut. TikTok USDS Joint Venture’ün işleyişi, küresel sosyal medya devlerinin “yerelleşme” trendinde yeni bir standardı temsil edebilir.
TikTok için uzun ve çalkantılı bir dönem sona eriyor gibi görünüyor. Anlaşma, platformun 170 milyon Amerikalı kullanıcı için varlığını garantiliyor. Ancak, bu bir bitiş değil, yeni ve karmaşık bir ilişkinin başlangıcı. TikTok artık tamamen Çinli değil, ama tamamen Amerikalı da değil. Melez bir küresel varlık olarak, iki ekonomik devin arasında benzersiz bir konuma yerleşiyor.
Gelecek, lisanslanan algoritmanın performansı, Oracle’ın denetiminin etkinliği ve ABD siyasetindik dalgalanmalara bağlı olacak. Şu anda TikTok, yeni ortaklarıyla birlikte siyasi fırtınaları geride bırakıp, kullanıcı tabanını genişletmek, reklam gelirlerini artırmak ve yenilikçi özellikler sunmak gibi temel iş hedeflerine yeniden odaklanma fırsatı yakaladı. Yelkenlerini yeni hedefler için şimdiden şişirmiş durumda; önündeki yol sakin de olsa, navigasyonu hiç olmadığı kadar karmaşık. Teknoloji dünyası, bu tarihî sosyal medya deneyiminin sonuçlarını hep birlikte izleyecek.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.