04 Ağustos 2025

Savaşın gölgesinde futbolu yaşatmak: Sergiy Palkin’in hikâyesi

Ukrayna’daki savaş, Shakhtar Donetsk'i evsiz bıraktı ama CEO Sergiy Palkin, takımı asla sahipsiz bırakmadı. O, futbolu bir direniş ve umut sembolüne dönüştürerek kulübü ve bir ülkenin hayallerini ayakta tuttu. Bu, sahadaki zaferlerden çok daha fazlasını kazanan, krizin sessiz kahramanının öyküsüdür.

Avrupa futbolunun gölgede kalmış kahramanları vardır. Sahada değil, kulislerde, ofislerde, kriz masalarında ter döken; kupaları değil, değerleri ve umutları ayakta tutan insanlar... Sergiy Palkin işte bu isimlerden biri. 2004’ten beri Shakhtar Donetsk’in CEO’su olan Palkin, yalnızca bir futbol kulübünü değil, aynı zamanda bir ülkenin hayallerini de temsil ediyor.

Shakhtar Donetsk, Avrupa sahnesinde tanınan güçlü bir Ukrayna kulübüydü. Modern tesisleri, genç yıldızları ve Brezilya’dan ithal ettiği yetenekli futbolcularıyla futbolun ekonomik başarı modellerinden biriydi. Ta ki 2014’te Ukrayna’da patlak veren savaş kulübün kalbini parçalayana kadar.

Savaş Donetsk’i, dolayısıyla Shakhtar’ı evsiz bıraktı. Ancak Palkin’in liderliği, kulübün yıkılmasını engelledi. Bir röportajında "Savaş hiç bitmeyecekmiş gibi hissediyorum" diye cevaplıyor. "İnsanlar her şeye uyum sağlar. Ama dürüst olmak gerekirse, burada insanlar çok yorgun. Oyuncular çok yorgun. Kulüp çok yorgun. Ve Ukrayna'dan bahsediyorsak, tüm millet çok, çok yorgun" diyerek durumu anlatan Palkin; takımı önce Lviv’e, sonra Kharkiv’e ve en sonunda Kiev’e taşıdı. Tesisler kaybedildi, stat boş kaldı ancak vizyon devam etti. Shakhtar sahipsiz değildi. Sergiy Palkin için kulübün “nerede oynadığı” değil, “nasıl ayakta kaldığı” daha önemliydi.

Savaşa sporla meydan okuyan takım

Profesyonel futbol, Ukrayna halkı için bir umut sembolü olmasının yanı sıra, Rus işgaline karşı bir meydan okuma gibi de hissediliyor. Aynı zamanda günlük hayatın kasvetli ve iç karartıcı gerçekliğinden uzaklaşmak için hoş bir kaçış noktası. Palkin, "Oynamaya devam etmek istedik, çünkü Ukrayna'daki ve dünyadaki herkese Ukrayna futbolunun canlı olduğunu göstermek istedik" diyordu. "Ayrıca evet, savaşımız var. Çok zor zamanlar geçiriyoruz. Ama bazen insanların savaştan farklı bir şeye odaklanması gerekiyor; yani oyunumuzun iki saati boyunca savaşı unutmaları gerekiyor. Örneğin, oynadığımızda ve özellikle Avrupa kupalarında kazandığımızda, halkımıza çok olumlu duygular yaşatıyoruz. Ve bu halkımız için çok, çok önemli. Çünkü Ukrayna'daki tüm haberlerin yüzde 95'i olumsuz. Savaş. Savaş. Savaş. Savaş."

Peki savaş sırasında futbolun finansal yapısı nasıl işliyordu? 2004 yılından itibaren finansal istikrarı sağlamak adına büyük hamleler yaptı. Kulüp, genç oyuncu geliştirme sistemine yatırımlarını arttırırken, Brezilya’da kurduğu izleme tarama operasyonuyla yetenek ve potansiyel sahibi birçok genç oyuncuyu kadrosuna kattı. Geçiş dönemlerde Willian, Douglas Costa ve Fred gibi isimlerin Shaktar tedrisatından geçmiş olması ve Avrupa’nın elit takımlarına gitmiş olması savaş döneminde bile Brezilyalı oyuncuların Shaktar’ı tercih etmelerinde önemli rol oynadı. 12'si Brezilyalı olmak üzere 14 yabancı oyuncusu olduğu savaşın patlak vermesinden bu yana her şey neredeyse tam bir döngüye girmiş gibi görünüyor. Ardından gelen göç, Shakhtar'ın 2023'te çoğunluğu Ukraynalılardan oluşan bir kadroyla şampiyonluğa ulaşmasına yol açtı. Şimdi Brezilyalılar toplu hâlde geri döndü. "İlk Brezilyalı oyuncuyu davet edip kadroya dâhil etmenin zor olduğunu söyleyebilirim. Ama ilk oyuncuyu kadroya dâhil ettiğinizde, her şey çok daha kolay oluyor" diyor Palkin.

Mücadeleci bir stratejist

Palkin sadece bir yönetici değil; aynı zamanda iş dünyasından gelen bir stratejist. Deloitte ve Arthur Andersen gibi firmalardan edindiği deneyimi, Shakhtar’ı sadece sportif değil finansal açıdan da bir marka hâline getirdi. Kulüp, Güney Amerika pazarından genç yetenekleri düşük fiyata alıp yüksek bedellere satma modelini ustalıkla uyguladı. Fernandinho, Willian, Douglas Costa, Fred... Bu zincirin her halkasında onun imzası var. Ayrıca Shaktar’ın Mykhailo Mudryk gibi isimler Palkin’in stratejinin eseridir. Mudryk'in Chelsea'ye 100 milyon avroya yakın bedelle transferi, Palkin’in “akılcı ekonomi – güçlü değer” modelinde Avrupa’daki en büyük kanıtıdır.

Ancak Palkin sadece ticari bir akıl değildir. O, aynı zamanda bir savaş zamanının diplomatı, bir halkın sesi ve UEFA’ya karşı mücadele eden bir stratejisttir. FIFA’nın savaş nedeniyle Ukrayna’daki yabancı futbolcuların sözleşmelerini askıya almasına karşı çıkışı, bu kararı kulüpler adına adaletsiz bulması; onun yalnızca bir CEO değil, Ukrayna futbolunun vicdanı olduğunu gösterdi.

Bugün Shakhtar hâlâ geçici statlarda maçlarını oynamakta, hâlâ savaşın yükünü taşımakta. Ama her maçta, her basın toplantısında, her imzada Palkin’in izleri hissediliyor. Futbolu yalnızca bir oyun değil; direnişin, umudun ve ülkesine olan inancın aracı olarak gören bir adamın öyküsüdür bu.

Sergiy Palkin, futbolun sadece skor tabelasından ibaret olmadığını; bazen bir formanın, bir stadın, hatta bir transferin bile diplomasi kadar etkili olabileceğini hatırlatan bir isim. Ukrayna yanarken, Shakhtar'ı dimdik ayakta tutan bu adam, sessiz kahramanlar çağında bir istisna değil; bir örnek, bir yol gösterici.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...