}
17 Eylül 2025

YEDAM: “Bağımlılıkla mücadelede yalnız değilsiniz”

YEDAM, ücretsiz tedavi programlarıyla bağımlılıkla mücadele ediyor. Bireysel ve grup terapileriyle hem danışanlara hem de ailelere destek sunarak, iyileşme sürecini güçlendiriyor. Ailelerin de sürece katılımını teşvik eden YEDAM, umut tacirlerine karşı toplumu bilgilendiriyor.

Merkezinizde madde bağımlılığı tedavi sürecine yönelik hâlihazırda hangi programlar veya atölyeler uygulanıyor? Bu programların başarısını nasıl ölçüyorsunuz?

YEDAM’da madde bağımlılığı tedavi süreci, tamamen kanıta ve bilimsel yöntemlere dayalı bir yaklaşımla yürütülmektedir. Bireysel psikoterapi, motivasyonel görüşme teknikleri, bilişsel davranışçı terapi yöntemleri ve grup terapileri temel müdahale alanlarımızdır. Bunun yanı sıra danışanların sosyal yaşama uyumlarını artırmak amacıyla mesleki beceri kazandıran ve boş zamanlarını sağlıklı şekilde değerlendirmelerine yardımcı olan YEDAM Atölye çalışmaları yürütülmektedir. Merkezlerimizde gerçekleştirdiğimiz atölye faaliyetlerine 2025 yılında 1398 kişi katılarak iyileşme, sosyal uyum ve meslek edindirme süreçlerinde kendilerine yatırım yapmışlardır. Verdiğimiz hizmetin başarısı, danışanların bağımlılık şiddetlerindeki azalma, tedaviye devamlılıkları, tekrar kullanım oranları ve düzenli yapılan takip görüşmelerinden elde edilen verilerle ölçülmektedir. Bu kapsamda aylık, çeyrek dönem ve yıllık olarak hazırlanan raporlarla değerlendirmeler yapılarak kişilerin bağımlılıklardan kurtulması için yol haritası çıkarılmaktadır. Düzenli danışmanlık görüşmeleri, grup terapileri ve aile destek oturumları sayesinde bağımlılıkla mücadele süreci daha planlı, kontrollü ve güçlü bir şekilde ilerlemektedir. YEDAM verilerimize göre, tedavi sürecine en az 3 ay boyunca düzenli katılım sağlayan bireylerin %72’sinde bağımlılık davranışlarında belirgin azalma görülmektedir. Bu azalma yalnızca madde veya davranış kullanımının düşmesiyle sınırlı kalmamakta; aynı zamanda danışanların iş, okul ve aile yaşamlarında daha sağlıklı işlevsellik kazandıkları da gözlemlenmektedir. Tedaviye devam etmek, bağımlılıktan kurtulma yolunda yalnızca bireysel bir kararlılık değil; aynı zamanda yeni bir yaşam düzeni inşa etme fırsatıdır. YEDAM, bu yolculukta danışanların yanında durarak onlara hem profesyonel destek hem de umut sunmaktadır.

“Destek istemek bir güçsüzlük değil, iyileşmenin ilk adımıdır”
Aile bireylerinin tedavi sürecine yaklaşımları ne yönde? Ebeveynler tedavi sürecinde neler yaşıyorlar? Kurumdan danışmanlık alan bireylerin aileleri hangi problemlerle karşı karşıya kalıyorlar, kurumun destek mekanizması böyle zamanlarda ailelere nasıl yardımcı oluyor?

Bağımlılık kişiyle birlikte aile sistemini de etkileyen bir süreçtir. Aileler genellikle suçluluk, çaresizlik, öfke ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabiliyor. Özellikle ebeveynler, bağımlılığın sebebi olarak kendilerini görerek süreci kontrol etmekte, kişiyi tedaviye yöneltmede zorlanabilmektedir. Bugün YEDAM’larımız bağımlı ve yakınlarının bozulan yaşam düzeninin onarılmasına ve ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devam etmesine büyük katkıda bulunmaktadır. YEDAM’da ailelere yönelik kişisel danışmanlıklar ve aile grup terapileri düzenlenerek onların yaşadığı duygusal yük hafifletiliyor. Bunların yanı sıra ailelere, bağımlılıklarla baş etme yöntemleri, sınır koyma becerileri ve doğru iletişim teknikleri kazandırılmaktadır. Bu sayede hem danışanın tedavi süreci güçleniyor hem de aile içi dengeler yeniden sağlanabiliyor. 105 YEDAM ile ülkemizin seksen bir ilinde ve KKTC’de bağımlılıklardan kurtulmak isteyen herkese destek veriyor, bağımsız bir gelecek için kişileri ve aileleri destekliyoruz.

Bugüne kadar 142.084 aile hem kendileri hem de sevdikleri için YEDAM’a başvurarak yalnız olmadıklarını gördü. Ayrıca danışma hatlarımıza yapılan yüz binlerce arama, ailelerin çözüm arayışında ne kadar güçlü bir irade ortaya koyduğunu göstermektedir.

Merkezlerimize başvuran kişilerin bağımlılık türlerine göre dağılımı ise şöyledir:

  • Alkol/madde bağımlılığı: 31.055 kişi
  • Sigara/tütün bağımlılığı: 21.411 kişi
  • Kumar bağımlılığı: 19.493 kişi
  • Teknoloji bağımlılığı: 3.922 kişi

Bu veriler, toplumumuzda bağımlılıkla mücadelenin çok yönlü olduğunu ortaya koymaktadır. YEDAM olarak bizler, bireylere olduğu kadar ailelere de destek veriyor; danışmanlık görüşmeleri, aile grup terapileri ve bilgilendirme oturumlarıyla yüklerini hafifletmeye çalışıyoruz.

Ailelere ise mesajımız yalnız değilsiniz. Unutmamak gerekir ki destek istemek bir güçsüzlük değil, iyileşmenin ilk adımıdır. YEDAM olarak her adımda yanınızdayız; birlikte daha güçlü ve sağlıklı bir geleceğe yürüyebiliriz.

“Son yıllarda babaların da sürece katılımında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor”
Bağımlılık tedavisinde babaların bireylere olan destekleri nasıl şekilleniyor? Anneler kadar sürecin içindeler mi? Çocuklarla kurdukları ilişkiyi nasıl gözlemliyorsunuz?

Toplumsal dinamikler gereği, bağımlılık tedavi sürecinde anneler ve eşler çoğu zaman daha aktif rol üstlenmektedir. Ancak son yıllarda babaların da sürece katılımında dikkat çekici bir artış gözlenmektedir. Araştırmalar ve saha deneyimleri, babaların desteğinin çocukların tedaviye motivasyonunu ve sürece bağlılığını güçlendiren kritik bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır. YEDAM uzmanları, babaların sürece daha aktif katılımını teşvik edebilmek için bireysel görüşmeler, bilgilendirme oturumları ve aile içi etkileşimi artırmaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Bu çabalar sayesinde babalar yalnızca çocuklarının tedavi sürecine destek olmakla kalmıyor, aynı zamanda aile içindeki güven, iletişim ve bağlanma duygusunu da güçlendiriyor. Gözlemlerimiz, babaların sürece etkin katıldıklarında çocuklarıyla daha sağlıklı, güven verici ve destekleyici ilişkiler kurduklarını göstermektedir. Buna karşın babaların tedavi sürecine dâhil olmadığı durumlarda iletişim sorunları, otorite çatışmaları ve duygusal mesafeler artabilmekte; bu da iyileşme sürecini yavaşlatabilmektedir. Dolayısıyla babaların varlığı, yalnızca bağımlı bireyin değil, tüm ailenin iyileşme yolculuğunu kolaylaştıran ve süreci hızlandıran önemli bir güç kaynağıdır.

Anneler kadar babaları da aktif olarak sürece dâhil edecek, onların beklentilerini yönetecek ve doğru bilgiyle güçlendirecek yeni stratejileriniz var mı?

YEDAM diğer rehabilitasyon modellerinden farklı olarak hizmete başlamadan önce ülkemizin toplumumun normlarına ve kültürüne uygun olarak çalışılmış bir rehabilitasyon örneği sunmaktadır. YEDAM’da bağımlılık tedavisinde kişiyle birlikte ailenin tüm üyelerinin de aktif katılımı büyük önem taşımaktadır. Aile, iyileşme sürecinde hem destekleyici bir kaynak hem de risk faktörü olabiliyor. Bu nedenle aile üyelerinin doğru bilgiyle güçlendirilmesi, sağlıklı iletişim kurmaları ve sürece ortaklaşa dâhil olmaları tedavinin kalıcılığı açısından kritik bir rol oynuyor. Özellikle babaların üstlendiği mesuliyet bu noktada ayrı bir önem taşır. Geleneksel olarak annelerin daha fazla sorumluluk aldığı görülse de babaların da tedavi sürecine aktif katılımı çocuklarda güven, motivasyon ve süreklilik duygusunu artırmaktadır. Baba desteği, yalnızca bağımlılıklarla mücadelenin yanı sıra çocukların özgüven ve kimlik gelişiminde de önemli bir koruyucu faktördür.

YEDAM olarak babaların tedavi sürecinde daha görünür ve aktif hâle gelmeleri için özel içerikler ve stratejiler geliştiriyoruz. Babaların beklentilerini anlamaya yönelik araştırmalar, baba-çocuk iletişimini güçlendiren grup çalışmaları ve babalara özel bilgilendirme oturumları bu stratejiler arasında yer almaktadır. Ayrıca aile danışmanlık seanslarında anneler ve babaların birlikte katıldığı çalışmalarla ortak ebeveynlik rolünü güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım kişinin tedavi sürecine aile sisteminin bütününe katkı sağlayarak kalıcı iyileşme olasılığını artırmaktadır. Çünkü biz YEDAM’da biliyoruz ki bağımlılık kişiyle birlikte onun çevresini bilhassa ailesini derinden sarsar. Bu nedenle iyileşme de en güçlü şekilde aile desteğiyle mümkündür.

"Umut tüccarları" problemine karşı bir tedavi merkezi olarak nasıl bir duruş sergiliyorsunuz ve aileleri bu konuda nasıl bilgilendiriyorsunuz?

Bağımlılık alanında bilimsel dayanağı olmayan, kısa sürede “kesin çözüm” vaat eden uygulamalar risk oluşturmaktadır. YEDAM olarak bizler, yalnızca etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle, gizlilik esasıyla çalışıyor ve tüm hizmetlerimizi ücretsiz sunuyoruz. Aileleri, bağımlılık ve bağımlılık tedavisi yöntemleri hakkında bilgilendiriyor, bağımlılık tedavisinde hızlı ve kesin çözüm sunmanın ötesinde ayakları yere basan ve uzun soluklu bir iyileşme yolculuğuna odaklanıyoruz. Bu şekilde ailelerin hem maddi hem manevi kayıplar yaşamalarının önüne geçmeye çalışıyoruz.

 “Ebeveynler doğru bilgiyle donatıldıklarında tedavi sürecine daha etkili katkı sağlayabiliyor”
Madde bağımlılığı hakkında ebeveynlerdeki bilgi eksikliğini gidermek için hangi iletişim ve eğitim yöntemleri en etkili olur?

Ebeveynlerdeki bilgi eksikliği, bağımlılıklarla mücadelede en sık karşılaşılan zorluklardan biridir. Yeşilay’ın genel çalışmalarında bu konuda hassasiyetle bütüncül bir çalışmalar yapıyoruz. YEDAM’da da bu konuda üç temel yöntem kullanıyoruz:

  • Eğitim programları: Ailelere yönelik bilgilendirici seminerler ve grup eğitimleri düzenlenmekteyiz. Bu eğitimlerle bağımlılık, bağımlılık tedavisi, yakınına motivasyon kazandırma, stresli durumlarla baş etme, duyguları anlama konusunda beceriler kazandırmayı amaçlıyoruz.
  • BAK (Bağımlılık Önleme ve Koruma) Programı: YEDAM tarafından uygulanan BAK programı, ebeveynlerin bağımlılıkla mücadelede koruyucu ve önleyici rolünü güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Program kapsamında ailelere bağımlılığın belirtilerini erken fark etme, sağlıklı sınırlar koyma, riskli davranışları yönetme ve çocuklarıyla etkili iletişim kurma becerileri kazandırılmaktadır. Böylece ebeveynler hem çocuklarını daha bilinçli şekilde yönlendirebilmekte hem de kendi kaygı ve çaresizlik duygularıyla daha sağlıklı baş edebilmektedir.
  • Aile ruhsal destek görüşmeleri: Bağımlılık sadece bireyin değil, tüm aile sisteminin yaşamını etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle ebeveynlerin taşıdığı duygusal yüklerin hafifletilmesi büyük önem taşır. YEDAM’da gerçekleştirilen aile ruhsal destek görüşmeleri, anne ve babaların hissettikleri suçluluk, öfke, çaresizlik gibi yoğun duyguları güvenle ifade edebilecekleri bir ortam sunar. Bu görüşmeler aracılığıyla aile bireyleri hem kendi psikolojik dayanıklılıklarını artırmakta hem de bağımlı yakınlarının iyileşme yolculuğuna daha sağlıklı ve dengeli bir biçimde eşlik edebilmektedir.
  • Danışma hattı (115): Türkiye’nin her yerinden ücretsiz aranabilen bu hat aracılığıyla ebeveynler doğru ve güvenilir bilgiye ulaşabiliyor.
  • Yayınlar ve rehberler: Ailelere özel hazırlanan kitapçıklar, broşürler ve dijital içeriklerle bağımlılıklarla baş etme yolları aktarılıyor.

Ebeveynler doğru bilgiyle donatıldıklarında hem kendi duygusal yüklerini daha iyi yönetebiliyor hem de yakınlarının tedavi sürecine daha etkili katkı sağlayabiliyor.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...