}
10 Kasım 2025

Liam Cunningham: “Kötülüğe karşı ilk adım, sessizliği bozmaktır”

Ünlü oyuncu Liam Cunningham ile “Palestine 36” filmi üzerine konuştuk. Kendisiyle 13. Boğaziçi Film Festivali’nin de açılış filmi olan “Palestine 36” filmine dâhil olma sürecini, filmin tarihsel bağlamını, sömürgecilik temalarını ve sanatın politik duruşunu ele aldık.

“Palestine 36” filminde kısa ama çarpıcı bir rolde yer alıyorsunuz. Bu projeye dâhil olmanızı sağlayan şey neydi?

İngiliz yapımcımız Cat Villiers, beni aradı ve “Bir film yapıyoruz, ‘Palestine 36’” dedi. Ben de “Evet” dedim. “Ama çok, çok küçük bir rol,” dedi. “Sen büyük, büyük rollere alışkınsın.” Ben de dedim ki: “Küçükmüş, umurumda değil. Nerede olduğumuzu anlatan bu hikâyenin duyulmasına yardımcı olabilecek her şeyde yer almak istiyorum.” Her zaman tarihsel bilgiye, bu karmaşanın sorumlularını görmeye ihtiyacımız var. Ve bu süreç benim için çok önemliydi; insanları bilgilendirmek, eğitmek ve insanlığı göstermek için. Ve bence film de tam olarak bunu yapıyor.

İngiliz sömürgeciliğini temsil eden bir karakteri canlandırmak, özellikle bugünün politik atmosferinde sizin için nasıl bir anlam taşıyor?

Oynadığım adamın İrlandalı olmasından memnun değildim. Ama bildiğimiz gibi, bazı insanların ahlâkı yoktur. Kendilerine hizmet ederler, bir bayrağın arkasına saklanırlar, görevlerini yaptıklarını söylerler. Ben bu adamı göstermek istedim.

Canlandırdığım karakter, Hindistan’dan alınmış biriydi; karşı-ayaklanma faaliyetleri nedeniyle hakkında altı suikast girişimi olmuş. Sözde “terör karşıtı”ydı ama Hindistan’da nefret edilen biriydi. Birisi öldürüldü, yanlış kişiyi vurmuşlardı. İngilizler onun yaptıklarından o kadar memnundu ki onu Hindistan’dan alıp Filistin’e gönderdiler. Ve o, orada Filistin halkını bastırma sisteminin, mekanizmasının bir parçası oldu.

Biz bu kötü insanları ve onların kötü davranışlarını dünyaya göstermek zorundayız, ki insanlar bu kötü insanları tekrar tanısın ve bir daha gördüklerinde erken durdursunlar.

“İyi insanlar asla sessiz kalmamalı”
Filistin 36. bir tarih anlatısından öte, empati kurma çağrısında bulunuyor. Sizce sanat böyle bir politik temalarda hala güçlü bir empati alanı kurabiliyor mu, yaratabiliyor mu?

Bu, “tek yol.” Çünkü hikâyeyi insancıllaştırıyor. Haberlerde olaylar çok klinik bir şekilde veriliyor: bir bilgi olarak sunuluyor, ardından diğerine geçiliyor: “Bu oldu, şu oldu.” Ama hikâyenin farklı boyutlarını izlediğinizde olaylara bakışınız değişir. Bir filmde karakterlerin başına gelenleri, savaşın çocukları nasıl etkilediğini, altyapıyı, hastaneleri nasıl yıktığını gördüğünüzde; “Bakın, şu anda olanlara bakın; bir kültürü, bir uygarlığı yok etme girişimi bu” dersiniz ve buna izin veremezsiniz.

İzlediğimiz hikâye bir sömürü ve insani yıkımın hikâyesiydi. Bu, Nazilerin yaptığıydı. Amerikalıların Kızılderililere yaptıklarıydı. İngilizlerin Avustralya’daki Aborjin halkına yaptıklarıydı. Ve eğer hiçbir şey söylemezsek…

Bilirsiniz o eski sözü: “Kötülüğün galip gelmesi için gereken tek şey, iyi insanların sessiz kalmasıdır.”

İyi insanlar asla sessiz kalmamalı.

Sizce bu film, İngiliz sömürgeciliğin mirası hakkında ne söylüyor ve Birleşik Krallık ile İrlanda’daki seyircilerin bu tarihî kendi perspektiflerinden nasıl yorumlayacağını düşünüyorsunuz?

Bu hikâyeyi anlatmak, bizim için bir sorumluluktu. Ben İrlandalıyım ve Filistin'in çektiği ıstırabı görüyorum. İrlanda da 800 yıl boyunca ıstırap çekti. Dünyanın en büyük imparatorluğu yanı başımızdaydı ve İrlanda işgal edilen ilk ülke oldu. Dolayısıyla Filistin'in çektiği acıyı gördüğümüz zaman onlarla empati duymak bizim için bir sorumluluk duygusu.

Bu hikâye, Filistinliler için çok değerli. Dünyaya bu hikâyeyi anlatmanın bir parçası olmalıydık. Benim rolüm çok küçük olsa da büyük bir sorumluluk hissettim. Filmin Filistin halkı için taşıdığı anlamı bildiğimden, elimden gelenin en iyisini yapmak istedim. Bu yüzden gergindim; çünkü bu film, onların sesini duyurmak açısından çok kıymetliydi.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...