Bayram ve kurbanlar
Ahmet Kabaklı 26 Kasım 1981 tarihinde Tercüman’daki köşe yazısında Öğretmenler Günü vesilesiyle eğitim politikalarına ve öğretmenlerin yaşadıkları mevcut durumlara değiniyordu.
Atatürk’ün 24 Kasım’da Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabulü dolayısıyla ilan edilen “Öğretmenler Günü” başkentte ve illerde TV’nin de gösterdiği parlak törenlerle geçti. Fakat hâllerini aynı gün anlatmaya çalıştığım 500 bin öğretmenimizin büyük kısmı, bayram bir yana, en ufak bir huzur dahi duyabildiler mi acaba? Yoksa törenler, bir çocuk avutmaca oyunu gibi gelip onları büsbütün incitti mi ola?
Törenler ve nutuklar, acıları dindirip, karınları doyurup, haksızlıkları giderip, gönülleri hoşnut etmiş olaydı, bunun en güzelini mutlak krallıklar ve dikta idareleri başarmış olurlardı. Hâlbuki en büyük dert ve acılar o törenlerin altında ezilip zamanı gelince de ağır şikâyetler, başkaldırışlar, isyanlar hâlinde patlak vermişlerdir. Zaten de Sayın Sağlam’ın böyle bir günü acıları örtbas etmek için değil de meslektaşlarımın yıllardan beri kırılan gönüllerini onarmak maksadıyla düzenlediğini bilmekteyim.
Ben, sayın öğretmenlerimizden, yürek paralayıcı haksızlık, nakil, kıyım haberleri alıyorum. Millî Eğitim Teşkilatı’nda çok garip bir “Muallim kıran” fırtınası esiyor. 12 Eylül üzerinden hemen 15 ay geçtiği hâlde bu fırtına durmadan hızlanıyor. Nakiller, tayinler, yer değiştirmeler, karı-koca, aile parçalanması gırla… Öğretmenlerin bir kısmı, bulabilseler canlarını meslek dışına atacaklar… Ve atanlar çoğalmaktadır.
Vaktiyle en hafif suçları, 1300 öğretmene sahte diploma vermiş bir siyasi dernek kadrosunun bazı mensupları şimdi M. Eğitim’de yetkinlenmiş olarak cayır cayır yakacak öğretmen arıyorlar: 74-80 yılları arasında Fatih, Namık Kemal, Mehmet Akif veya başka Türk büyüklerini anma günleri mi yapmış, boykotlara boykot mu etmişi solcu militanların yumruğuna boyun mu eğmemiş, “Allah, vatan, millet” mi demiş… İşte öğretmeler suçlu diye aranıyor, bilinen bay müfettiş tarafından sicillerine cürümler işleniyor.
Derken bakıyorsunuz, kış günü Beykoz’dan Arapkir’e, Hopa’dan Foça’ya çıkmış nakilleri. Orada da üç ay barınmadan başka bir yere savruluyorlar… Böylesine delilli, ispatlı, elimde yüzlerce mektup vardır. Sayın Sağlam isterse gönderebilirim. Zaten bu şikâyetler (eline varıyorsa eğer) kendisine de gitmektedir. Çünkü dilekçelerin birer kopyası bana da geliyor.
Buna yazılanları bırakın, 20 Kasım Cuma günü, Hürriyet’in “Serbest Kürsü’sü”ne bir göz atın: 150’ye yakın köy öğretmenimizin, Kırklareli çevresinden Sivas ve Yozgat köylerine nakledildiklerini yazıyor. Mevsim kıştır, Kırklareli-Sivas kamyon nakliyesi 130 bin liradır. Bakanlığın verdiği yolluk ise 15 bin lira… Bu öğretmen nasıl bayram yapar Sayın Sağlam?
Devletin taahhüt ederek okuttuğu 18 bin öğretmen adayı, 1,5 yıldan beri hâlâ tayin beklemektedir. Birçok hocamız, en verimli çağlarında (yıl sonunu dahi beklemeden) emekli olmaya mecbur edilmektedir. Ve garip tezat! Birçok şehirlerimizde hiç öğretmeni olmayan okullar bulunmaktadır.
Gelin bu eziyetlerden vazgeçelim… Kadrolarımızı iş bilir, öğretmen sever, eğitimden anlar, memlekete bağlı ve pis politika ile ideolojiye bulaşmamış yöneticilerle dolduralım. Öğretmenimize önce biraz nefes, sonra huzur ve inşallah nice bayramlara….

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.