
DeepSeek: Yapay zekâda Çin’in dip dalgası
Çinli DeepSeek firması, çip ambargosuna rağmen Amerikalı unicorn rakipleriyle başa baş kalitedeki yeni sohbet robotunu sadece 6 milyon dolara mal edip ücretsiz olarak piyasaya sürünce ortalık karıştı. Kullanıcılar şu an bedava ürünün tadını çıkarsa da Amerika ve Çin adına her şey daha yeni başlıyor!
Dünya, 20 Ocak 2025 Pazartesi gününe Türkçesi derin arama demek olan DeepSeek’e ait nur topu gibi yeni bir sohbet robotuyla uyandı: R1! Bu ismi şu an ilk kez duyuyorsanız da sıkıntı değil. Zira DeepSeek’in Apple’ın Çin mağazasında bile çıktığı gün en fazla indirilen uygulama olması, birçok Çinlinin bile durumdan yeni haberdar olduğunun göstergesi. Hatta, bir son dakika gelişmesi daha: Çinli meşhur Alibaba, QWen 2.5 yapay zekâ modelinin 29 Ocak’ta görücüye çıkarttığı yeni versiyonunun, DeepSeek’in Aralık 2024’te duyurduğu V3 modelini geride bıraktığını iddia ediyor. Kısacası yapay zekâ konusunda son günlerde mikrofonlar Amerika’dan Çin’e geçiş yaptı diyebiliriz!
Batı’da DeepSeek ilk aşamada tabiri caizse şok etkisi yarattı. Ünlü çip üreticisi Nvidia, NASDAQ borsasında bir günde %17 eriyerek 588 milyar dolar değer kaybetti. Bir diğer çip üreticisi ASML’in hisseleri %10 erirken Microsoft ve Meta da bu düşüşten nasibini aldı.
Kaderin bir cilvesi olarak DeepSeek R1’in sahaya çıktığı gün görevine başlayan ABD Başkanı Donald Trump, gelişmeleri ciddi bir uyarı olarak nitelerken ünlü Amerikalı yatırımcı Ray Dalio ise yaşanan olayları yapay zekâ çılgınlığı olarak niteleyerek doksanlı yılların sonundaki bazı teknoloji şirketlerinin batmasıyla sonuçlanan “dotcom” balonuna benzetti.
DeepSeek’in doğuşu ve çiplerin savaşı
40 yaşındaki Çinli Liang Wenfeng, DeepSeek’i Aralık 2023’te doğup büyüdüğü Hangzhou şehrinde kurdu. Hızla büyüyen 8,5 milyon nüfuslu Hangzhou, Şangay’a kara yoluyla sadece 2,5 saat mesafede olup nüfusu 1990’dan günümüze 5 kat artan bir şehir. Basına nadir olarak demeç veren Wenfeng, eğitimini de Çin’de tamamlamış. Yapay zekâ alanında yeni mezun, idealist ve parlak beyinleri, dolgun maaşlar vererek etrafında toplamayı başarmış.
Ancak DeepSeek’in hangi şartlarda ortaya çıktığının daha net anlaşılması için ABD’nin Çin’e uyguladığı kısıtlamaları gözden geçirmemiz gerekiyor. Örneğin, Nvidia H100 işlemcisi Çin’de birkaç yıldır yasak. Çinli şirketler bunun yerine nispeten daha yavaş olan H800’ü veya A800’ü satın alabiliyor. Tam da bu noktada Wenfeng’in ambargodan önce büyük miktarda Nvidia A100 çipi biriktirdiği ve bu sayede daha ucuz, daha düşük kaliteli çiplerle eşleştirerek bir adım öne geçtiği iddia ediliyor. Birkaç ek bilgi daha verirsek:
- Huawei, Nvidia’nın H100'e denk Ascend 910C çipini 2024’te test etti.
- ABD, 14nm, 16nm işlemcileri de ambargoya dahil edebilir.
- Çin, 2020’de 10 milyar dolar olan çip üretim kapasitesini 2025’te 100 milyar dolara yükseltiyor.
- AMD, Apple, Intel, MediaTek gibi firmalar yine de ABD’den Çin’e ihracat lisansı alabilir.
DeepSeek'in artıları ve eksileri
Sadece 2.000 adet Nvidia H100 çipiyle yaklaşık 6 milyon dolara mal edilen DeepSeek R1’in kullanımı tamamen ücretsiz. Ayrıca API desteği açısından da fark yaratıyor. Bir milyon token (yaklaşık 750.000 kelime) başına maliyet 0,14 dolar iken en yakın rakibi Chat GPT-4’te bu fiyat 7,5 dolar. Üstelik R1, Türkçe dil desteği de içeriyor. Açık kaynak olması sayesinde on binlerce farklı alanda eğitilebilir durumda. Yani, bir kullanıcı geliştirdiği modeli direkt paralı olarak hizmet veren bir şirkete dönüştürebilir, ama eğer insaflıysa Github platformunda ücretsiz olarak da yayınlayabilir. Kodlamada karışık denklemlerin çözümünde DeepSeek’in kimi zaman ChatGPT’yi burun farkıyla geçmesi önemli bir gelişme. Beyin fırtınası, eğitim ve günlük asistanlık alanlarında da DeepSeek umut vaat ediyor. Ancak diğer rakipleri gibi görsel ve sesli sohbet özelliği henüz bulunmuyor.
Batı medyası konuya ilk olarak “kendilerince” yaklaşarak magazinsel ve politik sorular sordu ve düşünce özgürlüğünü vurguladı. DeepSeek, Tiananmen Meydanı’nda 1989’da yaşanan öğrenci olayları ve Tayvan hakkında sorulan soruları yanıtlayamıyordu. Ancak bu sadece DeepSeek’e özgü bir durum değil. Örneğin, WeChat’in Çin'de kayıtlı olmayan hesapları gözetlediği ve gelen mesajları, Çin’de kayıtlı hesaplara karşı kullanılacak sansür algoritmalarını eğitmek için kullandığı bilinen bir gerçek. Ardından doğal olarak oldukça zayıf olan açık kaynaklara gerçekleştirilen siber saldırılar sebebiyle DeepSeek bir süreliğine yeni kullanıcılara kapılarını kapatmak durumunda kaldı.
Microsoft da sahaya girdi
Facebook’un Bilgi Güvenliğinden Sorumlu Eski Başkanı (CSO) Alex Stamos, Bloomberg’e verdiği demeçte yapay zekâ sohbet araçlarının iş modelinin, ücret karşılığında kullanıcıya özgü bir sohbet aracı kopyası oluşturmaktan ibaret olduğunu hatırlatırken rakip firmaların bir sohbet aracını satın aldıktan sonra ona milyonlarca soru sorarak dil modelini deşifre edebileceğinin altını çizdi.
ChatGPT’yi üreten OpenAI firmasının kurucusu Sam Altman bile DeepSeek R1’in fiyat-performans anlamında etkileyici bir sürüm olduğunu kabul etse de OpenAI ile güçlü ortaklık bağları bulunan Microsoft, Çinli firmanın 2024’te yüklü miktarda yetkisiz veri aktarımı gerçekleştiğini iddia ediyor. Bu noktada Microsoft'un olaya müdahil olmasıyla DeepSeek dışında başka firmaların da yasal veya yasadışı bir yolla bu denli sansasyonel bir çıkış yapmasının önüne geçmeyi amaçladığı söylenebilir. Eğer OpenAI’a ait açık yapay zekâ verilerinin kopyalandığı kanıtlanırsa OpenAI’ın Şartlar ve Koşulları’nın ihlâli sebebiyle DeepSeek’e büyük davalar açılabilir.
Yapay zekâda ABD tekeli ortadan kalkıyor
OpenAI, ChatGPT’nin son sürümüne 100 milyon dolar harcamışken, sırf bu yıl, Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, yapay zekâ altyapısına en az 60 milyar dolar yatırım yapmaya hazırken, Trump; ABD’nin yapay zekâ altyapısına 500 milyar doları gözden çıkarmışken DeepSeek, yapay zekâ destekli bir sohbet motoru geliştirmek için milyarlarca doların şart olmadığını gösterdi. ABD menşeli firmalar, aslında teknik olarak bu paraları serverlara, kaliteli bir hizmete, araştırma ve geliştirmeye dökse de Çinliler kısıtlı imkânlarla kaliteli bir ürün ortaya koyabileceğini kanıtlıyor. Pek yakında bilişim alanında diğer BRICS ülkeleri de oyuna dahil olabilir. Bu da artık ABD'nin yapay zekâ alanında tek güç olmadığını gösteriyor. Ayrıca, DeepSeek olayı, toplum genelindeki son kullanıcılar için bir ürünün “çalışmasının” yeterli olduğunu bir kez daha vurguladı. Ancak bir kullanıcı olarak “bir ürün ücretsizse ürün sizsiniz” cümlesini de aklımdan çıkarmıyorum.
Sonuç olarak; DeepSeek olayının, “dotcom” balonunun patlaması, 10.000 Bitcoin ile 1 pizza alınan meşhur 22 Mayıs günü (o gün kimi çevrelerce Bitcoin pizza günü olarak kutlanıyor) gibi güncel teknoloji dünyasındaki akılda kalıcı olaylar arasında yerini alıp almayacağını zaman gösterecek. Ancak şüphe yok ki, Amerika ve Çin arasındaki yapay zekâ mücadelesi bizlere çok daha iyi ürünlerin sunulmasına vesile olacak ve dünyayı bir adım ileri götürecek.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.