Amazon’da tarihi zirve: COP30 neden önemli?
Haberin Eklenme Tarihi: 10.11.2025 15:26:00 - Güncelleme Tarihi: 10.11.2025 15:35:00Gezegenin geleceğini belirleyecek yeni bir dönüm noktası yaklaşıyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) 30. İklim Zirvesi (COP30), 10–21 Kasım tarihleri arasında Brezilya’nın Amazon yağmur ormanlarının kapısı sayılan Belém kentinde yapılacak. Onlarca lider ve on binlerce diplomat, bilim insanı ve aktivistin katılacağı zirvede, insanlığın belki de en büyük ortak meselesi olan küresel ısınmanın yavaşlatılması için atılması gereken adımlar tartışılacak.
Ancak bu yılın COP zirvesi diğerlerinden farklı. Artık mesele yeni hedefler koymak değil, verilen sözlerin tutulup tutulmadığını konuşmak. Çünkü dünya, 1,5°C sınırını aşma tehlikesiyle hiç olmadığı kadar karşı karşıya.
COP ne, nasıl ortaya çıktı?
“Conference of the Parties” (Taraflar Konferansı) kısaltmasıyla COP, 1992’de imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında her yıl düzenleniyor. COP’un temelini oluşturan UNFCCC, tüm ülkeleri iklim değişikliğine karşı ortak hareket etmeye çağıran ilk küresel mutabakat niteliğinde olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyor. Anlaşmanın omurgasını oluşturan “farklılaştırılmış sorumluluklar” ilkesi ise küresel ısınmada en büyük paya sahip zengin ülkelerin daha fazla yük üstlenmesini öngörüyor.
Zirvenin başkanlığı her yıl el değiştiriyor. Bu yılın ev sahibi olan Brezilya’nın hem gündemi belirlemesi hem de ülkeler arasında uzlaşma zemini oluşturma görevini üstlenmesi bekleniyor.
Bu zirve neden kritik?
COP30, yalnızca yeni vaatlerin konuşulacağı bir toplantı olmayacak.
1992’de UNFCCC’nin imzalandığı Rio Dünya Zirvesi’ne de ev sahipliği yapan Brezilya 30 yıllık iklim diplomasisinin muhasebesinin yapılması beklenen COP30’u iklim krizinden en çok etkilenen küresel Güney ülkelerinin sesinin duyulduğu bir zirveye dönüştürmek istiyor.
Bu yılın ana temasını “eski taahhütlerin yerine getirilmesi” olarak belirleyen Brezilya, COP28’de alınan fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak sona erdirme kararının uygulama sürecine taşınması için girişimde bulunacak.
Ancak COP30’un asıl önemi, ilk kez 1,5°C’lik ısınma sınırının fiilen aşıldığının kabul edildiği zirve olarak tarihe geçmesi olacak.
Neden Amazon?
Zirvenin Amazon’un kalbindeki Belém’de yapılmasının sembolik bir önemi var.
Dünyanın en büyük tropik orman ekosistemi olan Amazon, küresel karbon döngüsünün ve iklim dengesinin en önemli unsurlarından biri. Ancak madencilik, tarım ve enerji endüstrilerinin baskısı altında hızla yok oluyor.
Brezilya bu tercihle, iklim krizine karşı mücadelenin yalnızca konferans salonlarında sürdürülemeyeceğine, atılacak adımların “gerçek” bir karşılığı olması gerektiğine de dikkat çekmek istiyor.
Zirvede kimler öne çıkacak?
COP30’da yaklaşık 190 ülkenin heyeti yer alacak.
2025 başında yeniden Paris Anlaşması’ndan çekilme sürecini başlatan ABD, zirveye sınırlı katılım gösterecek.
Avrupa Birliği (AB), zirvenin en etkili aktörlerinden biri olacak. Brüksel yönetimi, karbon emisyonlarını düşürme, yeşil dönüşüm yatırımlarını artırma ve küresel karbon standartlarını yaygınlaştırma konularında liderlik iddiasını sürdürüyor.
Başta BASIC ülkeleri (Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Çin) olmak üzere küresel Güney, iklim finansmanı, teknoloji transferi ve adil geçiş mekanizmaları konusunda daha güçlü taahhütler talep ediyor. Küçük Ada Devletleri İttifakı (AOSIS) ise deniz seviyelerinin yükselmesi karşısında varoluşsal bir mücadele veriyor.
Türkiye de COP30 zirvesi için aktif bir diplomasi yürütüyor. Ankara, 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda enerji dönüşümünü vurgularken iklim finansmanına erişim ve adil yük paylaşımı konularında daha dengeli bir sistem talep ediyor.
İki haftada neler yaşanacak?
Zirve genellikle iki aşamada ilerliyor.
İlk hafta ülkeler pozisyonlarını açıklıyor, öncelikler netleşiyor. Şirketler, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları da bu dönemde yeni yatırım ve eylem planlarını duyuruyor.
İkinci hafta devreye bakanlar ve devlet liderleri giriyor. Çoğu zaman sabahlara kadar süren müzakereler sonucunda nihai metinler şekilleniyor. Kararlar oy birliğiyle değil, “konsensüs” esasına göre alınıyor.
Gündemde ne var?
COP30’un odak noktası üç ana başlıkta toplanıyor: Fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesi, gelişmekte olan ülkelere finansman ve teknoloji desteği, iklim kaynaklı kayıp ve zarar mekanizmasının güçlendirilmesi.
Ayrıca tarım, orman yönetimi ve enerji dönüşümü alanlarında da somut adımların açıklanması bekleniyor.