Türk-Macar ortaklığı İstişare Mekanizması’yla kurumsallaşıyor
Haberin Eklenme Tarihi: 8.12.2025 16:22:00 - Güncelleme Tarihi: 8.12.2025 16:29:00Ankara ve Budapeşte’nin Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) çerçevesinde yürüttüğü temaslar İstanbul’da yeni bir kurumsal halkaya kavuşuyor. Dışişleri, savunma ve istihbarat kanallarını aynı masa etrafında toplayan Türkiye-Macaristan Ortak İstişare Mekanizması’nın ilk toplantısı, iki ülkenin ilişkilerini “geliştirilmiş stratejik ortaklık” düzeyinden daha da kurumsal ve çok katmanlı bir zemine taşımayı hedefliyor. Toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın katılıyor olması, dosyanın niteliğinin klasik diplomatik istişareleri aşan, güvenlik merkezli bir çerçeveye oturduğunu gösteriyor.
Bu çerçeve, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın İstanbul uçuşunda yaptığı açıklamayla birleştiğinde tablo daha da netleşiyor. Macaristan tarafı görüşmelerin dört temel başlıkta yoğunlaştığını vurguluyor: Ekonomi/ticaret, göç, savaş ve enerji. Bu başlıklar, iki ülke ilişkilerinin hem ikili düzeyde hem de Avrupa Birliği (AB), NATO ve Avrasya denkleminde hangi eksen etrafında şekillendiğini gösteriyor.
Ortak İstişare Mekanizması’nın önemi ne?
İstanbul’da yapılan Ortak İstişare Mekanizması toplantısı, aslında YDSK’nın siyasi üst çerçevesini dolduracak teknik ve güvenlik katının inşa edilmesi anlamına geliyor. Dışişleri ve savunma bakanlarıyla birlikte istihbarat başkanlarının da aynı platformda buluşması, masadaki konuların ağırlığını gösteriyor. Bunlar arasında savunma sanayisi iş birlikleri, askeri ortaklıklar ve sınır ötesi güvenlik riskleri bulunuyor.
Ankara bu mekanizmayı iki yönden kullanıyor. Birincisi, Macaristan’ı savunma sanayisi projeleri, ortak tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı üzerinden Türkiye’nin Orta Avrupa’daki en yakın güvenlik ortağı hâline getirmek, ikincisi AB’ye karşı Türkiye’yi zorlayan göç, terörle mücadele, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi gibi başlıklarda Macaristan’ın bugüne kadar verdiği açık siyasi desteği de kurumsal bir zemine oturtmak istiyor.
Macar tarafı ise Orbán’ın sözleriyle, Türkiye’yi “yaklaşık 100 milyonluk nüfusuyla bölgesel bir güç” olarak tanımlıyor ve yılda bir kez yapılacak bu konseyi, iki ülke arasındaki “fiilen ortak hükûmet toplantısı” olarak tanımlıyor. Bu perspektif, Macaristan’ın Türkiye’yi sadece ikili ticaret ortağı değil, Avrupa-Avrasya hattında stratejik bir ortak olarak konumlandırdığını gösteriyor. Nitekim Macaristan’ın hükûmete yakın kaynaklarında İstanbul’daki temaslar “öncelikler” ve “tamamlayıcı ortaklık” olarak ele alınıyor.
Macaristan için “kritik üçlü”
Macaristan için Türkiye’yle kurumsallaşacak ilişkilerin üç noktada büyük önemi var.
Birincisi, Türkiye-Macaristan diyaloğu, Brüksel’le sorunlu seyreden ilişkiler bağlamında, Budapeşte için “stratejik manevra alanı” olarak görülüyor. Türkiye’yle yakınlaşma, hem göç hem de enerji dosyasında AB içindeki yalnızlığı törpüleyen bir dış politika enstrümanı olarak değerlendiriliyor.
İkincisi, göç meselesinde Türkiye’ye açık bir kredi açılıyor. Orbán, Türkiye’nin bu yıl 100 bin göçmeni “durdurduğunu” ve ülke içinde yaklaşık 3 milyon göçmeni barındırdığını hatırlatarak Ankara’nın bu sorundaki rolünü özellikle vurguluyor.
Üçüncüsü, savaş ve enerji başlıklarında Türkiye, Macaristan için hem “barış diplomasisinde aktif” hem de “Rus gazı için vazgeçilmez, transit ülke” olarak vazgeçilmez bir konumda bulunuyor. TürkAkım üzerinden gelen uygun fiyatlı Rus gazı Macar ekonomisi açısından hayati bir unsur olarak öne çıkarken Türkiye’nin bu hat üzerindeki rolüne de atıf yapılıyor.
Ticaret hacmi hedefi: 6 milyar dolar
İkili ticaret verilerine bakıldığında, son on yılda istikrarlı bir artış görülüyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) verilerine göre, 2015’te 2,2 milyar dolar olan dış ticaret hacmi, 2024 itibarıyla 4,4 milyar dolar sınırına dayanmış durumda. Nitekim geçen yıl Türkiye’nin Macaristan’a ihracatı 1,8 milyar dolar, ithalatı ise 2,632 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
DEİK’in açıkladığı iki ülke arasındaki ticaretin sektörel kompozisyonu da ilişkilerin düzeyini gösteriyor. Türkiye’nin Macaristan’a ihracatında eczacılık ürünleri, elektrikli cihazlar, demir-çelikten eşya ve otomotiv öne çıkarken, ithalatta otomotiv, elektrikli cihazlar ve makineler toplamın yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor. Bu yapı, iki ekonominin rekabetten çok tamamlayıcılığa dayalı bir model geliştirdiğini gösteriyor. Bunda, Macaristan’ın Orta Avrupa’nın montaj lideri olmasının, Türkiye’nin de ilaç, kimya ve ara mal üretiminde gelişkin bir sanayiye sahip olmasının rolü var.
Resmi düzeyde açıklanan ticari hedefler ise oldukça iddialı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Orbán, kısa vadede 6 milyar dolar, orta vadede ise 10 milyar dolar ticaret hacmini yaptıkları ortak basın toplantılarında bir hedef olarak ortaya koydular.
Savunma, göç ve enerji ekseni
Türkiye-Macaristan hattını, sıradan bir ticari ortaklıktan ayıran asıl unsur ise savunma, göç ve enerji üçgenindeki iş birlikleri. Budapeşte açısından Türkiye, hem güney sınırlarının korunmasında hem de AB içi müzakerelerde öne sürebildiği “göç kartı” için çok önemli bir konumda.
Öte yandan Macaristan’ın uzun zamandır süren Rus gazı tedariki -Moskova’yla sıcak ilişkilerine rağmen- Ukrayna’dan geçen hatlarda yaşanan bombardımanlar nedeniyle teknik ve siyasi risk altında. Bu sebeple TürkAkım’ın Türkiye-Bulgaristan-Sırbistan rotası Budapeşte için artık “hayati arter” durumunda. 2023’te 6,6 milyar metreküp gazın TürkAkım üzerinden Macaristan’a ulaşmış olması, bu hattın önemini gösteriyor. Türkiye, bu tablo içinde hem transit ülke hem de bölgesel enerji dağıtım merkezi olarak yer alıyor.
Savunma sanayisinde ise Türkiye, Macaristan için başta gelen tedarikçilerden biri ve bunun yanı sıra ortak üretim partneri. Türk savunma sanayisinin zırhlı araçlar, İHA/SİHA’lar ve kara platformları alanındaki kapasitesi, Macar ordusunun modernizasyonu için Ankara’nın önemini artırıyor.
Geleceği “somut” projeler belirleyecek
Sonuç olarak, İstanbul’da yapılan Ortak İstişare Mekanizması toplantısının Türkiye-Macaristan ilişkilerinde zaten var olan siyasi ve ekonomik yakınlığı daha kurumsal bir çerçeveye oturtacağı belirtilebilir. Bu doğrultuda ticaret hacminde 4,4 milyar dolar seviyesinden 6 milyar ve ötesine geçmeyi hedefleyen iki ülke, savunma sanayisi, enerji ve göç gibi yüksek politik dosyalarda da birbirini tamamlayan roller üstlenecek.
Önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki dostluğun boyutunu, masaya konulacak başlıkların ne ölçüde somut projelere ve rakamlara dönüşeceği belirleyecek. Ticaret hedeflerinin yakalanması, ortak savunma projelerinin hayata geçmesi, enerji hatlarının çeşitlendirilmesi ve AB dosyalarında somut ilerleme sağlanması, Türkiye-Macaristan ekseninin kalıcı bir stratejik hat hâline gelip gelmeyeceğini gösterecek.
Kaynakça
1. DEİK. (2025, 18 Nisan) Macaristan Bilgi Notu.
3. TRENDS. (2025, 26 Şubat). Türkiye-Hungary Relations: A Growing Partnership.