12 Kasım 2025

Grateful Dead ve Litvanya’nın özgürlük rüyası

Bağımsızlığını yeni kazanan Litvanya, imkânsızlıklar içinde olimpiyat sahnesine çıkma hayali kuruyordu. Bir gazete haberi, Grateful Dead’in yüreğine dokundu; bir tişört, bir çek ve bir inançla başlayan hikâye, Barselona’da özgürlüğün zaferine dönüştü.

Litvanya henüz bağımsızlığını kazanmış taze bir ülke. Yıllar süren baskı, savaş ve yoksulluktan sonra, ülkenin tek isteği kendi bayrağıyla olimpiyat sahnesine çıkmak. Ekonomik imkânsızlıklar içerisinde bütçe yaratılıyor. Ama basketbol takımı için hiçbir şey yok… Ne forma ne uçak bileti ne kamp masrafı. Sadece bir hayal var: Barselona’da, Litvanya adıyla sahaya çıkmak.

4 sene önce Seul’de Amerika’ya 1972 yılından sonra olimpiyatlarda ilk mağlubiyeti tattıran SSCB takımın as oyuncuları artık Litvanya’nın birer parçası olmuş ve zaferlere artık Litvanyalı olarak imza atmak istiyorlardı. Bu isimlerin arasında Efsane Sabonis, Kurtinaitis gibi isiler de bulunuyordu. Takımın bir başka büyük yıldız isimlerinden Šarūnas Marčiulionis, o dönemde NBA’de Golden State Warriors oyuncusu. Takımıyla olimpiyatlara katılabilmek için Amerika’da yardım arıyor, kapı kapı dolaşıyordu. Ve bir gün, San Francisco Chronicle’da bu çırpınışı takip eden bir gazeteci -George Shirk- bir haber yayımlıyor. Haberin bitiş cümlesi ise şöyle: “Bir ülke özgürlük için sahaya çıkmak istiyor ama hiçbir şeyi yok.” Bu satırlar, hiç beklenmedik, belki de hiç tahmin edilmeyen bir yerden ilgi çekiyor.

“Bu çocuklar o sahnede olmalı”

Rock’n Roll tarihinin en büyük gruplarından biri, San Francisco’nun efsane rock grubu Grateful Dead bu haberi okuduktan sonra başta Jery Garcia olmak üzere tüm ekip çok etkileniyor ve karar veriyorlar: “Bu çocuklar o sahnede olmalı.” Ne bir PR çalışması ne de bu konu hakkında bir haber paylaşmadan yetkililerle iletişim sağlanıyor. Sadece yüksek meblağlı bir çek göndermiyorlar; onlara bir sembol yaratmak istiyorlar. Ve bu görev, grubun yakın çevresindeki sanatçı Greg Speirs’e veriliyor.

Speirs, Litvanya’nın özgürlük arzusundan ilham alıyor. Bir iskelet çiziyor tabii ki Greatful Dead, söz konusu olunca bu kaçınılmaz ama bir yandan da bu iskelet, Sovyet baskısından kurtulmuş ama hâlâ ayakta kalan bir ulusu temsil ediyor. Elinde bir basketbol topu var; rengi yeşil, sarı ve kırmızı: Litvanya bayrağı. Batik tarzdaki bu formayı tasarlayan Speirs, tasarımın tüm haklarından vazgeçiyor ve diyor ki: “Bu tişört özgürlük için ter döken insanların sembolü olsun.”

Barselona’da sahneye çıktıklarında kimse madalya beklemiyordu. Ama o çocuklar her hücumda bir ülkenin kalbini attırdı. Dream Team’e kaybettiler ama grup maçlarında farklı yenildikleri Sovyetlerden arta kalan ülkelerin oluşturduğu Bağımsız Devlerler Topluluğu takımı yenip olimpiyat üçüncülüğünü kazandılar. Ve kürsüye çıktıklarında o renkli Grateful Dead tişörtleri üzerindeydi. Gözyaşlarıyla karışan gülüşler 50 yılı aşkın bir zaman sonra ülkeleri adına özgürce mücadele etmenin en gürültülü hâliydi. Ve bu hayal daha sonra "The Other Dream Team" isimli belgeselle tüm dünyaya anlatılacaktı.

Bir gazete haberi, bir rock grubu, bir sanatçı ve bir ulus… Hepsi aynı hikâyede birleşti.
O gün yalnızca bir madalya kazanılmadı. Bir ulus yeniden doğarken, özgürlüğün tınıları Jerry Garcia’nın o muhteşem gitar solosuyla yankılanıyordu.
 

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...