03 Aralık 2025

Bulgaristan'da sokaklar neden hareketlendi?

Avroya geçişe hazırlanan Bulgaristan’da vatandaşlar, “kemer sıkma” önlemleri getiren tartışmalı bütçe tasarısına karşı Sofya sokaklarını doldurdu. Hükümet geri adım atmak zorunda kaldı.

Bulgaristan’da tartışmalı bütçe tasarısı kitlesel protestoların ardından geri çekildi. Yaşanan süreç, yalnızca bir ekonomik düzenlemenin iptali olarak değil, ülkenin avroya geçiş süreci, siyasi kutuplaşma ve toplumsal güven krizi açısından da önemli bir kırılma noktasını işaret ediyor. Nitekim yalnızca başkent Sofya’da 50 bine yakın kişinin sokağa çıkması, ülkenin son yıllarda tanık olmadığı ölçekte bir toplumsal mobilizasyonu gösterdi. Diğer büyük şehirlerde de benzer büyüklükte eylemlerin yapılması, tepkinin yalnızca başkente özgü olmadığını, ülke geneline yayılan bir huzursuzluğu yansıtıyor. Gösterilerin hedefinde vergileri ve sosyal güvenlik primlerini artırmayı, yükü ise doğrudan çalışan kesimin üzerine yıkmayı öngören bütçe tasarısı yer aldı. Ancak asıl dikkat çekici olan, hükümetin yalnızca ekonomik bir düzenleme nedeniyle değil, siyasi inandırıcılık kaybı nedeniyle de geri adım atmak zorunda kalması oldu.

Bütçe krizi mi, güven krizi mi?

Resmi olarak bakıldığında protestoların nedeni, kemer sıkma önlemleri ve çalışanlara yüklenen yeni vergi ve prim artışlarıydı. Ancak sahadaki tablo yalnızca ekonomik hoşnutsuzlukla açıklanamayacak kadar derin. Gösterileri organize eden Avrupa Birliği (AB) yanlısı ana muhalefet blokları “Değişimi Sürdürüyoruz” (Продължаваме промяната) ve “Demokratik Bulgaristan” (Демократична България), hükümeti yerine getirilmeyen sözler, şeffaflık eksikliği ve halktan kopuk karar alma süreçleriyle suçladı.

Son yıllarda Bulgaristan siyasetinde sık hükümet değişiklikleri, kırılgan koalisyonlar ve azınlık yönetimleri devletin yönetilebilirliğine dair ciddi soru işaretleri yaratmış durumda. Bu nedenle tartışmalı bütçe tasarısı, biriken güvensizliğin patlaması için uygun bir tetikleyici işlevi gördü. Hükümetin geri adım atması ise yalnızca sokak baskısının değil, kurumsal meşruiyetin ne kadar zayıfladığının da göstergesi oldu.

Bir “egemenlik” sorunu: Avroya geçiş

Protestoların arka planındaki en kritik başlıklardan en önemlisi Bulgaristan’ın 1 Ocak 2026 itibarıyla ulusal para birimi levayı bırakıp avroya geçecek olması. Avroya geçiş, teknik olarak finansal istikrar, sermaye entegrasyonu ve AB içindeki ekonomik uyumu güçlendirecek bir adım olarak görülüyor. Ancak toplumsal algı bu yönde değil. Bulgarların yaklaşık yarısının avroya karşı çıkması, meselenin egemenlik, ekonomik kontrol ve yaşam standardı endişeleriyle iç içe geçtiğini gösteriyor.

Perakendecilerin fiyatları fırsatçılıkla artıracağı korkusu, özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerde güçlü bir tedirginlik yaratıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde’ın “Enflasyon artışı bekleniyor ama geçici olacak” açıklaması teknik olarak rasyonel olsa da, sokaktaki vatandaş için bu tür güvenceler yeterince ikna edici değil. Tam da bu nedenle bütçedeki kemer sıkma önlemleri, avroya geçiş sürecinin bedelini halkın ödediği algısını daha da pekiştirdi.

Yeni siyasal mobilizasyon mu?

Gösterilere ağırlıklı olarak gençlerin katılması ise Bulgaristan’daki toplumsal muhalefetin demografik yapısına dair önemli ipuçları veriyor. Uzun süredir düşük ücretler, artan yaşam maliyetleri ve yurt dışına göç nedeniyle ciddi bir “genç kuşak huzursuzluğu” yaşayan ülkede, avroya geçiş süreci bir “gelecek tayini” sorunu olarak görülüyor. Bu kuşağın sokakta görünür hâle gelmesi, klasik parti tabanlı protestolardan daha akışkan ve öngörülemez bir muhalefet dalgasına işaret ediyor.

Bu durum, muhalefet partileri açısından da iki ucu keskin bir tablo yaratıyor. Sokak mobilizasyonu siyasi baskı üretme kapasitesini artırırken kontrol edilmesi zor dinamikler de barındırıyor. Sofya’daki protestolar, muhalefetin kitleleri harekete geçirme yeteneğini göstermesi açısından önemli ancak bu gücün uzun vadeli bir kurumsal dönüşüme dönüşüp dönüşmeyeceği henüz belirsiz.

Belirsizlik sürüyor

Bulgaristan hükümetinin bütçe tasarısını geri çekmesi, sokak açısından kısa vadeli bir zafer olarak görülebilir. Ancak bu geri adım, avroya geçiş süreci, kamu maliyesinin dengelenmesi ve siyasi istikrar gibi temel dosyaların ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Aksine, bu başlıklar daha sorunlu bir hâle gelmiş durumda nitekim geri adım atan hükümet, kendi tabanı nezdinde “zayıf” ve muhalefet karşısında ise “baskı karşısında yön değiştirebilen” bir aktör görüntüsü verdi.

Önümüzdeki dönemde Bulgaristan’ı iki kritik sınav bekliyor: Avroya geçişin toplumsal maliyetinin nasıl yönetileceği ve bütçe açığının hangi araçlarla kapatılacağı. Sokak ise bu süreçte yalnızca bir tepki alanı değil, doğrudan kararları şekillendiren bir güç merkezi olarak etkisini hissettirmeyi sürdürecek.

Kaynakça

Fouda, M. (2025, 2 Aralık). Bulgaria's government fully withdraws controversial budget plan after latest protests. Euronews.

Jochecova, K. (2025, 2 Aralık). Bulgarian government withdraws budget proposal after largest protests in a decade. Politico.

Hairsine, K. (2025, 2 Aralık). Bulgaria sees massive protests against budget, corruption. DW.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...