16 Haziran 2025

Yasa dışı göçmen sorunu: ABD’de neler oluyor?

Los Angeles’ta başlayan göçmen gözaltıları şehirde şiddet olaylarına ve yoğun gösterilere yol açmakla kalmadı. Trump’ın fedaralleştirdiği ulusal muhafızlar ve konuşlandırdığı deniz piyadeleri, rekabet hâlinde olduğu Kaliforniya Valisi Newsom’la Trump’ın anayasa tartışmasına dönüştü.

“Binlerce, yüz binlerce kaçak göçmen -ki bunların çoğu mahkûm- sizin sağlık hizmetlerinizi tüketiyor. Okullarınızdaki yerleri kaplıyorlar, hastanelerinizi dolduruyorlar. Ve onlar genelde suçlular.” Bu sözler, ABD Başkanı Donald Trump’a ait ve göçmenlere bakışı hakkında bize bir fikir veriyor. Donald Trump, Beyaz Saray’daki ilk dönemine benzer şekilde göçmen politikalarında sert bir tavır takınıyor. 2016’da ilk kez iktidara geldiğinde Meksika sınırına duvar örmeyi planlıyordu ve bunu kısmen de olsa başardı. Ancak yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi, uğraşılması ve başarılması çok daha güç bir durum olarak göze çarpıyor. Bu durum, Donald Trump’ın adaylık sürecindeki önemli ve kendinden emin vaatlerinden biriydi. Göçmenlere karşı Los Angeles’ta başlayan gözaltılar Trump’ın bu vaadini hayata geçirmekte kararlı olduğunu gösteriyor. Ancak göçmenler ve göçmen hakları savunucuları durumdan oldukça rahatsız ve bu duruma direniyor.

Los Angeles’taki gözaltılar 6 Haziran’da başladı. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimlerinin Los Angeles’taki baskınlarının hedefinde yasa dışı göçmenler bulunuyordu ve ilk gün 40’tan fazla kişi tutuklandı. Tutuklamaların ardından, göçmenler ve göçmen hakları savunucuları şehirde geniş çaplı protestolar başlattı ve 10 Haziran’da 200 kişiden fazlası gözaltına alındı. Gösteriler öyle büyüdü ki gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bununla birlikte gösteriler göçmenlerin yoğun yaşadığı, Chicago, San Diego, New York gibi şehirlerde de baş gösterdi. Trump, Los Angeles’ta işlerin iyi gitmediğini ve göçmenlerin her yeri yakıp yıktığını söyledi ve Kaliforniya Valisi Newsom’u beceriksiz bir vali olmakla suçladı. 700 deniz piyadesi ve dört bin ulusal muhafız, gösterileri bastırmak ve yasa dışı göçmenleri tutuklamak için Trump tarafından görevlendirilince Vali Newsom, Trump’ın yetkisini aştığını iddia ederek mahkemeye başvurdu.  Trump ise federalleştirme emrini, ABD anayasasının 10’uncu maddesine dayandırıyor. ABD’de askerî birimlerin iç olaylara dâhil olmasının çok nadiren görülen bir durum olduğunu belirtmekte de yarar var.

Los Angeles’taki birkaç günlük gösterilerin ardından, deniz piyadeleri ve ulusal muhafızların gözaltıları başarıya ulaşmış ve tansiyon düşmüş görünüyor. Ancak bu gösteriler daha büyük olayların habercisi olabilir.

Trump’ın göçmenlere bakışı ve politikaları

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2017’den 2020’ye kadar sürdürdüğü ilk döneminde akıllarda kalan uygulamalarından birisi Meksika sınırına duvar örmesi olabilir. Donald Trump, sınıra örülecek duvar ve sınırdaki önlemlerin arttırılması yoluyla göçmen akınını engellemeye çalışmıştı. COVID-19 sürecinde ise sınırdaki iltica başvurularını işleme dahi almadan doğrudan geri çevirmişti.

Donald Trump seçimleri kaybettiği 2020 yılından iktidara geldiği 2025 yılına kadar Biden’ın göç politikalarını eleştirmeye ve daha sert bir politika vaadinde bulunmaya devam etti. Kamala Harris’le girdiği yarışta da Trump’ın elindeki en büyük koz Amerikalıların göçmenlerden duyduğu rahatsızlığı kullanmak oldu. İktidara geldiği ilk günlerde birçok kararname imzaladı ve dördüncü gün binden fazla kişiyi sınır dışı etti. Ayrıca Donald Trump, doğum yoluyla ABD vatandaşı olma hakkını kaldırma sözü verdi. ABD yasaları gereğince ABD’de doğmak, kişiye doğrudan vatandaşlık hakkı tanıyor ve bu durum birçok ailenin çocuklarını doğurmak için ABD’ye getirmesine sebebiyet veriyor.

Trump’ın ABD’ye göçü engellemekte başvurduğu diğer bir yöntem ise “Public Charge” ismi verilen “Kamu Yükü” kuralının zorlaştırılması oldu. ABD, göçmenlik başvurusu yapan kişilerin geçmiş mali tablolarını çok daha detaylı şekilde inceliyor ve yıllık en az 35 bin dolar gelirini garanti etmesini istiyor.

Trump’ın en tartışmalı vaatlerinden birisi “toplu sınır dışı” politikalarının uygulanması. ABD’de yasa dışı göçmenler dahi mahkemeye çıkarılmadan sınır dışı edilemiyor. Ancak Trump işlemlerin ve sınır dışıların hızlandırılması için kanunda değişikliğe gitmek istiyor. İlk etapta yaklaşık 400 bin suç kaydı olan yasa dışı göçmenin sınır dışı edilmesi hedefleniyor. Ek olarak Trump, ilk döneminde uyguladığı “Meksika’da kal” politikasını yeniden devreye soktu.

ABD yönetimi, ICE ve ulusal muhafızların yetkilerini genişletmeye ve göçmenleri sınır dışı etme uygulamasını hızlandırmaya çalışıyor. Beyaz Saray, günde üç bin göçmen gözaltı hedefi koyduğunu ve bu sayıya ulaşamayan memurların görevden alınacağını da belirtiyor.

ABD’de göçe dair veriler

ABD, dünyadaki göçmenlerin beşte birine ev sahipliği yapıyor. Özellikle son yıllarda bu sayının hızının artması Amerikalılarda rahatsızlığa yol açmışa benziyor. Küresel ekonomideki daralmalarla piyasaların yavaşlaması, pastadan daha az pay alan Amerikalı orta sınıfını göçmen politikalarını yeniden düşünmeye itiyor. Göçmenlerin karıştığı suçlar ve güvenlik sorunları da diğer bir sebep. ABD’deki göçmenlere dair istatistiklere bakmak olayların sebeplerini kavramak için iyi bir yol olabilir.

Paw Research’in verileri 2024 yılına ait. ABD doğumlu olmayan göçmenlerin sayısı yaklaşık 48 milyon kişiyi buluyor ve bu sayı 2024’te 1,6 milyon artarak son yirmi yılın en yüksek artışına ulaşmış. Bu göçmen sayısı ABD nüfusunun %14’üne tekabül etmekle birlikte aslında önemli bir bölümü, %77’si yasal şekilde ABD’de bulunuyor. Yasa dışı göç bu sayının %23’ü. Kaçak göçmenler ABD’ye ya yasa dışı yollarla giriyor ya da vizesi dolmasına rağmen ülkeden ayrılmayı reddediyor.

Göçmenlerin demografisi de yıllar boyunca farklılık gösterdi. ABD’de son çıkan olaylarda gözler hep Hispanik göçmenlerde oldu. Hatta ABD’nin bazı bölgelerinde İngilizceden çok İspanyolcanın konuşulması dahi dillendiriliyor. Meksikalılar göçmenlerin %23’ünü oluşturarak ilk sıradalar. Meksikalıları, sırasıyla Hindistanlılar, Filipinliler ve El Salvadorlular izliyor.

2007’ye kadar Hispanik göçmenler Asyalılardan daha fazla ABD’ye göç ederken uzun süre bu denge Asyalıların göçünü izledi. 2019 itibariyle Hispanikler tekrar ABD’de en fazla göç eden grup. Amerikalılar genel olarak göçe karşı gibi görünseler de asıl karşı oldukları Hispanik göçler. Çünkü Asyalıların göçleri hem Çin’in sahip olduğu nitelikli insanların ABD’ye katkı sunmasını sağlıyor hem de suça çok daha az bulaşıyorlar. Meksika’dan göç eden nüfusun %51’i lise seviyesinde bile eğitim görmemişken, Güney Asya’dan gelen göçmenlerin %72’si lisans veya daha yüksek eğitim seviyesine sahip. Bu durum göçmen karşıtı politikaların daha fazla Hispanikler üzerinden dillendirilmesine yol açıyor.

Verilerle ilgili son olarak 6 Haziran’dan itibaren göçmen protestolarının başladığı yer olan Los Angeles, Kaliforniya’da bulunan önemli bir şehir ve Kaliforniya eyaleti en fazla göçmene ev sahipliği yapan, Trump’ın göç politikalarını uygulamamakta direnen ve göçmenler tarafından “sığınak” olarak görülen bir eyalet. Göçmenlerin %23’ü bu eyalette barınırken, Teksas, Florida ve New York, Kaliforniya’yı takip ediyor.

Federalleştirme, Kaliforniya Valisi Newsom ve Trump

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom iki dönemdir eyaletin valiliğini yapan, demokratların sevdiği bir vali. Bu sebeple adı geçen başkanlık seçimlerinde Demokratların adayı olarak geçmişti. Kaliforniya ABD’nin en kalabalık eyaleti ve ABD’deki diğer eyaletlerden ekonomik büyüklük olarak ayrışıyor. Öyle ki Kaliforniya bağımsız bir devlet olsaydı, dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi olurdu. Ayrıca Kaliforniya, Demokrat Parti’nin güçlü olduğu eyaletlerden birisi ve Trump’ın göçmen karşıtı kararlarını uygulamıyor. Los Angeles’ta başlayan gösteriler sonrası Donald Trump’ın Kaliforniya ulusal muhafızlarını fedaralleştirmesi, yani başkanın emri altına alması, ABD’de anayasa tartışmalarına neden oldu. Ayrıca Kaliforniya Valisi Newsom ve LA Belediye Başkanı Karen Bass kararı mahkemeye taşıdı. Newsom, “Trump’ın ülkedeki sorunları örtbas etmek için gerilimi tırmandırdığını, yetkisini aştığını ve sorunun sebebi olduğunu” söylüyor.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Donald Trump’ın fedaralleştirme emri öncesinde kendisinden onay almadığını ve protestoların, isyan seviyesinde olmamasından ötürü bu maddeyi kullanamayacağı görüşünde. Açılan davanın ilk kararı Newsom’un haklı olduğu şeklinde sonuçlandı ve Trump’ın kararının iptaline karar verildi. Davaya itiraz edilmesiyle birlikte temyiz süreci başladı ve süreç hâlen devam ediyor.

Olaylar nasıl sonuçlanır?

ABD seçim sistemi, siyasi partileri sürekli seçime hazırlanmaya zorlayan bir yapıya sahip. İki senede bir ya başkanlık seçimleri ya da senato seçimleri bulunuyor. Bu sebeple Donald Trump senatoda sahip olduğu Cumhuriyetçi üstünlüğünü kaybetmemek adına somut adımlar atmak zorunda. Öyle ki hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler yasa dışı göçmen sorununu ortak bir sorun olarak görüyor. Bu sebeple Trump’ın göçmen avı artarak devam edecek ve doğal bir sonucu olarak göçmenlerin protestolarını tetikleyecektir. Ayrıca Kaliforniya Valisi Newsom, iki dönemdir valilik yapıyor ve artık Kaliforniya eyaleti için adaylık hakkı bulunmuyor. Kaliforniya’da Trump’la giriştiği rekabet onu dağılmış Demokratların lideri konumuna da hızla taşıyabilir. Göçmen politikalarının çok uzun yıllar ABD’de en öncelikli konulardan birisi olması da aşikâr görünüyor.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...