22 Aralık 2025

İspanya'yı bekleyen yeni siyasi gerçeklik

Extremadura'da PSOE, yolsuzluk iddialarıyla ağır yenilgi aldı. Aşırı sağcı Vox sandalyeleri ikiye katladı ve koalisyonda vazgeçilmez hâle geldi. Seçmen solu terk ederek hem radikal sol UxE'ye hem de Vox'a yöneldi. Sonuç, İspanya'nın istikrarsız, üç kutuplu siyasi yeni normalini pekiştirdi.

Uzun yıllardır İspanyol sosyalizminin sağlam kalesi olarak görülen Extremadura'da, Pazar günü yaşanan seçim sarsıntısı, yalnızca bölgesel bir kaymadan çok daha fazlasını işaret ediyor. İktidardaki Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) 28 sandalyeden 10'unu kaybetmesi ve aşırı sağcı Vox'un temsilini 5'ten 11'e çıkararak ikiye katlaması, İspanya'nın siyasi coğrafyasında derin çatlaklar olduğunu gözler önüne serdi. Bu sonuç, 2023 genel seçimlerinde Pedro Sánchez'in azınlık hükûmetini kurmayı başardığı sürpriz zaferin ardından gelen beklenmedik bir darbe olarak yorumlanıyor. Extremadura'da yaşananlar, ülke çapında sosyalistlerin itibar kaybı, aşırı sağın kurumsallaşması ve geleneksel parti sisteminin dönüşümünün küçük ölçekli bir yansıması niteliğinde.

PSOE'nin Extremadura'daki yenilgisi, birden fazla faktörün birleşiminin sonucudur. Öncelikle, aday Miguel Ángel Gallardo'nun Başbakan Sánchez'in kardeşi David Sánchez için özel iş yaratma iddialarıyla yargılanması, partiye yönelik "nepotizm ve yozlaşma" algısını güçlendirdi. Bu durum, PSOE'nin 1990'larda Felipe González döneminde yaşadığı GAL skandalı gibi tarihsel yolsuzluk mirasıyla birleşince, seçmen nezdindeki güven erozyonunu hızlandırdı.

Daha da çarpıcı olan, kaybedilen 108.000 oyun büyük kısmının ana muhalefet partisi PP'ye değil, aşırı sağ Vox ve sol ittifak Extremadura için Birleşik (UxE) arasında bölünmesiydi. Bu dağılım, geleneksel sosyalist seçmenin iki uca doğru kutuplaştığını gösteriyor. UxE'nin sandalyesini 4'ten 7'ye çıkarması, Sánchez'in Madrid'deki koalisyon politikalarından (özellikle bağımsızlık yanlısı partilerle uzlaşma) veya bölgesel kalkınma vaatlerindeki eksikliklerden duyulan hayal kırıklığının radikal sol bir alternatife yönelime yol açtığını ortaya koyuyor.

Vox'un yükseliş stratejisi

Vox'un başarısı, geleneksel sağ-sol ekseninin ötesine geçen etkili bir stratejinin ürünü. Parti, hem PSOE'nin hem de geçmişte yolsuzluk skandallarıyla sarsılmış PP'nin aksine, kendisini "yeni ve temiz" bir siyasi alternatif olarak konumlandırmayı başardı. Hiç hükûmette bulunmamış olmanın getirdiği "lehine işleyen deneyimsizlik", yolsuzluk yorgunu seçmen nezdinde bir avantaja dönüştü.

Demografik olarak, Vox'un desteğinin temelini 35-54 yaş arası erkeklerin oluşturması da dikkat çekici. Genç erkeklerin aşırı sağın ana destekçisi olduğu yaygın kanısına meydan okuyan bu profil, partinin "geleneksel değerler", "millî birlik" ve "güvenlik" temalarıyla orta yaşlı, istikrar arayan bir erkek kitlesine hitap etmedeki başarısını gösteriyor.

Vox için en önemli stratejik kazanım ise PP ile yaşanan koalisyon krizi sonrası "istikrarsız ortak" konumundan "vazgeçilmez güç" statüsüne yükselmesi. María Guardiola liderliğindeki PP'nin mutlak çoğunluğu (33 sandalye) 29'da kalması, hükûmet kurmanın tek yolunu Vox ile anlaşmaya bağımlı kıldı. Bu durum, partinin pazarlık gücünü muazzam ölçüde artırdı.

PP'nin ikilemi: Zafer mi, tuzak mı?

Extremadura'da en çok oyu alan parti olmasına rağmen mutlak çoğunluğu elde edemeyen PP, klasik bir ikilemle karşı karşıya. Bir yanda Vox olmadan iktidara gelememe gerçeği, diğer yanda bu ittifakın merkez sağ seçmeni uzaklaştırma riski bulunuyor. Valencia ve Aragón'daki deneyimler, Vox'un koalisyon ortaklığının sıklıkla sorunlu ve öngörülemez olduğunu ortaya koymuştu. Guardiola'nın Vox'un bütçesini onaylamayı reddetmesi ve erken seçime gitmesi de bu gerilimin bir yansımasıydı.

PP lideri Alberto Núñez Feijóo, ulusal düzeyde Vox'la mesafeli durma stratejisi izlese de yerel düzeyde bu ittifak kaçınılmaz hâle geliyor. Bu ikili yapı, partinin kimlik krizini derinleştiriyor ve merkez sağ siyasetin geleceği konusunda belirsizlik yaratıyor.

PSOE için alarm zilleri

Extremadura'daki yenilgi, PSOE için çok katmanlı bir tehdit oluşturuyor. Sorun yalnızca yerel bir adayla sınırlı değil; Başbakan Sánchez'in sağ kolu Santos Cerdán ve eski Ulaştırma Bakanı José Luis Ábalos gibi isimlere yönelik yolsuzluk iddiaları, sorunun parti hiyerarşisinin üst kademelerine uzandığı algısını pekiştiriyor.

Sánchez'in önündeki en büyük zorluk, iki cepheli bir savaşı aynı anda yönetmek: Bir yanda sol koalisyon ortaklarıyla (Sumar ve bölgesel partilerle) hassas dengeyi korurken, diğer yanda partisinin eriyen itibarını yeniden inşa etmek. Extremadura'daki oy kaybının önemli kısmının UxE'ye gitmesi, sol blok içindeki parçalanma riskini de gözler önüne seriyor.

2019 ve 2023 seçimleri ışığında Vox

Vox'un yükselişini anlamak için iki önemli milat noktasına bakmak gerekiyor: 2019 genel seçimleri, partinin ilk kez parlamentoya girdiği ve İspanya siyasetine "üçüncü kutup" olarak dâhil olduğu anı temsil eder. 2023 seçimleri ise, PP'nin en çok oyu almasına rağmen Vox'suz hükûmet kuramadığı, dolayısıyla aşırı sağın "kapı bekçisi" rolünü pekiştirdiği dönüm noktasıydı.

Extremadura'daki sonuçlar, bu sürecin yerelleşme aşamasına geçtiğini gösteriyor. Artık Vox sadece ulusal parlamentoda değil, bölgesel yönetimlerde de iktidar ortağı olma kapasitesine sahip. Bu evrim, İspanya'nın siyasi merkeziyetçilik geleneğinden uzaklaştığının da bir göstergesi.

Extremadura'da kurulacak PP-Vox koalisyonunun nasıl işleyeceğine dair ipuçları, bu modelin daha önce test edildiği bölgelerde bulunabilir. Valencia'da, Vox'un sel felaketi kurbanları için toplanan fonların akıbetine dair soru işaretleri (partinin gençlik örgütü Revuelta ile ilgili iddialar), aşırı sağın yönetim sorumluluğu üstlendiğinde karşılaştığı zorlukları ortaya koyuyor.

Aragón'daki koalisyon deneyimi ise Vox'un genellikle sembolik ve kültürel meselelerde (tarih anlatısı, dil politikaları, göç) sert tutum alırken, ekonomik ve sosyal politikaların detaylarına daha az odaklandığını gösteriyor. Bu modelin, İspanya'nın en fakir bölgelerinden biri olan Extremadura'da nasıl işleyeceği merak konusu.

İspanya siyasetinde yeni normal

Extremadura seçimleri, İspanya'nın üç kutuplu, koalisyona dayalı ve istikrarsız yeni siyasi normaline uyum sağlama sancılarının somut bir ifadesi. Yolsuzluk iddiaları, bu geçişi hızlandıran bir katalizör işlevi gördü. Sonuçlar, geleneksel sol-sağ ayrımının yerini daha karmaşık bir siyasi haritanın aldığını ortaya koyuyor.

Önümüzdeki dönemde üç temel dinamik İspanya siyasetini şekillendirecek:

  • Sánchez'in azınlık hükûmetinin dayanıklılığı: Yolsuzluk iddialarının merkezinde yer alan isimlerin geleceği ve sol koalisyon içindeki gerilimler, hükûmetin istikrarını test edecek
  • PP'nin varoluşsal ikilemi: Parti, Vox'la ilişkisini "gerekli kötülük" olarak mı, yoksa "stratejik ortak" olarak mı konumlandıracak? Bu soru, merkez sağ siyasetin geleceğini belirleyecek.

Extremadura'daki seçmen tercihleri, İspanya'nın demokratik geçiş (Transición) sonrası oluşan iki partili sistemin kalıntılarının da sonuna işaret ediyor. Artık hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor, hiçbir kale güvende değil. Yeni İspanya siyaseti, müzakereye, pragmatizme ve sürekli denge arayışına dayalı daha karmaşık bir yapıya evriliyor. Bu dönüşüm sancılı olsa da aynı zamanda ülkenin siyasi olgunluğunun ve demokratik kurumlarının esnekliğinin de bir testi niteliğinde. Extremadura'daki sandık, yalnızca bir bölgenin değil, tüm İspanya'nın siyasi geleceğine dair önemli ipuçları sundu.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...