06 Ağustos 2025

İngiliz genç doktorlar “çözüm” arıyor

Beş günlük “başarısız” grevin ardından İngiliz genç doktorlar kamuoyu desteğini arkasına alan hükûmetle zam pazarlığında çıkmaza girdi. Junior’ların ülkeden “kaçışı” ve “göçmen ithalatı” ise birbirini takip ediyor.

İngiltere’de “junior” olarak adlandırılan uzmanlık eğitimi sürecindeki genç doktorlar artan hayat pahalılığı karşısında maaşlarının 2008’den beri en az %26 oranında eridiğini ve %29’luk bir “iyileştirme” istediklerini belirtmelerine karşın İşçi Partisi hükûmetinden sadece %5,4’lük zam teklifi alınca greve gitti.

25-30 Temmuz tarihleri arasında İngiliz Doktorlar Birliği (BMA) tarafından düzenlenen grev pek başarılı olmuş görünmüyor. İngiliz Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) sağlık hizmetlerinin %93’ünün planlandığı şekilde sürdürülebildiğini açıkladı. 10 binden fazla ek randevu verilebildiğini bildiren NHS, greve katılım oranının %30’un altında kaldığının altını çizdi. Nitekim grev tehdidine rağmen geri adım atmayan Sağlık Bakanı Wes Streeting, “BMA’nın artık anlamış olması gerekir ki bu hükûmetle savaşa girerlerse kaybederler” gibi oldukça sert bir ifade kullandı.

Kamuoyu hükûmetten yana

İngiliz İşçi Partisi’nin bu “üstenci” tavrı kamuoyunun genç doktorların “abartılı” bulunan zam taleplerine karşı çıkmasından ve grevin halk tarafından benimsenmemesinden kaynaklanıyor. Genç doktorlar, maaşlarının 2008'den bu yana perakende fiyat endeksine göre %26 eridiğini savunuyor ancak hükûmet bu endeksin verilerini baz almıyor ve %3,2-3,6 arasında değişen tüketici fiyat endeksini veri kabul ediyor. Hükûmet aslında NHS bünyesindeki çalışanlara %3,6’lık sabit zam artışı önerirken genç doktorlar için bu rakamı %5,4’e kadar yükseltti. Buna karşılık örneğin öğretmenlerin zammı %4, yerel yönetim çalışanlarının zammı %3,2 arttı.

“Elit” imajı olumsuz etkiledi

Kamuoyundaki bu olumsuz intibanın sebebi genç doktorların “elit meslek grubu” imajı oldu. Sol liberal çizgideki The Guardian gazetesinin yazarlarından Polly Toynbee grevi ve genç doktorların taleplerini “Bu kez BMA haddini aştı” gibi bir başlıkla köşesine taşıdı. Toybbee, “Bugün hastaların %70’i aile hekimlerinden memnun ve %75’i genel olarak iyi bir deneyim yaşadıklarını bildiriyor” diyerek, İşçi Partisi hükûmetinde düzelmeye başladığı gözlenen NHS hizmetlerinin bir grevle daha sarsılması ihtimalini sorguladı.

Nitekim halk son 11 grevde kötü tecrübeler yaşadı. 2022-2024 arasında gerçekleşen 11 grevde vatandaşların 1,3 milyon sağlık randevusu iptal edildi ve bu, 1,5 milyar sterline mal oldu. Ek olarak genç doktorların taleplerini halka doğru bir iletişim diliyle açıklamayı becerememesi de sendikanın bu süreçteki başarısızlığına dair dile getirilen eleştirilerden biri.

Halktaki “sempati eksikliği”

Toybbee yalnızca genç doktorları değil, tüm çalışanları etkileyen kötüye gidişi şu sözlerle dile getirdi: “Herkes 2008 finans krizinin öncesine geri dönmek istiyor, öğretmenler de öyle, maaşları tüm kamu sektörü gibi geride kaldı. Ama İngiltere artık daha fakir. Bu ülke, Brexit’in vurduğu, büyümesi neredeyse durmuş, dünya olayları tarafından hırpalanmış bir ülke. Kamu ve özel sektör maaşları son birkaç yıldır düşüyor. İnsanlar bunu alışverişlerinde hissediyorlar.”

Toynbee çalışan yığınların yaşadığı bu sıkıntılara bir de aksaması olası sağlık hizmetleri eklenince junior’lara yönelik bir “sempati eksikliği” yaşandığını kaydediyor. Nitekim bunun genç doktorlara yönelik sınıfsal bir antipatiden ziyade koşullara bağlı bir tavır olduğu yapılan kamuoyu araştırmalarına da yansıyor. Örneğin son grevde halkın yarısından fazlası genç doktorların grevini desteklemişti. YouGov’un son anketinde ise halkın %48 gibi büyük bir yüzdesinin greve karşı olduğu ortaya çıktı. Grevi sadece %39’luk bir kesimin desteklemesi bu bağlamda BMA’nın üzerinde düşünmesi gereken bir durum.

Aslında BMA’nın grev kararı aldığı oylama da epey tartışmalı. Katılımcıların %90’ının “evet” dediği grev oylamasına katılım yalnızca %45’ti. Bu, bir önceki oylama %71 gibi yüksek bir oranken BMA’nın sorgulaması gereken bir diğer durum.

İngiltere de “doktor kaybediyor”

Bu düşük katılımın birçok sebebi var ancak sebeplerden birisi birçok genç doktorun kariyerini başka ülkede sürdürmek istemesi. “Medical exodus” olarak adlandırılan tıp sektöründe çalışanların ülkeden “kaçışı” genç doktorlar için ülkedeki mesleki taleplere duyarsızlığı da beraberinde getiriyor. İngiliz genç doktorlar ABD, Avustralya, Kanada hatta Körfez ülkelerine yöneliyor. Hatta bu artan trend Brexit (çıkış) ve doktor kelimelerinin bir araya getirilmesiyle “Drexit” olarak adlandırılıyor. Genç doktorların sadece maaş yetersizliğinden değil, altı yılı aşan eğitim sürecinin uzunluğundan ve motivasyon düşüklüğünden de şikâyetçi oldukları belirtiliyor.

Konuyla ilgili Financial Times’ta çıkan ve “İngiliz doktorların ülkeyi terk etmeleri NHS için bir uyarı” başlığını taşıyan Stephen Bush’un köşe yazısında “Bugünün sağlık çalışanları, Yeni Zelanda, Dubai, Kanada ve ABD gibi çeşitli yerlerde çok daha büyük ödüller kazanabiliyorlar” iddiası yer alıyor. Buna göre NHS’de çalışanlar “varlıklı özel hastalar için çalışmak” ve “ülkede kalmak” arasında bir “orta yol” olarak göç etmeyi önüne koyabiliyor. Birçok genç doktor da mesleği bırakıyor.

Financial Times’da “Genç doktorlarımızı yüzüstü bırakan Drexit süreci yaklaşıyor” başlığıyla çıkan köşe yazısında Camilla Cavendish bu durumu “Çok sayıda kişi, düşük ücret ve kötü çalışma koşulları yüzünden umutsuzluğa kapılarak mesleği bırakıyor” diyerek eleştiriyor. Yazıda “Doktorların beyin göçü hâlâ nispeten düşük seviyelerde ama bu durum değişebilir, son zamanlarda gitmek için kesin planlar yapan doktorların sayısında büyük bir artış var” ifadesi yer alıyor.

“Çözüm” göçmen doktorlar mı?

Genç doktorların maaş ve genel koşullarından duydukları rahatsızlıkla ülkeden ayrılması ya da grev gibi “yıkıcı” yollara başvurmasına karşı NHS de çok daha düşük maaşlarla çalışmayı kabul eden Hindistan, Pakistan, Mısır ve Njerya’dan doktor ithalatına yöneliyor.

İngiliz Parlamentosu Araştırma Raporları’na göre NHS’de yabancı uyruklu doktor sayısı Haziran 2023’teki son verilerde %35 olarak görünüyor. 2009-2019 arası 10 yıllık sürece bakıldığında yabancı uyrukluların sayısında iki katlık bir artış dikkat çekiyor. Her ne kadar hükûmet haziranda açıkladığı 10 yıllık planla yurt dışından “doktor ithalatını” yüzde 10’un altına düşürmeyi hedeflese de bu pek gerçekçi durmuyor.

Sonuç olarak “çözüm” bir taraf için “kaçış” bir taraf için de doktor ithalatı olarak beliriyor. Halk ise iki tarafın müzakerelerinde şimdilik genç doktorları samimi bulmuyor ve desteklemiyor. Genç doktorlar eğer taleplerini daha güçlü bir pozisyonda müzakere etmek istiyorlarsa geçmişte olduğu gibi halkın desteğini almak zorundalar.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...