04 Eylül 2025

4 Eylül 2025: Google’sız bir sabah - İnternetin kalbi neden tekledi?

4 Eylül 2025’te Google çöktü, dünya nefesini tuttu. Gmail’den YouTube’a, Maps’ten Drive’a kadar hayat bir anda durdu. Peki bu dev kesinti teknik bir arıza mıydı, yoksa siber saldırı mı? Google’sız sabah bize dijital geleceğimiz hakkında neler söylüyor?

4 Eylül 2025 sabahı, kahvesini yudumlayıp maillerini kontrol etmek isteyen milyonlarca insan tek bir gerçekle yüzleşti: Google yoktu. Evet, yanlış duymadınız. Gmail açılmıyor, YouTube video yüklemiyor, Drive “dosya bulunamadı” diyor, Google Maps sizi evinizin salonunda kaybolmuş gibi hissettiriyordu. İnternetin kalbi sayılabilecek bir şirketin servisleri, Doğu Avrupa’dan Türkiye’ye, Balkanlar’dan İngiltere’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada aynı anda çöktü. Peki, ne olmuştu?

90’ların internetinden 2025’e…

90’larda internet çöktüğünde, aslında kimse fark etmezdi. Çünkü o dönem “internet” sadece birkaç üniversitenin bilgisayarında dolaşan metinlerden ibaretti. 2000’lerin başında MSN Messenger bir saatliğine gitse dünya yıkılıyordu. 2010’larda Facebook’un birkaç dakikalık çöküşleri bile haber olurdu. Ama 2025’te Google’ın çökmesi, neredeyse hayatın çökmesi anlamına geliyor.

Bugün Google, bir arama motorundan çok daha fazlası… O, modern dünyanın ajandası, hafızası, hatta pusulası. Telefonunuzdaki alarmdan, iş toplantınıza katıldığınız Meet uygulamasına; alışveriş için kullandığınız reklam algoritmalarından, YouTube’da öğrenmeye çalıştığınız gitar akorlarına kadar her şeyin arkasında Google var.

Dolayısıyla 4 Eylül sabahı yaşanan bu büyük kesinti, bir şirketin geçici teknik arızasından öte, modern hayatın kırılganlığını gözler önüne seren bir “distopya fragmanı” gibiydi.

Peki neden çöktü?

Resmî bir açıklama hâlâ yok. Google’ın sessizliği, dedikodu ve komplo teorilerini daha da körüklüyor. Üç ana senaryo öne çıkıyor:

Bölgesel altyapı sorunu

Balkanlar ve Doğu Avrupa’da Google’ın veri merkezlerinden birinde yaşanan teknik arıza, domino taşı gibi tüm servisleri etkiledi. Yani kabaca tabirle, dev bir “fiş çekilmiş” gibi oldu.

Siber saldırı ihtimali

Kesintinin Google’ın kuruluş yıldönümüne denk gelmesi dikkat çekici. İran destekli bir hacker grubunun “biz yaptık” açıklaması da var. Tabii ki bu tip grupların “ben yaptım” deme refleksi futbol maçında kale arkasındaki taraftarların “gol benim yüzümden oldu” demesi kadar güvenilir. Ama ihtimal ihtimaldir.

Google içinde teknik bir fırtına

Güncelleme sırasında bir hata mı yapıldı, yoksa sistem yükünü taşıyamadı mı? Bunu bilmiyoruz. Ama tarihe baktığımızda büyük şirketlerin en büyük kesintileri genellikle içeriden yapılan küçük hatalardan kaynaklanır. (Bkz. 2021’deki Facebook çöküşü: Yanlış bir konfigürasyon yüzünden milyarlarca insan sosyal medyasız kalmıştı.)

Bir günlüğüne Google’sız dünya

Kesinti birkaç saat sürdü. Ama o birkaç saatte yaşananlar, modern dünyanın bağımlılığını gözler önüne serdi.

Eğitim: Üniversite öğrencileri Google Scholar’a giremedi, tezleri “askıda kaldı.”

İş dünyası: Şirket toplantıları aksadı, çünkü Google Meet çalışmıyordu.

Günlük hayat: İnsanlar en basit sorularına bile yanıt bulamayınca, bir anda “kütüphaneler vardı, değil mi?” diye hatırlamaya başladılar.

Sosyal medya: Twitter/X ve TikTok, “Google çöktü” esprileriyle doldu. Hatta bir kullanıcı “Google’a Google çöktü mü diye soramamak kadar trajikomik bir şey yok” yazdı.

İronik olan şu ki, internetin alternatif bilgi kanalları var ama kimse onları hatırlamıyor. DuckDuckGo, Bing ya da Yandex, Google çöktüğünde aniden popüler oldu. Ama bu popülerlik, “elektrikler kesilince mum satıcılarının aniden zengin olması” türünden kısa vadeli bir kazançtan ibaretti.

Geleceğe dair kötü bir işaret mi?

Bu olay bir kesintinin ötesinde geleceğe dair ciddi bir uyarı. Çünkü modern dünyada “monopol teknoloji şirketleri” artık altyapının kendisi haline geldi.

20. yüzyılda elektrik kesildiğinde hayat dururdu.

21. yüzyılda internet kesildiğinde panik başlıyor.

22. yüzyılda yapay zekâ çökerse, belki de kimse ne yapacağını bilemeyecek.

Fütüristlere göre bu tür olaylar, insanlığın teknolojiye bağımlılığının kırılganlığını gösteriyor. Belki de ileride devletler, Google, Apple, Microsoft gibi şirketleri sadece “özel şirket” değil, “küresel kamu hizmeti” olarak tanımlamak zorunda kalacak. Çünkü bu firmalar artık yalnızca ekonomi değil, günlük yaşamın ta kendisi.

 “Google yokken hayat”

Kesinti sırasında sosyal medyada dolaşan en popüler espri şuydu: “Google yokken sevgilime sorular sordum. Meğer o da her şeyi Google’dan öğreniyormuş.” Bir başka kullanıcı ise şöyle yazdı: “Google çökünce fark ettim ki, annem hâlâ her şeyin cevabını biliyor.” Bu ironiler, aslında hepimizin unuttuğu bir gerçeği hatırlatıyor: İnsanlık bilgiye erişmenin alternatif yollarını neredeyse unutmuş durumda.

Google muhtemelen birkaç gün içinde teknik bir rapor yayınlayacak ve “sorun çözüldü” diyecek. Ama mesele sadece “sorunun çözülmesi” değil. Asıl mesele, bu kesintinin bize gösterdiği tablo:

Modern toplum, dijital bir tekelliğe mahkûm.

Küresel ölçekte tek bir şirketin aksaması, milyarlarca insanın hayatını etkiliyor.

Bu da gelecekte çok daha büyük krizlerin habercisi olabilir.

Çöken sadece Google değil, algımız

4 Eylül 2025 sabahı yaşanan Google kesintisi, birkaç saatlik bir teknik sorun gibi görünebilir. Ama aslında çok daha derin bir soruna işaret ediyor: Dijital bağımlılık. Bugün Google çöktü, yarın belki de yapay zekâ çökecek. İnsanlık, teknolojiye ne kadar teslim olduğunu fark etmek için her seferinde böyle krizlere ihtiyaç duyuyor. Belki de bir gün, çocuklarımız internet tarihini okurken şöyle bir satırla karşılaşacaklar: “2025 yılında, Google’ın birkaç saatlik çöküşü insanlara modern dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattı. Ve bu, 21. yüzyılın en büyük dijital uyarılarından biri oldu.”

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...