Demirel: “Topa top çıkararak mücadele yapamayız”

Haberin Eklenme Tarihi: 3.04.2025 14:04:00 - Güncelleme Tarihi: 3.04.2025 14:07:00

Günlerden 5 Nisan 1971… 12 Mart 1971 Muhtırası’nın üzerinden haftalar geçmişti. Başbakan Süleyman Demirel istifa etmiş, 32. Türkiye Hükûmeti düşmüştü. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, hükûmeti kurma görevini Nihat Erim’e vermiş; 26 Mart’ta ise kabine açıklanmıştı. Hükûmetin kurulması ise 7 Nisan tarihinde gerçekleşecekti, tabii ayın bitiminde sıkıyönetim de beraberinde gelecekti. O günler henüz gelmemişken; tarih 4 Nisan gününü işaret ediyorken; AP Erim’e verilecek güven oyu için görüş tespiti amacıyla toplanmış; Süleyman Demirel bu toplantıda hem partililere hem de kamuoyuna seslenmişti. Tercüman ertesi gün, yani 5 Nisan tarihli basımında bu konuşmanın detaylarını manşetine taşımış; halka bu açıklamaları sunmuştu. Başlık şöyleydi: “Demirel ‘Topa top çıkararak mücadele yapamayız’”

Haberin devamı Ankara’dan şu şekilde bildiriliyordu: “AP grubunda konuşan Demirel ‘kırmızı oy’ vermek isteyenlere ‘Kalbim sizinle beraber. Fakat mücadelemiz kuvveti kudretliden alıp millete mal etme mücadelesidir’ dedi. Güven oyu için karar yarına kaldı.” Biraz detaya inildiğinde şu ifadeler dikkat çekiyordu: “AP Ortak Grubu güven oyu için görüşünü tespit etmek üzere dün sabah saat 11’de toplanarak uzun bir müzakere açmıştır. Grupta hükûmet programı üzerinde hiçbir mütalaa serdedilmemesi yolunda verilen bir önerge üzerine ve bunun aleyhine Demirel söz almış ve şunları söylemiştir: ‘5 saate yakın bir süredir devam eden müzakerede arkadaşlarımı gayretle dinliyorum. Arkadaşlarımın hassasiyetine bütün gönlümle iştirak ediyorum. Bu hassasiyeti gösterdikleri için de kendilerine teşekkür ediyorum. Önergede yer alan hususta yeni hükûmet programına müzakereler sırasında hiçbir söz söylenmemesi suretiyle hareket edilmesinin doğru olduğuna kani değilim, hükûmet programları bir plan değildir, bir mücadeleyi yapıyoruz.’”

Güven oyu üzerine olan toplantı hakkında haberler devam ederken; hükûmetin programı meclisin de gündemi olmuştu. Bunun doğrultusunda Tercüman’ın diğer başlığı da ön plana çıkmıştı: “HÜKÛMET PROGRAMI BUGÜN MECLİSTE GÖRÜŞÜLECEK, FİYAT ARTIŞLARINA KARŞI CİDDİ TEDBİRLER ALINACAK.” Önceki gün ise Erim hükûmetine gücen oyu verilip verilmemesi hususunda CHP ortak grubunda da tartışmalar dönerken aradaki gerilim ve anlaşmazlık had safhaya ulaşmıştı. Bu gerilim “İnönü; Ecevit’i artık affetmez” başlığıyla Tercüman satırlarına taşınmıştı. İşin ardında ise İsmet İnönü’ye rağmen, Erim hükûmetine “kırmızı oy”un verilmesine yönelik kararın ortaya atılması vardı. İnönü, Bülent Ecevit’e “Feyzioğlu bile senin yaptıklarını yapmadı” diyerek gerilimi yükseltirken Feyzioğlu “Artık bizi rahat bıraksınlar” sözleriyle işin boyutunu gözler önüne seriyordu.

Tüm bunlar konuşulurken bir de ezanın Türkçe okunup okunmaması tartışmaları ortalığı daha çok alevlendirmişti. Muhtıranın sert havası, geçmişin izlerini de tetiklemişti. Ezanın yeniden Türkçe okunması için İzmir Senatörü Necip Mirkelamoğlu bir kanun teklifi öne sürmüş; fakat bu öneriye tepkiler çığ gibi büyüyünce teklifi geri aldığını belirtmişti.

Gündemi bu şekilde sayfalarında detaylıca takip edebildiğimiz Tercüman da böylelikle; Türkiye’nin siyasi atmosferinin şahidi olarak bu gelişmeleri okuruna aktarırken; bugüne toplumsal hafızayı yansıtan söylemleri de bırakmış oluyordu.