Gelecek, artık şimdi: Türkiye Innovation Week 2025

Haberin Eklenme Tarihi: 30.09.2025 16:46:00 - Güncelleme Tarihi: 30.09.2025 17:04:00

Türkiye’nin en kapsamlı inovasyon platformlarından biri olan Türkiye Innovation Week (TIW) 2025, 29 Eylül akşamı Fişekhane’de düzenlenen lansmanıyla birlikte yeni bir vizyonun kapılarını araladı. Bu yıl 12’ncisi düzenlenecek olan etkinlik, yalnızca bir inovasyon haftası olmanın ötesinde, Türkiye'nin teknolojik ve ekonomik dönüşüm vizyonunu temsil eden bir organizasyon niteliği taşıyor. Bu yılın teması “Tomorrow: Now” (Gelecek: Şimdi), zamanın ruhunu yakalayan güçlü bir mesaj içeriyor: Geleceği beklemek yerine, onu bugünden şekillendirmek.

Türkiye Innovation Week 2025, 9–11 Ekim tarihleri arasında İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Etkinlik, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) organizasyonuyla, Ticaret Bakanlığı desteğiyle hayata geçiriliyor. Lansmanda açıklanan detaylara göre; bu yılın ana teması, “Gelecek: Şimdi” olarak belirlendi. Bu ifade, inovasyonun yalnızca gelecek için bir hazırlık değil, bugünden başlaması gereken bir süreç olduğunu vurguluyor. Etkinliğin odağında bu yıl, “yapay zekâ”, “sürdürülebilirlik”, “dijitalleşme”, ve “ihracat odaklı inovasyon” bulunuyor. Paneller, atölye çalışmaları, B2B görüşmeler, deneyim alanları, start-up sunumları ve uluslararası konuşmacıların katılacağı oturumlar ile etkinlik oldukça zengin bir içerikle hazırlandı.

“Gelecek artık takvimlerde değil, yapay zekâda ve kodlarda hayat buluyor”

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, lansman toplantısında Türkiye İnnovation Week’in ülkemizde inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak, yüksek üretimle ihracatın önünü açmak adına önemli bir rol üstlendiğini vurguladı ve bu yılki organizasyonun yepyeni bir vizyonla tasarlandığını belirtti. Bu vizyonun adının “Tomorrow: Now”, yani “Gelecek: Şimdi” olduğunu anımsatan Gültepe, “Bu tema bize gelecek hiç bu kadar yakın olmamış, bu kadar kapsamlı bir değişim yaratmamış ve bu kadar merakla beklenmemişti hissini veriyor. Ama artık beklemiyoruz, çünkü gelecek geldi. Artık uzak bir ihtimal değil, tam da şu anda yaşanıyor. Gelecek artık takvimlerde değil, yapay zekâda ve kodlarda hayat buluyor. Bu güçlü mesajdan yola çıkarak geleceğin gereklerini bugünün iradesiyle uygulamaya geçiyoruz. Bu kapsamda İnovasyon Haftası'nı yapay zekâ ekseninde yeniden kurguladık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da temamız doğrultusunda akademiden iş dünyasına, girişimcilerden tasarımcılara ve kreatif endüstrilere kadar pek çok paydaş bir araya geliyor” diyerek temanın önemine dikkat çekti.

Aynı zamanda temanın belirlenme süreci hakkında Tercüman’a konuşan Gültepe, “Önce uzmanlarla bir araya geldik. Hem yönetim kurulları hem de akademisyenlerle beraber yaptığımız toplantı neticesinde, son dönemde insanların en büyük uğraşısı olan yapay zekâ ön plana çıktı. O yüzden biz de yapay zekâyı bu seneki etkinliğimizin temasına aktardık. Dedik ki yarın, bugündür, yarını kaçırmayın, yarını bugüne taşıyarak çalışmalarınızı planlayın. İnsanları bu hususta düşündürmek için yola koyulduk” dedi. “Gelecek, artık teknoloji yatırımında ve farklılaşmada” vurgusunu yapan Gültepe, “Bunun için yazılım teknolojilerini kullanarak hem işletmelerin hem de ürünlerin o kapsamda dönüşmesi gerekiyor. Biz de bunun çalışmasını yapıyoruz” sözleriyle organizasyonun misyonunu gözler önüne serdi.

Ayrıca Mustafa Gültepe, Tercüman’a verdiği röportajda TİM olarak inovatif ürün ve hizmetlerin ihracatını arttırmak için planladıkları teşvik ve programlar için de “Bu konuyla ilgili Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türk Ekonomi Bankası ile yaptığımız TİM-TEB Girişim Evleri’nde girişimcilere, özellikle de genç girişimcilere olanaklar sunuyoruz. Aynı zamanda firmalarımıza yaptırdığımız çalışmalarla beraber yarışmalarımız ve akabinde ödül törenlerimiz var. Bu tür yarışmalarla onları motive ediyoruz. Yarışırken insan kendini geliştirme fırsatı elde eder. Gelişen insan, gelecekle ilgili olan teknolojiyi de yakalıyor, toplumu da geliştiriyor” diyerek yapmış oldukları projelerin niteliğine vurguda bulundu.

“Birlikte üretecek çok şeyimiz var”

TİM Başkan Vekili Kutlu Karavelioğlu da organizasyonun bu yılki amacına ve buna yönelik programlarına dair Tercüman’a yaptığı açıklamada “Geçen seneki temamız ‘Out of the Box'tı. Bu yılki temamız ‘Yarın: Şimdi.’ Yenilikçi düşünceyi, katma değerli fikirleri, projeleri üretebilmenin koşulları var. İnsanların özgürce düşünebildikleri, kaygısızca fikir üretebildikleri ve bunu somutlaştırabildikleri bir kültürün yaygınlaşmasını istiyoruz. Bu seneki temamız tabii ürettiğimiz teknolojilerde, insan olarak ürettiğimiz teknolojilerin içinde yapay zekâ bu ara çok öne çıkmış vaziyette. Yapay zekâ dünün büyük verilerini, geleceğin kararlarını almakta aynı anda kullanan, dolayısıyla yarınla dünü ve bugünü bir enstantaneye sığdıran bir teknoloji. Onu ıskalayamazdık. Biz onun için bu seneki temamızı omurgasına yapay zekâyı koyduk. Yapay zekânın aslında insanı dönüştüren gücünü keşfetmek ve analiz etmek istiyoruz. Yapay zekâ Türk toplumuna nasıl bir dönüşüm vaat edecek? Kurumlar bu alanı düzenlemekte ne kadar mahirler, ne fazlamız, ne eksiğimiz var? İş dünyası buna ayak uydurabiliyor mu? Bu gibi hususları çok kapsamlı panellerle ele alacağız” ifadelerini kullandı.

Türkiye ihracatçılarının inovasyona bakışını da Tercüman için değerlendiren Karavelioğlu, “Türkiye ihracatçısı, inovasyon ve gelişimcilikle -sonra buna ARGE'ler ve sürdürülebilirlik de eklendi- 2012'den beri ilgileniyor Türkiye İhracatçıları Meclisi çatısı altında. Bu kavramlar daha sonra 2015'te Birleşmiş Milletler tarafından sürdürülebilir kalkınma amaçlarının içine büyük harflerle yazıldı. Dolayısıyla biz herkesten evvel bu vizyonu sergileyen bir camia olduk, Türk ihracatçısı olarak. Tabii bu; yenilikçi fikirlerle yeni iş modelleri üretmek, bütün süreçleri sadeleştirmek, basitleştirmek, ağırlıklardan kurtulmak, daha verimli çalışmak, daha değerli bilgi üretmek demek. Bunun Türkiye ihracatına yansıması; katma değerli ürünlerin ihracat içindeki payının artmasıyla, Türkiye'nin küresel inovasyon endeksindeki yerinin yukarıya doğru gitmesiyle mümkün. Öyle ortaya çıkıyor, öyle tezahür ediyor başarılarımız” sözleriyle TİM’in bu konudaki rolüne dikkat çekti.

Ayrıca Türkiye Innovation Week’in 12. yılıyla birlikte ülkenin inovasyon ekosistemine on binlerce proje, sayısız iş birliği ve milyonlarca yeni fikir kazandırdığını lansmanda belirten Karavelioğlu, “Girişimciler, yatırımcılar, gençler, akademisyenler ve sanayiciler arasında güçlü bir ekosistem oluşturdu. Biliyoruz ki inovasyon ortak akılla büyüyen, dayanışmayla serpilen ve topluma değer kattıkça gerçek anlamına kavuşan bir süreç. Tüm bu programların ortak paydası ölçülebilir etki ve ölçeklenebilir model. Gencinden KOBİ'sine, şampiyon firmalardan sosyal girişimlere kadar herkes için yarını bugünden çalıştıran bir zemin inşa etme gayretindeyiz. Türkiye'nin inovasyon kapasitesini ihracat, istihdam ve sürdürülebilirlik göstergelerine dönüştürmeye kararlıyız. Birlikte üretecek çok şeyimiz var” sözleriyle devamının umutla geleceğinin altını çizdi.

Peki, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan bu inovasyon haftasında bizleri neler bekliyor? Gelin, lansmanda tanıtılan etkinliklere birlikte bakalım.

Yapay zekâ ile gelen ilham

Etkinliğin ana temalarından biri olarak belirlenen “yapay zekâ”, yalnızca bir teknoloji konusu olarak değil, toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümün itici gücü olarak konumlanıyor. Lansman sırasında yapılan açıklamalarda, yapay zekânın eğitimden üretime, sağlıktan savunma sanayine kadar pek çok sektörde dönüşüm yarattığı ve bu etkinlikte bu dönüşümün çok boyutlu olarak ele alınacağı vurgulandı. Ayrıca yapay zekânın Türkiye'nin ihracat kapasitesine katkı sağlayacak şekilde üretim ve lojistik süreçlerine entegre edilmesi, stratejik hedefler arasında gösterildi.

Lansmanın dikkat çeken unsurlarından biri, Türkiye’nin inovasyon yaklaşımının çok paydaşlı ve katmanlı bir modelle ele alınmasıydı. İnovasyonu sadece teknolojiyle sınırlamayan etkinlik; genç girişimcilerden akademisyenlere, sanayi temsilcilerinden kamu kurumlarına kadar uzanan geniş bir katılımcı profiline hitap etmeyi amaçlıyor. TIW çatısı altındaki programlar arasında “İnovaLİG”, “İnoSuit”, “İnovaTİM” ve “TİM-TEB Girişim Evleri” gibi girişim ve inovasyon destekleyici yapılar da yer alıyor. Bu yapılar aracılığıyla fikirlerin projeye, projelerin ürüne, ürünlerin ise ihracata dönüşmesi hedefleniyor.

Bu yılki etkinlikte, uluslararası katılım oldukça dikkat çekici. Lansmanda duyurulan isimler arasında, futbol dünyasının efsane hakemi “Pierluigi Collina” ve İngiltere Teknoloji Girişimleri Başkanı “Gerard Grech” gibi simgesel figürler de bulunuyor. Aynı zamanda Siber Güvenlik Uzmanı Ken Munro, teknoloji yazarı Serdar Kuzuluoğlu, New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin, Linkedln EMEA Büyüyen Pazarlar Lideri Ali Matar, Nörobilim Uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan, Amplitude Avrasya Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, Klinik Psikolog ve Yazar Beyhan Budak, Axiom Space Hükûmetler Arası İşlerden Sorumlu Yöneticisi Necmettin Kaymaz gibi birbirinden kıymetli 120’den fazla konuşmacı TIW sahnesinde konuklarla bir araya gelecek, hatta “Good Morning Innovation” açılış panelinde Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmacı olarak bulunacak. Bu tür disiplinler arası isimlerin katılımı, etkinliğin yalnızca teknik değil, kültürel bir öğrenme ve ilham zemini sunduğunu da ortaya koyuyor.

Çok boyutlu bir etkinlik sunan TIW; kültür ve sanat alanında da dijital ve fiziksel boyutlarda buluşturan “fijital” tasarımlar, etkileşimli uygulamalar, geri dönüştürülerek yeniden yorumlanmış eserler ve yeni medya çalışmalarıyla disiplinler arası bir seçki oluşturacak. Etkinlik kapsamında 18 sanatçının yer aldığı 9 sergi, 4 dijital yerleştirme ve 4 deneyim alanı ziyaretçilere sunulacak.

Etkinliğin çok boyutlu katmanlarına baktığımızda TIW 2025’in, Türkiye’nin geleceğe dair pozisyon alma biçiminin somutlaşmış hâli olduğunu görebiliriz. Zira “Gelecek: Şimdi” temasıyla, inovasyonu sadece bugünün değil, yarının da önceliği hâline getiren bu büyük buluşma; teknoloji, kültür, sanat ve girişimcilik alanlarında ilham verici bir zemin sunuyor, geleceği beklemek yerine onu bugünden inşa etmek isteyen herkesi bu vizyoner yolculuğun parçası olmaya davet ediyor. Çünkü gelecek artık bir ihtimal değil, tam da şu anda yaşanıyor.