
Güney Afrika için “gümrük vergisine” alternatif: Türkiye
Afrika kıtasında her geçen gün stratejik varlık alanını genişleten Ankara, ABD Başkanı Trump’ın getirdiği %30’luk gümrük vergisi adımına karşı yeni pazar arayışındaki yönelen Güney Afrika’yla iş birliğini geliştirebilir.
Afrika’nın en büyük ekonomisi Güney Afrika’nın Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump’ın son gümrük vergisi artışı kararına karşılık olarak alternatif ticaret ortaklarıyla bağlarını güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir planı uygulamaya aldıklarını açıkladı. Bakanlık açıklamasında, ABD’nin toplam ithalatında yalnızca %0,25’lik paya sahip olan Güney Afrika’ya %30 gibi yüksek bir gümrük vergisi getirmenin “anlaşılması güç” bir adım olduğu vurgulandı, bu kararın iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediği belirtildi.
“Sömürgeciliğin dayatmacılığını hatırlatıyor”
Güney Afrika’nın, her iki taraf için de kazançlı olacak bir uzlaşmaya varmak amacıyla ABD’yle temaslarını sürdüreceği ifade edilen açıklamada, “Ülkemizin madencilik kaynaklarını değerlendirme yetisini kısıtlayan ve sömürge döneminin dayatmacı ticaret modellerini hatırlatan ilişkiler yerine, katma değeri yüksek üretimi ve sanayi gelişimini destekleyen anlaşmalar imzalamayı amaçlıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Yeni tarife uygulamasının Güney Afrika ekonomisini doğrudan etkileyebileceğine dikkat çekilen açıklamada, farklı pazarlara yönelmenin artık bir zorunluluk hâline geldiği belirtildi.
Washington’un bu adımının bugüne kadar “yeterince değerlendirilememiş pazarlarda” yeni iş birlikleri kurma fırsatları sunduğu dile getirilen açıklamada, “Bu çerçevede, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerinin yanı sıra Türkiye de stratejik öncelikli hedef pazarlarımız arasında bulunmaktadır” denildi. Açıklamanın sonunda, Avrupa Birliği (AB), Çin, Tayland, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan gibi pazarlara açılma konusunda şimdiden önemli ilerlemeler kaydedildiği aktarıldı.
Bir dış ticaret ülkesi: Güney Afrika
410 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasılasıyla (GSYİH) Afrika kıtasının “süper gücü” olarak değerlendirilebilecek, Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya’yla birlikte BRICS’e yön veren Güney Afrika, hizmet ve sanayi sektörlerine dayalı ekonomisiyle uluslararası ticarette çok önemli bir yere sahip. Menkul kıymetler borsası Johannesburg’da (JSE) 1,3 trilyon dolarlık toplam piyasa değeriyle de tüm Afrika borsalarının toplam hacminden büyük hacimde işlem yürütüyor. Ülkenin başlıca ihracat kalemlerini altın, elmas, krom ve demir cevheri gibi değerli madenler ve motorlu taşıt, makine ve elektronik ekipmanlar oluşturuyor. Platin satışlarında ve son olarak Richards Bay Kömür Terminali’nde yapılan altyapı iyileştirmeleriyle birlikte kömür ihracatında %10’luk bir artış da gözleniyor.
GSYİH içerisinde ihracatının oranı %33,44’ü ithalatının oranı ise %31,47’yi bulan, sahip olduğu Durban Limanı ve tarihsel Cape Town Limanı’yla Güney Afrika tam bir dış ticaret ülkesi. Ülkenin en büyük ihracat pazarı 12,4 milyar dolarla Çin. Onu 8,2 milyar dolarlık hacimle ABD ve 7,3 milyar dolarlık hacimle Almanya takip ediyor. Çin aynı zamanda Almanya ve ABD’nin de önünde, Güney Afrika’nın en büyük ithalat partneri.
Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’daki müttefiki
Son yıllarda kıtadaki ekonomik ve politik varlığını stratejik olarak artıran Ankara’nın Sahra Altı Afrika’daki en büyük ticaret ortağı Güney Afrika. 2024 itibarıyla iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 2 milyar dolardı. Türkiye’nin Güney Afrika’ya ihracatı yaklaşık 700 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken Güney Afrika’dan ithalatı ise yaklaşık 1,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Güney Afrika’nın Türkiye’ye satışlarının %22,5’ini demir cevheri ve konsantreleri oluşturuyor. Bunu %13’le sanayi makinelerinde kullanılan öğütücüler ve kuru santrifüjler takip ediyor.
Güney Afrika’dan gelen ürünlere gümrük vergisi uygulayacak olan ABD, buradan en çok platin satın alıyor. Yani Güney Afrika’nın ABD’ye platin satışlarını telafi etmek için bu pazarda bulunmayan Türkiye’ye yönelmesi olası değil, nitekim platin satışlarında Japonya ve İngiltere’nin payı zaten ABD’den fazla. Dolayısıyla Güney Afrika ve Türkiye arasında artabilecek çok daha önemli kalemler söz konusu ve bu kalemlerde büyük bir potansiyel söz konusu. Nitekim Güney Afrika, Türkiye’nin Sahra Altı Afrika’daki en büyük ticari ortağı olsa da iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2020 seviyelerine düştü. 2019-2020 arası %15, 2020-2021 arası %36, 2021-2022 arası %60 artış gösteren ticaret hacmi 2022’de 3,2 milyar doları aşmayı başarırken 2022’den sonra ise tekrar 2 milyar doların altına geriledi. Dolayısıyla artırılacak ticaretle en az 1,5 milyar dolarlık bir artış sağlanabilir.
Hangi sektörlerde iş birliği geliştirilebilir?
Türkiye’nin Güney Afrika’ya ihracatında başı çeken demir-çelik mamulleri ülkede (özellikle Çin’in katalizör rolünü üstlendiği) inşaat ve altyapı yatırımlarından dolayı 2018’den beri kesintisiz olarak artıyor ve bu artış ivmesinin süreceği düşünülebilir. Otomotiv yedek parça pazarındaki talep artışı da bu kalemde güçlü bir tedarikçi olan Türkiye’nin ihracatını daha fazla artırabilir. Beyaz eşya ve elektrikli ev aletlerinde de Türk markalarının ihracatındaki genel artış Güney Afrika pazarına da yansıyabilir. Büyük ölçüde hizmet ve sanayi sektörlerine dayanan Güney Afrika’nın endüstriyel kullanım ve paketleme ihtiyacı da Türkiye’nin plastik ve kauçuk ürünleri ihracatını artırabilir.
Dış ticarette Güney Afrika lehine bir açık olsa da Güney Afrika’dan ithalatı ikili ticaret hacmini genişletmek ve karşılıklı ekonomik bağlılığı çeşitlendirmek için artırmak, Türkiye’nin Afrika’daki stratejik yayılımı için önemli bir bedel değil. Türkiye’nin çelik sanayide artan ihtiyacı için sürekli yüksek hacimde seyreden demir cevheri ve konsantre ithalatı, paslanmaz çelik üretimi için yıllardır artış eğiliminde olan krom ithalatı, endüstriyel yatırım projelerine bağlı olarak artış gösteren sanayi makinelerinde kullanılan öğütücü ve santrifüj ithalatı ve mevsimsel dalgalanmalar yaşasa da yükselişte olan narenciye ithalatı artırılabilir.
Türkiye ve Güney Afrika arasında henüz bir serbest ticaret anlaşması bulunmamakla birlikte iki ülke, ekonomik iş birliğini derinleştirmek için gümrük vergileri ve ticaretin önündeki engellerin giderilmesi başlığında teknik görüşmeler yürütüyor. Ayrıca iki ülke hükûmeti arasında daha önce “Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Yatırımların Teşviki/Saklı Tutulması Anlaşması” imzalanmıştı ve bu anlaşmayla, iki ülke arasındaki yatırım akışı güvenceye alınmıştı. Son jeopolitik gelişmeler ve Trump’ın gümrük vergisi dayatmasıyla alternatif pazarlara yönelen diğer “küresel güney” ülkeleri gibi Güney Afrika’nın da kıtada yükselen bir güç olarak öne çıkan Türkiye’yle ekonomik ilişkilerini daha fazla geliştireceği düşünülebilir.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.