Objektifin ardında: Fatma Hassona
Haberin Eklenme Tarihi: 15.08.2025 22:15:00 - Güncelleme Tarihi: 18.08.2025 08:34:00Fatma Hassona‘ya ailesi ismini verirken, sanki kaderinin de adını koymuştu. Arapça kökenli Fatma ismi, “iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan ayıran” anlamını taşır. İsmi onun yoluna ışık tutar, kalbine doğruyu yolu fısıldardı. Fotoğraf tutkusu henüz hayatında yokken, gülüşüyle aydınlatırdı çevresini. Hiç yaşamadığı çocukluğu, yüzündeki masum neşeyle hayata karışırdı. Gazze’nin yarım kalan ve anlamlı hikâyesiydi:
Fatma Hassona
Fatma, 1999 yılının Mart ayında, barış umutlarının yavaşça tükendiği Gazze Şeridi’nde gözlerini açmıştı. 90’larda Oslo Barış Anlaşmaları büyük vaatlerle gelmiş, ancak geride sadece kısa süren bir ateşkes bırakmıştı. İsrail’in bitmeyen baskıları ve kontrol noktalarını kapatmasıyla birlikte, Filistin halkı için ekonomik refah bir hayalden ibaretti. Temel ihtiyaçlara ulaşmak bile, her geçen gün daha da zorlaşmıştı.
2000’li yıllar ise Filistin için daha zor geçecekti. Filistinlilerin İsrail’e yönelik intihar saldırıları, Arafat’ın ölümü, İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından Hamas’ın parlamento seçimlerini kazanması ve sonrasında diğer ülkelerden gelen yardımların kesilmesiyle başlayan ekonomik kriz dönemi, Hamas ve El Fetih’in silahlı çatışması ve en sonunda 2009 yılında Hamas’ın roket saldırılarına cevap olarak İsrail’in Dökme Kurşun Operasyonu’yla 1000’in üzerinde Filistinlinin hayatını kaybetmesi… Tüm bunlar Fatma’nın dünyaya gelmesinden sonraki ilk 10 yıl içerisinde yaşandı. Savaşa, kuşatmaya, kayıplara ve çaresizliğe tanıklık eden masum bir çocuk yüzüydü.
Fatma, ruhunun derinliklerindeki gizi şiirle açığa vurur, duygularını mısralara emanet ederdi. Dudaklarından hiç eksilmeyen şarkıların melodisi ve her şeye rağmen solmayan gülümsemesi, onun hayata olan sarsılmaz bağlılığının bir yansımasıydı.
Üniversite çağı geldiğinde tercihini, Gazze Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Koleji’nde (University College of Applied Sciences / UCAS) Multimedya Teknolojisi Programı’ndan yana kullandı. Öğrenim gördüğü sürede aldığı, Fotoğrafçılık, Hikâye Anlatımı ve Senaryo Yazımı, Bilgisayar Destekli Grafik Tasarım ve Dijital Görüntü İşleme gibi derslerle şiirini yalnızca satırlara düşen kelimelerle değil, yer yüzüne düşen ışıkla da yazmayı öğrendi.
7 Ekim 2023
Takvimler 7 Ekim 2023’ü gösterdiğinde Filistin ve İsrail arasında tüm dünyayı derinden sarsan bir hadise yaşandı. 7 Ekim, Yahudilerin kutsal günü Şabat’la (Cumartesi) ve coşkulu bayramları Simhat Tora'nın son günüyle kesişen bir tarihti. Böyle bir günün İsrail’in savunma hattında güvenlik zafiyetine sebep olabileceğini önceden tahmin eden Hamas, İsrail’e sınır ötesi bir operasyon düzenledi. Hamas’ın Aksa Tufanı adını verdiği kara ve hava saldırılarıyla yürütülen bu operasyonda yaklaşık 4300 roketin İsrail’i vurduğu, motorlu yamaç paraşütüyle bölgeye iniş yapan silahlı militanların saldırıları ve tel örgülerin araçlarla aşılarak girilen çatışmalarda 36’sı çocuk, 736 sivil, 79 yabancı uyruklu, 379 güvenlik gücüyle toplamda 1195 kişi yaşamını yitirdi. Dünya basınında en çok yer alan olaylardan biri de Re’im Müzik Festivali’ne yapılan baskındı. Burada bulunan ve çoğunlukla gençlerden oluşan 364 kişi saldırısı sonucu yaşamını yitirirken 40 sivil rehin alınarak Filistin’de esir tutuldu. İsrail’in bu saldırıya cevabı gecikmedi. Aynı gün başlattığı Demir Kılıçlar Harekâtı’yla Filistin topraklarının her bir zerresini kırmızıya boyamaya kararlıydı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı bir konuşmasında “Savaştayız ve kazanacağız. Düşmanımız daha önce hiç görmediği bir bedel ödeyecek” sözleriyle İsrail halkına seslendi.
İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyinden başlayarak güneyine doğru yoğun bir kara ve hava harekâtı düzenledi. Bu harekâtın Hamas’ı yok etmek ve rehineleri kurtarmak için olduğunu söyleyen hükûmet temsilcileri, hastaneler, okullar, mülteci kampları ve sivil yerleşim yerlerini bombalarken bu bölgelerin Hamas’ın askerî mühimmat deposu ve sığınakları olduğunu iddia etti. Saldırıların etkisiyle gerçekleşen can kayıplarının çoğunu çocuklar ve kadınlar oluşturuyordu. Gazze’ye elektrik, su ve gıda temini durduruldu, halkın %90’ı zorunlu göçe zorlandı. Bu yıkım Hiroshima ve Nagazaki felaketinden farksızdı.
Put Your Soul on Your Hand and Walk (2025)
Eğer Gazze’deyseniz, sokaklar moloz yığınları altında kaldığı için evinizin yolunu bulmakta zorlanırsanız, o sevdiğiniz kalabalık ailenizden insanlar veda etmenize fırsat bulamadan tek tek hayatınızdan koparılmışsa kalbinize sığınır, bir çözüm yolu ararsınız. Fatma, gözyaşı döken her yüze baktığında kendini yurttaşlarına karşı sorumlu hissediyordu. Filistin’in sesini duyurabilmek için objektifini kullanmaya karar verdi. Çünkü fotoğrafların sesi vardır.
Fatma, çektiği fotoğrafları başta sosyal medya hesaplarında paylaşmaya başladı. Fotoğraflar burada büyük yankı uyandırınca haber ajansları ve basın kuruluşları tarafından yayımlandı.
İranlı sürgün bir yönetmen olan Sepideh Farsi, İsrail kuşatması altındaki Gazze için bir proje yürütüyordu. Kuşatma nedeniyle Gazze’ye giremeyen ekip, görüntü almak ve röportaj yapmak için Kahire’de bulunan mülteci kampına gitti. Buraya yeni gelen bir mülteci, Gazze’nin genç ve yetenekli bir fotoğrafçısı olan Fatma Hassona’dan bahsetti. Gençlik yıllarından bu yana bir aktivist olan Sepideh Farsi, 24 yaşındaki Fatma Hassona’yla çabucak bir bağ kurdu. İki kez iletişime geçmelerinin hemen ardından birlikte, kendi ülkelerinde esir tutulan ve her gün ölümle burun buruna gelen, açlıkla mücadele içindeki Gazze’lileri Fatma’nın gözünden anlatan “Put Your Soul on Your Hand and Walk” ismini verdikleri bir belgesel film projesi yapma fikri ortaya çıktı.
Fatma’nın çektiği fotoğraf ve videolarla birlikte, Sepideh Farsi ve Fatma arasında geçen görüntülü aramaların da bulunduğu belgesel projesi 1 yıllık bir zaman dilimini kapsıyor. Gazzelilerin verdiği mücadeleyi gözler önüne seren belgeselde Fatma’nın iyimserliği ve gülüşü kendine has direnişinin bir parçası gibiydi.
Put Your Soul on Your Hand and Walk, 15 Nisan 2025’te 78. Cannes Film Festivali’nde paralel olarak bağımsız sinema ve belgesel yapıtlarını desteklemek amacıyla kurulan ACID (Association du cinéma indépendant pour sa diffusion) bölümünde gösterilmek üzere seçildi. Sepideh Farsi, bu haber üzerine çok mutlu olan Fatma’ya 13-24 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan Cannes Film Festivali’ne gelmek isteyip istemediğini sorduğunda, Gazze’ye geri dönmek koşuluyla gelmek istediğini söyledi. Fransa’ya vize başvurusunda bulunan Fatma, hayatı boyunca Gazze’den dışarı hiç çıkmamıştı. Sepideh Farsi’nin Tahranlı olduğunu öğrendiğinde, Tahran’ı görmeyi çok istediğinden bahsetmişti.
16 Nisan 2025’te sosyal medya hesabında “Uzun zamandır ilk gün batımı” sözleriyle paylaştığı gün batımı hikayesinin akşamında hamile kız kardeşi de dâhil olmak üzere ailesinden 10 kişi ile birlikte İsrail tarafından atılan bir füzeyle yaşamdan koparıldı.
İsrail ordusu, Fatma Hassona’nın değil, İsrailli askerlere yapılan saldırılara katılan bir Hamas üyesinin asıl hedef olduğunu açıkladı. Sepideh Farsi bu açıklamayı kesin bir dille yalanlayarak, tüm aileyi tanıdığını, söylenenlerin gerçek dışı olduğunu söyledi. İngiliz araştırma grubu Forensic Architecture, saldırının kasıtlı olduğunu, Fatma Hassona ve ailesinin bulunduğu evin özellikle hedef alındığı sonucuna ulaştığını beyan etti.
Cannes Film Festivali’nde jüri başkanı olarak açılış konuşmasını yapan Juliette Binoche, “Geçtiğimiz 16 Nisan sabahı, Gazze’de 25 yaşındaki foto muhabiri Fatma Hassona ve ailesinden 10 kişi, evlerine isabet eden bir füze nedeniyle hayatını kaybetti. ‘Ölüm içimden geçti, keskin nişancının kurşunu, bedenimi deldi geçti ve ben bir melek oldum’ diye yazmıştı. ‘Gözümde, düşlerimden de büyük, bu şehirden de engin bir şehir vardı… Bir ormanın gözünde, kutsal bir şaire dönüştüm; bir keşiş oldum ve bir servi ağacını adak olarak sundum.’ Ölümünden bir gün önce, yer aldığı filmin; buraya, Cannes Film Festivali’ne seçildiğini öğrenmişti. Fatma bu akşam aramızda olmalıydı. Sanat kalıcıdır. O, hayatlarımızın ve hayallerimizin güçlü tanığıdır. Ve biz izleyiciler, onu kucaklarız. Her şeyin değişebileceği Cannes Film Festivali de buna katkıda bulunsun” sözleriyle Fatma Hassona’yı andı.
Aralarında; Nuri Bilge Ceylan, Ferzan Özpetek, Serdar Akar, Mehmet Can Mertoğlu, İlker Kaleli, Semih Kaplanoğlu, Ralph Fiennes, Richard Gere, Javier Bardem, Gina Gershon, Nan Goldin, Sophie Marceau, Guy Pearce, Mark Ruffalo ve Tilda Swinton’un da bulunduğu 380 sinema ve dizi endüstrisinde yer alan sanatçı Fatma Hassona’yı ve sinema endüstrisinin özellikle Gazze’de yaşananlara sessiz kalmasını eleştiren açık bir mektup yayınladı:
“Fetem için
Fatma Hassona (Fatem) 25 yaşındaydı.
Filistinli serbest çalışan bir foto muhabiriydi. 16 Nisan 2025'te, Sepideh Farsi'nin yıldızı olduğu PUT YOUR SOUL ON YOUR HAND AND WALK adlı filminin Cannes Film Festivali'nin ACID bölümünde seçildiği açıklandıktan bir gün sonra İsrail ordusu tarafından hedef alındı. Evlenmek üzereydi.
Hamile kız kardeşi de dâhil olmak üzere on akrabası aynı İsrail saldırısında öldürüldü.
7 Ekim 2023'teki korkunç katliamlardan bu yana hiçbir yabancı gazetecinin Gazze Şeridi'ne girmesine izin verilmedi. İsrail ordusu sivilleri hedef alıyor. 200'den fazla gazeteci kasıtlı olarak öldürüldü. Yazarlar, film yapımcıları ve sanatçılar vahşice öldürülüyor.
Mart ayının sonunda, Yuval Abraham, Basel Adra ve Rachel Szor'un ortak yönettiği NO OTHER LAND filmi ile Oscar kazanan Filistinli film yapımcısı Hamdan Ballal, İsrailli yerleşimciler tarafından vahşice saldırıya uğradı ve ardından uluslararası baskı altında serbest bırakılmadan önce ordu tarafından kaçırıldı. Oscar Akademisi'nin Hamdan Ballal'a destek eksikliği, kendi üyeleri arasında öfke uyandırdı ve hareketsizliği için alenen özür dilemek zorunda kaldı.
Böyle bir pasiflikten utanıyoruz.
Sosyal olarak kararlı eserler için bir üreme alanı olan sinema, gerçekliğin dehşetine, kız ve erkek kardeşlerimizin maruz kaldığı baskıya neden bu kadar kayıtsız görünüyor?
Sanatçılar ve kültürel oyuncular olarak, Gazze'de soykırım gerçekleşirken sessiz kalamayız ve bu tarifsiz haber topluluklarımızı sert bir şekilde vuruyor.
Tarihten ders çıkarmak ve kararlı filmler yapmak için değilse, ezilen sesleri savunmak için orada değilsek, mesleklerimizin anlamı nedir?
Neden bu sessizlik?
Aşırı sağ, faşizm, sömürgecilik, anti-trans ve anti-LGBTQIA+, cinsiyetçi, ırkçı, İslamofobik ve anti-Semitik hareketler, savaşlarını fikirler savaş alanında yürütüyor, yayıncılığa, sinemaya ve üniversitelere saldırıyor ve bu yüzden savaşma görevimiz var.
Sanatımızın en kötüsünün suç ortağı olmasına izin vermeyi reddedelim.
Ayağa kalkalım.
Gerçekliği adlandıralım.
Toplu olarak ona hassas kalplerimizin hassasiyetiyle bakmaya cesaret edelim, böylece artık susturulup örtülemez.
Hayal gücümüzü sürekli sömürgeleştiren ve insanlık duygumuzu kaybetmemize neden olan propagandayı reddedelim.
Fatem için, kayıtsızlık içinde ölenler için.
Sinemanın mesajlarını taşımak, toplumlarımızı yansıtmak için bir görevi vardır.
Çok geç olmadan harekete geçelim.”
Fatma, bir vasiyet gibi kaleme aldığı satırlarında şunları söylemişti:
“Kaçınılmaz ölüme gelince… Eğer ölürsem, gürültülü bir ölüm istiyorum. Bir son dakika haberinde ya da bir grupla anılan herhangi bir numara olmak istemiyorum. Dünya tarafından duyulan bir ölüm… Sonsuza dek sürecek bir iz ve ne zamanın ne de mekânın gömebileceği ölümsüz görüntüler istiyorum.”
Kaynakça
Melanie Goodfellow. “Richard Gere, Susan Sarandon, David Cronenberg & Javier Bardem Join 380 Cinema Figures In Open Letter Condemning Silence Over Gaza – Cannes”. Deadline, 2025.
Clarisse Fabre & Murielle Joudet. “Cannes Film Festival: Emotions run high at screening of documentary on photojournalist Fatma Hassona, killed in Gaza”. Le Monde, 2025.
Amy Goodman. “Cannes Selects Film on Gaza Photographer Fatma Hassona; A Day Later, She's Killed in Israeli Strike”. Democracy Now!, 2025
“Sepideh Farsi talks about her film ‘Put Your Soul on Your Hand and Walk’ following Fatma Hassona”. Reporters sans frontières, 2025.
Melanie Goodfellow. “Palestinian Photojournalist & Protagonist Of Cannes-Selected Doc Killed In Israeli Gaza Strike”. Deadline, 2025.
Allan Hunter. “‘Put Your Soul On Your Hand And Walk’ review: Gaza documentary is a poignant final testimony”. Screen Daily, 2025.
Benjamin Dodman. “Louder than bombs: Cannes screens tribute to Gaza photojournalist who refused a quiet death”. France 24.
Lize Geurts. "Fatma Hassona, fotograaf van het dagelijks leven in Gaza, wilde een 'luidruchtige dood'". NRC Handelsblad, 2025.
Clara Nabaa. “Photojournalist Fatima Hassona killed in Gaza day after documentary selected for Cannes”. Euro News, 2025.
Al Jazeera Staff. “Hamas says it has enough Israeli captives to free all Palestinian prisoners". Al Jazeera English, 2023.
Ghazal Golshiri. “Gaza photojournalist Fatma Hassona killed in a strike with 10 of her relatives”. Le Monde, 2025
Sepideh Farsi. “Put Your Soul on Your Hand and Walk”. Reves d’Eau Productions & 24 Images, 2025.
Batool Abu Akleen. “A Resonant Death: Poems & Reflections by Fatima Hassouna”. Arablit, 2025.
Meghan Racklin. “Meet Sepideh Farsi”. Passer by Magazine, 2025