
Türkiye, ASEAN merkezli çok taraflılığı destekliyor mu?
ASEAN Savunma Bakanları Toplantısı-Plus mekanizmasına Türkiye’nin Almanya ile beraber gözlemci üye olarak kabul edilmesi, son yıllarda artan ortaklık çabalarının bir sonucu. ASEAN-Türkiye ortaklığı, bu yıl Malezya’nın başkanlığında belirlenecek ASEAN 2045 vizyonu çerçevesinde hızlanma eğiliminde.
Kuruluşundan itibaren bölgesel ekonomik iş birliğinin geliştirilmesini öncelikli amaç olarak belirleyen ASEAN, çok taraflı güvenlik ve savunma alanında önemli bir dönüşüm süreci içine girdi. Bu dönüşümde hem yaşanan ekonomik büyümenin hem de değişen global jeopolitiğin etkisi var. “Güneydoğu Asya’nın dünyanın barış ve istikrar bölgesi hâline getirilmesi” yaklaşımının ilerletilmesi, ASEAN merkezli bölgesel güvenlik düzeninin oluşturulmasını sağlayacak girişimlerin artırılmasını gerektiriyor.
Bu amaçla ASEAN’ın bölge ülkeleriyle olduğu gibi bölge dışı aktörlerle de güvenlik ve savunma iş birliklerini çeşitlendirmeye yöneldiği görülüyor. ASEAN Savunma Bakanları Toplantısı-Plus (ADMM) mekanizmasına Türkiye’nin Almanya’yla beraber gözlemci üye olarak kabul edilmesi, son yıllarda artan ortaklık çabalarının bir sonucu. ASEAN modelinin global barış ve istikrar için taşıdığı önemin farkında olan ve bu yönde katkı sağlamak isteyen Türkiye, Yeniden Asya Girişimi’nin merkezine ASEAN’ı yerleştirdi. ASEAN-Türkiye ortaklığı, bu yıl Malezya’nın başkanlığında belirlenecek olan ASEAN 2045 vizyonu çerçevesinde daha da hızlanma eğiliminde.
ASEAN ülkeleriyle artan savunma iş birlikleri
Türkiye’nin Asya’ya açılım vizyonunda savunma endüstrisi alanında yapılan iş birlikleri öncelikli öneme sahip. Savunma ihracatında toplamda 180 ülkeye ve ürün çeşitliliğinde de 230 rakamına ulaşıldı. Son dönemde savunma endüstrisinde görülen kapasite artışı ve savunma ihracatındaki ürün çeşitliliğiyle beraber yeni pazarlara olan ihtiyaç da giderek artıyor. Bu bağlamda ASEAN pazarı, savunma sektöründe öncü olan tüm global aktörler açısından çekici bir pazar. Türkiye de savunma ticaretinde başta Endonezya ve Malezya olmak üzere ASEAN ülkeleriyle bağlarını geliştiriyor. Askerî haberleşme, ortak tank üretimi ve gemisavar füze sistemleri gibi alanlarda yürütülen projeler özellikle öne çıkıyor.
Bu iki ülkeyle uzay ve havacılık alanında gerçekleştirilen yeni iş birlikleriyle beraber gelecekte savunma alanında daha ileri adımların atılacağı yönünde sinyaller veriliyor. Karşılıklı faydaya dayalı Türkiye’nin ASEAN ülkeleriyle gelişen savunma iş birlikleri, bu ülkelerin savunma alanında yetenek ve özerkliklerini artırma arayışlarına da katkı sağlıyor. Güney Çin Denizi’nde artan gerilimler; Endonezya, Singapur ve Vietnam gibi ülkelerin savunma teknolojilerine yatırımlarını giderek daha fazla artırmalarına yol açıyor. Öte yandan gelişen ilişkilere rağmen savunma ticaretinde ulaşılan seviye henüz tam olarak istenilen düzeyde değil. Bu noktada savunma diplomasisine ağırlık verilerek var olan potansiyelin daha da geliştirilerek yükseltilmesi arzulanıyor.
Yoğunlaşan global jeopolitik rekabete bağlı olarak savunma tedarik zincirlerinde değişim yaşanırken savunma endüstrisi iş birlikleri de çeşitleniyor. ASEAN çerçevesinde oluşturulan ADIC mekanizması hem ASEAN ülkeleri arasında hem de ASEAN’la diğer ülkeler arasında savunma endüstrisinde iş birliklerini artırmak için çeşitli politikaların geliştirilmesi amacına yönelik. Bu bağlamda ASEAN ülkeleriyle savunma ticaretinde son 10 yılda gelişen karşılıklı ilişkilerin yanında ADMM (Asean Defence Ministers Meeting) örneğinde olduğu gibi savunma diplomasisi bağlamında atılan adımlar Türkiye’nin gelecek vizyonunu yansıtıyor. Bireysel ASEAN ülkeleriyle yürütülen geleneksel diplomasinin ötesine geçilerek bölgesel ve global çok taraflı savunma diplomasisine katkı sağlayacak önemli bir gelişme yaşanıyor. ADMM, Güneydoğu Asya’da sürdürülebilir bölgesel düzenin yaratılmasını amaçlıyor.
Savunma endüstrilerinin çeşitlendirilmesi çabalarının yanında son dönemde önem kazanan özellikle deniz güvenliği alanında yürütülen iş birliklerinin koordine edildiği, Güney Çin Denizi’ndeki sorunların çözümünde istişare ve müzakerelerin yürütüldüğü ve ortak askerî tatbikatların düzenlenmesinin görüşüldüğü önemli bir mekanizma. Türkiye’nin böyle bir mekanizma içinde yer alması savunma alanındaki başarılarının devam edeceğinin de önemli bir göstergesi.
Türkiye’den çok taraflı savunma diplomasisine katkı
ABD Başkanı Donald Trump’ın Hint-Pasifik vizyonu yeniden şekillenirken Türkiye’nin önünde var olan zorlukların aşılması için yeni fırsatlar ortaya çıkabilir. Son yıllarda ASEAN merkezli geliştirilmek istenen bölgesel iş birliğinin güvenlik boyutunun Trump döneminde daha da güçlendirileceği anlaşılıyor. Trump’ın Çin’in sınırlandırılmasına yönelik farklı bir yaklaşımının olduğu Rusya’yla gelişen diplomatik adımla belirginleşmeye başladı. Ukrayna Savaşı’nda ateşkes sağlanması durumunda önümüzdeki dönemde Hint-Pasifik’te önemli gelişmelerin yaşanabileceğini beklemek gerekir.
Özellikle savunma alanında Hindistan’ın Doğu’ya yönelim stratejisinin desteklenmesinin yanında Türkiye ve Almanya gibi bu alanda önemli yatırımlar yapan ülkelerin Hint-Pasifik stratejisinin parçası olarak görülmesi dikkat çekici. Daha önce Quad (Dörtlü Güvenlik Diyaloğu) olarak bilinen dört ülke-ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya) çerçevesinde Hindistan-Japonya iş birliğinin desteklenmesi öncelikli görülüyordu. Fakat bu çerçevenin tek başına yeterli gelmediği, sınırlı kaldığı anlaşıldı. Japonya’nın Batı Pasifik’te AUKUS çerçevesine daha güçlü bir şekilde eklemlenmesi, Hint-Pasifik’te ise yeni ortaklıkların genişletilmesi yoluna gidilecek gibi.
Şimdi ASEAN merkezli bölgesel iş birliğinin savunma boyutunun yetersiz kalan tarafları geliştiriliyor. Önümüzdeki dönemde yapay zekâ ve savunma teknolojilerinde rekabetin yoğunlaşacağını öngörmek mümkün. Trump yönetimi tarafından bu meselenin çok ciddiye alındığı, Modi’nin Washington ziyaretinde ortaya çıktı. COMPACT ve TRUST adı verilen Hindistan’la yapılan yeni anlaşmalar, ABD’nin Hindistan’la stratejik ortaklığının beklenildiğinden daha hızlı gelişeceği sinyallerini veriyor. Ayrıca yapay zekâ konusunda geçtiğimiz ay Fransa ve Hindistan’ın beraberce düzenledikleri global iş birliği konferansı, geniş kapsamlı ortaklık modelinin planlandığına işaret.
Yeni Hint-Pasifik stratejisinin tüm detayları henüz açıklanmamış olsa bile Trump; bu görüşme sırasında sadece Avrupa-Atlantik bölgesinde değil, Hint-Pasifik’te de istikrarlı bir kuşak yaratma amacını taşıdıkları şeklinde olumlu bir mesaj verdi. Bu bölgeleri istikrarlı bir şekilde birbirine bağlayan her türlü projenin geniş kapsamlı faydaları Orta Doğu’daki sorunların çözümüne de katkı sağlayabilir. Tüm bunlar olurken Türkiye’nin ASEAN bölgesiyle savunma alanında iş birliğini geliştirmesi son derece anlamlı ve Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından da faydalı.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.