10 June 2025

“Turing Testi”ni geçen robotların gelecek yürüyüşü

Biz “insanlar” internette gezinirken bugün hâlâ “Ben robot değilim” butonuna tıklayarak Google'a karşı insan olduğumuzu ispatlamaya çabalasak da robotlar, bir yazılımın insan zekâsına sahip olup olmadığını anlamaya çalışan Turing Testi’ni geçiyor! Peki şimdi ne olacak?

Westworld ne diziydi ama! İnsanların farklı deneyimler için ziyaret ettiği bir eğlence parkındaki yapay zekâlı robotlar insanlar gibi düşünmeye başlıyor ve işler çığırından çıkıyordu. Ama öncelikle şu an endişeye mahal yok! Yani karışık bir problemi çözerek kullanıcısını sevindiren bir yapay zekâ robotu “Beni sizler yarattınız” diyerek övgüleri kabul etmeyecek! Ama o yolda ilerliyoruz. 

Birkaç sene öncesinde Bilgi Çağı'nın habercisi olarak önem atfettiğimiz ChatGPT, Gemini gibi yapay zekâ sohbet araçları artık kişisel asistan kontenjanından birer demirbaşa dönüşerek günlük hayatımızın bir alışkanlığı hâline geldi. Hatta muhabbeti biraz daha ilerletenler deyim yerindeyse “kanka” oldu, bir tek karşılıklı tavla atmadıkları kaldı! Bu yüzden dolayı OpenAI CEO'su Sam Altman, nisan ayında ChatGPT kullanıcılarına resmen lafı fazla uzatmamalarını salık verdi!

Çünkü “lütfen” veya “teşekkür ederim” gibi günlük insani söylemlerin sisteme işlenmesi şirkete milyonlarca dolara mal oluyordu. Microsoft'un tasarımdan sorumlu yöneticisi Kurtis Beavers’a göre nezaket içeren komutlar, algoritmayı da kibarlaştırıyor. İşte tüm bu insani eylemlerle zekâları oldukça gelişen yapay zekâ robotları, bilimsel çevrelerde kabul gören “Turing Testi”ni geçmeyi başarır oldu. 

Turing Testi nedir? 

Günümüzde de tartışma konusu olan Turing Testi, ünlü İngiliz matematikçi Alan Turing tarafından 1950 yılında “Bir makine düşünebilir mi?” sorusundan hareketle Manchester Üniversitesi'ndeyken yazdığı bir makaleyle önerilmiştir. Bu test, yapay zekâ alanında önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor. 

Teste katılan bir insan, eğer bir bilgisayar programıyla yaptığı sohbeti, başka bir insanla yaptığı sohbetten ayırt edemiyorsa o program Turing Testi’ni geçmiş demektir. Yani programın dili ve konuşma tarzı insandan farksızdır. Bir odada duran katılımcı, bir başka odadaki bir bilgisayar programı ve bir insanla ortalama 5 dakika boyunca sohbet eder. Bilgisayar programının amacı bir insan gibi davranarak katılımcıyı kandırmaktır aslında. 

Katılımcı sorduğu soruları ve aldığı yanıtları sesin gizlenmesi yöntemiyle tamamen yazılı veya ekranda gösterme yoluyla iletişim kurar. Testin kapsamının tamamen görme duyusuna bağlı olması da kısıtlı bir sonuç alınmasına sebep olmaktadır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak için yapay zekâ robotlarına danışabilirsiniz! 

İlk geçer not 2014'te 

2025 Nisan ayında Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir testte ChatGPT'nin 4.5 sürümü %73 not alarak, Meta’nın (Facebook, Instagram ve Whatsapp’ın sahibi) LLaMa-3.1 sürümü ise %56 not alarak Turing Testi’ni başarıyla geçti. Ama Turing Testi’ni ilk geçmeyi başaran isim, 2014'te Eugene Goostman adlı 13 yaşındaki bir çocuğun kişiliğini taşıyan bir yapay zekâ oldu. Bu yazılım, bilgisayar programcıları Rus Vladimir Veselov ve Ukraynalı Eugene Demchenko tarafından geliştirilmişti ama aldığı not sadece %33'tü. 

İşin ilginç yanı, başarıya götüren yol doğru cevaptan ziyade duygusal ton, argo ve akıcılığa öncelik verilmesiydi. Seçimlerin hangisinin daha insani olduğu da önemliydi. Bazı analizler, bu yapılan testi duygusal akıcılığı ölçen bir sosyal kimya testi olarak adlandırdı. Tabii ki robotların mezuniyet törenine daha çok zaman var, zira daha birçok farklı test ve sınav daha robotları bekliyor.

Başlı başına bir beyin fırtınası konusu olan yapay zekâ robotlarının geleceğe doğru ilerlerken hangi alanlarda etkin olacağı konusunu aydınlatmak için “Ben robot değilim” kutucuğunun hikâyesine odaklanmamız gerekiyor. 2000'li yılların başında insanları robotlardan ve bilgisayarlardan ayırmak için kullanılan ve sonradan Google'ın satın aldığı reCAPTCHA’nın bu isteğini internet kullanıcıları gerek sayı, harf tuşlayarak gerekse resimler aracılığıyla puzzle oynamasıyla aslında uygarlığa hizmet etmiş bulundu. Biz farkında olmadan bu sayede 2002 ile 2011 yılları arasında 25 milyondan fazla kitabın taranarak arşivlenmesini sağladık.

Bu noktadaki kişisel görüşüm, merkezî olmayan finans, tedarik zinciri yönetimi gibi birçok alanda robotların daha da etkin rol almasının kaçınılmaz olmasıdır. Örneğin blok zincirindeki alt coinlerde yer alan akıllı sözleşmelerin yavaş yavaş yapay zekâ robotlarının etkin kullanımıyla önem kazanacağı. Tüm katılımcılar arasında fikir birliği ve görev çözümünde kontrolü otomatikleştirme olasılığı gibi blok zincirine özgü işlevlerle bilgi tabanlı sistem zenginleştirilebilir.

İnsan zekâsı ne durumda?

İnsan eliyle üretilen robotların zekâsı git gide artsa da son yıllardaki araştırmalar insanoğlunun zaman içinde zekâ seviyesinin düştüğünü işaret ediyor.

Norveç’teki bir araştırmada 20. yüzyılın başından 1975’e kadar her neslin bir önceki nesle nazaran IQ’sunun 3’er puan geliştiği tespit edildi. Ancak enteresan bir biçimde 1975’ten itibaren nesiller arası 7’şer puan gerileme başladı. Her üç yılda bir dünya çapında 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuryazarlık ve bilimsel kabiliyetlerini ölçen PISA verilerinde de gözle görülür bir düşüş söz konusu.

OECD verilerine göre Türkiye de bu duruma 2004’ten bugüne okuryazarlık seviyesinde %5-6, matematik ortalamasındaysa %3-4 oranında gerileme kaydederek ayak uydurdu.

Sonuç olarak, günlük bir alışkanlık hâline gelen yapay zekâ robotlarına danışma hevesimizin geçmesinin ardından eğer zekâsı gelişen robotlar da insanlara soru soracak kabiliyete erişirse hem insanlar hem de robotlar güçlerini birleştirerek harika fikirler üretebilir.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...