Pizza sektörü: Pandemi sonrası büyüme ve inovasyon

Pizza, yalnızca dünya çapında sevilen bir yiyecek değil, aynı zamanda hızlı tüketim kültürünün vazgeçilmez unsurlarından biri. Türkiye’de de son on yılda dikkat çekici bir büyüme kaydeden pizza sektörü, pandemi süreciyle birlikte önemli dönüşümler yaşadı. COVID-19’un getirdiği sosyal mesafe önlemleri ve kısıtlamalar, restoran hizmetlerini ve tüketici davranışlarını köklü biçimde değiştirdi. Bu değişimle birlikte, pizza sektörü hem müşterilerin beklentilerine hızla yanıt vermek hem de rekabette geri kalmamak adına inovasyona daha fazla önem vermeye başladı.

Pandemi süreci, birçok sektörde olduğu gibi yiyecek ve içecek sektörünü de derinden etkiledi. Restoranların kapanması ve evde kalma zorunluluğu, tüketicilerin dışarıda yemek yeme alışkanlıklarını değiştirdi. Bu değişim pizza sektörüne hem tehdit hem de fırsat olarak yansıdı. Özellikle paket servis ve online sipariş platformları, sektörün can damarlarından biri hâline geldi.

Türkiye’de pizza sektörünün lider markalarından biri olan Domino’s, bu süreçte dijitalleşmeye ve dağıtım ağını güçlendirmeye odaklanarak önemli bir büyüme gösterdi. Örneğin, Dominos’un 2028 yılına kadar şube bazındaki hedefinin 1250 restoran olması sektörün genişlemesine ve daha yaygın erişim sağlanmasına işaret ediyor.

Pandemi sonrası dönemde tüketicilerin beklentileri de çeşitlendi. Sadece hızlı ve lezzetli ürün sunmak artık yeterli değil; sağlıklı, sürdürülebilir ve kişiselleştirilebilir ürünler ön plana çıkmaya başladı. Bu durum, pizza sektöründe inovasyonun gerekliliğini artırdı. Geleneksel pizza tariflerinin yanı sıra glütensiz hamur, vegan ve vejetaryen seçenekler, düşük kalorili ve fonksiyonel içerikler, pazarın yeni oyuncuları ve mevcut markalar tarafından hızla benimsendi.

İnovasyon yalnızca ürünle sınırlı kalmadı; aynı zamanda servis ve dağıtım süreçlerinde de önemli gelişmeler yaşandı. Temassız teslimat, sipariş süreçlerinin mobil uygulamalar üzerinden hızlandırılması ve yapay zekâ destekli sipariş tahmin sistemleri gibi teknolojik yenilikler, müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştirdi. Ayrıca sürdürülebilir ambalaj kullanımı ve çevre dostu lojistik çözümler de sektörde yaygınlaşmaya başladı.

Pizza sektöründe çevre dostu lojistik çözümlerin artıları

• Karbon ayak izinin azaltılması: Elektrikli araçlar veya bisikletli kurye sistemleri kullanılarak fosil yakıt tüketimi ve zararlı emisyonlar azaltılır.
• Maliyet tasarrufu (uzun vadede): Yakıt tüketiminin azalması, bakım maliyetlerinin düşmesi gibi etkenlerle işletme giderleri zamanla azalabilir.
• Marka imajı ve tüketici algısı: Sürdürülebilirliğe önem veren çevre bilincine sahip müşterilerin gözünde marka değeri artar.
• Yasal uyumluluk ve teşvikler: Giderek sıkılaşan çevre düzenlemelerine uyum sağlanır; ayrıca bazı ülkelerde vergi indirimi veya teşvik avantajları elde edilebilir.
• Atık yönetiminin iyileştirilmesi: Geri dönüştürülebilir ambalajlar ve atık azaltım stratejileri sayesinde doğaya verilen zarar minimize edilir.
• Operasyonel verimlilik: Akıllı rota optimizasyon sistemleri ile teslimatlar daha az enerjiyle daha hızlı ve etkili şekilde yapılabilir.
• Toplumsal sorumluluk ve kurumsal itibar: Çevreye duyarlı uygulamalar, işletmenin sosyal sorumluluk bilincine sahip olduğunu gösterir.
• Rekabet avantajı: Sürdürülebilir çözümler sunan firmalar, özellikle genç ve çevre bilincine sahip müşteri kitlesi arasında tercih sebebi olabilir.
• Tedarik zinciri iyileştirmesi: Yerel ürünlerin tercih edilmesiyle lojistik süreçler kısalır, hem çevreye hem de teslimat sürelerine olumlu katkı sağlanır.
• Geleceğe yatırım: Sürdürülebilir lojistik, uzun vadeli büyüme ve çevresel krizlere karşı dayanıklı bir iş modeli oluşturur.

Gelirlerin %80’i dijital kanallardan

Domino’s Pizza Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga’nın, pizza sektöründe çevre dostu lojistik çözümlerin üzerinde durulması gerektiğini savunup dijitalleşmenin geldiği noktadan da bahsetti. Saranga’nın, “Günümüzde giderek yoğunlaşan hızlı yaşam tarzlarının etkisiyle mobil sipariş, hızlı teslimat uygulamaları ve temassız ödeme gibi dijital yetkinliklerin tüketicilerin radarına her zamankinden daha fazla girdiğini biliyoruz” açıklaması, dijitalleşmenin sektördeki önemini vurguluyor.

Domino’s, 2020 yılında dijitalleşmeye 20 milyon TL yatırım yaparak, dijital kanallardan elde ettiği gelir oranını artırmayı hedefliyor. Şu anda gelirlerinin yaklaşık %80’ini dijital kanallardan elde etmektedir ve bu oranı % 95’e çıkarmak da planlar arasında.

Pandemi sonrası dönemde pizza pazarı, değişen tüketici alışkanlıkları ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle hızlı ve dinamik bir şekilde büyüdü. Türkiye’de sektördeki genişleme stratejileri, markaların inovasyona verdiği önem ve dijitalleşme hamleleri, pazarın geleceği için olumlu sinyaller veriyor.

Sağlıklı ve sürdürülebilir ürün çeşitliliğinin artması, tüketicilerin farklı beklentilerine cevap verirken sektördeki rekabeti de kızıştırıyor. Önümüzdeki yıllarda pizza sektörü, inovasyonun yön verdiği ve teknolojinin etkin kullanıldığı bir büyüme trendiyle yoluna devam edeceğe benziyor.