29 January 2025

“Pax Trump” inşa edilebilecek mi?

Donald Trump, 20 Ocak 2025’te Amerikan Kongre Binası’nda gerçekleşen yemin töreni sonrası görevine başladı. Trump’ın ikinci başkanlık döneminde dünyayı neler bekliyor? Trump, ABD’nin rakibi olarak görülen Çin’e nasıl yaklaşacak? Trump’ın Orta Doğu ülkeleri ve Rusya ile ilişkisi nasıl seyredecek?

Donald Trump, 20 Ocak’ta ABD'nin 47. Başkanı olarak yemin etti. İkinci kez ABD Başkanı olarak göreve gelen Trump konuşmasında, “Amerika'nın altın çağı şimdi başlıyor” ifadelerine yer verdi. Trump’ın yemin töreni Washington’da sıcaklıkların eksi 11'e kadar düşmesi nedeniyle 40 yıl sonra ilk kez kapalı bir alanda yapıldı. Yaklaşık 200 bin Trump taraftarının yemin töreni için Washington'a gelmesi bekleniyordu. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı törende Trump, Kongre Binası’nın Capitol Riot bölümünde özel davetliler önünde yemin etti.

Trump 2016 seçimlerini kazanmış ancak dört yıl başkanlığın ardından 2020’de seçimleri Joe Biden’a kaybetmişti. Trump görevi Biden’a devrederken yemin törenine gitmeyi reddetmişti fakat Biden, Trump’ın yemin törenine katıldı. Trump’ın ailesiyle birlikte katıldığı törende Amazon kurucusu ve sahibi Jeff Bezos, Apple CEO’su Tim Cook, Google CEO’su Sundar Pichai, Meta CEO'su Mark Zuckerberg gibi teknoloji dünyasının en etkili isimlerinden bazıları da yer aldı. Trump'ın göreve başlama töreninde TikTok CEO'su Shou Zi Chew de dahil olmak üzere sosyal medya yöneticilerine yer vermesini “çarpıcı” olarak nitelendirdi. Trump’ın kampanyasına 250 milyon dolardan fazla para harcadığından beri kendisine en yakın isimlerden biri haline gelen dünyanın en zengin iş insanı Elon Musk da Trump’ın konuşması sırasında davet etmesi üzerine kısa bir süreliğine oğluyla birlikte sahneye gelerek söz aldı.

Yemin törenini Başyargıç John Roberts yönetirken, Trump, “Amerika Birleşik Devletleri başkanlığı görevini sadakatle yerine getireceğine” ve “elinden gelenin en iyisini yaparak Anayasayı koruyacağına, savunacağına ve kollayacağına” söz vererek yeminini gerçekleştirdi.

Trump konuşmasında, “Bugünden itibaren ülkemiz yeniden gelişecek ve tüm dünyada saygı görecek”, “Her milletin gıpta ettiği bir ülke olacağız ve artık sömürülmemize izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyası sırasında Pensilvanya’nın Butler kentinde uğradığı suikast girişimini hatırlatarak, bir kurşunun kulağını sıyırıp başını kıl payı ıskaladığını söyledi ve şöyle ekledi: “Hayatım bir sebepten ötürü kurtarıldı. Tanrı beni Amerika’yı tekrar büyük yapmak için kurtardı.” Trump, binlerce coşkulu destekçisinin doldurduğu salondaki konuşmasına “kazandık” diyerek başladı.

Trump 1.0’da neler oldu?

Donald Trump'ın ilk başkanlık dönemi (2017-2021), insan hakları açısından birçok tartışmalı olay ve politika içermektedir. Donald Trump yönetimi, ulusal çıkarları ön planda tutarak, çok taraflı anlaşmalar ve uluslararası işbirliklerini sorgulamıştır. Donald Trump yönetimiyle benimsenen dış politika anlayışı değerler bütününün çıkar kavramı çerçevesinde yeniden şekillendiğini göstermektedir. Örneğin, ABD’nin BM insan hakları sözleşmesine aykırı davranmaya başlaması, ülke içerisinde artan kemer sıkma politikaları, transatlantik ittifak içerisinde farklılaşan çıkarlar, serbest ticari kısıtlamaya yönelik artan yaptırımlar uluslararası yapıdaki tek ses olma özelliğini kaybetmesine yol açmıştır. ABD’nin geleneksek dış politika anlayışının dışına çıkması sistem içerisindeki kabul görme oranının yeniden sorgulanmasına zemin hazırlamıştır. Sistemik ayrımcılık kapsamında, Trump yönetiminin göçmenlik ve iç politika uygulamaları, sistematik ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine yol açtığı yönünde geniş çapta eleştirilere neden oldu.

Amerika içerisinde biz ve onlar söylemleri altında ifade edilen gruplar arasında siyahî ırk da yer alıyor. Göçmenlik politikaları, özellikle mülteci ve azınlık topluluklarına yönelik ayrımcılıkla ilişkilendirildi. ABD’nin Afganistan ve Irak’a demokrasi götürmedeki başarısızlığı, Washington’ın Mısır’da 2013 yılında gerçekleşen askeri darbeyi desteklemesi, 6 Ocak 2020 tarihinde yaşanan ABD Kongre baskını, ülke içerisinde artan popülist ve ayrıştırıcı söylemler liberal yönetim modelinin kendi içerisinde yaşadığı meşruiyet krizini ortaya koyuyor. Donald Trump yönetiminin tarafsız ve çıkar odaklı yönetim anlayışı Amerikan’ın uzun yıllardır inşa etmeye çalıştığı liberal dünya düzenine büyük zarar verdi.

Trump 2.0 nasıl başladı?

Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde (2025-…) eskisi gibi hareket ederek ilk sıraya basitçe Amerika'yı koyacağını açıkça ifade etmiştir. ülkenin güney sınırında göçmenlerle ilgili olarak acil durum ilan edileceğini ekledi. Trump geldiği andan itibaren Amerika’nın gerileyişi sona ermiştir ifadelerinde bulundu. Trump’ın revizyonist dış politikası daha koltuğa geçmeden kendisini göstermiştir. Meksika Körfezini Amerika Körfezi olarak değiştirmesi, Kanada’yı Amerika’nın 51. Eyaleti yapma yönündeki isteği ve Panama Kanalını geri alma yönündeki vaatleri hız kazandı.

Paris İkilim Anlaşmasından geri çekildiğini ifade ederek alternatif enerjiye yöneleceğini ve kendi kendine yeten bir devlet olmayı hedefledi. Enerji üretimini arttırmaya yönelik Ulusal Enerji Acil Durum Planı ilan etti. Trump, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası'na düzenlenen baskınla ilgili suçlanan sanıklar için af imzalayacağını söyleyerek serbest bırakılacaklarını dile getirdi.

Çin’i yükselen rakip olarak gören Trump, ticaret savaşların devamlılığına vurgu yaparak Çin'e yüzde 60, diğer ülkelere ise yüzde 10 oranında gümrük vergisi getirme vaadini tekrarlayacağını ve vergilerin ABD vatandaşlarını zenginleştireceğini savundu. Özellikle Kanada ve Meksika’ya yönelik yüzde 25, BRICS ülkelerine yüzde 100 olmak üzere gümrük vergisi uygulayacağını ve uluslararası ticarette doların hakimiyetini sürdürme yönünde önemli bir çaba göstereceğini ve kendi para birimini kullanmak isteyen ülkelerin ise yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklarını ifade etti.

Pax Trump çağı mı başlıyor?

Trump, orduyu güçlendirme ve modernleştirme yönünde önemli sözler veriyor. İzolasyonist stratejilerini sürdürme yönünde önemli çaba gösteren Trump, ulusal firmaların çıkarlarına yönelik kararlar alacağını, yerel ekonomiyi canlandıracağını sıkça dile getirdi. Çin menşeili teknoloji firması olan Tik- Tok’un kapatılması yönündeki kararı 75 gün erteleyerek antipati oluşturacak hızlı kararlar almaktan kaçınmadı.

Trump, Putin ile görüşme sağlayacağını, Ukrayna’daki savaşı sona erdirecekleri, Orta Doğu’da kaosa son verecekleri ve Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkmasını önleyecekleri gibi sözler verirken, Gazze Ateşkesinin ise kendi başarısı olduğunun altını çizdi. Göçmenlere yönelik sıkı tedbirler alacağını göreve gelmeden önce birçok kez ifade eden Trump, ABD’de yasal izni olmadan yaşayan göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesine yönelik kampanya vaadini yerine getirmek için “çok erken, çok hızlı” bir şekilde çalışmalara başlayacağını söyledi. ABD’de doğan çocuklara yönelik vatandaşlık hakkını da kaldırdı.

Donald Trump, Birleşik Devletler başkanlığı görevini sadakatle yerine getireceğine ve Birleşik Devletler anayasasını elimden geldiğince koruyacağına, muhafaza edeceğime ve savunacağıma yemin ederek ABD tarihinde ilklere imza atarak yeniden başkan seçilmeyi başadı. “Amerikan rüyası yakında daha önce hiç olmadığı kadar gelişecek” iddiasında bulunan 78 yaşındaki Trump, 1890’larda Grover Cleveland’dan sonra arayla ikinci dönem görev yapan ikinci başkan oldu.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...