28 May 2025

Müslüman Doğu'nun ilk demokratik cumhuriyeti

28 Mayıs 1918 sadece bir bağımsızlık ilanı değil, bir medeniyet meşalesiydi. Mehmet Emin Resulzade ve yol arkadaşları, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'ni Müslüman Doğu'nun ilk demokratik cumhuriyeti yaparak köklü reformlara imza attı. Tam 107 yıl sonra bile bu miras onurla yaşatılıyor.

28 Mayıs 1918, Azerbaycan tarihinde bir dönüm noktasıdır. Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te, Mehmet Emin Resulzade liderliğindeki Azerbaycan Millî Şurası tarafından ilan edilen bağımsızlık; yalnızca bir devletin doğuşunu değil, aynı zamanda Müslüman Doğu'nun ilk demokratik cumhuriyetinin kuruluşunu da müjdelemiştir. Millî Şura'nın kabul ettiği "İstiklal Bildirisi" ile ülkenin yönetim şekli resmen cumhuriyet olarak belirlenmiş, bu da Azerbaycan'ın modernleşme ve ilerleme yolundaki kararlılığının bir göstergesi olmuştur.

Kısa ömrüne rağmen büyük başarılar

23 aylık kısa ömrüne rağmen Azerbaycan Halk Cumhuriyeti (AHC), birçok alanda önemli reformlara imza atmıştır. Bu dönemde gerçekleştirilen yenilikler, ülkenin demokratik ve ilerici niteliğini açıkça ortaya koymaktadır:

  • Ekonomi alanında reformlar: Genç cumhuriyet, ekonomik bağımsızlığını sağlamak ve refahı artırmak amacıyla çeşitli adımlar atmıştır. Toprak reformları, sanayinin geliştirilmesi ve uluslararası ticaretin teşvik edilmesi gibi konulara odaklanılmıştır.
  • Eğitim alanında reformlar: AHC, eğitimin önemini kavramış ve bu alanda köklü değişiklikler yapmıştır. Okul ve üniversiteler açılmış, halkın eğitime erişimi artırılmıştır. Özellikle Bakü Devlet Üniversitesi'nin 1919'da kurulması, ülkenin bilim ve eğitim alanındaki ilerlemesinin en somut göstergelerinden biridir. Eğitimin ana dilde yapılmasına büyük önem verilmiş, bu da millî bilincin güçlenmesine katkı sağlamıştır.
  • Din ve vicdan özgürlüğü: AHC, din ve vicdan özgürlüğünü anayasal güvence altına alarak, çok dinli ve çok kültürlü bir yapıyı benimsemiştir. Bu, o dönemin şartlarında oldukça ileri bir adımdı ve farklı inançlara sahip vatandaşların bir arada barış içinde yaşamasını teşvik ediyordu.
  • Eşit haklar ve kadınlara seçme hakkı: AHC'nin en çarpıcı başarılarından biri, tüm yurttaşlara etnik köken, din veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit haklar tanımasıdır. Özellikle kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Azerbaycan'ı dünya genelinde kadın hakları konusunda öncü ülkelerden biri hâline getirmiştir. Birçok Batı ülkesinden bile önce kadınlara bu hakkı tanıması, AHC'nin demokratik vizyonunun ve ileri görüşlülüğünün en güçlü kanıtıdır.

Bu reformlar, Azerbaycan'ın sadece bir devlet olarak değil, aynı zamanda demokratik değerleri benimseyen ve modern bir toplum inşa etmeye çalışan bir yapı olarak da tarihe geçmesini sağlamıştır.

Müslüman Doğu'da bir ilk

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin "Müslüman Doğu'nun ilk demokratik cumhuriyeti" olarak kabul edilmesi, onun bölgesel ve küresel önemini vurgulamaktadır. Çarlık Rusya'sının dağılmasıyla ortaya çıkan bu boşlukta, Azerbaycan'ın parlamenter bir sistem, çok partili siyaset ve temel insan haklarını esas alan bir yapı kurması, o dönemin diğer Müslüman ülkeleri için bir örnek teşkil etmiştir. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki reform çabaları ve İran'daki anayasal hareketlerle birlikte düşünüldüğünde, bölgede modernleşme arayışlarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Miras ve günümüz

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesinin üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen, kurucu kadronun idealleri ve gerçekleştirdiği reformlar, günümüz Azerbaycan Cumhuriyeti için hâlâ bir ilham kaynağıdır. “KİAMP-Karabakh is Azerbaijan Milli Platformu T.C Genel Koordinatörlüğü” ve “Karabağ Azerbaycandır Koordine Etme Derneği” gibi sivil toplum kuruluşlarının bu bağımsızlık yıl dönümlerini anması, kurucu liderlere ve onların mirasına duyulan saygının bir göstergesidir.

Mehmet Emin Resulzade ve yol arkadaşları, sadece bir devlet kurmakla kalmamış, aynı zamanda Azerbaycan'ın milli kimliğinin ve bağımsızlık ruhunun temelini atmışlardır. Onların vizyonu, Azerbaycan'ın bugün bağımsız, egemen ve demokratik bir devlet olarak varlığını sürdürmesinde önemli bir rol oynamıştır. Azerbaycan, tarihsel bağları ve kültürel mirasıyla Türkiye ile olan güçlü ilişkilerini sürdürerek, bölgesinde istikrar ve kalkınmaya katkı sağlamaya devam etmektedir.

AHC'nin kısa ömrü, dönemin jeopolitik koşulları ve Bolşevik Rusya'sının baskısıyla sona ermiş olsa da bıraktığı miras asla unutulmamıştır. Bugün bağımsız Azerbaycan, o günlerin ruhunu ve ideallerini yaşatmaktadır. Karabakh Zaferi de bu bağımsızlık ruhunun bir tezahürü olarak görülebilir. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü, sadece bir bayram değil; aynı zamanda bağımsızlık, demokrasi ve millî kimlik mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlatan anlamlı bir gündür.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...