27 June 2025

İstanbul’da VNL coşkusu

2025 Voleybol Milletler Ligi (VNL) turnuvasındaki bazı karşılaşmalar, İstanbul’da büyük bir heyecanla gerçekleştirildi. Dünya çapında birçok yıldızın mücadele ettiği turnuvada büyük bir voleybol şöleni yaşandı. Peki VNL’ye ev sahipliği yapan İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda neler yaşandı?

Spor medyasında çalışmaya başladığım 20 yaşından beri birçok organizasyonun içinde yer aldım, takip ettim ve programlarımda yer verdim. Hatta 2012 Euroleague Final Four İstanbul’da Basketbol Federasyonu çatısı altında Sinan Erdem Spor Salonu’nda çok fazla mesai vermiş bir basın mensubu olarak gördüklerim beni çok mutlu etti.

Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın önderliğinde toplanan organizasyon ekibi Sinan Erdem Spor Salonu çevresini tam bir festival alanına çevirmişti. 12 marka standı, 5 yemek markası standı, insanların gün içinde gelip voleybol oynayabileceği bir saha ve dev ekran kuran TVF, insanların maç günlerinde tüm günü salon çevresinde geçirmesini amaçlamış. “Ne yaşamalıyım?” ve “Bu işin deneyimi ne olmalı?” sorusunu sorarak tüm etkinliği organize eden operasyon ekibi; 100’ün üzerinde gönüllüsü ve toplamda 1100 kişiyi bulan çalışanlarla insanların hem rahat bir şekilde bu spora ulaşmalarını ve sevmelerini sağlayacak her detayı düşünmüş. Salon içerisindeki sponsor etkinlikleri ve yarışmaları, salon dışında sponsor firmaların hediye dağıtımı ve yarışmaları, bunun yanı sıra salon koridorlarındaki etkinliklerle birlikte 6-8 saat boyunca insanların problem yaşamadan günü yaşamasını sağladılar. Salon içerisinde ilk gün 1.4487, ikinci gün 1.4863 üçüncü gün 1.5824 ve Brezilya maçının oynandığı gün 17.054 taraftarın takip ettiği bu etkinlikte, fanzona gelenlerle birlikte gün içerisinde 28.000 voleybolsever bu organizasyonda yer aldı. Voleybol ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ve geçtiğimiz yıllarda voleybola mesafeli olan İstanbul seyircisi, kulüpdaşlığı bir kenara bırakarak oyundan ne kadar keyif alınabileceğini ve oyunun ne kadar sevildiğini bize gösterdi.

İlk üç gün daha çok kadın ve kız çocuklarının ağırlıklı olduğu salon ve çevresinde herhangi bir taşkınlık olmazken, insanların birbirine olan saygısı ve nezaketi dikkatlerden kaçmadı. Salona girişlerde zaman zaman uzun kuyruklar oluşmasına rağmen, insanların birbirine olan yaklaşımı oyunun nezaketinden kaynaklanıyor gibiydi. Salon içerisinde yer arama tartışması yaşanmadan geçen dört gün, bize sporun kibarlığını ve inceliklerini yeniden hatırlattı. Dördüncü günde ise 17.054 kişi ile taraftar rekorunun kırılması bir şehrin hatta bir ülkenin bir takıma ve bir oyuna ne kadar sahip çıktığını bize gösterdi.

Çocukları saran samimiyet

Yazının içerisinde kadın ve çocukların bu spor sevmesi tabii ki başarılı olmanın uyandırdığı ilgi ve pazarlama becerisinden kaynaklanıyor. Fakat çocukların ilgisini bu kadar çekmesinin altında samimiyet yatıyor gibi. Lig Radyo’nun çocukları İlker Duralı’nın kızı Mira Duralı (12) ve yeğenim Zeynep Güney’in (14) turnuva sonrasındaki söyledikleri bu dediklerimi kanıtlar nitelikte. Sevgili Mira Duralı “4gün boyunca atmosfer çok iyiydi. Salonun dışındaki etkinlik alanlarında çok güzel vakit geçirdik. Millî takımın 14 yıl sonra İstanbul’da oynamasının bunda etkisi büyük. Yapılan tezahüratlar ve tribündeki heyecan çok güzeldi. İçinde bulunduğum ortamdan dolayı çok heyecanlandım ve eğlendim. Dört maçta da çok keyifli zaman geçirdim. Brezilya maçında istediğimiz gibi oynayamadık fakat o ortamda bile çok eğlendim” diyerek yaşadığı tecrübeyi anlattı. Yeğenim Zeynep Güney ise Brezilya maçından sonra “Benim için maçın kendisindense maçtaki atmosfer çok önemliydi. Bu kadar taraftarın geriye düşmemize rağmen ve kaybetmemize rağmen Filenin Sultanları’na verdiği destek maçın en güzel tarafıydı. İstanbul etabındaki ilk üç maça oranlar iyi bir oyun ortaya koyamadık. Bireysel performanslarda ön plana çıkan oyuncularımız kadar maç içerisinde moral kaybı yaşayan oyuncularımızda oldu.  Santarelli’nin yapmış olduğu değişiklikler istenilen performansı ortaya çıkartamadı. Brezilya hücumlarını karşılayamadık, blokta ve savunmada zayıf kaldık. Brezilya’nın hücumlarında zayıf kaldık. Oyunu okumakta oyuncu bazında zayıf kaldık. Brezilya çok iyi bir takım. Bir daha kaybedeceğimi bilsem bile bu atmosferin içinde olmak ve bu deneyimi tekrar yaşamak isterim” diyerek oyunu ne kadar öğrendiğini ve yaşamış olduğu deneyimi bu şekilde ifade etti.

Bu heyecan ve ilgi 1979 doğumlu kadınlarımızın başlattığı, 1981-1982 doğumlu kadınlarımızın doğru oyun eğitimini aldıktan sonra hem kulüp hem de millî takım bazında yakalamış olduğu başarıdan ve istikrardan dolayı ortaya çıktı. 2003 yılındaki Avrupa Şampiyonası’ndaki ikincilikten sonra başlayan ve üzerine olimpiyatlarla devam eden ve sürekli madalya kazanan ve kazanma hedefi olan bir takımın yarattığı etki. Jenerasyon geçişlerinde diğer ülkeler gibi ciddi düşüşler yakalamadan istikrarlı şekilde gelişen ve büyüyen bir organizasyonun bizde yarattığı bir kültür ve miras. Bundan sonraki senelerde de voleybol camiası bu gelişimine devam edecekmiş gibi gözüküyor. Umarım bu mirasa gelecek oyuncular ve yönetimler tıpkı bugün işin içinde bulunan insanlar gibi sahip çıkarlar. Umarım Voleybol Federasyonu’nun dediği gibi gelecek yıllarda da “Biz voleybol ülkesiyiz” demeğe devam ederiz.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...