18 December 2024

Dünya yeni bir barış dönemine mi merhaba diyor?

Esed rejiminin çöküşünün ve Suriye’nin yeniden şekillenmesinin arka planında neler gizli? Trump, Rusya’nın Esed’e desteğini çekmesinin ödülünü Ukrayna’daki savaşı sona erdirerek mi verecek? Dünya yeni bir barış dönemine mi merhaba diyor?

Orta Doğu’ya sözde barış getirmek için kurgulanan Arap Baharı Suriye’de, George Kennan’ın temellerini attığı Rusya’yı çevreleme harekâtı Ukrayna’da mola verdi.  Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un ifadesi ile Batı’nın yeni savaş biçimi olan renkli devrimleri temel alan bu iki gelişmede Batılı devletlerin hedeflerini engellemedeki en önemli faktör Rusya’nın karşı duruşu olmuştu. Irak’ın işgaline karşı çıkan ancak engele gücü yetmeyen Rusya, Batılı devletlerin rejim değişikliği olmayacağı sözüne rağmen Kaddafi’nin yıkılmasını ihanet olarak görürken, Suriye’de aynı senaryoya izin vermeyeceğini ifade etmiş ve İran ile birlikte Esed rejimine uzun süre destek vermişti.

NATO/AB’nin 1999 yılından beri genişlemesine engel olamayan ve ABD yönetiminin NATO’nun bu devletlere silah/asker konuşlandırmayacağı sözünü yerine getirmediğini iddia eden Putin yönetimi, Gürcistan ve özellikle Ukrayna’yı kırmızı çizgi ilan edip Ukrayna’nın Batı safına geçmesini engellemişti. Rusya ve ABD/Batı dünyasının kuzeyde Ukrayna, güneyde Suriye’deki mücadelesi Esed rejiminin yıkılması ile farklı bir boyuta ulaştı. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile başlayan İran’ın bölgedeki etkisizleştirilmesi süreci, Wagner’in saf dışı bırakılması ile azalan/sona eren Rus gayrınizami askerî varlığı Esed’ın gidişinde Batılı devletlerin elini güçlendirdi. Dünyanın gözü bir yandan Suriye’de Esed sonrası dönemin nasıl şekilleneceğine çevrilmişken, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sona erdirme vaadinde bulunan Trump’ın gelişi ile Rusya-Ukrayna Savaşı’nın nereye evrileceği merakla beklenmeye başlandı.

“Yeni” Suriye nasıl şekillenecek?

Bu bakış açısıyla Suriye’de savaşı ABD ve Batı’nın kazandığını söylemek çok yanlış olmayacak. ABD’nin terör örgütü listesine dâhil ettiği ancak liderinin CNN’e röportaj verdiği HTŞ’nin hamleleri, Suriye’yi Fırat’ın doğusu ve batısı şeklinde ikiye böldü. Bugünlerde Türk basınında Türkiye’nin zaferi anlatılırken ABD, Türkiye’yi Fırat’ın doğusundaki PYD/PKK bölgesine müdahale etmemesi konusunda ikaz ediyor. Buna karşı Dış İşleri Bakanımız PKK/PYD’nin kendisini tasfiye etmesi gerektiğini ifade etti. Tüm televizyonlarda Esed rejiminin başta hapishaneler olmak üzere katliamlarını gösteriliyor. Yaşananlar ise Körfez Savaşı ve Irak’ın parçalanması sürecini hatırlatıyor. Basında çok toplumlu, her toplumun temsil edildiği, demokratik, katılımcı bir Suriye hedefine doğru hızla gidiliyor. Yeni Suriye’nin nasıl şekilleneceği tahayyül edilirken Ruslar, Türkiye’nin Batı’nın tuzağına düştüğünü dillendiriyor. Televizyonlar Suriye haritasını iki farklı renkle göstermekteyken Fırat’ın doğusundaki PKK/PYD bölgesi, Irak’ta Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile komşu hâle geliyor. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Barzani ise Paris’te Notre Dame Katedrali’nin açılışında Macron ve Trump ile poz veriyor.

1980 yılında CENTCOM’un kuruluşundan bu yana Orta Doğu hızla evriliyor ve değişiyor. 1990-1998 Irak-İran Savaşı, I. ve II. Körfez Savaşı, Arap Baharı, Suriye İç Savaşı ve Gazze Soykırımı ile Orta Doğu haritası yeniden çizildi. Çekiç Güç’ün sağladığı büyük destek ile Irak üçe bölündü ve Türkiye’nin kırmızı çizgi saydığı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi kuruldu.

Elbette akla şu sorular geliyor: Yeni Suriye’de de PYD’nin silahtan arındırılması ile şirinleştirilecek Suriye Bölgesel Kürt Yönetimi’nin temeli mi atılacak? Dört parçalı Kürt devleti projesinin ikinci ayağı burası mı olacak? Bu bölgenin kendisini geliştirmesi ve yasallaşması için lazım olan süre, Orta Doğu’da bir müddet sakinlik sağlayacak mı? Bir sonraki hedef olan İran’a operasyon hemen mi başlayacak? Reisi öldürüldü mü helikopteri kazara mı düştü? Azerbaycan-İsrail yakınlaşması bu süreçte nasıl bir rol oynayacak? Trump, Rusya’nın Esed’e desteğini çekmesinin ödülünü Ukrayna’daki savaşı sona erdirerek mi verecek?

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...