07 November 2024

60 bin Kuzey Koreli Ukrayna’da mı savaşacak?

Kuzey Koreli askerler Ukrayna cephesinde Rusya adına savaşa katılıyorlar mı? Son günlerde Batı medyasının gündeme taşıyıp dikkat çektiği bu sorunun arka planında neler yatıyor, savaşa etkisi ne boyutta olabilir? Kuzey Kore'nin Rusya ile stratejik ortaklık anlaşması imzalamasının rolü nedir?

Sovyetler Birliği sağladığı askerî ve siyasi destekle, Kuzey Kore’nin 1948’te bağımsız bir ülke olarak oluşumunda kilit bir rol oynamıştı. Soğuk Savaş boyunca Moskova teknik ve mali yardımlarla Kuzey Kore’nin yanında yer aldı. Bu yardımlar sadece iki devlet arasındaki ideolojik yakınlık nedeniyle değil, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin kendi ulusal çıkarlarının realize edilmesi açısından da büyük önem taşıyordu. Soğuk Savaş sonrası Sovyetler Birliği’nin doğal varisi olan Rusya Federasyonu’nun dış politika stratejisinde Kuzey Kore ile ilişkiler eski önemini kaybetmeye başladı. Bunun temel nedeni Sovyet sonrası Rus dış politikasındaki paradigma değişliğiydi. Boris Yeltsin döneminde Rusya, Batı ile olan ilişkilerini onarmak adına birçok eski müttefikiyle arasında mesafe koydu. Bu dönemde Rusya yönetimi, Pyongyang ve Seul arasında arabuluculuk yapma girişiminde de bulundu. Bütün bu gelişmeler neticesinde, Pyongyang üzerindeki Çin etkisi pekişti. Kore Savaşı’ndan bu yana Çin, Kuzey Kore üzerinde zaten hatırı sayılır bir etkiye sahipti. Post-Sovyet Rusya’nın stratejik tercihleri sebebiyle bu etki daha da güçlendi.

Yevgeny Primakov’un yeni Rus stratejisi

Vladimir Putin’in iktidara gelmesiyle birlikte, Kuzey Kore’nin Rus dış politika stratejisinde tekrar önemli bir yer edinmeye başladı ve dolayısıyla 90’larda uygulanan perspektif önemli ölçüde değişime uğradı. Aslında bu değişim Yevgeny Primakov’un Dış İşleri Bakanlığı’na gelmesiyle başlamıştı. Primakov, Rusya’nın Asya-Pasifik stratejisi bağlamında Kuzey Kore’ye özel önem veriyordu. Ayrıca Primakov, çok kutupluluğu Rus dış politikasının ana ekseni hâline getirmek için büyük çaba harcadı. Söz konusu çok kutuplu yaklaşım, Rusya’nın Amerikan hegemonyasına karşı çok yönlü ve çok boyutlu ittifaklar sisteminin geliştirilmesini öngörüyordu. Bu bakımdan Primakov’un öncelediği yeni Rus stratejisi, Kuzey Kore gibi eski müttefiklerinin “gönlünü kazanmayı “ilkesel bir tutum olarak benimsiyordu.

Yaptırımlar, Asya-Pasifik politikalarını canlandırdı

Putin yönetimi söz konusu yaklaşımı daha da konsolide ederek gerçekleştirmeyi temel bir strateji hâline getirdi. Bu bağlamda Kuzey Kore ile ilişkiler kademeli olarak yeniden önemli bir çerçeveye oturtuldu. Temmuz 2000’de Putin’in Pyongyang’ı ziyareti, ilişkilerde yeni bir ivmenin kazanılmasına zemin hazırladı. Bu ivme ilerleyen yıllarda artarak devam etti. Özellikle 2014’ten sonra Rusya’nın Asya açılımıyla birlikte, Kuzey Kore bölgesel müttefik olarak ön plana çıkmaya başladı. 2014’te Kırım’ın ilhakıyla ilgili BM’de yapılan oylamada Kuzey Kore Rusya’nın tezleri savundu. Bu tutum Rusya-Kuzey Kore ilişkilerindeki ivmenin yeni bir aşamaya taşındığını açıkça göstermekteydi.  Bu süreç iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin artmasına da neden oldu. Rus yönetimi Pyongyang ve Seul arasındaki sorunların diyalogla çözülmesinden yana olduklarını, mamafih Kuzey Kore’ye yönelik Amerikan tehditlerinin bu süreci baltaladığını savunuyordu.

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları ve akabinde Batı tarafından uygulanan sert yaptırımlar, Rusya’nın Asya-Pasifik yönlü politikalarına yeni bir boyut kazandırdı. Bu dönemde Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkiler stratejik bir içerik ihtiva etmeye başladı. Kuzey Kore açık bir şekilde Moskova’nın Ukrayna politikalarına destek verdi.

Stratejik ortaklık “yeniden” nasıl inşa edildi?

18-19 Haziran 2024 tarihlerinde Rusya Devlet Başkanı Putin, Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’un davetiyle Kuzey Kore’ye resmî ziyarette bulundu. Ziyaret sırasında iki devlet arasında imzalanan stratejik ortaklık anlaşması birçok bakımdan önem arz ediyor. Anlaşma, Rusya ve Kuzey Kore arasında tarihsel olarak oluşmuş dostluk geleneğinin muhafaza edileceğini ve bu kapsamda yeni çağın taleplerine uygun daha yakın iş birliğinin inşasının önemini vurgular. Rusya ve Kuzey Kore “kalıcı bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak amacıyla”, birbirleriyle iş birliği yapacaklarını ve “taraflardan birine yönelik silahlı saldırı eylemi tehdidi durumunda”, istişareler için acil ikili kanalları kullanacağını beyan ettiler. Özellikle Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın dördüncü maddesi dikkat çekicidir. Dördüncü madde, “taraflardan birinin herhangi bir devlet veya birkaç devlet tarafından silahlı saldırıya maruz kalması ve dolayısıyla kendisini savaş içinde bulması durumunda, diğer taraf BM Şartı’nın 51. maddesine, Rusya Federasyonu ve Kuzey Kore yasalarına uygun olarak derhâl elindeki tüm olanaklarla askerî ve diğer tür yardımlarda bulunacağını” deklare eder.

Kuzey Kore askeri sahada mı? 

Ukrayna Savaşı, Rusya-Kuzey Kore arasındaki askerî iş birliği açısından bir dönüm noktası teşkil ediyor. Kuzey Kore, savaş boyunca Rusya’nın Ukrayna’ya karşı kullandığı topçu mühimmatı ve kısa menzilli roketler sağlayarak fiilen savaşın tarafı hâline gelmişti. Kuzey Kore askerlerinin savaşa katılımı konusu 19 Haziran’da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasında beri hem Batı medyasında hem de Ukrayna haber portallarında sıkça dile getirildi. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında bu haberlerin sayısında gözle görülür bir artış yaşandı.  Ne Moskova ne de Pyongyang, Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna’ya karşı savaşa katılmak üzere konuşlandırıldığını resmî olarak doğrulamadılar. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte ise NATO Konseyi üyelerinin Brüksel’de Güney Kore ulusal istihbaratının üst düzey temsilcileriyle yaptığı toplantının ardından, “Kuzey Kore’nin askerlerini Rusya’ya gönderdiğini ve askerlerin şu anda Kursk bölgesinde bulunduğunu” açıkladı. Amerikan yönetimine göre ise yaklaşık 10 bin Kuzey Kore askeri Rusya’nın Ukrayna sınırında bulunuyor ve bu askerlerin “yakın bir zamanda” operasyonlara katılacağı bekleniliyor. 

Peki Kremlin, Kuzey Kore askerlerine neden gereksinim duyuyor? Birincisi, Rusya savaşın başından itibaren tam seferberlik konusunda temkinli davranıyor. Bunun ekonomik nedenleriyle birlikte, askerî ve siyasi nedenleri de var. Kremlin, topyekûn bir savaş retoriğini kabul etmiyor. Bu bağlamda Ukrayna’ya karşı yürütülen savaşı “özel askerî operasyon” olarak nitelendirmekte ısrarcı davranıyor. Kuzey Kore askerlerinin kullanımını bu çerçevede de ele alınabilir. Diğer taraftan, Kuzey Kore ordusu uzun süredir yer altı tahkimatı yapma konusunda oldukça tecrübeli olduğu da bilinen bir gerçek. Kuzey Kore ordusu Kore Savaşı sırasında Amerikan hava saldırılarından korumak yeraltı tahkimatı konusunda önemli beceriler elde etti. Bu çerçevede özellikle Donbas cephesinde Ukrayna’nın uyguladığı karmaşık, yıpratıcı ve çok katmanlı savunmaları kırmak adına yer altı taktikleri işe yarayabilir.

Kuzey Kore askerleri, aynı zamanda Kursk cephesinde kullanılmak için elverişliler. Bu durumda Rusya, Kuzey Kore askerlerinin mevcudiyetini “stratejik müttefiklik” kavramı bağlamında değerlendirerek meşruiyet sorununu ortadan kaldırabilir. Çünkü Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna sahasında kullanılma ihtimali, Moskova’nın doğrudan uluslararası eleştirilere maruz kalmasına zemin hazırlayacaktır. Bu nedenle Rusya’nın Kuzey Kore askerlerini yalnızca Kursk cephesinde kullanması olası bir senaryodur.  İlerleyen süreçte Kursk cephesinde daha fazla Kuzey Koreli askerini görebiliriz. Kremlin açısından Kursk sahasındaki gelişmeler ve Kuzey Koreli askerlerin bu gelişmelerdeki somut rolü belirleyici olacak. Bu çerçevede yaklaşık 60 bin Kuzey Kore askerinin savaşa katılması olasıdır.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...