}
17 October 2024

Ömer Kafkas: “6 milyar kişinin gözü İstanbul’da olacak”

78 Event Genel Müdürü ve L'Etape Türkiye by Tour de France organizasyonunun genel koordinasyonlarından sorumlu direktörü Ömer Kafkas ile ilk kez İstanbul’da gerçekleştirilecek L'Etape Türkiye by Tour yarışmasını, organizasyonun perde arkasını ve merak edilenleri konuştuk.

Türkiye’de ilk defa Beykoz'da gerçekleşecek olan L'Étape Türkiye bisiklet yarışı, amatör bisikletçiler için unutulmayacak bir fırsat sunuyor. Yarışmanın Türkiye’ye getirilme macerasını sizden dinleyelim. Süreç nasıl gelişti?

Türkiye'de ilk defa 19-20 Ekim tarihinde İstanbul'da gerçekleşecek olan L'Etape Türkiye by Tour de France yarışı bisikletçilere harika bir fırsat sunuyor. Yarışmanın Türkiye'ye getirilmesi süreci organizasyonun en can alıcı noktası. Çünkü bu talep Tour de France ekibi tarafından bizlere ulaştı. Yani bizlerin talep ettiği bir konu değildi. Hem Türkiye’nin bisiklet noktasında geldiği yeri hem organizasyon yönünden geldiği seviyeyi çok olumlu buldukları için Türkiye ile bir iş birliğine açık olduklarını ifade ettiler. Biz de bunun için büyük bir heyecan duyduk. 1,5 yıldır organizasyonun yaklaşık olarak 800-900 sayfalık şartnamesini ve kriterlerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Tour de France ekibinin de belirttiği gibi son yıllarda Türkiye kitlesel ve başarılı organizasyonlar açısından sportif alanda önemli bir aşama kat etti. Dolayısıyla buradaki başarılı işler Tour de France’ın radarına takıldı.

Bu yarışın ülkemizin turizmine olası katkısı hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu bağlamda bisiklet turizmini geliştirmek için neler yapılabilir?

Dünyada sağlık turizminin payı yaklaşık olarak 800 milyar dolara çıktı. Bütün dünya spor turizmiyle ilgili yoğun bir çaba sarf ediyor. Türkiye'de de spor turizminin amaçladığı payı, yüzdeyi artırması için çok önemli fırsatlar var. Bu fırsatlar Türkiye’nin doğal güzellikleri, tarihî güzelliklerini gösterme imkânı da sunuyor. Biz bu pazardan gerçekleştirdiğimiz başarılı organizasyonlarla daha büyük pay alabiliriz. Bu organizasyonlar vesilesiyle binlerce sporcu ülkemize geliyor, binlerce sporcu burada konaklıyor, burada belli bir zaman geçiriyor. Dolayısıyla Türkiye, spor turizminde çok önemli bir noktaya doğru ilerliyor; böylesi marka organizasyonlarla bu süreç daha kolay ilerleyecek ve gelişecek.

Peki, parkurun belirlenmesindeki temel kriterler nelerdi? Katılımcıların seviyelerini göz önünde bulundurarak parkur nasıl tasarlandı?

Parkurun belirlenmesi için çok fazla kriter var. En önemlisi ise L'Etape serisinin Tour de France’ın en zorlu parkurlarında gerçekleştirilmesi gerektiği hususu. 22 ülkede düzenlenen bu yarışın en önemli özelliği zorluğu. Parkur belirlenirken ilk olarak düşünülen şey bu zorluk oldu. İkinci aranan şey ise ülkemize dair verilecek güzel görüntülerdi. Yani yarışın geçtiği bölümdeki kaleler, müzeler ya da canlı yayında anlatılacak hususlar… Bu yıl İstanbul’da düzenlenecek yarış ile birlikte Tour de France tarihinde ilk kez Asya-Avrupa geçişiyle kıtalar arası bir geçiş gerçekleştireceğiz. Yaklaşık 70 ülkede ve 170 kanalda yayımlanacak organizasyonda İstanbul’un güzelliklerini yansıtmak bizim için çok önemli.

“Lojistik yönetimi çok zor”
Böylesine büyük bir etkinliğin lojistiğini yönetmek oldukça zor. Bu süreçte en büyük zorluklarınız neler oldu ve nasıl aştınız?

Burada 3 bin sporcu ve yaklaşık 75 bin Expo alanı ziyaretçisi ağırlıyoruz. Burada tonlarca içecek, yiyecek ve bir lojistik yönetimi gerekiyor. Parkurda sporcular için istasyonlarımız var. Buradaki bütün lojistik süreçlerini deneyimli ekibimiz gerçekleştiriyor. Bunu gerçekleştirirken de markalarımızdan destek alıyoruz. Markalarımız da bu istasyonların belirli kısımdaki sorumluluklarına üstleniyor. Dolayısıyla bu lojistik yönetimi çok zor bir konu. 5 markamızla birlikte bu sürece hazırlanıyoruz. Bu ikram sürecini dolayısıyla hem markalarımızın desteği hem deneyimli organizasyon ekiplerinin desteğiyle ikram problemini, lojistik problemini çözüyoruz.

Bu bağlamda, sponsorların organizasyona katkıları neler oldu?

Sponsorların organizasyona katkıları çok değerli. Örneğin isim sponsorumuz ve ana sponsorlukta bulunan markalarımız. Tüm bunlar organizasyonun sesinin bütün dünyaya yayılmasını sağlıyorlar. Sponsor markalarımızın çok güçlü iletişim kanalları var. Bunlardan faydalanıyoruz. Sponsorlar birikimleriyle hem işin iletişimini sağlıyorlar hem de Türkiye'nin dünyaya tanıtımına büyük katkı sunuyorlar. Tüm bunlar, Türkiye'den ve dünyadan sporcu katılımını etkileyen unsurlar. Sponsorlar ciddi olunca katılan ülke sayısı da artıyor. L'Etape Türkiye by Tour de France kapsamında yaklaşık olarak 50’den fazla ülkeden sporcuyu Türkiye'de ağırlayacağız. Dolayısıyla sponsorların organizasyonun finansal katkılarının dışındaki en büyük destekleri organizasyonun ışıltısını arttırması diyebiliriz.

“Güney illerimizde yeni parkurlarımız olacak”
Gelecek yıllarda L'Étape Türkiye’yi daha da büyütmek için planlarınız neler? Farklı şehirlerde veya farklı formatlarda yarışlar düzenlemeyi düşünüyor musunuz?

Organizasyon gelecek yıllarda Türkiye'de ilerleyecek, çünkü uzun dönem bir kontratı var.  Bu uzun dönem kontratla birlikte 10 seneyi hedefliyoruz. Türkiye'de bir etap daha geliyor 2025’te. Güney illerimizde bir yeni parkurumuz olacak. Dolayısıyla buradaki seriyi artırmak, büyütmek istiyoruz. Artık organizasyon bazlı uygulamalar Türkiye’ye gelişti. Bunların da etkisi görüyoruz. Tour de France 111 yıldır gerçekleşen çok köklü bir organizasyon. Dünyada organizasyonel büyüklük bakımından ilk 3’e giren ve 5-6 milyar kadar izlenme alan bir tertip. Dolayısıyla 111 yıldır gerçekleşen bu köklü organizasyonun Türkiye'de ilk kez gerçekleşiyor olması, aslında kayda değer bir spor olayıdır.

Aynı zamanda Türkiye'nin de turizmine yaptığı en büyük yatırımlardan bir tanesi… Öyle değil mi?

Koca bir şehri tamamen böyle bir organizasyon için trafiğe kapatmak da gerçekten önemli bir konu. Burada Türkiye Cumhuriyeti’nin çok kararlılığı söz konusu. Yaklaşık bine yakın polis görev yapacak. Ana noktalarda çok güzel bir güvenlik önlemi alındı. Tour de France çok büyük bir marka.

Türkiye’de bu organizasyonu yapabilecek kadar çok güçlü bir ülke…

Evet. Bunu biz 1,5 yıllık organizasyon sürecinde gördük. Dolayısıyla çok hassas bir çalışma yürütülüyor. Bu organizasyondan başarıyla çıktığımız vakit artık önümüz açık. Tour de France’ın diğer etapları ve profesyonel yarışlarının Türkiye’ye gelmesi anlamında aslında büyük bir eşik. Bunu da birlikte aşacağımıza inanıyoruz.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...