}
11 February 2025

Lesli Karavil: “Belki de komedyenler, günümüzün rock starlarıdır”

Ünlü stand up'çı ve oyuncu Lesli Karavil, son dönemde sahnedeki performansıyla adından söz ettiriyor. Karavil ile yaşam yolculuğunu, yeni sahne şovunun formatına dair bilinmeyenleri, komedi dünyasının iç yüzünü ve yapay zekâ modellerinin komediye olası etkilerini konuştuk.

Gösterilerinizde hayatın komedisini kendi deneyimlerinizden hareketle seyirciye aktarıyorsunuz. Azimle çıktığınız bu yolda kitleleri peşinizden sürüklüyorsunuz. Size 8 yıl önce “Stand up yapmalıyım” dedirten etken ne oldu?

İstanbul doğumlu olmama rağmen uzun yıllar eğitim ve iş hayatım dolayısıyla Amerika ve İspanya’da ikamet ettim. Barselona şehrinde yaşadığım dönemlerde Mercedes Boronat ile çalışmam, kariyerim açısından kırılma noktası oldu. Kendisi bu yola çıkmama vesile oldu. Daha sonra İstanbul’a gelerek sahne sanatları üzerine Şahika Tekand’dan eğitim aldım. Craft Tiyatro’da ise İpek Bilgin ve Çağ Çalışkur ile çalıştım. 2017 yılında da ilk kez CreAtölye’de sahne alarak stand up yolculuğum başlamış oldu.

Stand up yolculuğunuzdan önce dijital tasarım ve multimedya sektöründe çalışıyordunuz. O sektörü bıraktıktan sonra sahne sanatlarına ve oyunculuğa yöneldiğinizi görüyoruz. Birbirinden çok farklı alanlarda yer almanızı nasıl açıklarsınız?

1994-1998 yılları arasında San Francisco’da okuduğum üniversitenin Animasyon, Tasarım ve Multimedia Bölümü’nden mezun oldum. 6 yıla yakın süre bu sektörde çalıştım. Sonrasında Barselona’ya giderek burada da bir ajansta çalıştım. Farklı sektörde çalışmak insana renk ve çeşitlilik katıyor. Benim de birçok alana ilgim var. Sadece stand up’çı veya oyuncu değilim.

“'Mazeretim Var' bir stand up değil, seyirciyle birlikte ürettiğimiz interaktif bir oyun”
Bu yıl itibarıyla sahnede “Mazeretim Var” adlı yeni bir formata geçiş yaptınız. Bu formattan bahseder misiniz?

Öncelikle 'Mazeretim Var' bir stand up değil. İsteyen seyircilerin sahneye çıkabildiği, onlarla birlikte ürettiğimiz interaktif bir oyun. Bu format ile seyirci de artık gösterinin bir parçası olacak. Seyircilere unuttuğumuz oyun oynama dürtüsünü hatırlatabilmek adına bu formata geçmeyi uygun gördüm. En büyük dileğim, kendime has üslubumla iki saatlik performans boyunca insanlara yeni bir alan açıp oyun oynamanın önemini hatırlatabilmek.

Hem eski hem de yeni formatınızla sosyal medyada geniş çevrelerce tanınıyorsunuz ama ana akımda henüz tam anlamıyla var olabilmiş değilsiniz. Bunu nasıl açıklarsınız?

Açık konuşmak gerekirse biraz korunaklı durup, kendimi gizlemeye çalıştım bugüne kadar. Bütün bunları huzurumun bozulmaması için yaptım. Sektörde yavaş, sakin ve kendinden emin bir şekilde ilerlemek daha doğru diye düşünüyorum. Hayatta disiplinin ve devamlılığın önemine inanıyorum.

Sahnede seyircileri güldürmeyi başarıyorsunuz. Günlük hayatınızda da eğlenceli biri misiniz?

Küçük yaşlardan beri espriler yapan birisiyim. Komik olmamın en temel sebeplerinden biri hayatta bizi bunaltan çaresiz hissettiren olayları hafifletme isteğimden kaynaklı. Bu sebeple aile ortamında çoğu kez uhu görevi gördüm. Kimi zaman savaşçı ve isyankâr bir yanım da ortaya çıkabiliyor.

“Komedi, toplumsal normları ve düşünce biçimlerini sorgulamaya olanak tanıyor”
Peki, sahnedeki doğaçlama yeteneğiniz, kadın-erkek ilişkilerindeki analizleriniz ve enerjiniz dikkat çekiyor. Bu yetileri zamanla mı kazandınız?

Bu yeteneklerimin bazıları doğuştan gelse de süreç içerisinde çok gelişti. Hayatta yaşadığımız deneyimlerin yelpazesi genişledikçe bence bazı becerilerimiz de aynı oranda gelişiyor. Komedinin, insanların yaşamlarındaki stres, zorluklar ve olumsuzluklardan uzaklaşmalarına yardımcı olmanın yanı sıra, toplumsal normları ve düşünce biçimlerini sorgulamaya da olanak tanıması bakımından çok önemli olduğu unutulmamalı. Belki de komedyenler günümüzün rock starlarıdır diyebilirim.

Az önce hem komik hem de isyankâr biri olduğunuzu ifade ettiniz. Dinamizmi yüksek bir iş yapıyorsunuz. Dinginliğe ihtiyaç duyduğunuzda ne yapıyorsunuz?

Bu meslekte kişinin kendisine sakin zaman ayırması çok değerli. Özellikle yaratıcı işler yaptığında tek başına geçirdiğim anlar yaratım sürecime büyük katkı sunuyor. Bu nedenle gösteriler dışında enerjimi alacak aktivitelere çok katılmıyorum.

“Kadınların da kendini ifade etme ve keyif aldığı şeyleri seyircilere sunma hakkı var”
Siz komediye olan tutkunuzu bu denli istekli anlatıyorsunuz ancak dünyada kimi çevreler “Mizah kadınlara uygun değildir” tezini savunuyor. Bu yaklaşım sizi rahatsız ediyor mu?

Erkeklerin kadınlarla flört etme yetilerinden bir tanesi belki de güldürmek. Bu nedenle bu kasları daha gelişmiş gibi görünüyor olabilir. “Kadınlar güldüremez, sadece erkekler güldürür” gibi bir yaklaşım sadece bir inançtır. Artık komedi dünyasında bir çeşitlilik söz konusu. Sadece erkek egemen bir komedi anlayışının belirli bir izleyicisi var. Kadınların da kendini ifade etme ve keyif aldığı şeyleri seyircilere sunma hakkı var.

Şu günlerde teknoloji dünyasına yaşanan gelişmelerin komedi dünyasına olası etkileri de yüksek sesle konuşuluyor. Komedyen Karen Hobbs, “Bir yapay zekâ modeli, şaka yapma hareketlerini gerçekleştirebilir, hatta bazı nüansları bile yakalayabilir” dedi. Drew Gorenz da “ChatGPT duyguları hissetmese de yenilikçi şakaları ortalama bir insandan daha iyi yaptığından bu çalışma, gerçekten iyi bir şaka yapmak için iyi bir espriyi takdir etme hissine gerek olmadığına dair kanıtlar sunuyor”  yorumunu yaptı. Sizce yapay zekâ, insanlardan daha komik olabilir mi?

Yapay zekânın senaryo yazımı konusunda güçlü bir noktaya gittiği, bu nedenle senaristlerin endişe ettiği konuşuluyor ama ben kendi alanımla ilgili bir endişeye sahip değilim. İleride belki yapay zekâya alanında popüler komedyenlerin veri tabanındaki bilgiler yüklenip başarı yakalanabilir ama dediğim gibi şu an için işimi yapmaya devam ediyorum. Yapay zekâ destekleri arttıkça bunun kariyerime önemli destekler vereceğine inanıyorum. Sonuçta seyirciyle yakınlığınız ve samimiyetiniz her şeyden önemli.

10 yılı aşkın süredir hem ekranda hem de sahnede yer alıyorsunuz. Başarının ölçütü sizin nezdinizde nedir?

Sahnenin enerjisini, seyircilerin beklentisini bildikten sonra güzel bir enerjinin doğması kaçınılmaz. Bana göre aynı gösteriyi onlarca kez yapsan bile her seferinde ilk günkü aşkla yapıyorsan “başarmışsın” demektir. Sadece çok bilet satan değil, sahneye çıkma cesareti olan kişi de başarılıdır diye düşünüyorum.

 
 
 
 

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...