7 Ekim’den sonra İsrail’in mevcut politikaları dünya siyasetinin dinamiklerini de etkiledi. En son İran’da Hamas’ın lideri İsmail Haniye’nin suikast sonucu öldürülmesiyle de İsrail’in hukuk tanımaz tavrı bir defa daha gözler önüne serildi. Sizce bu suikastın arka planında neler yer alıyor?
İsrail’in geçen yıldan günümüze kadar Filistin’de gerçekleştirdiği soykırım, ABD başta olmak üzere Avrupalı devletlerin desteği, NATO’nun sessizliği, hatta ara sıra İsrail’e zımni sözlerle destekleri ortadadır. İsrail’in dışarıdan bir saldırıyla İsmail Haniye’yi şehit etmesi sadece İran değil, bölgede güç olan Rusya ve Türkiye’ye de açık mesaj niteliği taşımaktadır. Suikastın arka planından çok, ön planıyla ortada olduğunu görmek mümkündür. İsrail vurdumduymaz, bencil, kibirli siyasetinin tezahürü olarak, Orta Doğu’da topraklarını genişletmek istiyor, bunun için karadan ve denizden eşgüdümle bunu yapıyor.
Bu suikast ile birlikte Orta Doğu’daki dengeler nasıl şekillenecek?
İsmail Haniye’ye gerçekleşen suikast ile Orta Doğu’da kimsenin garantisi olmadığı ortaya çıktı. Buna İsrail dâhildir. Keza İsrail bunu yaparak garantiye mi aldı kendini? Cevap, kesinlikle hayır! Çünkü İsrail’in devlet kodlarında saldırganlık var. Bunun içinde etrafındaki komşu devletlerin istikrarsız olması için her şeyi yapıyor. DEAŞ tarafından ve diğer terör gruplarından aldığı destekler de apaçıktır. Dengeler İsrail lehine değişmez, istediği kadar savaş tarafında olsun, kazanan aklı selim olacaktır.
“İran’da artık bir güvenlik zafiyeti değil, sorunu var”
Bu suikastın İran’ın kendi topraklarında gerçekleşmesi ne anlama geliyor? İran bu suikast ile birlikte kendi misafirini dahi koruyamayan bir devlet konumuna düşürülmedi mi?
İran’da artık bir güvenlik zafiyeti değil, sorunu var. Ancak İran önce kendi içerindeki iş birliğinde bulunan Mossad ajanlarını tespit etmelidir. Zira içerideki ajanların tespiti yapılamadıktan sonra, istediğiniz kadar teknoloji kullanın yine de başka ülkelerin hesabına çalışmaları devam eder. İran, tek bir kurumda toplanması gereken stratejik güvenlik kurmalıdır.
İsrail, İran’ı tahrik ederek üzerine çekmek mi istiyor?
İsrail’in bölgesel savaş çıkarmak için İran’ın ayarlarıyla oynadığı bir gerçektir. Ancak vefat eden Reisi ve Abdullahiyan bu tuzağı biliyorlardı. Bu sebeple savaşa girmediler. Ne var ki bir suikast ile onlar da öldürüldüler. İsrail, İran’ın savaşa girip ona saldırmasını istiyor. Sonrasında bu kadar soykırıma rağmen, mağduru oynayacak. Bu senaryo gerçekleştiği takdirde Batı’dan verilen destek de azalmayacak, aksine artacaktır.
“Türkiye düşmanları tamamen yok olmaya mahkûmdur”
Türkiye’nin bu konuda alması gereken tavır ve gelecekte yaşanacaklar hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kadim medeniyetlerin tezahürüdür. Bundan dolayı Batılıların Orta Doğu özelinde İsrail’e alan açtıklarının farkında, hatta daha fazlasının farkındadır. Türkiye’nin dinamikleri, plan ve projesini onların yapacaklarına karşılık gelecek şekilde hesabını yapmıştır. Türkiye için aksini düşünen devlet kim olursa olsun, tamamen yok olmaya mahkûmdur.
Son olarak İsrail Dış İşleri Bakanı’nın uluslararası ilişkiler teamüllerine sığmayan, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı Saddam Hüseyin ile karşılaştıran ve akabinde “Türkiye’yi NATO’dan çıkartın” açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bırakın İsrail’i, hiçbir devlet Türkiye’yi NATO’dan çıkarmaz, çıkaramaz. Bugün Türkiye, ben NATO’dan çıkıyorum dediği gün bugün siyaseten iki yüzlü davranan AB ülkeleri yalvararak geleceklerdir. Avrupa’yı Doğu’dan koruyan en güçlü ordu, Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. İsrail’in siyasetçileri şovmen gibidir, fazla dikkate almamak gerekiyor, keza sırf konuşmak için konuşuyorlar.