Metaverse ekosisteminde dünya hangi aşamada?
Metaverse kavramı, adı konulmamış ihtiyaçlardan doğmuştur ve teknolojinin hızlı evriminin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Aslında, çok daha geniş bir çatının parçası olarak kabul edilebilir. Bu çatı, 3 boyutlu deneyimlerin ve deneyimlemenin öne çıktığı VR/AR gibi sarmalayan, yani sürükleyici teknolojileri, Bulut, Bilgisayarlı Görü, derin sinir ağları ile AI, iOT, dijital ikiz, metaverse, Web3 ve blokzincir gibi gelişen ve yükselen teknolojileri kapsamaktadır. Metaverse uzun yıllardır günlük hayatın bir parçası olmuştur ve giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Metaverse uzun süredir günlük hayatın bir parçası olması beklenen bir olgu aslında. Ancak bunun ne kadar zamanda olgunlaşağına dair net bir tahmin üretmek yakın bir zamana kadar zordu. Özellikle pandemi sürecinde toplumların evlerine birden kapanması bizleri inovatif çözümler keşfetmeye ve kullanmaya itti ki bu durum Metaverse gibi araçların gerekliliğini kanıtladı.
Bugün geldiğimiz noktada Metaverse ekosistemi hala büyüme aşamasında. Metaverse projelerine yatırımlar da devam ediyor; bu yılın VC yatırımlarının neredeyse yarısı bu sektöre yönlendiriliyor. DappRadar'ın geçtiğimiz ay yayımladığı raporuna göre, risk sermayesi şirketleri 2023 yılının ilk yarısında metaverse projelerine 707 milyon dolar yatırım yapmış ve bu, tüm web3 yatırımlarının %44'ünü oluşturuyor.
Rapor ayrıca, büyümekte olan artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik (AR/VR) sektörünün, metaverse sektörüne destek olduğunu belirtiyor. Örneğin Apple, 5 Haziran'da Vision Pro başlığını piyasaya sürdüğünde metaverse token değerlerinde yükseliş yaşandı.
Metaverse kavramı popülerliğini yitirdi mi?
Geçtiğimiz seneye kadar gözlemlediğimiz hızlı büyüme aslında pandemi ve büyük teknoloji şirketlerinin attığı çarpıcı adımlara yönelik bir tepkiydi. Aslında teknoloji olgunlaşma ve toplulukların buna adaptasyon ivmesine göre çok büyük oranda bir ilgi ve trend konusu oldu. Dolayısıyla popülerliğin azalması, aslında bu trendin olması gereken doygunluk/denge noktasına gelmesi gayet doğal. Dünya çapında toplulukların bir heveslik merakının ötesinde bir dönüşümün noktalarından biri bu da. Ancak bu teknolojilerin ciddi, çoğaltılabilir ve sürdürülebilir bir altyapı ağlarına sahip olması gerekiyor ve bu alanda işler üreten platformların bir taraftan teknolojik gelişmelere bir yandan da müşteri, kullanıcı toplulukları ve dönüşen jenerasyonel ihtiyaçlara yönelik hızlı aksiyonlar alabilmesi gerekiyor. Bir taraftan toplumun bu teknolojiye karşı önyargı geliştirmesine sebep olan projeler, girişimler oldu. Toplumların tam olarak kendilerini neyin içerisinde bulduklarını bir balon yaşandı. Bu noktada adı Metaverse konulan gelişmeler değil, kitlesel popülizm bir balon aslında. Ciddi altyapı gelişmeleri ve vaka çalışmaları üzerinden ilerleyen, nitelikli projelerin bu önyargıyı yıkacağını ön görüyorum.
Metaverse’ün geleceğinde neler gizli?
Pek çok kurum ve birey Metaverse alanında projeler geliştirmeye devam ediyor ve yatırımlar geliyor. Bu alanda Nitelikli stratejiler üzerine, kısa vadeli kazançlardan ziyade orta ve uzun vadeli, katmanlı kurgulamalar yapmak önemli. Bu noktada günümüzde e-ticaret ve çevrimiçi alışveriş, oyun, sosyal medya ve içerik üretimi, ayrıca konferans ve etkinlikler gibi sektörler Metaverse pazarında ilk sıralarda öne çıkıyor. Yapay zeka alanında gelişmelerin zıplaması çok önemli oldu ve ister istemez Metaverse ve sanal deneyimler sektörününün gelişimini etkiliyor. Gelişen teknolojiler spektrumunda ilerleyen yıllarda yaşamın evrildiği odak nokta akıllı şehirler, akıllı dünya. Ayrıca sosyoekonomik ve jenerasyonel gelişme ivmesi çatısı altında deneyimlerin, deneyimleme biçimlerin, kişi ve kurumların işlevselliğinin, üretimin fiziksel ile dijitalde kesintisiz birleşip bütünleştiği bir karma gerçeklik ağ yapısı ön görüyorum.
*Bu yazı Atlas Space Ceo/Founder Burçin Gürbüz ile yapılan söyleşiden yola çıkarak hazırlanmıştır.