Kore popüler kültürünün yükselişi
Popüler kültür üretimini şekillendiren etkenler neler? Devlet politikaları, yerel bir kültürün küresel etkisini nasıl besleyebilir? Toplumsal varlığına dair bir mücadele savaşı hangi dinamiklerle tüm dünya ülkelerinde en çok okunan, izlenen, dinlenen endüstriyel bir güç olarak ortaya çıkabilir?
Günümüz “modern” ve “küresel” dünyasında kültür söz konusu olduğunda artık “gelenek”, “görenek”, “örf” ve “âdet” gibi kavramların yerini “endüstri”, “tüketim”, “meta”, “seri üretim”, “popüler” gibi kavramlar aldı. Özellikle kültür ve endüstri kavramlarını birlikte düşündüğümüzde içinde yaşadığımız dünyadaki değişimleri, dönüşümleri ve kırılmaları farklı bir perspektifle inceleme olanağını elde ediyoruz. “Kültür endüstrisi” kavramını akademik literatüre kazandıran Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno’nun da ifade ettikleri üzere kültür, günümüzde her şeye benzerlik bulaştırıyor. Bu benzerliklerin izlerine her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde oluşturulan ve bir dünya markası hâline gelen “Hollywood” sektöründe daha çok rastlasak da günümüzde bir kültür endüstrisi çılgınlığı daha başlıyor.
Kore pop kültürü
İlk olarak 1990’lı yıllarda gerek komşu ülkeleri olan Çin ve Japonya’nın baskılarından gerekse Kore Savaşı boyunca ve sonrasında kendilerine göstermiş oldukları destekleri ile ABD’nin kültürüne yönelik oluşan sempati ve beğeni duygusunun etkilerinden arınabilmek için Güney Kore tarafından bir “televizyon dizi sektörü” oluşturuldu. Bu dizi sektörü ile amaçlanan hedef, Kore halkının eskimeye ve unutulmaya yüz tutmuş kültürel öğelerinin, değerlerinin ve normlarının tekrar canlanmasını ve hatırlanmasını sağlamaktı. Güney Kore tarafından bu hedef başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Öyle ki bir zamanlar baskısı altında oldukları Çin ve Japonya’yı da etkiledi. Çin ve Japonya’dan sonra Tayland, Endonezya vd. komşu ülkelerinden sonra neredeyse bütün dünya ülkelerini etkisi altına almaya başladı. 1990’lı yıllarda Çin medyası tarafından “Hanliu” olarak adlandırılan ancak günümüzde “Kore Dalgası” olarak bilinen Kore kültür endüstrisi; içeriği bakımından artık sadece dizi sektörü (K-Drama) ile değil, müzik (K-Pop) ve film (K-Film) gibi sektörleri ile de artık anılıyor.
Popüler kültürün politik üretimi
Güney Kore, dizi sektörü ile yakalamış olduğu hem ulusal hem de uluslararası ilişkilerdeki ve ekonomik alandaki başarıları neticesinde ilk baştaki amacının yönünü değiştirdi. Güney Kore mevcut başarılarını korumak ve devamlılığını sağlayabilmek adına kültür alanında bir “devlet politikası” oluşturdu. Bu devlet politikası ile Kore kültürünün diğer dünya ülkelerine tanıtılması, aktarılması ve yayılması amaçlandı. Devlet politikasının iki temeli vardır; Kore kültür endüstrisi sektörleri ve resmî bir kurum olan Kore Kültür Merkezleridir (KKM). Kore Kültürü ve Bilgi Servisi’nin (KOCIS) internet sayfasına bakıldığında şu anda Asya, Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika kıtalarında yer alan otuz ülkede otuz beş tane KKM bulunuyor. Türkiye’de de 2011 yılında Ankara’da açılan ve hâlâ aktif olan KKM’de birbirinden çeşitli ücretsiz kurslar, faaliyetler, yarışmalar düzenleniyor.
Bu merkezlerde Koreli vatandaşlar tarafından Korece, Kore yemeği, geleneksel Kore kıyafeti (hanbok) dikimi, kaligrafi, taekwondo, “go” oyunu, geleneksel Kore çalgıları ve dansları gibi çeşitli kurslar düzenli olarak verilmektedir. Ayrıca bu alanlar üzerinde çeşitli yarışmalar düzenlenmekte ve yarışmalarda derece yapan kişilere kimi zaman para ödülleri, kimi zaman Güney Kore’ye ait geleneksel ve modern küçük hediyeler, kimi zaman da Kore kültür turları hediye edilmektedir.
Her ne kadar KKM’ler Kore kültürünün geleneksel tarafını temsil ediyor gibi görünse de son zamanlarda K-Pop sektörü üzerinden çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Örneğin Türkiye’deki KKM’de “K-Pop Akademi” kursları verilirken aynı zamanda çeşitli K-Pop gruplarının konserlerine veya yarışmalarına ev sahipliği yapılmaktadır. Bu durumun en büyük nedeni özellikle son on yıldır, K-Drama sektörünün zirvedeki yerini K-Pop sektörünün almasıdır. K-Pop sektörü içerisinde birçok solo ya da kadın ve erkek sanatçı grupları bulunmaktadır. Eğlence şirketleri tarafından çok sıkı eğitimlerden geçirilen üyeler dansları, imajları, şarkıları ve sahne şovları ile müzik sektöründe yeni bir dönem başlatmışlardır.
K-Pop sektörünün Asya’dan Amerika’ya, Orta Doğu’dan Avrupa’ya ve Afrika kıtalarına kadar geniş bir kitleye hitap etmesinin nedenleri arasında birbirinden farklı pop, rock, rap, R&B, caz, vd. müzik türlerinden beslenmesi gösterilebilmektedir. Bir diğer neden olarak ise K-Pop sektörü bünyesindeki şarkıların Korecenin yanı sıra İngilizce olarak da söylenmesi gösterilebilmektedir. Böylelikle dünyada evrensel dil olarak kabul edilen İngilizcenin kullanılması ile daha çok kişilere hitap edilebilmektedir. Özellikle BLACKPINK ve BTS en öne çıkan K-Pop grupları arasındadırlar. Resmî YouTube hesaplarına bakıldığında BTS’in 72,9 milyon; BLACKPINK’in 91,7 milyon abonesinin bulunduğu ve genel olarak yükledikleri videoların izlenme oranlarının milyarları geçtiği görülmektedir. Bahsi geçen bütün K-Pop gruplarının bu kadar başarılı olmasında her ne kadar devlet politikasının desteği varsa da K-Pop gruplarına hayran olan insanların desteği de oldukça önemlidir. “Fandom” adı verilen ve kendi içlerinde sevdikleri K-Pop gruplarına bağlı olarak değişen adlarıyla hayranlar, hayranı oldukları idoller ve gruplar için çeşitli çalışmalar düzenlemektedirler. Bu hususta genel olarak dikkat çeken hayranların, hayranı oldukları idoller adına hayır işleri yapmalarıdır.
Müziğin ötesinde
K-Pop idollerinin moda sektöründen oyun sektörlerine, kozmetik sektöründen gıda sektörüne ve dizi sektöründen film sektörüne kadar birçok alanda aktif rol oynaması dikkat çekicidir. K-Pop sektörü gibi son dönemlerde kısaca K-Food olarak isimlendirilen gıda sektörünün de ön plana çıktığı görülmektedir. Kore dizilerinde sıkça yer verilen ve iştah açıcı bir şekilde servis edilen yemek sahneleri, izleyicilerin Kore yemeğini merak etmesinde can alıcı noktalardan birini oluşturmaktadır. 2021 yılında Netflix platformunda yayınlanan Squid Game adlı Kore dizisinde yer alan “dalgona şekeri” çok popüler olmuştur. Sosyal medyada bu şekeri yapan birçok insanın videolarına rastlanılmaktadır.
Kore mutfağından söz edildiğinde ilk olarak akıllara “kimchi” adı verilen turşuya benzer bir meze gelmektedir. Her türlü yemeğin yanında tüketilmektedir. Kimchinin ardından kimbap, bibimbap, bulgogi, ddukbokki, ramen ve mandu yemekleri de oldukça meşhurdur. Dünyanın birçok yerinde her geçen gün çok sayıda Kore restoranları açılmaktadır. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Edirne, Adana, Konya, İzmit, Eskişehir, Mersin, Samsun, Kayseri ve Gaziantep’te Kore restoranları bulunmaktadır. Özellikle Sopung Kore Restoranı ve Korelee Restoranı’nın Türkiye’nin birçok şehrinde şubeleri bulunmaktadır. Bu bahsi geçen restoranların sosyal medya hesaplarına bakıldığında, yapılan paylaşımlarda sıklıkla restoranların önünde uzun sıra kuyruklarının olduğu görülmektedir. YouTube platformunda Kore yemekleri ile ilgili videolarda ise Türk vatandaşların Kore yemeği yapma üzerine birçok paylaşımları bulunmaktadır. Ayrıca KKM’nin “Kore Kültür Merkezi Türkiye” adlı resmî YouTube kanalında, Koreli eğitmenler tarafından çekilen ve çeşitli Kore yemeklerini (dakgaejang, gamjajeon, dakgalbi, japchae vd.) tanıtan birçok video da bulunmaktadır.
Tüm bu sektörler ve sektörlerle iç içe olan merkezlerin gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar göz önüne alındığında Kore kültürünün öğelerinin, değerlerinin ve normlarının çok geniş kitleye hitap ettiği anlaşılmaktadır. Bu sektörlerin ve merkezlerin bir devlet politikası olarak desteklenmesi ise başarılarının temelinin ne kadar sağlam atıldığını göstermektedir. Günümüz dünyasında kültürler arası etkileşimin kitle iletişim araçlarıyla nasıl değiştiğinin, dönüştüğünün ve kırıldığının bir göstergesi olarak Kore kültür endüstrisi ele alınabilmektedir. Güney Kore’nin devlet politikasının başarılarının bu şekilde devam etmesi hâlinde henüz olmasa da ABD’nin “Hollywood” sektörü gibi tam anlamıyla “evrensel”, “hâkim” ve “egemen” unvanlarını almaması için hiçbir engelin olmadığı anlaşılmaktadır.
Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.