
Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri: Türkiye
20 yıl önce sadece bölgesel bir destinasyon olarak görülen Türkiye, bugün dünya çapında tercih edilen en önemli turizm merkezlerinden biri artık. İlerleyen yıllarda da yenilikçi projeler ve güçlü altyapı yatırımları Türkiye’nin küresel turizm pazarındaki yükselişi devam edecek.
Son 20 yılda Türkiye, turizm alanında büyük bir atılım gerçekleştirerek dünya turizm sektöründe önemli bir oyuncu hâline geldi. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü stratejik planlamalar ve tanıtım çalışmaları sayesinde ülke, her yıl yeni rekorlara imza atmaya devam ediyor. 2002 yılında yalnızca 13 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapan Türkiye, 2019 yılında bu sayıyı 51,7 milyona çıkardı ve 34,5 milyar dolar gelir elde etti. Pandemi sürecinde yaşanan düşüşe rağmen, ülke 2021’den itibaren güçlü bir toparlanma sürecine girdi ve 2023’te 56,7 milyon turist ve 54,3 milyar dolar gelirle rekor kırdı. 2024 yılı ise 62,3 milyon turist ve 61,1 milyar dolarlık gelirle bu yükselişin sürdüğünü gösterdi.
Hedefler ve başarılar
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ITB Berlin Fuarı’nda yaptığı açıklamalara göre, 2024 yılı Türkiye için turizm açısından oldukça başarılı geçti. 2025 yılı için belirlenen 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar gelir hedefi, Türkiye’nin turizmdeki yükselişini sürdürmekte ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Bu rakamlar, 2002 yılındaki verilere kıyasla turizm gelirlerinin beş katına çıktığını ve ziyaretçi sayısının beş katına yaklaştığını gözler önüne seriyor.
Türkiye, turist kaynak pazarlarını çeşitlendirme ve pazar payını artırma konusunda da başarılı bir performans sergiliyor. 2024 yılında Almanya ve Rusya’dan gelen turist sayısının başa baş ilerlediğini belirten Bakan Ersoy, her iki pazarda da 2025 yılı sonunda 7 milyon turist hedeflendiğini ifade etti. Ayrıca İngiltere pazarında da artış trendi gözlemlenirken, 2025’te 4,8 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılması bekleniyor.
Bunun yanı sıra, uzak pazarlarda da Türkiye’nin etkisini artırdığı görülüyor. Özellikle Çin pazarında 2024 yılında %60’ın üzerinde büyüme sağlanması, Türkiye’nin Asya pazarında giderek daha güçlü bir destinasyon hâline geldiğini gösteriyor. ABD pazarında da 2024 yılı itibarıyla %20’lik bir büyüme yakalanmış durumda. 2019 yılında Çin’den 426 bin turist çeken Türkiye, pandemi sonrası pazarın tekrar canlanmasıyla birlikte bu rakamları hızla artırmayı hedefliyor.
Alternatif turizm ve kültürel miras
Türkiye’nin turizmi sadece yaz aylarıyla sınırlı kalmadan tüm yıla yayma stratejisi de önemli bir başarı olarak öne çıkıyor. Gastronomi, kültürel miras ve alternatif turizm gibi alanlara yapılan yatırımlarla, ülkenin dört bir yanında turizmin canlandırılması hedefleniyor. Arkeolojik kazı çalışmaları bu stratejinin en dikkat çekici unsurlarından biri olarak göze çarpıyor. Türkiye, dünyada en fazla kazı yapılan ülke konumuna gelirken; 2026 itibarıyla kazı yapılan nokta sayısının 800’e çıkarılması planlanıyor. Böylelikle tarih ve kültür turizmi açısından Türkiye’nin küresel cazibesi artırılacak. Özellikle “Gece Müzeciliği” projeleri ve yeni turizm destinasyonlarının devreye alınmasıyla kültürel turizmin katkısının daha da artması bekleniyor. Antalya, İstanbul, Kapadokya ve Efes gibi turistik bölgeler başta olmak üzere, Türkiye’nin 81 iline turizmi yayma hedefi doğrultusunda çalışmalar sürüyor.
Türkiye ayrıca doğa turizmi, termal turizm ve macera turizmi gibi alternatif alanlara yönelik yatırımlarını artırarak, ziyaretçi çeşitliliğini de genişletmeye çalışıyor. Karadeniz Bölgesi’nin yaylaları, Güneydoğu Anadolu’nun tarihî kentleri ve İç Anadolu’daki doğal güzellikler turizm sektörüne yeni bir soluk getiriyor.
Hava yolu stratejisi
Turizmdeki büyüme hedeflerine ulaşmak için ulaşım altyapısının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin %70’inin hava yolu ile geldiği düşünüldüğünde, hava yolu kapasitesinin artırılması kritik bir konu olarak öne çıkıyor. Türk Hava Yolları ile ortak projeler ve yeni stratejiler geliştirilerek, uzun vadede 100 milyon ziyaretçi ve 100 milyar dolar gelir hedefleniyor. 2010 yılında Türkiye’ye gelen toplam ziyaretçi sayısı 28,6 milyon iken; 2023 yılı itibarıyla bu rakamın iki katına çıkmış olması, uygulanan stratejilerin başarısını kanıtlıyor.
Yeni havalimanlarının açılması, mevcut hava trafiğinin genişletilmesi ve özellikle uzun mesafeli uçuşların artırılması bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynuyor. İstanbul Havalimanı’nın dünya çapındaki havacılık merkezlerinden biri hâline gelmesi, Türkiye’nin turizm potansiyelini küresel ölçekte daha da artırıyor.
Türkiye’nin turizmdeki istikrarı
Türkiye Turizm, Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile yürütülen çalışmalar sayesinde ülke, krizlere rağmen turist sayısını artırabilen nadir destinasyonlardan biri hâline geldi. Bu süreçte hem pazar çeşitliliğinin artırılması hem de kaliteli turizm anlayışının benimsenmesi büyük rol oynadı. Kişi başı gecelik gelirin 2017’de 83 dolardan 2024’te 108 dolara çıkması, Türkiye’nin turizmde katma değeri yüksek bir model oluşturduğunu gösteriyor.
Turizm sektöründe sürdürülebilirlik, Türkiye’nin uzun vadeli büyüme planlarının merkezinde yer alıyor. Çevre dostu otellerin yaygınlaştırılması, ekoturizmin desteklenmesi ve tarihî dokunun korunmasına yönelik çalışmalar Türkiye’nin turizmdeki kalitesini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Türkiye, turizm sektöründeki istikrarlı büyümesini sürdürerek, her geçen yıl daha iddialı hedeflere ulaşmaya devam ediyor. 2025 yılı sonunda 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar gelir hedefi, ülkenin küresel turizmdeki yerini daha da güçlendirecek önemli bir dönüm noktası olacak. 20 yıl önce sadece bölgesel bir destinasyon olarak görülen Türkiye, bugün dünya çapında tercih edilen en önemli turizm merkezlerinden biri hâline gelmiş durumda. Önümüzdeki yıllarda da yenilikçi projeler, güçlü altyapı yatırımları ve stratejik turizm politikalarıyla Türkiye’nin küresel turizm pazarındaki yükselişi devam edecek.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.