Aysu Türkoğlu: Buzlu suların şiiri ve kalbinin zaferi
Aysu Türkoğlu’nun destansı aşkı: Soğuk sular, sıcak bir kalp. Kuzey Kanalı’nın ilk Türk kadını, rekorların genç kraliçesi. Kulaçlarıyla denizlere ve kalplere dokunan bir modern zaman kahramanının hikâyesi…
Varlığıyla denizin ruhuna dokunan, dalgalarla dans eden bir isim var: Aysu Türkoğlu. Onun hikâyesi, soğuk suların acımasız güzelliğine adanmış bir aşk şarkısı gibi. Özellikle Kuzey Kanalı; İrlanda ile İskoçya arasında uzanan, sadece mesafesiyle değil; buz kesen soğukluğu, gizemli akıntıları ve tehlikeli dokunuşlarıyla nam salmış o efsunlu su yolu... Bu sulara meydan okumak, bedenin sınırlarını aşan bir tutku, sarsılmaz bir ruhun cüretkâr serenadıdır. İşte bu büyülü ve zorlu sahnede Aysu, adını tarihin kalbine altın harflerle yazdırdı. Onun kulaçları sadece suyu yarmadı, aynı zamanda bir ilke imza attı: Kuzey Kanalı’nın buzlu sularında zafere ulaşan ilk Türk kadını oldu, âdeta suların kraliçesi tacını taktı.
Bodrum kıyılarından Okyanusun kalbine: Bir aşkın doğuşu
Her büyük aşk hikâyesi gibi, Aysu’nunki de bir kıvılcımla başladı. Turizm cenneti Bodrum’da, ablasının izinden giderek henüz 7 yaşında tanıştı suyla. Belki de o ilk kulaçlarda hissetti ruh eşini. 14 yaşında açık suların çağrısına kulak verdi, kalbini sonsuz maviliğe kaptırdı. İlk uluslararası randevusunda, Aquamasters’ta 6 kilometrelik parkurda birinciliği kucakladı, bu sadece başlangıçtı. Kısa mesafelerdeki başarıları, onun ruhunun daha büyük maceralara, ultra maratonların destansı aşkına susadığının habercisiydi. Triatlonla kısa bir flört yaşasa da kalbi her zaman açık suların derin aşkına aitti. Ege Üniversitesi’nde spor aşkını akademik bir tutkuyla birleştirdi.
Kanal sevdaları: Okyanusun yedi incisine adanmış bir yolculuk
Aysu’nun ultra maraton aşkı, dünyanın en ikonik su yollarını birer birer fethetme tutkusuna dönüştü. Her geçiş, onu “Oceans Seven” adı verilen, yedi deniz incisinden oluşan o kutsal hedefe yaklaştıran bir aşk mektubuydu sanki.
Manş Denizi (Temmuz 2022): Aşkın ilk büyük ilanı
Uluslararası sahneye çıkışı, Manş’ın asi sularını 16 saat 28 dakikada dize getirmesiyle oldu. 21 yaşında, Manş’ı geçen en genç Türk olarak adını aşkla fısıldadı rüzgâra. Bu, sadece bir zafer değil; Oceans Seven’a uzanan aşk yolculuğunun ilk adımıydı. Yaklaşık 60 km yüzerek sularla nasıl tutkulu bir dansa durduğunu gösterdi.
Kuzey Kanalı (Ağustos 2023): Ruhun sınandığı an
Manş’tan sonra kalbi, daha soğuk, daha tehlikeli, daha gizemli bir sevgiliye, Kuzey Kanalı’na aktı. Buz dolu küvetlerde saatlerce kalarak, bu soğuk güzele hazırlandı. 9 Ağustos 2023’te, 11 saat 48 dakika 19 saniye süren nefes kesici bir buluşmayla İskoçya kıyılarına ulaştı. Vücudundaki yanıklar ve ödemler, bu aşkın ne kadar yakıcı olduğunun nişanesiydi. Tehlikeli denizanalarıyla karşılaştığında bile aşkından vazgeçmedi, yunusların eşlik ettiği anlar ise bu büyülü dansın en şiirsel notalarıydı. Bu zaferle, Kuzey Kanalı’nı geçen ilk Türk kadını ve en genç Türk sporcu olarak tarihe geçti ve bu aşkını Cumhuriyet’in 100. yılına armağan etti. Kıyıda açtığı Türk bayrağı, bu aşkın en gururlu ilanıydı.
Devam eden aşk hikâyesi: Cook Boğazı, Catalina ve Kaiwi Kanalı
Aşkı sınır tanımıyordu. Yeni Zelanda’da Cook Boğazı'nı 7 saat 21 dakikada fethederek hızına hız kattı. Kaliforniya’da Catalina Kanalı'nı geçerek “Triple Crown” unvanını kazanan en genç Türk oldu, âdeta üç büyük aşkı aynı anda yaşadı. Hawaii’de, belki de en zorlu sevgili olan Kaiwi Kanalı’nda, 21 saat süren epik bir mücadeleyle, dev dalgalara ve güçlü akıntılara rağmen aşkından vazgeçmedi. Beşinci inciyi de koleksiyonuna ekledi.
Dayanıklılığın şiiri: Bedenin gücü, ruhun zarafeti
Ultra maraton yüzücülüğü, sadece fiziksel bir çaba değil, ruhun derinliklerine yapılan bir yolculuktur. Aysu’nun başarısının sırrı, bedenin gücüyle ruhun zarafetinin eşsiz uyumunda saklı. Hipoterminin buzlu tehdidi, denizanalarının tehlikeli cazibesi, köpekbalıklarının gölgesi, akıntıların öngörülemez dansı, saatler süren yorgunluk... Tüm bu zorluklar, onun içindeki ateşi söndüremedi. Aksine her zorlukta daha da güçlendi, tıpkı fırtınada daha da kök salan bir ağaç gibi. Buz banyolarıyla soğuğa meydan okudu, özel beslenme stratejileriyle bedenini besledi. Ama en önemlisi, zihninin pusulasıyla yolunu buldu. Korkuya, acıya, şüpheye inat, kulaç atmaya devam etti. Genç yaşına rağmen gösterdiği bu ruhsal olgunluk, onun sadece yetenekli bir sporcu değil, aynı zamanda ilham veren bir ruh olduğunu kanıtlıyor.
Bir yüzücüden öte: Kalplere dokunan bir ilham perisi
Aysu Türkoğlu, sadece rekorlar kıran bir sporcu değil; aynı zamanda umut yeşerten, kalplere dokunan bir ilham perisi. Özellikle genç kızlar için,“Ben de yapabilirim” hayalini fısıldayan bir rol model. Onun hikâyesi, engellerin aşılabileceğini, hayallerin peşinden gitmenin ne kadar değerli olduğunu anlatıyor. Başarıları sponsorların desteğini çekerken, bu destekler onun yeni aşk maceralarına yelken açmasını sağlıyor. Kuzey Kanalı zaferini Cumhuriyet’in 100. yılına adaması gibi jestler, kişisel tutkusunu ulusal bir sevgiyle birleştiriyor.
Aysu'nun kalbinde büyüyen miras
Aysu Türkoğlu'nun adı, Türk spor tarihine şimdiden altın harflerle kazındı. Bodrum kıyılarında başlayan masal, onu okyanusların kraliçesi yaptı. Manş’ın en genci, Kuzey Kanal’'nın ilki ve en genci, Cook Boğazı’nın en hızlısı, Triple Crown’un en genci, Kaiwi’nin en genci... Bu unvanlar, onun sularla kurduğu eşsiz bağın ve tükenmez aşkının kanıtları. Oceans Seven hedefinde kalan son iki inciyi, Cebelitarık ve Tsugaru’yu da koleksiyonuna ekleme tutkusu, bu aşk hikâyesinin daha nice destanlara gebe olduğunun müjdecisi. O, sadece bir yüzücü değil; azmin, tutkunun, engelleri aşan sevginin ve genç bir kalbin neleri başarabileceğinin yaşayan bir efsanesi. Onun buzlu sularda yazdığı bu aşk şiiri, dalgalar durulsa bile yankılanmaya devam edecek…

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.