
53. İstanbul Müzik Festivali’nin görkemli başlangıcı
İKSV tarafından, Borusan Holding sponsorluğunda ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 53. İstanbul Müzik Festivali; 11 Haziran’da başladı. Aziz Shokhakimov’un şefliğinde Tekfen Filarmoni Orkestrası ve Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu açılış konserinin kahramanlarıydılar.
İstanbul, yine o en sevdiği mevsimlerden birini yaşıyor. Şehrin sokaklarına, tarihî mekânlarına ve en önemlisi ruhuna notaların dolacağı o büyülü yolculuk başladı. 11 Haziran Çarşamba akşamı, Atatürk Kültür Merkezi’nin görkemli çatısı altında, 53. İstanbul Müzik Festivali ilk selamını verdi. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Borusan Holding’in değerli sponsorluğunda ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla hayat bulan bu büyük şölen, sanatla dolu bir başlangıca imza attı.
Gecenin sunuculuğunu üstlenen Yetkin Dikinciler’in zarif takdimiyle gerçekleşen açılış seremonisi, sanata ve sanatçıya âdeta bir vefa, bir saygı duruşu gibiydi. Sahnede ilk olarak, bu müzik rüyasının gerçekleşmesindeki en büyük destekçilerden Borusan Holding adına Grup CEO’su Erkan Kafadar ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu’ya sunulan teşekkür plaketleriyle, sanatın kolektif bir ruhla nasıl yeşerdiği bir kez daha hatırlatıldı.
Ardından sahne, ustalığın ve geleceğin parıltısının oldu. Festivalin bu yılki Onur Ödülü, opera sanatımıza ve nice genç yeteneğin eğitimine ömrünü adamış duayen isim Prof. Dr. Mesut İktu’ya, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından takdim edildiğinde, salonda saygı dolu bir alkış tufanı koptu. Hemen sonrasında ise klasik müziğin geleceğine yakılmış bir ışık gibi, 2024 Aydın Gün Teşvik Ödülü’nün sahibi 18 yaşındaki keman sanatçısı Bade Daştan oldu. Genç yıldızın heyecanı ve mutluluğu, salonu dolduran herkesin yüzüne bir tebessüm olarak yayıldı.
“İstanbul'un özgün mekânlarında yankılanacak notalar”
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, açılış konuşmasında festivalin ruhunu özetledi: “İstanbul’un özgün mekânlarında farklı dönemlerden bestecilerin eserlerinin yankılanacağı buluşmalarla, geniş bir kitlenin festivalin bir parçası olması için çalışıyoruz.” Eczacıbaşı’nın sözleri, festivalin yalnızca konserlerden ibaret olmadığını; yeni eser siparişleriyle sanatsal üretime, Yarının Kadın Yıldızları ve Eczacıbaşı Genç Bilet gibi projelerle de geleceğe yatırım yaptığını vurguluyordu.
Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar ise "Festival boyunca duyacağımız her bir nota, bizim için toplumun geniş kesimlerine ulaşan bir köprü kuruyor," diyerek, Borusan’ın "ilk notadan beri" süren bu desteğinin ardındaki derin felsefeyi paylaştı. Bu, sanatı yalnızca bir zevk değil, aynı zamanda toplumsal bir miras ve birleştirici bir güç olarak gören bir vizyonun yansımasıydı.
Sihirli gecenin kahramanları
Sözlerin ardından sıra, gecenin en heyecanla beklenen anına, yani müziğe geldi. Şef Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrası ve Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu, sahnedeki yerini aldığında salonu bir sessizlik kapladı. Besteci Hasan Uçarsu’nun, Beethoven Yılı olan 2020 için bestelediği ancak pandemi nedeniyle dinleyiciyle buluşması bugüne ertelenen eseri “Toprak Sever İnsanları Birer Birer”, nihayet o büyülü prömiyerini gerçekleştirdi. Yıllar sonra ait olduğu yere, dinleyicinin kalbine ulaşan bu notalar, festivalin açılışına daha da anlamlı bir derinlik kattı. Ardından Alexander Borodin’in “Prens İgor Operası’ndan Poloveç Dansları” adıyla “Vivace”, “Andante”, “Moderato” ve tekrar “Vivace” eserleri seslendirildi. Bu eserler Ernst von Siemens Müzik Vakfı fonuyla ve İstanbul Müzik Festivali ve Tekfen Vakfı ortak siparişiydi. Bu sipariş eserlerin, festivalin müziğin ve sanatın üretimine verdiği en önemli katkılarından biri olduğu muhakkaktı, zira dinleyen herkesi büyüleyecek mükemmellikteydi.
Elbette dinleyicilerin alkış seline tuttuğu bu performansları devleştiren orkestrayı ve koroyu büyük bir emekle yöneten Maestro Aziz Shokhakimov’du. 1988 Taşkent doğumlu Shokhakimov, henüz 21 yaşındayken Bamberg Senfoni Orkestrası tarafından düzenlenen Uluslararası Gustav Mahler Şeflik Yarışması’nda kazandığı ödülle dünyaya ismini duyurmaya başlamıştı. O günden bu yana SWR Senfoni, ELB Filarmoni, WDR Senfoni, Londra Filarmoni, Toronto Senfoni ve Houston Senfoni gibi seçkin orkestraları yönetmiş; geçtiğimiz sezon da Yuri Temirkanov’un yerine şefliği yürüttüğü konserde Fransa Radyosu Filarmoni Orkestrası ile büyük bir başarıya imza atmıştı. Senfonik kariyerinin yanı sıra opera alanında da rüştünü başarılarla ispatlamış; 2015’ten bu yana Alman Rhein Operası’nda daimî şef olarak yer almış, yakın zamanda büyük övgüler toplayan Maça Kızı’nın yeni prodüksiyonunu yönetmişti. Şimdi ise Rhein Operası’ndaki çalışmalarına devam ederken aynı zamanda Tekfen Filarmoni’de daimî şef ve sanat direktörü olarak görev alıyor, 2021’den itibaren de Strazburf Filarmoni Orkestrası’nın müzik direktörlüğünü yürütüyor. Bu çarşamba akşamı gerçekleşen açılış konserinde Shokhakimov’un performansı, yeteneğiyle ve başarılarıyla parladı, biz dinleyicilerin gönlünü melodilerle donattı.
Shokhakimov’un yönettiği iki önemli kanat vardı: Biri Tekfen Filarmoni Orkestrası, diğeri de Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu’ydu. Muhteşem icralarıyla yer yer heyecanlandıran, yer yer duygularımızı dizginleyen, ruhumuzu bazen sakin rüzgârlara bırakan, bazense pastoral âlemlere daldıran seslerin sahipleri gecenin diğer kahramanlarıydılar. Birbirinden kıymetli virtüözleri bünyesinde barındıran Tekfen Filarmoni Orkestrası’nda o gün, kemanda Alexei Moshkov, Tolga Kulak, Can Özhan, Egemen Uysal, Doğukan Keskin, Yağız Erarslan, Berk Başaran, Yasser El Serrafi, Pavel Zltarov, Nazlı Avcı, Ayça Akünal Özalp, Sesim Bezdüz, Seniz Toygür, Murat Erginol, Billur Kibritçioğlu, Ayda Demirkan, Ana Albero, Tuana Köprülü, Franzıska Gula, Ernis Asanaliyev, Olgu Kızılay, Dzhamil Sharifullin; viyolada Hüseyin Mehmetoğlu, Muhsine Gökçen Erdem, Irakli Japaridze, Tuğçe Baydar, Emre Akman, Yağmur Tekin, Orhan Çelebi, Verda Gül; viyolonselde Nil Kocamangil, Vsevlod Yudenitch, Yusuf Çelik, Serdar Mamaç, Aminbay Sapayev, Simge Keskin; kontrabasta Ceren Akçalı, Evren Şen, Doğan Doğangün, İler Cankara; flütte Aslıhan And, Hafize Elif Öztürk, Venüs Kovancısoy Güner; obuada Mehmet Seyid Mas, Ezgi Kaki, Serkan Altınok; klarnette Yağızcan Keskin, Çağdaş Engin; fagotta Mert Kutluğ, Oğuzhan Güner; kornoda Can Hüseyin Kiracı, Tarık Sezer Aydın, Volkan Kartal, Sertan Sancar; trompette Alper Çoker, Deniz Arda Başuğur; trombonda Tolga Akman, Kumsal Germen, Hüseyin Çakır; tubada Berke Buğra Gökkaya; timpanide Emre Günay; perküsyonda Kerem Ökdem, Ahmet Sakkaf, Alikaan Uysal, Alican Öztan; piyanoda Kandemir Basmacıoğlu; arpta Gözde Ece Yavaş Öztürk yer aldı.
Bu muhteşem armonik birleşmeye eşlik eden Bulgaristan Filarmoni Korosu’nda ise soprano olarak Adelina Galova, Dora Chokoyska-Savova, Guina Koleva, Elena Mehandzhiyska, Elitsa Mircheva, Emiliya Kırcheva, Evgeniya Vasileva, Nevena Georgieva, Nikolina Pankova, Nina Krasteva, Nina Marinkova; alto olarak Diana Guenova-Spassova, Emyllia Voulpe, Galina Alexıeva, Guergana Aenska, Iskra Staneva, Ikrena Ivanova, Mariana Ivanova, Rossitsa Pavlona-Indzheva, Sonya Tsoneva; tenor olarak Boyan Vasilev, Chavdar Neykov, Christian Marinov, Dimitar Zashev, Kristian Marinov, Kanstantin Yovchev, Konstantin Tsvetkov, Nikolay Veselinov, Valeri Velichkov, Valyu İvanov, Vasil Vasilev; bas olarak Dimitar Koprinkov, Dimitar Raykov, Emil Dakov, Emil Dimitrov, Mario Hristov, Mario Kyulev, Orfei Petrov, Petar Petrov, Radostin Georgiev ve Simeon Zlatkov ses verdiler, eserleri nakış nakış işlediler.
İstanbul, 26 Haziran’a kadar müziğe doyacak
53. İstanbul Müzik Festivali, bu görkemli başlangıcın ardından şehri 26 Haziran'a kadar notaların büyüsüyle sarmalamaya devam edecek. NDR Elbphilharmonie Orchester, Camerata Salzburg gibi dev topluluklardan Fazıl Say, Frank Peter Zimmermann, Gautier Capuçon gibi virtüözlere uzanan 45’in üzerinde dünya yıldızı, İstanbul’un farklı köşelerinde sanatseverlerle buluşacak.
Bu büyük müzik şöleni, sanatın gücüne inanan geniş bir ailenin omuzlarında yükseliyor. Borusan Holding’den Tekfen Vakfı’na, Türkiye İş Bankası’ndan nice değerli kuruma ve isme uzanan bu destek zinciri, İstanbul’un kültürel nabzının ne denli güçlü attığının en güzel kanıtı.
İstanbul, 26 Haziran’a dek sürecek bu müzik yolculuğunda, notaların birleştirici gücüyle nefes alacak. İlk gece, bu yolculuğun ne kadar unutulmaz geçeceğinin bir nevi habercisi...

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.