Tercüman Arşivi: 26 April 1971
30 December 2024

Turgut Özal

Ahmet Kabaklı, 26 Nisan 1971’de Tercüman’da yayımlanan yazısında, henüz ekonomi alanındaki çalışmalarıyla ve çizdiği “modern ama aynı zamanda geleneksel kodlara bağlı” duruşuyla dikkat çeken Turgut Özal’dan, Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalıştığı dönemdeki objektif araştırmalarından bahsediyordu.

Son beş altı yıldır Türkiye’de en sağlam, en verimli ve ilmî çalışan müessese Devlet Planlama Teşkilatı olmuştur. Kısa ömründe bine yakın ilmî eser yayımlayan teşkilatın, şimdi elimin altında “Türk Köyünde Modernleşme Eğilimleri Araştırması” diye bir kitabı var ki Türk köyüne bu kadar tarafsız, modern ilmin asaletiyle eğilmiş bir başka eser tanımıyorum.

Bütün bu teşkilatın ruhu Sayın Turgut Özal, Sayın Prof. Nevzat Yalçıntaş gibi değerlerdi. Planlama, ilmin dışında hiçbir ölçü, hiçbir tesir, hiçbir “politika” tanımıyor, kamu ve öze teşebbüs yatırımlarını, yılların ölçüsüne, yurt ihtiyaçlarının kıstasına vurmuş öylece çalışıyordu.

Eski hükûmet ile çok mevzuda anlaşamıyordu denebilir. Sözgelişi “ortak pazara girme” konusunda da onlardan ayrı düşünüyordu. Ama hiçbir vakit ülkeye aşağılık duygusu aşılamamış, biz Avrupa’nın seviyesine ancak 2359 yıl sonra ulaşırız tarzında bilgiçlik komedyasına kalkışmamıştı. Millî kültür eserlerini planlıyor, millî kalkınmayı planlıyor, millî gelirdeki artışları planlıyor… Hükûmetin önüne prensipler ve rakamlarla çıkıyordu. Bu noktada Sayın Demirel’in özelliğini de belirtmek gerek:

İlmin ve rakamın, kendi politikasına ters düşen bu kaprislerine katlanıyor; ara sıra içinden geçirmiş olsa bile, Turgut Özal ve arkadaşlarını oradan uzaklaştırmaya kalkmıyordu.

Özal ve yardımcıları Avrupa ve Amerika’nın en üst ilim kurumlarında tahsil etmişler, vazife görmüşler fakat Türk-Müslüman değerlerini yitirmemişlerdi. İlme bağlılıkları kadar Allah’a da inanıyorlar, elleri yettikçe ibadet de yapıyorlardı. Kısaca hem modern hem de imanlı… Yani hakiki Türk hakiki Müslüman idiler. Onun için komünist, solcu, hatta mason çevreler, onlara “Takunyalı” demek hafiflik ve basitliğini gösterirler ama ilim bahsinde sözleri üstüne söz koyamazlardı. Şimdi Sayın Karaosmanoğlu ile Türk milletinden kopmuş o sömürgeci bürokrat kafası bütün iktisadî işlerle birlikte planlamayı da kapladı. Böyle bir delikanlı ile Turgut Özal olgunluğunun birlikte çalışması imkânsızdı. Nitekim Karaosmanoğlu, mahut konuşmasında Demirel’den fazla planlama teşkilatının başarılarına yükleniyordu. Vaktiyle çalıştığı bu teşkilattan uzaklaştırılmasının hıncını, onu dürüstlükle yürütenlerden alıyor; yalan yanlış rakamlarla ahkâm kesiyordu.

Sayın Özal’ın Planlama Müsteşarlığı’ndan ayrılmadan önce Sayın Karaosmanoğlu’na yazdığı uzun mektubu, bir ilim ve ibret vesikası hâlinde Tercüman’dan takip ediyorsunuz. Bu mektup, öz değerlerimize sımsıkı bağlı memleketçi âlim görüşünün ilim dışı, sosyalist veya benzeri, yabancı zihniyetlere akıl ve vicdan dersidir. Sadece üslubundaki ağırbaşlılıkla:

“Hiçbir hükûmetin politikasını müdafaa mecburiyeti yoktur ama devlette devamlılığı müdafaa etmeliyiz” cümlesi bile, görevden uzaklaştırılan milliyetçi görüşün iş başına getirilen dipten dolma ve sorumsuz zihniyete kaç gömlek üstün olduğunu göstermektedir.

Karaosmanoğlu, neden öyle yanlış rakamlara sığınıp milletimize aşağılık kompleksini aşılamaya çalışmış, neden öyle 2359 yıl kehanetinin girdabı içine düşmüştü? Bazıları bunu, sadece kin ve hıncından, sadece her şeyi ben yaparım saplantısından, sadece Türkiye’mize kolonyal gözlük ile bakışışından değil; aynı zamanda ustalığından yaptığını ısrarla belirtiyorlar.

Yurdumuzun karma ekonomi içinde kalkınması ümitlerini kırarak demokrasiye veda edilmesini ve başka bir rejime geçilmesini telkin mi etmek istemiş olabilir acaba?

Lakin Sayın Özal’ın cevabındaki son cümleler, bu tuhaf sevdalara yeteri kadar susturucu cevaptır:

“Türkiye’mizin kalkınmasında dogmatik olduğu kadar da ilkel, dolayısıyla geriye götürücü fikirler değil, programatik, gerçekçi, modern ve ilmî düşüncenin esas olması gerektiğine inanıyorum.”

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...