Tarih şuuru
12 Eylül 1980 darbesinin hemen ertesi günü Ergun Göze bir yazı kaleme alır. Bu yazıda Türk milletinin tarih şuuruyla nasıl bugününü ve yarınını inşa edeceğini vurgular. Vurgularında aslında o günün siyasi gerginliği hissettirir kendini.
Milletlerin geleceğini tarihleri tayin eder. Tarih, geçmiştir ama aynı zamanda içinde yaşadığımız bir şeydir. Bilhassa milletler, kritik günlerinde tarihlerine dönerek önlerini yeniden görürler. Zaten milletler, bakışlarını tarihe çevirmeseler bile, kritik anlarda tarih milletlerin önüne gelir. Çünkü milletlerin kritik anları hâl, istikbal ve mâzinin birbirine geçmiş bulunduğu demlerdir.
Tarihimiz büyüktür. Çok büyüktür. Türk tarihi, acı, tatlı tecrübelerle doludur. Hem de büyük tecrübelerle. Bu tecrübelerin ortak çizgisi, millet bütünlüğünü temin ve devletin varlığını korumak için gösterilen gayretlerde belirir.
Türk tarihi, “ebedî devlet” idealini, millet bütünlüğünü ne bahasına olursa olsun koruyarak, meşru zeminlerde yürütmenin ve yükseltmenin destanından ibarettir.
Türk’ün manevi gücü bu birlik ve devlet için sonsuz fedakârlık ruhundan kaynaklanır. Bu sebeple tarihteki parlak sayfalar bazen karanlık günlerin arkasından gelir.
Öte yandan tarih, bir milletin şartlarını da tayin eder. Tarih, Türk milletinin şartlarını olgunluk, sabır, vekar, kanuna saygı ve en nihayet devletin varlığına bağlılık olarak belirlemiştir.
Tarih Türk milletine, vatanların ve bayrakların en güzelini, en manasını, en ruh dolu olanını vermiştir.
Tarihin Türk milletine çizdiği bu coğrafi ve manevi şartların en belagatlı ifadesini İstiklal Marşımızda buluruz.
Tarih şuuru kalabalıkları, yığınları millet hâline getiren en temiz kaynak ve kuvvettir. Hadiselerin mantık, ölçü ve akıl dışına taşmış göründüğü demlerde, tarih şuurunun ışığı önümüzü aydınlatır.
Anarşinin, bölücülüğün, komünizmin ve diğer sapık akımların azdırdıkları gerilimli şartlardan çıkan ordu müdahalesini, milletimize has medeniyete, millî varlığa ve iradeye saygılı ve devlet birliğini her şeyin üzerinde tutan bir fedakârlık ve tarih şuurundan aldığımız temkin ve uzak görüşle karşılıyor, üzerimize düşen millî vazife şuurunu dileyerek, devletimizin bölünmezliği ve bekası için en içten dualarımızla bekliyoruz.
Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.