
Meclisi kurtarmak
Peyami Safa, 18 Şubat 1960’ta Tercüman’daki köşe yazısında TBMM’de tartışılan memleket meselelerinin objektif, esaslı ve ilmî metotlarla ele alınması gerektiğinden; ancak bu şekilde Batı ile aramızdaki mesafeyi kapatabileceğimizden bahsediyordu.
Meclise verilen tahkikat önergeleri D.P. çoğunluğunun oy birliği ile reddediliyor. Gece yarılarından sonralara kadar devam eden müzakerelerin teferruatına dikkat edilirse âdeta muhalefetimizin kurulmasını istediği Yüce Divan Meclis’in kendisi hâlini almış, davacılar ve davalılar, tıpkı bir mahkeme huzurunda olduğu gibi iddia ve müdafaalarını yapmışlar, vesika ve delillerini ortaya koymuşlardır. Bir Yüce Divan da kurulmuş olsaydı tarafların ikeri sürecekleri iddia ve müdafaalar bundan başka ve bundan fazla olamazdı.
Bu tahkikat talepleri, siyasi partilerden mürekkep Meclis’e değil de hiçbir partiye mensup olmayan, tarafsız hukukçu, hâkim ve savcılardan mürekkep bir heyete getirilseydi, o heyetin tam oy birliği ile yine reddedilirdi. İktidarın müdafaası akla, mantığa, teamüle ve usule o kadar uygundur. Hatta bu müzakerelerde davacının davalıdan daha suçlu olduğu da meydana çıkmıştır.
Dünyanın büyük hukukçularına göre, her memleket davasında muhalefet de iktidar kadar mesuldür. Vazifesi, bütün memleket meselelerinde onu uyandırmak olduğu kadar da doğru hareketlerinde henüz vekilleri kötülemekten başka maksatlarla kürsüye çıkan, maarif davalarını pedagoji bakımından, nafia ve sanayi davalarını teknik bakımdan, sağlık davalarını sosyal ve koruyucu tıp, ilmî tababet bakımından vs. tahlil, izah ve teşrih eden bir tek muhalif hatip ismi hatırınıza geliyor mu? Memleket gençliğine verilmesi gereken ahlak, din, toplum idealleri hakkında muhalefetin görüşü nedir? Teknik, iktisadi, sosyal görüşünün siyasi ve ilmî ifadesi nedir? Bunları bilen var mı? Avrupa meclislerinde görürüz: Hatip kürsüye elinde şişkin bir çantayla gelir. İçinden eserler, vesikalar, istatistikler, rakamlar, grafikler çıkarır, ele aldığı davayı politika ve ilim cephelerinden evirir, çevirir, inceler ve hadiselerin gavamızına nüfuz eder. Oturduğu koltuktan laf atmakla, haykırmakla, nükte yapmakla yetinmez.
Evvelki gün Meclis’te “Meclisi kurtaralım” diyen sabık ve değerli Maarif Vekili Celal Yardımcı’nın hakkı vardır. Türk demokrasi tarihinde bütün parlamentolarımızdan daha üstün bir şeref mevkiinde bulunan Büyük Millet Meclisi’mizde memleket davalarının esaslı, objektif, ilmî metotlara uygun şekilde görüşülmesi, Batı ile aramızda seviye uçurumunu süratle doldurmak için şarttır. Bu seviye probleminde muhalefetin sorunu iktidarınkiyle aynıdır. Başkandan söz almadan hatibin sözünü kesen, oturduğu yerden avazı çıktığı kadar “Yalan söylüyorsun” diye bağıran, hatta başkanın izni olmadan kürsüye fırlayan ve mikrofonu kapmaya çalışan muhalif hatiplerin bulunduğu bir heyette, kurtarılmaya muhtaç, imdat bekleyen prensipler vardır. Toplu bir hâlde de ayrı ayrı da yüksek değerlerini münakaşa etmek istemediğimiz millet vekillerimizde bu prensip şuurunun kuvvetlendiğini görmek isteriz.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.