Arap-İsrail Savaşı
Tercüman gazetesinin 6 Haziran 1967 tarihli manşeti bu bitmek bilmeyen gerilim bir başka aşamasının başladığını duyuruyordu okuyucularına. “Arap-İsrail savaşı başladı” manşetiyle çatışmaların ani ve büyük çaplı başlangıcını dramatik bir şekilde aktarıyordu. Ana başlıklarda Rusya’nın İsrail’e ültimatom verdiği de gözlerden kaçmıyordu. “Arap Cephesi”nden İsrail uçaklarının düşürüldüğü ve kara birliklerinin ilerlediği iddiaları yer alırken, “İsrail Cephesi”nden de Arap uçaklarının düşürüldüğü ve Mısır topraklarına girildiği haberleri veriliyordu. Hayfa, Tel-Aviv, Şam, Kahire ve Amman gibi şehirlerin bombalandığı bildirilirken gazetede ayrıca “Türkiye, Üsleri Araplara Karşı Kullandırmayacak” başlığıyla Türkiye’nin tarafsız duruşunu vurgulanıyordu. Bir diğer önemli başlıkta ise "Ürdün Kuvvetleri ‘Mukaddes Şehir,’ Kudüs’e Girdiler” diyerek çatışmanın ilk saatlerindeki önemli bir gelişmeye işaret ediyordu. Nasır ve Dayan gibi askeri figürlerin fotoğrafları da sayfada yer alıyordu.
Tercüman gazetesinin 7 Haziran 1967 tarihli birinci sayfasında, “Kanlı savaş: Binlerce ölü ve yaralı var” manşetiyle Arap-İsrail Savaşı”na ilişkin haberlerin yoğunluğunu artıracaktı. Haberlerde Nasır’ın ve Süveyş Kanalı’nın İsrail’in kontrolüne geçtiği, İsrail güçlerinin Gazze ve Kudüs’ü işgal ettiği belirtiliyordu. Gazze’de şiddetli çatışmalar yaşandığı, İsrail askerlerinin ilerlediği ve Mısır güçlerinin ağır kayıplar verdiği bildiriliyordu. Bugün insanlık dramının yaşandığı Gazze’nin acı kaderinde bu haberin tarihî bir dönüm noktasına işaret ettiğini insanlık yıllar sonra anlayabilecekti. Haberlerin devamında Ürdün ve Suriye güçlerinin de şiddetli çatışmalara girdiği ve İsrail’in hava üstünlüğünü tamamen ele geçirdiği ifade ediliyordu. Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel’in “Türkiye akaryakıt sıkıntısı çekilmeyecektir” sözü ise savaşın enerji tedariki üzerindeki potansiyel etkileri hakkındaki endişeleri yansıtması bakımımdan önemliydi.
"İsrail Ordusu Süveyş'e vardı" manşetiyle basılan Tercüman gazetesinin 8 Haziran 1967 tarihli birinci sayfası, savaşın kritik bir aşamaya ulaştığını duyuruyordu. İsrail’in Ürdün’ün yarısını işgal ettiği ve binlerce Arap’ın malını mülkünü bırakıp şehri terk ettiği, Ürdün’de kadın ve çocuklara bile ateş açıldığı satır aralarında kendine yer buluyordu. İnsanlık İsrail’in savaş kurallarını dahi hiçe sayan acımasız tutumuyla tanışıyordu. Biraz sonra Mısır’ın “Yeni baştan hücum etmek için geri mevzilere çekildik” diyerek İsrail’in ilerlediğini resmen kabul ettiği ifade edilecekti. Güvenlik Konseyi’nin ikinci kez “ateşkes” kararı verdiği ve Mısır gemilerinin gece Gazze şehrini bombaladığı haberleri de gazete sayfasında kendine yer buluyordu. “Kral Hüseyin'in Avrupa'ya kaçtığı söyleniyor” başlığı, bölgedeki liderlik krizini ve siyasi çalkantıyı yansıtması bakımından hayli önemliydi.
Tercüman gazetesinin 10 Haziran 1967 tarihli birinci sayfası, “Mağlubiyet Mısır'ı karıştırdı” ve “Nasır istifa etti” manşetleriyle Arap-İsrail Savaşı’nın siyasi sonuçlarını vurguluyordu. Radyoda yapılan bir konuşmada “Ağır bir yenilgiye uğradık” diyen Nasır’ın istifası, savaşın Mısır için yıkıcı sonuçlarını ve iç karışıklığı gözler önüne sermesi bakımından hayli dikkat çekiciydi. Mısır Millî Meclisi’nin olağanüstü toplandığı ve istifayı kabul etmediği belirtiliyor, bu da siyasi belirsizliği artırıyordu. 13 devlet 84 saat süren savaşın bittiğini ilan etse de husumetin hâlen devam ettiği vurgulanıyordu.
Tercüman gazetesinin 12 Haziran 1967 tarihli birinci sayfasıyla, “Silahlardan sonra söz savaşı” manşetiyle savaşın sona ermesinin ardından diplomatik mücadelenin başladığını duyuruyordu. En çarpıcı başlıklardan biri “İsrail’in Barış İçin İlk Şartı: Kudüs’ün Tamamı” diyerek, İsrail’in Kudüs üzerindeki tam kontrolünü barış için ön koşul olarak ileri sürdüğünü belirtiyordu. İsrail bu emeline yıllar sonra ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni tüm dünya televizyonlarının canlı yayınladığı bir açıklama ile Kudüs’e taşıma kararıyla ulaşacaktı. Tercüman savaşın ardından yaşanan gelişmeleri aktarmaya devam ediyor ve Rusya, Amerika ve İsrail arasındaki gerginliğin devam ettiğini, İsrail’in Mısır ve Suriye ile ateşkesi kabul etmesine rağmen toprak kazanımlarını sürdürdüğü haberlerine yer veriyordu. İnönü’nün Orta Doğu’daki gerginliğe dair yorumları ve Türkiye’nin konumuna ilişkin açıklamaları da sayfada kendine yer bulacaktı. “İlk kurşun: 5 Haziran Son kurşun: 10 Haziran” başlığıyla savaşın tarihleri de özetleniyordu.
“Orta Doğu'daki son durum, gerginliklerin azaldığını gösterecek şekilde değildir” manşetiyle 14 Haziran 1967 gününü selamlayan Tercüman gazetesi, bölgedeki hassas duruma dikkat çekiyordu. İnönü'nün “Fazla istek İsrail’e çok şey kaybettirir” sözleri, İsrail’in taleplerinin bölgedeki barışı tehdit ettiğine işaret ediyordu. İsrail’in Akabe Körfezi’nin adını Salamon Körfezi olarak değiştirdiği haberi, bölgedeki isim değişikliklerinin siyasi anlamını gözler önüne seriyordu. Donald Trump’ın Panama Kanalı’na dair “yaptığı” isim değişikliğinin kökenlerini görmek açısından da bu haber hayli dikkat çekici.
18 Haziran 1967 tarihli Tercüman gazetesi, “Türkiye, Orta Doğu”da Arabuluculuk Yapacak” manşetiyle Türkiye’nin bölgesel diplomasideki aktif rolünü vurguluyordu. Türk-İran resmî görüşmelerinin başladığı ve Ortadoğu’daki durum hakkında küçük görüş ayrılıklarının olduğu belirtiliyordu. Türkiye’nin barış çabalarına odaklandığı bu dönemde, ülke içinden gelen çarpıcı haberler de mevcuttu: Güven Partisi Genel Başkanı Turhan Feyzioğlu’nun “Türkiye 20 yılda 4 misli kalkındı” açıklaması, ülkenin gelişimine dair olumlu bir tablo çizmesi bakımımdan kıymete değer duruyordu.