Tercüman, 1955 yılında yayın hayatına yeniden atılmıştı ve Büyük Taarruz’un 33. yıl dönümünde Zafer Bayramı’nı ilk kez sayfalarına taşımıştı. Cumhuriyetin taze coşkusu yurdun yer yerinde kendini hissettiriyor, törenler düzenleniyor, kutlamalar yapılıyordu. Ayrıca Kıbrıs’ta yaşanan sorunlar, Kıbrıs Türklerinin yaşam mücadelesi bağımsızlık adına atılan her adımı daha da önemli hâle getiriyordu. Yavru Vatan’da yaşayan Türklerin gördükleri zulmün sona ermesi ümidi Londra Konferansı ile biraz yeşermişti.

30 Ağustos 1972… Zaferin 50. yılı… “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emriyle Mehmetçiğin kazandığı bu kutlu zaferin üzerinden 50 yıl geçmişti. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın etkileri hâlâ sürüyordu. 22 Mayıs 1972’de Ferit Melen başkanlığında kurulan hükûmet, “partilerüstü teknokrat” bir yönetimdi. Her ne kadar, 30 Ağustos için Alman televizyon kanallarında beyanat verip “Ordumuz politika içinde değildir” dese de ordunun yönetimdeki pozisyonu ilerleyen yıllarda da kendini belli edecekti. Ülkenin çeşitli illerinde işçi grevleri, yasaklar, ekonomik sorunlar baş gösteriyor; insanlar haklarını aramak için yönetime seslerini duyurmaya çalışıyordu. Zafer Bayramı, bu seslerin ve seslenişlerin arasında kutlanıyordu.

12 Eylül 1980 Darbesi’nin ardından neredeyse iki sene geçmişti. Ordu 1922’de vatanı düşmandan korurken şimdi demokrasinin başında bekliyordu. Kıbrıs meselesinin üzerinden 11 yıl geçmişti fakat hâlâ sorunlar yaşanıyordu. Ülke içinde Ermeni terör çetelerinin faaliyetleri sürüyordu. Devlet Başkanı Kenan Evren, “30 Ağustos’ta aşılmaz denen engelleri 2 saatte yerle bir etmiştik” diyerek teröristlere göz dağı veriyordu. Zafer Bayramı 60. yılını törenlerle ordunun eşliğinde kutluyordu.