28 April 2025

Pencere: Bodø/Glimt

Norveç'ten dünya futboluna uzanan parıltı; Bodø/Glimt'in hem yerelde hem de Avrupa kupalarındaki istikrarlı yükselişine gelin birlikte bakalım.

2020 sonrasında kazandığı lig şampiyonluklarının yanı sıra Avrupa kupalarında da mücadele veren ve turnuvalarda adım adım tecrübeli takım hâline gelerek son 4 sezonda grup aşamalarını -yeni formatta lig aşamasını- rahat tamamlayan, artık finalleri de zorlayan bir ekip olan Bodø/Glimt, son dönemde dünya futbolunda en çok konuşulan, adından sıklıkla söz edilen bir takım. Öyle ki Norveç liginde dominantlık kurarak 2020, 2021, 2023 ve 2024 sezonlarını şampiyon tamamladılar. Avrupa'daki son 4 sezonunda ise 1 yarı final 1 çeyrek final ve 2 kez de son 16 turuna kalma başarısı gösterdiler. Peki, Norveç temsilcisinin tesadüf olmayan başarıları hangi akılcıl ve istikrarlı kararların meyvesi? Yazılan bu hikâyenin dinamiklerinde hangi ayrıntılar yer alıyor? Gelin birlikte detaylandıralım.

Bodø/Glimt, Norveç'in kuzey bölgesinde kalan ve Nordland eyaletindeki yaklaşık 55 bin nüfuslu Bodø şehrinde 19 Eylül 1916 tarihinde kurulmuş bir futbol kulübü. Uzun yıllardır futbol dünyasında yer alsalar da bir türlü sağlanamayan başarı, sürekli alt liglerde verilen yükselme-düşmeme mücadelesi içerisinde geçen hatta “asansör takım” adıyla anılan yıllar ve düzensizliğin istikrarsızlıkla buluştuğu ortamda, Bodø/Glimt'in kupalarla geçen ve iyi hatırlanan sezonları çok olmadı. 1975 ve 1993 yıllarında kazanılan Norveç Kupası ve artık düzenlenmeyen Kuzey Norveç Kupası haricinde 2010 yılına kadar inişli çıkışlı bir grafik çizildi. Bu bağlamda kulübün varlığı da dünya futbolunda, hatta yerelde bile çok ciddi yer kaplamıyordu. Ancak 2010'lu yılların ikinci yarısından itibaren kulübün dönüşümü ve değişimi başladı.

2013 yılında atılımlar yapılmaya başlanmış, yavaş yavaş revize sürecine girilmişti. 2013 yılında Norveç 1. Ligini lider tamamlayarak yeniden en üst klasmanda boy göstermeye başlayan Bodø/Glimt, 2014 ve 2015 sezonlarındaki nispeten olumlu gidişattan sonra 2016'da bir kez daha kötü talihine kurban oldu ve ligin son 4 haftasındaki tüm maçları kaybederek 3 puan farkla Tromsö yerine küme düşen takım oldu. Daha alt lige inmeden yükselme planlarını hazırlayan Bodø/Glimt'in 1 sezon sonra yeniden lige gelmesi şaşırtıcı değil, hatta olağan bir durumdu. Ancak Eliteserien'e sığamayan, Norveç 1. Ligi'ne de fazla gelen Bodø, bu kez hatalarından ders çıkarmış ve teknik ekibine Kjetil Knutsen'i dâhil ederek başarı hikâyesinin ilk satırlarını yazmaya başlamıştı.

Kjetil Knutsen önderliğinde yükseliş

Kjetil Knutsen 2017 yılında sezon devam ederken yardımcı antrenör olarak ekibe katıldı. Devamında da ondaki cevheri gören ve geleceği beraber inşa etmek isteyen yönetim, 1 Ocak 2018'de Knutsen'i takımın baş antrenörü konumuna getirdi. Çok uzun süredir sürekli neticeye odaklanan şehre futbolun izlence tarafını hatırlatan Norveçli teknik adam, kullandığı oyuncu grubunun oynadığı futboldan keyif almalarını öncelik hâline getirdi. Kulübün hocalığını yaptığı ilk sezona 8 maçta aldığı sadece 1 galibiyetle kötü bir başlangıç yapsa da yönetim desteğini hissettiği için görevini kaybetme düşüncesine hiç kapılmadı. Nitekim dalgalı geçen 2018 yılında yine son haftalarda kazanamama krizi baş gösterse de kaderin cilvesi bu kez farklı işledi ve takım 3 puan farkla ligde kaldı. Yeniden 1. Lig'e dönüş yaşanmamış ve kümede kalma hedefi gerçekleştirilmişti. Fakat Bodø/Glimt'e, her sezon tedirginlik yaşayan taraftara ve kulübün saha içi ve saha dışı değişen vizyonuna bundan daha fazlası gerekiyordu ve beklenen güzel günler artık sanıldığı kadar çok da uzak değildi.

2019 sezonunun başlangıcına gelindiğinde, hâlihazırda bir arada oynamaya alışmış, teknik direktörünün de beklentilerinin farkına varmış potansiyelli bir kadroya sahipti Bodø/Glimt. Üst düzey rekabet oyununda tercih edilmeyecek isimler ve kulübe gelir getirecek bazı kaliteli isimlerle yollar ayrıldı. Bu bağlamda 1. Lig'den üst lige gelirken takımın skor yükünü çeken Kristian Opseth 400 bin euro karşılığında Türkiye'ye gelerek Erzurumspor'un yolunu tuttu. Savunma oyuncusu Martin Bjornbak da ligde şampiyonluk rekabetine girilecek Molde'ye 500 bin euro karşılığında gönderilecekti. Giden oyunculardan toplam 980 bin euro kazanç sağlayan Bodø, takımına kattığı oyunculara herhangi bir transfer ücreti ödemeyerek sıfır harcamayla gelir gider dengesinde ciddi bir rahatlama yaşadı ve maddi yönden ferahlama dönemi de başladı. Saha dışında alınan mantıklı kararlar eşliğinde sezona iyi bir girizgâh yapan Knutsen'in takımı, beklentileri aşarak harika bir sezon geçirdi ve ligi şampiyon Molde'nin 14 puan gerisinde 2. sırada tamamladı. Artık sadece kendi taraftarı nezdinde değil, Norveç'in her kesiminden saygı görmeye başlayan Bodø/Glimt gelişmeye, gelişirken de büyümeye devam edecekti.

Peri masalının başlangıcı

2020 yılı tam anlamıyla Bodø/Glimt için peri masalı hikâyesini başlattı. Dünyayı sarsan COVİD-19 salgını Norveç'te sezonun başlangıcını da etkilemişti. 2020 futbol sezonunun başlangıcı Mart'ın son haftası gibi planlanmışken, olumsuz süreç devam ettiği için ertelemeler yaşandı ve 2020 sezonunun ilk lig mücadelesi 16 Haziran'da oynandı. Futbola verilen yaklaşık 2,5 aylık uzun arayı saha dışı çalışmalarıyla boş geçirmeyen Bodø/Glimt yöneticileri, mevcut kadroyu güçlendirmenin bunu yaparken de yeniden oyuncu satıp kulübe girdi sağlamanın peşine düştüler, başardılar da. Hakon Evjen'den 2.50 milyon euro, Amor Layouni'den de 1.50 milyon euro gelir elde ettiler. Sezon başlangıcında toplam harcamaları 835 bin euroya tekabül ediyorken, transferlerden kazandıkları para 4.06 milyon euro oldu ve yeniden bilançodaki görüntü olumluydu. Ayrıca iyi bir scout ekibine sahip olan Bodø, Kasper Junker'i Horsens'ten 370 bin euroya kadrosuna kattı. 25 maçta 27 gol 8 asist gibi muazzam bir katkı veren Junker, hem gelen şampiyonluğun mimarı hem de Norveç'te 2020 sezonunun oyuncusu oldu. Bir sonraki sezon da 2.11 milyon euroya Urawa Reds'e transfer yaparak kulübe para kazandırdı. 2020 sezonunda 30 maçın 26'sında galip gelerek ligi domine eden takım, sezonu sadece 1 mağlubiyetle kapattı. 81 puan toplayarak en yakın rakibine 19 puan fark attı ve 103 golle ligin en çok gol atan takımı oldu. Sezon sonu kulüp tarihinde ilk kez lig şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza atacaklar ve böylelikle devamı gelecek olan sonraki şampiyonluklarına da zemin hazırlayacaklardı.

Katlanarak devam eden ve artık yeni bir takım kimliği kazanan Bodø/Glimt, oturttuğu sistem ve oyun ezberiyle devam eden sezonlarda rakiplerine üstünlük kurdu. 2020 sezonunda bedelsiz takıma katılan Erik Botheim, 1 sezon sonra takımın en fark yaratan oyuncusu oldu ve 30 maçta 15 gol 3 asistlik katkısıyla takımını şampiyonluğuna ulaştıran en önemli oyuncu oldu. Bir sonraki sezon başlangıcında 6 milyon euro gibi bir bedelle Krasnodar'a giderek kulüp transfer rekorunu kırdı. Aynı dönemde Patrick Berg'i de Fransa ekiplerinden Lens'e 4.50 milyon euroya gönderen Norveç ekibi, bu iki transferden toplam 10.50 milyon euro gibi bir para kazanarak kulübün ekonomisini ciddi büyüttü. Artık yatırım transferleri daha rahat yapılmaya başlanmış ve belli doğrultuda riskler de alınabilecek duruma gelinmişti.

2022 sezonunda Molde'ye şampiyonluğu kaptırsalar da sezon başı yine bedelsiz kadroya katılan Amahl Pellegrino'nun 23 gol 10 asistle yıldızlaşması, Runar Espejord'un 13 golle sezonu kapatması ve yükselen yıldız Victor Boniface'nin de 6 gollük performansı, Kjetil Knutsen'in takımında hücum oyuncularının fark yarattığını ve değerli kadronun Avrupa'nın birçok takımının da radarına girdiğini kanıtladı. Artık birçok Avrupa kulübü ile iş birliği içerisine girildi. Kuzey'den Batı'ya ilişkiler ağı genişletildi ve kulüp yerelden dünyaya uzanmaya başladı. Boniface'deki ışığı gören Union Saint Gilloise, oyuncuya 6.10 milyon euro vererek onu Belçika'ya getirdi ve tam 11 ay sonra oyuncuyu 21.70 milyon euro gibi ciddi bir kazanımla Bayer Leverkusen'e gönderecekti. Jovel Mvuka'yı da Lorient'e 5.50 milyon euroya satan Bodø/Glimt ise bir kez daha al-sat dengesini iyi kurduğu bir sezon başlangıcı yapıyordu.

2023 sezonunda Bodø/Glimt sezonu yeniden zirvede bitirirken, Amahl Pellegrino'da ilerleyen yaşına rağmen 24 gollük skor katkısıyla alkış topladı. Sezon başı en yüksek bütçenin ayrıldığı Albert Grønbæk 11 gol 4 asistle, Kristiansund'dan getirilen Faris Moumbagna'da 17 gol 2 asistle şampiyonluğa katkı sunmuştu. Bodø taraftarı ve kulübün ekonomisini aşırı düşünen teknik direktör Knutsen, doğru oyuncu analizi ve iyi scout becerisiyle harcanan transfer ücretlerinin saha içerisinde oyun anlamında karşılığını alabildiği için fazlasıyla memnundu. 1.55 milyon euroya alınan Faris, olağanüstü geçen sezon sonrası Marsilya ile anlaştı, giderken de kulübe 8 milyon euro gibi ciddi bir para kazandırdı. Ayrıca Albert Grønbæk'de 15 milyon euro bedelle Rennes'e yelken açacaktı.

Avrupa'da yer edinme çabası ve gelen başarı

2024 sezonunda da keyif veren futbolu ayrıca rakiplerini ciddi yoran presli oyunu ile fark yaratan Bodø/Glimt, sezonu yeniden şampiyon tamamladı, son 5 sezonun dördünü kazanan takım olarak Norveç'te olağanüstü bir başarıya imza attı. Fakat onların esas konuşulmaya başlandığı ve kendilerini dünya futboluna tanıttığı nokta, 2020'de başlayan Avrupa macerası oldu. Avrupa'daki müsabakalar ve verilen olağanüstü mücadele kulübün seviyesini oldukça yukarı çekti.

2021/22 sezonunda eleme maçları sonrası Konferans Ligi'ne düşmüşler ve grubunu yenilgisiz tamamlayarak üst tura yükselmişlerdi. Sonraki turlarda Celtic ve AZ Alkmaar’ı eleyerek çeyrek finale de ulaştılar. Çeyrek finalde ise daha önce grup aşamasında 6-1 gibi tarihî bir skorla yendikleri Roma'ya bu kez mağlup oldular ve turnuvanın şampiyonuna elendiler. Konferans Ligi'nde son 8 takım arasına kalarak turnuvaya veda etmek, kulüp tarihinin o döneme kadarki en büyük Avrupa başarısıydı.

2022/23 sezonunda ise kulüp Avrupa karnesini güçlendirmeye devam etti. Sezon başlangıcında Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde mücadele ettiler. Klaksvik, Linfield ve Zalgiris gibi 3 takımı eleyerek play-off turuna yükselseler de Dinamo Zagreb’e elenerek en üst turnuvaya katılmanın eşiğinden döndüler. Ancak Avrupa Ligi gruplarına kalarak KUPA 2'de ilk kez mücadele edecekler; Arsenal, PSV ve Zürih'in olduğu zorlu grubu 3. sırada bitirerek hikâyeye Konferans Ligi’nde devam edeceklerdi. Zorlu lig rekabeti ile Avrupa macerası arasında rekabette kalma deneyimleri fazla olmadığı için oldukça zorlandıkları sezonda çok da konsantre olamadıkları Lech Poznan eşleşmesinde elenerek turnuvaya veda ettiler.

2023/24 sezonunda Konferans Ligi gruplarına kalmak için sert maçlar oynamak zorunda kalan Bodø/Glimt, rakiplerine çok da şans verilmediği turları rahat geçti ve sırasıyla Bohemians Praha 1905, Pyunik ve Sepsi’yi eleyerek gruplara kaldı. Grupta rakipleri Club Brugge, Beşiktaş ve Lugano olan Bodø; 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgiyle grubunu 2. sırada bitirdi. Özellikle grup ikinciliğini, temsilcimiz Beşiktaş’a karşı oynadığı maçlarda (sahasında 3-1, deplasmanda 2-1) galip gelerek almışlardı. Grup aşaması sonrası kura şansının yanlarında olmadığı eşleşmede Hollanda temsilcisi Ajax ile eşleştiler. Tur boyunca atlet oyuncuları ve tempolu oyunuyla rakibini yoran ve de kolay teslim olmayan Norveç ekibi, totalde 4-3'lük skorla yine aynı aşamada yani son 16 turunda Konferans Ligi'ne veda etti ve bir kez daha lig şampiyonluğuna odaklandı.

2024/25 sezonu ise Avrupa'da en iyi derecenin geldiği yıl oldu. Değişen formatta bu kez lig aşamasında dengeli görüntüye sahip Bodø/Glimt, 36 takımlı ligi 9. bitirerek iyi bir performans gösterdi. Önce Olympiakos'u ardından da Twente engellerini aşan Norveç ekibini, bu kez çeyrek finalde İtalya temsilcisi Lazio bekliyordu. Turun ilk ayağında Ulrik Saltnes'in ayağından gelen 2 golle şansını artıran Bodø, Stadio Olimpico’ya avantajlı skorla gitti. Lazio'nun iyi oyunuyla reaksiyon verdiği maçın normal süresi son dakikalarda gelen Noslin golüyle uzatmalara gitmiş, devamında da Boulaye Dia ile ev sahibi totalde 3-2 öne geçmişti. Harika geçen ve ciddi emek verilen Avrupa sezonu tamamlanmak üzere ve taraftar son 4 hayallerini yavaş yavaş tüketmek üzereydi. Ancak 109. dakikada Andreas Helmersen'in sahneye çıkacak ve söyleyecek sözü vardı. Isak Maatta'nın pasında topu ağlara gönderen 27 yaşındaki Norveçli, turun yeniden dengelenmesini sağlıyor ve Kuzey'de sönen kıvılcımları yeniden canlandırıyordu. Mücadele gücünü asla kaybetmeyen takım; bir kez daha teslim olmamış, son dakikaya kadar savaşarak eşleşmeyi penaltılara götürmüştü. Penaltı vuruşlarına kalındığı için bile mutlu olan topluluğun sayısı bir hayli fazlayken, Kjetil Knutsen'in takımı bunu yeterli görmeyecek ve kendilerine gelen şansı değerlendirecekti. Nikita Haykin'in de kurtarışlarıyla penaltılarda 3-2 galip gelen Bodø/Glimt; sadece kendi kulüp tarihi için değil, Norveç futbolu içinde önemli bir eşiği atladı. Çünkü bu başarı, Bodø/Glimt’in Avrupa Ligi’nde yarı finale çıkan ilk Norveç takımı olmasını sağlayacaktı.

2020’den beri oynadığı 31 Avrupa maçında sadece 5 yenilgi alan, son 5 yılda Avrupa’da kendi evinde oynadığı 37 maçta 30 galibiyet elde eden takım; son 4 sezonda bir yarı final, bir çeyrek final ve iki kez de son 16 turu görerek harikulade bir iş başardı. Düşük maaş bütçesi ve 43 milyon euro kadro değerine sahip olan kulüp, dev bütçeli Avrupa takımlarına kafa tutarak planlı çalışmanın yansımalarını gösterdi. Dünya futbolunda hem kendisinin hem de teknik ekibinin yıllık maaşı oldukça yüksek bütçeli olan teknik adamların aldıkları sonuçlar neredeyse her hafta sorgulanıyorken, 56 yaşındaki Kjetil Knutsen'in sadece 900 bin euro maaşla tüm kulvarlarda fark yaratması, başarı için milyon eurolar harcayan kulüplere önemli bir örnek teşkil etti.   

Başarıyı getiren 5 önemli faktör

1. Hücum yaklaşımı

Bodø/Glimt'in son yıllarda yakaladığı başarılı dönemin elbette birçok temel dayanak noktası var. Onlardan ilki kulübün saha içi tercih ettiği oyun tarzı ve futbola yaklaşımı. Knutsen önderliğinde hem yerelde hem de Avrupa'da önce tempolu, ofansif ve keyif veren bir futbolu tercih eden kulüp, bu tercihinin de karşılığını çoğunca gollü maçlar ve önemli galibiyetler elde ederek aldı. 2020 yılında ilk lig şampiyonluğu gelirken sezon sonunda atılan gol sayısının 103 olması ve üç haneye ulaşılması benimsenen oyunun da göstergesi. Savunmanın hücumda başladığını yıllardır ezber etmiş bir takım olan Bodø, 3. bölgede ön alan baskısını sıklıkla tercih ederek kaybettiği topları geri kazanma süresini azaltıyor ve böylelikle rakip yarı sahada oyununu kolaylıkla kabul ettirebiliyor. Atlet oyuncularla zaten geniş alanda fark yaratsalar da esas meziyetleri dar alanda başlıyor. Rakibin derine yerleşmesiyle daralmış alan oyununda, yakın ve birlikte oynayarak savunma bloklarını kırabiliyorlar. Ön hatta önce baskıyı istediği noktalara yönlendirip devamında belirlenen baskı şekli ile rakiplerini karşılamakta zorlanmıyorlar.

Set oyunları ile mevcut oyuncu grubu bazı kalıplara sokulsa da teknik adamın hücum oyuncularına tanımış olduğu esneklik, sonuç alma noktasındaki olumlu neticelerin en büyük kaynağı. Pas mesafelerini doğru oluşturdukları için şiddetli pas trafiği ile rakip oyuncuları yorma noktasında da oldukça iyiler. Yıllar içerisinde santrfor bölgesinde birçok etkili golcü oynadı ancak onlardan skor katkısının haricinde de ekstra oyun katkısını hep aldı Knutsen. 9 numaranın belirli bir noktaya kadar açılarak stoperlere kendini takip ettirmesi sonucu half space bölgesinde kullanılan merkez orta saha oyuncularına kullanabilecekleri alanlar açılıyor ve bu isimlerde tabela yaparak hücum oyuncusunun topsuz hareketliliğinin boşa gitmemesini sağlıyorlardı. Yine kenar oyuncularının da hızlı ve süratli olmasından dolayı rakip defans hattındaki stoperler rahatlıkla kendi bölgelerinden ceza sahası dışına çıkarılıyor ve tandemin arasındaki mesafe arttığı için de topsuz koşularla kale önünde sayısal çoğunluğu elde ediyorlar. Özetle oynadığı her maçta mevcut güçlü planını rakiplerine dikte ederek genç oyuncu grubuyla sahada daha enerjik kalıyorlar. Bu 5 yılda rakiplerine nazaran genelde maç sonlarında kondisyonu çoğunlukla daha iyi takım olan Bodø, oturttuğu hücum modeli ile fark yaratıyor.

2. Kjetil Knutsen istikrarı

Norveçli teknik adam, uzun zamandır takımın başında ve kulübün dinamiklerine, beklentilerine oldukça hâkim. Oynattığı oyun tarzıyla ligde fark yaratarak şampiyonluklar kazandı. Elinde gözde oyuncular olduğu için her sezon başlangıcında en iyi oyuncularını, hatta lider futbolcularını kaybetti ama buna rağmen değişen süreçlerde sakin kalarak hep doğru isimleri buldu. Yönetimle bir arada transferde söz sahibi olarak oyununda varlık kazanabilecek, eksik parçayı tamamlayabilecek isimlerle açıkları kapattı. Kullandığı her genç isimden verim alabildi, elindeki kadrolarda da forma adaletini sezon boyuna yayarak oyuncu grubu tarafından saygı gördü. Ayrıca 1. Lig'den çıkılan sezon kulüple yeniden düşme tehlikesi yaşasa da yönetimin ısrarla arkasında durarak o güveni vermesi, yakalanan istikrarının ve gelen başarının ilk adımlarıydı. İstikrar demişken yıllardır emek veren başarının gizli kahramanlarına, teknik kadroya da değinmek gerekir. Kulübün mental koçu Bjørn Mannsverk 2017'den, kaleci antrenörü Jonas Kolstad 2015'ten ve kulüp doktoru Morten Sørgård'da 2008 yılından beri Bodo Glimt çatısı altında görevlerini yapmaya devam ediyor. Bu isimler de birçok başarı ve başarısızlık günlerini görmüş ve futbolun bilimsel tarafından hiç kopmamış deneyimli insanlar. Futbolun itici gücü antrenörlerin, uzmanların ve çalışanlarının sürekli gelişen bilgisidir. Bu bağlamda kurulan düzende ve işleyen sistemde yıllardır teknik ekibin de kendi görevlerini doğru yapma çabası, şehrin takımının yükselmesinde önemli bir etkendi.

3. Genç yeteneklere yönelme

Bodø/Glimt Norveç'in zengin takımlarından biri değildi ve bu yüzden de genelde kadro kalitesi diğer takımların gerisinde kalıyordu. Ancak değişen vizyon sonrası kulüp potansiyelli, wonderkid’lere yöneldi. Şu an dünya futbolunda önemli yer kaplayan oyuncuları düşük maliyetle takıma kazandırıp verim aldıktan sonra, yüksek bonservis bedelleri karşılığında genç cevherleri sattılar ve kulübün mali yönden büyümesini sağladılar. Öyle ki;

  • Albert Grønbæk 10.2 milyon euro,
  • Hugo Vetlesen 7.25 milyon euro,
  • Faris Moumbagna 6.45 milyon euro,
  • Bedelsiz takıma katılan Erik Botheim 6 milyon euro,
  • Union Saint Gilloise'a giden Boniface 6.10 milyon euro,
  • Altyapıdan yetişen ve sonrasında kulüple yolları yeniden kesişen Jens Petter Hauge 4.80 milyon euro,
  • Norveç uyruklu Jovel Mvuka'da 4.40 milyon euro gibi paralar kazandırarak kulübe veda etti.

Oyuncuların gelişimi sonrası yaptıkları başarılı transferleri gören Avrupa kulüplerinin birçoğu kullanamadığı, şans veremediği deneyimsiz çaylak oyuncularını Bodø/Glimt'e kiralık göndermeyi teklif etmeye başladı. AR-GE, oyuncu tarama ve izleme çalışmalarının yanı sıra, diğer kulüplerin de oyuncularını kolay yoldan Norveç ekibine göndermeye çalışmaları, bir anda kendini kanıtlamaya çalışan oyuncu grubunu oluşturdu. Her zaman güzel hissettiren ancak bitmeye de mahkûm olan kiralık aşkların takıma katılması, saha içerisindeki coşkuyu artırdığı gibi antrenman performanslarına da olumlu şekilde yansıdı. Futbolda bir oyuncu bedel kazandırır ama öncesinde bedel ödetir. Bu bedelin adı zamandır. Norveç temsilcisinin genç cevherlerine tanıdığı sabır ve vermekten çekinmediği şanslardan kaynaklı, oyuncular sakladıkları potansiyellerini baskı altında ezilmeden ortaya çıkarabildiler. Böylelikle güçlü güçlendirildi, zayıf geliştirildi.

4. Düşük bütçe / maksimum performans

Bodø/Glimt yönetimi büyümek için saha içi performansın istikrarlı olması gerektiğinin farkındaydı. Saha içinde güçlü kalabilmek için de denetimli kontrol edilen mali bütçeye sahip olmak gerekiyordu. Bu bağlamda kulüp olabildiğince düşük bütçeli, potansiyelli oyuncuların peşinde koştu ve iyi kadrolar kurdu, önemli isimlerine de ayrılma konusunda zorluk çıkarmayarak, yüksek ücretler kazandırma karşılığında transferlerine izin verdi. Son yıllarda oyuncu satışlarından 45 milyon euro gelir elde ettiler ve bu şekilde kulübün mali sürdürülebilirliği kolay sağlandı. Ayrıca her sezon gelir-gider dengesinde artıya geçmek, oyuncu maaşlarının düzenli ödenmesi, harcamaların kontrolü ve savruk paraların harcanmaması, Bodø kulübünün hem yerelde hem de uluslararası arenada ciddi bir güç hâline gelmesini sağladı. 20 milyon euroluk maaş bütçesi ve 43 milyon euroluk kadro değeriyle dev bütçeli rakiplerini dize getirmesi, yönetim çalışmalarının ve akademinin verimli işlediğini de herkese duyurdu. Mütevazı bütçe ile 4 lig şampiyonluğunun elde edilmesi ve Avrupa'da yarı final başarısına ulaşılması da istikrarın, planlı bir gidişatın ve iyi antrene edilmiş oyununun çoğunlukla karşılığının alınacağını hem dünya futboluna hem de bu oyunun tüm paydaşlarına gösterdi.

5. Zihinsel değişim

Farklı disiplinlerin futboldaki etkilerini fark eden Bodø/Glimt yönetimi, eski Norveç Hava Kuvvetleri Pilotu Bjørn Mannsverk’i zihinsel antrenör olarak teknik ekibe dâhil etti. Bjørn Mannsverk mevcut oyuncu grubunu hem toplu hem de birebir gözlem altında tuttu, savaş pilotlarına uyguladığı mental antrenmanlar ile takımı çalıştırdı ve oyuncuların baskı altında gösterdikleri davranış biçiminin değişmesine yardımcı oldu. Herhangi bir maçta ya da antrenmanda meydana gelebilecek olumlu veya olumsuz durumlara karşı kadrodaki oyuncuları hazırladı. Böylelikle futbolcular daha önceden zihinde canlandırma yöntemlerine maruz kaldığı için tepkilerini çoğunlukla kontrol edebildiler. Bu durum daha önce yetiştiği ya da geldiği yerde sürekli baskı altında yaşamaya alışmış futbolcuların zihinsel yönden rahatlamasına ve bununla beraber de sahada daha rahat hareket etmesini sağladı.

Yol gösteren ışık

Zorlu kuzey coğrafyasında yeni bir yıldız olarak parlayan, Norveç futboluna yeni bir soluk getiren ve takımın takma adı Glimt gibi son yıllarda şimşek gibi esen Bodø/Glimt, profesyonel yönetim anlayışıyla tüm engellerin üstesinden geldi. Sert iklim koşullarında mücadele eden takım, Nordland eyaletindeki yaklaşık 55 bin nüfuslu Bodø şehrinde yeniden var oldu ve yepyeni bir kimlik kazandı. Bunu yaparken de kendi kültürel mirasına sahip çıkmayı hep sürdürdü. “Sarı Ordu” anlamına gelen “Den Gule Horde” taraftar grubunun desteğiyle, pozitif oyun coşkusu hiç azalmayarak sarı-siyah renkler dünya yolculuğuna çıkarıldı. Bu olağanüstü başarı modern futbolda başarı kavramını ve beklentileri yeniden sorgulatırken, aynı zamanda düşük bütçelerle umut etmenin olanaksız olmadığını da gösterdi. Sadece kazanmanın konuşulduğu ve çoğunlukla kazananın haklı olduğu bu sporda, tüm dünyaya bambaşka bir pencere açıldı. Bodø/Glimt kimilerine göre peri masalı, bazılarına göre de ilham verici bir hikâye. Aspmyra Stadyumu'nda takımının maç yapmasını sabırsızlıkla bekleyen, sonuçlara değil yaşattığı çeşitli duygulara odaklanan ve her türlü koşulda desteğini hiç ama hiç esirgemeyen kuzeyli futbolseverler adına ise ayrılmaz, kopamaz ve bırakılamaz bir tutku...

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...