22 January 2025

Özel okul fiyatları nasıl dizginlenecek?

Özel okul ücretleri tartışılmaya devam ediyor. MEB, 2025-2026 eğitim öğretim yılı için mevzuata aykırı şekilde “fahiş fiyat” artışı yapan özel okullara inceleme ve soruşturma başlattı. Özel okullar neden bu denli pahalı? Fiyat krizi nasıl çözülecek? Özel okullar en fazla ne kadar zam yapabilir?

Ülkemizde 1,5 milyona yakın öğrencinin eğitim gördüğü özel okulların erken kayıt ücretleri belli olmaya başladı. 2025-2026 eğitim ve öğretim yılında 1, 5 ve 9’uncu sınıfa başlayacak öğrenciler için senelik bir milyon lirayı aşan ücretlerin telaffuz edilmesi çocuklarını özel okullara vermeyi düşünen ebeveynlerin ana gündem maddelerinden biri hâline geldi. Pandemi sonrası özel okulların kalite standartlarını koruyamadığını öne süren veliler, konuşulan rakamları “ödenmesi güç” buluyor.

Kamuoyunda gündem olan “özel okul fiyatları” tartışması sonrası Millî Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nde değişikliğe gitti. Yeni yönetmelik hükümlerine göre Kademeler arası geçiş sınıfları, yani 1, 5 ve 9’uncu sınıfların okul ücretlerinde fahiş fiyat uygulanmayacak.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de kayıt dışı alınan özel okul ücretlerine ilişkin “Özel okullarda velilerden nakit, elden, kayıt dışı ücret talep edenler olabilir. Yönetmeliğe bunu koyduk; tamamen elektronik ortamda, bankacılık hizmetleri üzerinden yürümesini söyledik. Bunun dışında bir ücret talep edilirse bunu lütfen bizimle paylaşsınlar. Elektronik ortamda bankacılık sistemi üzerinden yapılan ödemeleri takip ediyoruz. Ama diğerleri bizim kontrolümüzün dışında. Böyle bir şey talep edildiğinde bizimle paylaşırlarsa biz de gereğini yaparız” değerlendirmesinde bulundu.

2025-2026 eğitim ve öğretim yılında özel okulların neden bu denli pahalı olduğunu maddeler hâlinde sıralayacak olursak:

Sınıf mevcudunun az olması: Özel okullarda sınıflar genellikle daha küçük olur. Bu da öğrencilere daha fazla bireysel dikkat ve öğretmen başına daha az öğrenci anlamına gelir. Bu durum öğretmen maaşlarının ve okulun genel işletme maliyetlerinin artmasına yol açar.

Ayrıcalıklı öğretmen kadrosu: Özel okullar, genellikle yüksek eğitimli ve deneyimli öğretmenlerle çalışmayı tercih eder. Bu öğretmenlerin maaşları, kamu okullarındaki öğretmenlerden genellikle daha yüksektir.

Modern altyapı ve ileri seviye teknolojik donanımlar: Birçok özel okul, modern eğitim araçları, laboratuvarlar, spor salonları, yüzme havuzları gibi yüksek kaliteli altyapı ve teknolojiye yatırım yapar. Bu altyapıların kurulum ve bakım maliyetleri oldukça yüksektir.

Daha variyetli müfredat ve ilave faaliyetler: Özel okullar, genellikle sanatsal, kültürel ve sportif etkinlikler gibi müfredata ek aktiviteler sunar. Bu tür programlar, okulun faaliyet maliyetlerini artırır.

Bina ve kampüs giderleri: Özel okullar, genellikle büyük ve modern kampüslerde faaliyet gösterirler. Bu tür binaların inşa edilmesi, bakımı ve sigortası yüksek maliyetlere yol açar.

Kâr hedefi: Özel okullar, genellikle kâr amacı güden işletmelerdir. Bu nedenle okulun finansal sürdürülebilirliği için ücretler daha yüksek tutulabilir.

Özel eğitim ve destek hizmetleri: Bazı özel okullar, öğrencilere özel eğitim, rehberlik ve psikolojik destek gibi ek hizmetler sunar. Bu tür hizmetlerin sağlanması, okulun maliyetlerini artırır.

“Sınavlarda sadece başarı kazanma odaklı eğitim sistemi insan yetiştiremez”

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden Doç. Dr. Namık Kemal Canpolat, özel okullara yapılan fahiş zamların kendisini şaşırtmadığını söylüyor. Özel okulların neden pahalı olduğunu açıklayan maddelerin pek çoğuna katıldığını ifade eden Canpolat, “Türkiye'de kâr amacı gütmeyen özel okul neredeyse yok gibi. İstanbul’da bulunan özel okul da Erzincan’da bulunan özel okul da kâr amacı güdüyor. Bu noktada devlet okullarının sınav odaklı olması nedeniyle veliler çocuklarını özel okullarda okutmayı tercih ediyor. Sınavlarda sadece başarı kazanma odaklı bir eğitim sistemi insan yetiştiremez. Öğrencilerin sosyal becerilerine önem veren bir eğitim modeli şart” görüşünü savundu.

Sözlerini sürdüren Canpolat, “Kadınların çalışma hayatında olması, özel okullarda dil eğitimi olanaklarının daha gelişmiş olması ve kültürel imkânların çeşitliliği velilerin özel okullara olan talebini artırıyor. Ancak ülkemizdeki özel okulların pek çoğunun eğitim kalitesi bakımından kötü durumda olduğunu düşünmüyorum. Özel okullarda artık atanamayan ve yetersiz öğretmenleri görmek mümkün. Yüksek egoya sahip öğretmenler, öğrencilere yalnızca ‘şişirilmiş ego’ verebilir. O sebeple bu tartışmaların daha uzun bir süre gündemi meşgul edeceği ve kolay kolay sonuca bağlanamayacağını düşünüyorum” dedi.

“Özel okul fiyatlarının yüksek ve dalgalı olması anlaşılabilir”

SODİMER Başkan Yardımcısı ve Okyanus Koleji Eğitim Koordinatörü Sabiha Ebcim, velilerin özel okulları tercih etmesinin temel sebebinin güvenlik olduğunu düşünüyor. Ebcim, “Ülke nüfusumuz bir hayli fazla. Bu nedenle velilerin büyük bir kısmı çocuklarının daha güvenli ortamda bulunmasını istediğinden özel okulları tercih ediyor. Yoksa eğitim müfredatımız öğrencilerin yetkinlik kazanabilmesi için çok yeterli. Bu noktada özel okulların sunduğu imkânlarla çocukların yurt dışına gitmelerine vesile olmaları önemli bir etken denebilir. Şu anda yaş ortalaması 35 ila 45 arasında olan veliler kendi deneyimlerinden ötürü de özel okullara sığınıyorlar” dedi.

Doç. Dr. Namık Kemal Canpolat’ın aksine özel okulların bir işletme olduğunu ve kâr amacı gütmesinin doğal olduğunun altını çizen Ebcim, “Bu okullar yıl sonunda gelir-gider dengesi yaptığında arada uçurum olmamasını istiyor. Yılda sadece bir kere para aldıklarını da varsayarsak bu fiyatların bu denli yüksek ve dalgalı olması anlaşılabilir. Özel okullar velilerden bu rakamları talep etmezse ayakta kalamaz. Bu noktada dershaneden özel okula dönen kurumlar eğitim kültürünü iyi kurgulamadıysa başarısız oluyor. Orta ve üst düzey okullar ise her zaman hem maddi olarak kazanıyor hem de öğrencilerin geleceğini iyi bir şekilde inşa edebiliyor” yorumunu yaptı.

Yeni dünya düzeninde eğitimin yeni bir forma kavuştuğunu vurgulayan Ebcim, “Günümüzde tüm dünyada bilgi ve kuramlar can çekişiyor. Okul yapıları da fiziki açıdan dönüşüm sürecinde. Keza öğretmen-öğrenci ilişkileri de değişmiş durumda. Düşünün anne ve babalar bile çocuklarıyla iletişim kuramıyor kimi zaman. Bu noktada günümüzün öğrenme biçimini iyi kavramak ve çocuklara o yöntemle yaklaşmak önem arz ediyor. Mesela günümüzde öğretmen sınıfta o kadar çok konuşuyor ki çocuk düşünmeye fırsat bulamıyor. Çocuğun düşünmeye fırsat bulacağı bir zemin oluşturmalıyız. Diğer bir deyişle öğrenci daha aktif, öğretmen ise daha pasif olmalı. Bu durum özel okul fiyatlarından daha önemli” ifadelerini kullandı.

Günümüzde pek çok özel okulun dijital çağa ayak uyduramadığını ifade eden Ebcim, “Özel okullar çağın gereklerini ayak uydurmakta güçlük yaşıyor. Bence her özel okul yöneticisi, ‘Benim bir yapay zekâ stratejim var mı?’ ve ‘Teknolojik dönüşüm sürecinde ben ne yapıyorum?’ sorusunu kendisine sormalı. Bu sorulara yanıt veremeyen özel okullar yakın zamanda tek tek kapanacaktır” dedi.

“Usulsüz bir şekilde fiyat artıran özel okullar sıkı takip edilecektir”

Prof. Dr. Levent Eraslan ise bakanlıktan yetkililer ve eğitim sektörünün önce gelen temsilcileriyle görüştüğünü belirterek şunları söyledi:

“Öncelikle MEB’in artış sınırları üzerinde ücret talebinde bulunan, kademe başlangıç sınıflarına fahiş fiyat uygulayan ve eğitim dışındaki hizmetleri almaları için velileri zorlayan özel okullara yönelik çalışma başlatması çok yerinde bir hamle oldu. Görüştüğüm yetkililer usulsüz bir şekilde fiyat artıran özel okulları sıkı takip edeceklerini söyleyerek, velilerin ekonomik yönden istismar edilmesine izin verilmeyeceğini söyledi. Ayrıca yine görüştüğüm yetkililer özel okullarda kitap satışının olmayacağı, kıyafet, etüt ve kırtasiye ürünlerindeki zam oranlarının %49’u geçmeyeceğini de vurguluyor.”

Uzun yıllardır özel okulların sosyolojisi üzerine çalışan Eraslan, “Yapılacak denetimler ile fiyatı yüksek olan özel okullar ile fiyatı düşük olan özel okullar arasında bir denge sağlanmalı. En önemlisi de özel öğretimde tekelleşme engellenmeli. Yerel okulları koruyucu tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu noktada Millî Eğitim Bakanlığı’nın sorunların çözümüne yönelik yerinde hamleler yapacağını düşünüyorum” dedi.

Özel okulların 2025-2026 eğitim ve öğretim yılında ne kadar zam yapabileceğini de veriler ışığında açıklayan Eraslan sözlerini şöyle noktaladı:

“Aralık 2024 TÜFE 12 aylık ortalaması %58,11; Aralık 2024 ÜFE 12 aylık ortalaması ise %41,10 idi. Özel okullar ara sınıflardaki öğrencileri için gelecek yılki eğitim öğretim ücretlerinin hesaplanmasında daha önce olduğu gibi (ÜFE + TÜFE/2) + 5 formülüne göre belirlenmeli. Özel okullar 2025-2026 eğitim öğretim yılı ara sınıf tavan ücretleri bir önceki yılın eğitim ücretine maksimum %54,8 artış yapabilirler. Örneğin; 2024-2025 döneminde 100.000 TL eğitim ücreti olan bir öğrencinin 2025-2026 yılında ödeyeceği maksimum tutar %54,8 ile 154.800 TL olabilir. Bu rakamların üstünde çıkan özel okullar tespit edilirse ivedilikle MEB’e bildirilmeli.”

Alanında mütehassıs isimlerden gelen görüşleri de göz önüne alarak bir süredir kamuoyunu meşgul eden özel okul fiyatlarının düşmesi için birkaç farklı yaklaşım ve çözüm önerisi sunulabilir. Bunlardan ilki yönetim ve işletme maliyetlerinin azaltılması. Okul yönetimleri, maliyetleri daha verimli bir şekilde yöneterek fiyatları düşürebilir. Örneğin enerji tasarrufu sağlamak, teknolojik altyapı kullanarak bazı hizmetleri daha düşük maliyetle sunmak gibi.

Bir diğer husus ise sınıflarda öğrenci sayısının arttırılması. Öğretmen başına öğrenci oranını düşürmek yerine, bazı okulların eğitim maliyetlerini azaltabilir. Ancak bu durum eğitim kalitesini olumsuz etkileyebilir, dolayısıyla dikkatli bir denge gerektirir. Ayrıca okullar, ailelere ödeme planları sunarak, öğrencinin eğitim ücretlerini taksitli ödemek gibi esnek seçeneklerle daha erişilebilir hâle getirebilir.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın, 2025-2026 eğitim öğretim yılı için öğrenci kayıtlarında mevzuata aykırı şekilde “fahiş fiyat” artışı yapan özel okulları yakından takip edecek olması da “fahiş fiyatların” bir nebze de olsa düşüş eğilimine girmesine olanak sağlayacağa benziyor…

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...