04 February 2025

Kadınların konut alım oranı Cumhuriyet tarihinin zirvesine nasıl çıktı?

TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2024 yılında konut alımında kadınların oranı yüzde 35 olarak açıklandı. 1950’lerden itibaren kadın emeğinin istihdamdaki yerinin artması bu orana zemin mi hazırladı? Kadınların konut alması neden önemli? Kadınların toplumsal hayatta görünür olması ne anlama geliyor?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 konut satış verileri, kadınların bu alandaki tesirinin arttığını gözler önüne serdi. 2024 yılında, alımı kadınlar tarafından gerçekleştirilen konut sayısı 517 bin 528 oldu. Bu, bugüne kadar kadınların bir yılda en yaptığı en yüksek konut alımına işaret ediyor. Sadece adetsel olarak değil, toplam satışa oran olarak baktığımızda da Türkiye’de el değiştiren her 100 konuttan 35’inin kadınlar tarafından alındığını görüyoruz. Böylece, Türkiye tarihinde ilk kez kadınların konut alım oranı yüzde 35’ler seviyesine çıkmış oldu.

Kadınların konut alım oranının en yüksek olduğu iller arasında Kırklareli yüzde 42,3 ile birinci sırada yer aldı. Kırklareli’ni yüzde 42,2 ile Çanakkale ve yüzde 42 ile Balıkesir takip etti. Buna karşılık, kadın konut alım oranının en düşük olduğu iller yüzde 22,6 ile Muş, yüzde 23,2 ile Ağrı ve yüzde 23,4 ile Ardahan olarak sıralandı. TÜİK tarafından açıklanan bu oranlar Türkiye gayrimenkul sektöründe hem ekonomik hem de sosyal anlamda önemli bir dönüşümün habercisi olarak görülüyor. Açıklanan verileri Tercüman’a değerlendiren uzman isimler, 21. yüzyılda kadınların finansal stratejiler geliştirme konusunda erkeklere oranla daha proaktif ve reaktif davrandığını vurguladı.

Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Doç. Dr. Beyhan Aksoy, “Konut, uzun vadede güvenli bir yatırım aracı olarak görülüyor ve veriler de bunu destekliyor” deyip şu ifadeleri kullandı: “TCMB’nin Konut Fiyat Endeksi’ne göre, son 10 yılda konut fiyatları yaklaşık 20 kat arttı ve bu artış enflasyonun oldukça üzerinde. Öte yandan, konut sahipliği konusunda cinsiyet bazlı bir değişim yaşanıyor. TÜİK’in 2024 verilerine göre satılan konutların %35’ini kadınlar satın aldı. Bu oran 2017’ye kadar % 30’un altındaydı...”

“Peki, bu yükseliş ne anlama geliyor?” sorusuna cevap veren Aksoy, “Kadınlar yatırım yapma ve ekonomik kararlar alma konusunda daha bağımsız hale gelse de bu durum, çalışma hayatında var olma mücadeleleriyle doğrudan bağlantılı. Üstelik bunu çocuk bakımı ve ev işleriyle birlikte yürüttüklerini düşünürsek, bu mücadelenin ne kadar zorlayıcı olduğu da ortada. Bu yüzden kadınlar, ekonomik güvence sağlamak ve riskleri en aza indirmek için daha istikrarlı yatırım alanlarına yöneliyor. Bir anlamda, ekonomik dalgalanmalara karşı kendilerini koruma yolu diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Kadınların yuvaya odaklanması toplumsal açıdan bir dönüşümün işareti”

“Konut sahibi olmak ise sadece maddi bir güvence değil, aynı zamanda kadınların aile ve toplum içindeki konumunu da güçlendiren bir adım” diyen Aksoy sözlerini şöyle noktaladı: “Konut yatırımı yapan kadınların, kira geliri elde ederek veya mülklerinin değer artışından faydalanarak sermaye birikimi yapmaları mümkün. Bu da yeni girişimlerde bulunmayı ve başka ekonomik faaliyetlere yönelmeyi sağlayacaktır.  “Yuvayı dişi kuş yapar” derken genellikle evin yaşanılası bir yuvaya dönüştürülmesini düşünürüz. Ancak kadınların uzun vadeli bir yatırım olarak da yuvaya odaklanması, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan önemli bir dönüşümün işareti”

Türkiye'de 2024 yılında konut alımında kadınların oranının yüzde 35 olarak açıklanmasını değerlendiren Prof. Dr. Ali Hepşen, “1950’lerden itibaren kadınların iş gücüne katılımındaki artış, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına ve bireysel yatırım kararları almalarına olanak sağladı. Sanayileşme, kentleşme ve eğitim seviyesinin yükselmesiyle birlikte kadınların gelir elde etme oranı arttı. Özellikle 2000’li yıllardan sonra kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi, finansal okuryazarlık programları ve kredi erişim imkânlarının genişlemesi, kadınların konut sahibi olmasını daha ulaşılabilir hale getirdi. Kadınların konut alması, ekonomik güvence, bağımsızlık, güçlenme ve kuşaklar arası etki yönünden önemli” dedi.

“Kadınların güçlenmesi ülke ekonomisine de katkı sağlar

Doç. Dr. Beyhan Aksoy gibi kadınların toplumsal hayatta görünür olmasının önemli olduğunu vurgulayan Hepşen, “Bu veriler kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer alması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştiğine işaret eder. İş dünyasında, siyasette, akademi dünyasında ve mülkiyet haklarında daha fazla kadın görmek, geleneksel normların kırılması ve kapsayıcı bir toplumun inşası açısından kritik. Kadınların güçlenmesi sadece bireysel refahlarını artırmakla kalmaz, aynı zamanda ülke ekonomisine de katkıda sağlar. TÜİK’in açıkladığı %35’lik oran, kadınların ekonomik bağımsızlığının artmasının bir yansıması” görüşünü savundu.

Prof. Dr. Hüseyin Özgür de konut alımında kadınların oranının yüzde 35’a yükselmesini son yıllarda şirketlerde kadın istihdamının artmasının sonucu olarak görüyor. Doç. Dr. Beyhan Aksoy ve Prof. Dr. Ali Hepşen gibi “Kadınların istihdamı, sadece kadınlar için değil, toplumun her kesimi için faydalıdır ve sürdürülebilir bir kalkınma için temel bir unsurdur” tezini destekleyen Özgür, “Kendi hikâyelerini yazan bu kadınlar ilk adımı atma cesaretini göstererek konutlara da yönelmiş durumdalar. Bir kadının konut sahibi olması kendisini her açıdan güçlü hissetmesini sağlar. Kadının ekonomik gücü sadece bireysel bir kazanım değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümün de parçasıdır. Kadınların ekonomik alandaki güçlenmesi, daha eşitlikçi, adil ve sürdürülebilir bir toplumun temellerini atar” yorumunu yaptı.

Özgür, “Kadınların iş hayatında aktif rol alması neticesinde konut sahibi olması evlilikleri ne yönde etkiler?” sorusuna da şu cevabı verdi: “Günümüzde kadın-erkek ilişkileri, toplumsal normlar, kültürel değerler ve bireysel tercihlere bağlı olarak oldukça çeşitlenmiş ve karmaşık bir yapıya bürünmüş olabilir. Ancak kadının konut sahibi olması aile kavramına kesinlikle zarar vermez. Kadın-erkek ilişkilerinin giderek daha eşitlikçi ve çeşitli bir hale gelmesi kötü bir şey değil”

Kadınların konut almasının önemli olmasının sebepleri şunlar:

  • Ekonomik özgürlük: Konut, ekonomik bağımsızlık için kritik bir adımdır. Kadınların kendi konutlarını alması, onlara maddi özgürlük sağlar ve yaşamlarını daha güvenli hale getirir.
  • Güvenlik ve emniyet: Kendi evine sahip olmak, kadının hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha güvende hissetmesini sağlar. Kira sözleşmeleri veya ev sahipleri ile yaşanabilecek olası anlaşmazlıklar kadınları daha savunmasız hale getirebilirken, kendi mülklerine sahip olmak bu riski bertaraf eder.
  • Toplumsal denklik: Kadınların konut sahibi olması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir göstergesidir. Kadınların emlak gibi değerli varlıklara sahip olmaları, onların erkeklerle eşit haklara sahip olduklarını ve toplumsal düzenin içinde daha güçlü bir konumda olduklarını gösterir.
  • Finansal değer büyümesi: Konut, değer kazanan bir varlık olabilir. Kadınlar, bu tür yatırımlar yaparak hem mevcut finansal durumlarını iyileştirebilir hem de gelecekteki değer artışından faydalanabilirler. Bu, özellikle emeklilik dönemlerinde maddi teminat sağlar.
  • Aile ilişkileri ve çocukların geleceği: Kadınlar, genellikle aileyi ve çocukları ilgilendiren kritik kararları alan kişilerdir. Kendi mülklerine sahip olmak, çocuklar için daha dengeli ve güvenli bir yaşam alanı sağlamak anlamına gelir.

Kısacası kadının konut alması, sadece bireysel bir hak değil, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve ekonomik bağımsızlık açısından da son derece elzem. Kadının ev edinmesi, aynı zamanda daha geniş bir toplumsal dönüşümünde parçası. Bu durum hem kadınların hem de toplumun daha güçlü, daha adil ve daha istikrarlı bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sunacaktır. Bu noktada Türkiye'de kadınların konut alımına yönelik özel destek ve teşviklerin olması da konut alımımda kadınların oranını artıran önemli bir unsur olarak karşımızda duruyor.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...