05 May 2025

GSM operatörleri deprem anında neden çöküyor?

Yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen depremlerin ardından GSM operatörlerinin çökmesine yönelik eleştiriler bitmek bilmiyor. GSM operatörleri doğal afetler sonrası neden çöküyor? Doğal afet esnasında iletişimin kesilmemesi için ne yapılmalı? Kitle iletişim uzmanları çözüm önerilerini sundu.

Modern yaşamın önemli bir parçası olan, iletişimi kolaylaştıran ve hızlandıran GSM operatörleri bir süredir gündemde yer alıyor. 2011 Van Depremi, 2019 İstanbul Depremi, 2020 İzmir Depremi, 2023 Kahramanmaraş Depremleri’nden sonra bu kez de 23 Nisan 2025 tarihinde merkez üssü Silivri'ye 23 km uzaklıkta, Marmara Denizi'nde gerçekleşen 6.1 Mw büyüklüğündeki deprem sonrası baz istasyonları zarar görmedi, elektrik kesintileri yaşanmadı ama GSM operatörleri yine hizmet veremedi. Türkiye genelinde aktif olan 20 bin baz istasyonunun fiziki olarak zarar görmediğini vurgulayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, buna rağmen sistemin yetersiz kaldığını vurguladı.

Yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen deprem sonrası, “GSM operatörleri neden çöküyor?” sorusuna üç maddede cevap vermek mümkün:

  • Yoğun kullanım: Aynı anda binlerce kişinin arama yapması veya mesaj göndermesi, kapasitenin çok üstünde bir yük yaratıyor. Sistemler bu olağanüstü trafiği karşılayamıyor. Yavaşlıyor veya tamamen hizmet dışı kalıyor.
  • Yedekleme sistemlerinin yetersizliği: Bazı bölgelerde yeterli sayıda yedek baz istasyonu ya da mobil baz istasyonu (COW – Cell on Wheels) bulunmuyor. Acil durumlarda devreye girmesi gereken sistemlerin ya bakımı yapılmamıştır ya da lojistik nedenlerle bölgeye ulaştırılamamıştır.
  • Koordinasyon ve planlama eksikliği: Operatörler ve kamu kurumları arasında yeterli koordinasyon olmayabilir. Örneğin afet bölgesine öncelikli enerji sağlanması veya altyapı onarımı gecikebilir.

Kitle iletişimi ve araçları üzerine araştırmalar yapan uzmanlar, “Doğal afet esnasında iletişim neden kesiliyor?” sorusuna Tercüman aracılığıyla cevap verdiler.

“Şehirler tüm nüfusun aynı anda iletişim kurabileceği şekilde tasarlanmamıştır”

Teknoloji ve Bilişim Uzmanı Osman Demircan,  GSM operatörlerinin deprem esnasında çökmesine farklı bir noktadan baktı. Demircan, “Dünyanın hiçbir noktasında şehirler tüm nüfusun aynı ayna iletişim kurabileceği şekilde tasarlanmamıştır. 2025 yılı itibarıyla da Türkiye'de toplam mobil abone sayısının yaklaşık 93,3 milyon civarında olduğunu biliyoruz. Herkes aynı anda iletişim kurabilir mi? Çok zor! Sesli mesaj veya sosyal medya bu konuda kolaylık olabilir. Başka örnek verecek olursam; 80 milyon olarak hepimiz E-Devlet’e girmeye çalışalım mesela… Girebilir miyiz? Hayır! Deprem özellikle bizim insanımızı ürküten son derece istisnai bir durum. Bu sorunu tüm paydaşlar bir araya gelip kalıcı olarak çözmeli” görüşünü savundu.

Türkiye’de baz istasyonlarının dünya standartlarında olduğunu ifade eden Demircan, dünyadaki örnekleri gündeme taşıdı. Yurt dışında yaşayan insanlar afet durumunda daha kontrollü davrandığının altını çizen Demircan, “ABD’de doğal afet esnasında operatörler birbirlerine şebeke açıyorlar. Bu yöntem bir çözüm olabilir. Güney Kore yönetimi ülkeyi âdeta baz istasyonlarıyla ördü. Ayrıca seyyar baz istasyonları da bir tercih olabilir. Günümüz standartlarında hareket etmeyi sürdürürsek meydana gelecek yıkıcı bir depremde iletişimimiz tamamen kesilebilir” yorumunda bulundu.

“Doğal afetler üzerine çalışacak iletişim danışma kurulu oluşturulabilir”

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Gör. Kazım Babacan, GSM operatörlerinin deprem gibi büyük afetler sırasında hizmet verememesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını düşünüyor. Sorunun çözümüne dair bir öneri sunan Babacan, “Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu’nun desteğiyle doğal afetler üzerinde iletişimi koordine etmek üzerine özel bir heyet oluşturulabilir. Hatırlarsanız Sağlık Bakanlığı, COVID-19 hastalığı ile mücadele için danışma kurulu oluşturmuşu. Bu kurul en iyi şekilde hizmet vermişti. Doğal afetler üzerine çalışacak iletişim danışma kurulu neden oluşturulmasın? Hem bu sayede medyada yer alan dezenformasyon da bir nebze olsa önlenebilir” ifadelerini kullandı.

“Doğal afet esnasında iletişimin çökmesi kabul edilemez”

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dolgun, Dr. Kazım Babacan’a pek çok konuda hak vererek GSM operatörlerinin kendi ekonomik çıkarlarını düşündüğünü söyledi. Dolgun, “Avrupa ülkelerindeki firmalar hizmet ve toplumsal taleplere yanıt verme odaklı iken ülkemizdeki firmalar kar elde etmeyi öncelediği için altyapıya yeterince önem vermiyor. Doğal bir afet esnasında iletişimde aksama kabul edilebilir ama çökme kabul edilemez. Üzerine basarak söylüyorum. GSM operatörleri altyapı yatırımları yapmaktan kaçınmamalı. Bu noktada devletimizin de denetimlerini artırması yerinde olacaktır” dedi.

Son yıllarda çevresel kaygılar, sağlık endişeleri, işletmeci stratejileri ve kentsel dönüşüm nedeniyle İstanbul’daki baz istasyonu sayısının azaldığını ifade eden Dolgun, İstanbul'daki büyük kentsel dönüşüm projeleri ve yeni inşaat çalışmaları sırasında baz istasyonlarının çoğunun yeri değişti. Bu, doğal afet esnasında vatandaşların iletişimi sağlayamamasının nedenlerinden biri.  O sebeple baz istasyonları yaygınlaşmalı. GSM operatörleri de bu zorlukları aşmak için sürekli olarak altyapılarını iyileştirmeye ve kullanıcı taleplerine uygun çözümler sunmaya çalışmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Uzman isimlerin aktardıklarından hareketle “Türkiye'de GSM altyapısının çökmesini önlemek, sadece teknoloji yatırımıyla değil, aynı zamanda kriz yönetimi, planlama ve iş birliği ile mümkün” yorumunu yapabiliriz. Deprem gibi afetlerin kaçınılmaz olduğu coğrafyamızda, iletişim altyapısının ayakta kalması hayati önemde. Bu nedenle dayanıklı baz istasyonlarının inşa edilmesinin elzem olduğunun altını çizmek lazım. Ayrıca her baz istasyonuna uzun ömürlü bataryalar ve otonom jeneratör sistemleri de eklenmeli. Daha fazla sayıda mobil baz istasyonunun (COW – Cell on Wheels) önceden stratejik noktalarda konuşlandırılması da kritik öneme sahip.

Kamuoyunda pek fazla gündeme gelmeyen "ortak afet iletişim ağı" konusu da artık yüksek sesle konuşulmalı. Tüm operatörlerin bağlı olacağı bir "ortak afet iletişim ağı" kurulmalı. Böylece biri çöktüğünde diğeriyle geçici hizmet sağlanabilsin. Son olarak vatandaşlara afet anında kısa konuşmalar yapmaları gerektiği ve kritik durumlar dışında aramaları ertelemeleri gerektiği defaatle anlatılmalı. Bu saydıklarımızın en azından bir bölümü ilk aşamada hayata geçtiği takdirde doğal afet esnasında GSM operatörlerinde daha az sorun yaşanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz…

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...