
Çocukları tehdit ediyor: Beşinci hastalıktan korkulmalı mı?
Son dönemde çocuklarda sıkça görülen, Parvovirüs B19 adlı virüsün neden olduğu beşinci hastalık kamuoyunun gündeminde yer alıyor. Bu hastalığın belirtileri neler, tedavisi var mı? Bilhassa çocukları yakından ilgilendiren beşinci hastalık hakkında neleri bilmeliyiz? Gelin yakından bakalım…
Son dönemde hem dünyada hem de ülkemizde hastalıklarla boğuşan insanların sayısının arttığını görüyoruz. Hava kirliliği, iklim değişikliği ve çevresel bozulma, çocuk yaşlı demeden her bireyin sağlığını olumsuz anlamda tehdit ediyor. Ayrıca virüslerin ve bakterilerin daha hızlı mutasyon geçirmesi, hastalıkların daha kolay yayılmasına ve yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Malumunuz olduğu üzere şu sıralar ülke gündeminde Parvovirüs B19 adlı virüsün neden olduğu beşinci hastalık yer alıyor.
Genellikle çocuklarda görülen viral bir enfeksiyon olan bu hastalık, ciltte dökülmelere sebebiyet veriyor. İlk aşamada yüzde, özellikle de yanaklarda "kızarıklık" ile başlıyor; sonrasında ise vücuda yayılıyor. Bu döküntüler genellikle kızarıklık, döküntü veya benekli bir görünüm alabiliyor.
Beşinci hastalık, genellikle çocuklar arasında yayılsa da yetişkinlerde de görülebiliyor. Ayrıca enfekte olmuş bir kişiyle doğrudan temasa geçilmesiyle veya hava yoluyla bulaşabiliyor. Çoğu kişi, hastalığı hafif semptomlarla atlatır ve tedavi genellikle destekleyicidir. Ancak hamile kadınlar için potansiyel risk oluşturabilir, çünkü virüs bebeğe geçebilir ve bazı durumlarda düşük veya doğum anomalileriyle ilişkilendirilebilir.
Beşinci hastalığın tedavisi belirtilere göre planlanmaktadır. Döküntüler eğer hastayı rahatsız edecek seviyeye geldiyse alerji ilaçları ile döküntülerin daha hızlı solması sağlanabilir. 2-3 gün dinlenilmesi önemlidir. Zamanında tedavi edilmezse çocukta üst solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, grip ve diğer ateşli hastalıklarla ilgili riskler artmaktadır.
Öte yandan tüm çocuklarda görülebilen bu hastalığın bağışıklığın zayıf ya da güçlü olması ile birebir ilişkisi bulunmamaktadır. Özellikle okul çağındaki çocuklarda daha yoğun görülür. Süt çocuklarına nazaran kreş yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır. Her viral döküntülü bir hastalık başka bir hastalığın kapısını aralar. Bağışıklığı biraz daha düşürür. Bu açıdan ailenin bilinçli olması ve çocuğun doğru takip edilmesi önemlidir.
“Bağışıklık sistemi baskılanmamış çocuklarda bu hastalık hafif geçiyor”
Kocaeli Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Öncel, diğer adı “tokatlanmış yanak sendromu” olan bu hastalıktan korkulmaması gerektiğini söyledi. Öncel, “Bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor. Aslına bakarsanız diğer solunum yoluyla bulaşan hastalıklardan pek bir farkı yok. Bağışıklık sistemi baskılanmamış çocuklarda hafif geçtiğini söyleyebilirim” dedi.
Öncel, “Bu hastalığın tedavisi var mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Bu hastalık ortaya çıktıktan sonra kullanılabilecek bir antibiyotik veya herhangi bir aşı yok. Çocuklara doktorun önereceği türden ateş düşürücü ilaçlar verilebilir. Eğer hastalık normal seyrinde ilerlerse 2 ila 3 gün arasında sürecektir zaten.”
Son dönemde ülkemizde hastaneye başvuranların sayısında yaşanan artışa dikkat çeken Öncel, “Pandemi ile birlikte hayatımıza giren maskeleri hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı için bu mevsimlerde kullanmalıyız. Hasta olduğunu bildiğimiz veya hissettiğimiz kişilerden 1 metre uzakta durmakta yarar var. Ayrıca el hijyenine önem vermek de hastalıkların önlenmesine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Maskeler, bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını büyük ölçüde düşürüyor”
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Durmaz da Doç. Dr. Selim Öncel gibi bu hastalığın kamuoyunda lanse edildiği gibi korkulacak bir yanı olmadığını savunuyor. Durmaz, “Solunum yolu rahatsızlıkları, hafif bir soğuk algınlığından yaşamı tehdit eden ciddi durumlara kadar değişebilir. Dönem itibarıyla tüm yurtta solunum yolu rahatsızlıkları tavan yapmış durumda. Genelde çocuklarda görülen ‘beşinci hastalık’ da şu sıralar yaygın. Bağışıklığı ve bünyesi güçlü olan çocuklar bu hastalığı kolaylıkla atlatabilir” şeklinde konuştu.
Durmaz, pandemi nedeniyle 2020-2022 yılları arasında kullandığımız maskelerin raflardan çıkması gerektiğini de söyledi. Durmaz, “Maskeler; enfekte bir kişinin hapşırması, öksürmesi veya konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkları tutarak, virüs ve bakterilerin başkalarına geçmesini engelliyor. Ayrıca maskeler, sosyal mesafe önlemleriyle bir arada kullanıldığında, bulaşıcı hastalıkların yayılma hızını büyük ölçüde düşürüyor. Kısaca 2025 dünyasında maske takmak hem kişisel hem de toplumsal sağlık açısından büyük önem taşıyor. Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemenin yanı sıra, maskeler çevresel faktörlere (hava kirliliği, alerjenler) karşı da koruma sağladığı unutulmamalı. Bu yüzden maskeler sosyal yaşamda önemli bir korunma aracıdır” sözleriyle halka çağrıda bulundu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Orhan Sevinç Cura ise ülkemizde görülen vakaların %70’ini 5-15 yaş arasındaki çocukların oluşturduğunu ifade etti. Cura, Doç. Dr. Selim Öncel ve Dr. Yaşar Durmaz’ın aktardıklarına ek olarak şunları kaydetti: “Herhangi bir çocuk bu hastalığı kaptığı ilk hafta herhangi bir semptom göstermez. Sonrasında yüz kızarır ve tokat yemiş görünümü olur. Biraz daha zaman geçtikten sonra maküler döküntü gerçekleşir. Bu döküntü yetişkinlerde kaşıntılı olarak görülür. Döküntünün tipik olması ve hastalığın prognozunun iyiliği nedeniyle rutin laboratuvar testi gerekmez…”
Beşinci hastalıktan korunmak için ne yapmalı?
Uzmanlarına belirttiği üzere beşinci hastalığın spesifik bir aşısı bulunmuyor. Ancak hastalığa karşı korunmak için şu önlemler alınabilir:
- Elleri sabun kullanarak günde en az 3-4 kere yıkamak.
- Hasta veya hastalık belirtisi taşıyan kişilerle temas kurmaktan kaçınmak.
- Kalabalık, dar, basık ve mikrop barındıran ortamlardan uzak durmak.
- Kişisel hijyen kurallarını bir an olsun bile akıllardan çıkarmamak.
- Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli ve sağlıklı beslenmek.
- Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu alışkanlıklardan kaçınmak sağlığın korunmasına yardımcı olabilir.
- Vücudun dinlenmesi için yeteri kadar uyumaya özen gösterilmeli.
Uzman isimlerden aldığımız görüşler doğrultusunda beşinci hastalık olarak bilinen enfeksiyon hastalığının ölümcül veya haftalar süren bir özelliği olmadığını da rahatlıkla ifade edebiliriz. Çocukların sık hastalanmasının genellikle bağışıklık sistemlerinin gelişme aşamasında olmalarından kaynaklansa da çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin bu durumu etkilediğini unutmamak gerekiyor. Psikolojik açıdan da ebeveynlerin kaygı ve stresten uzak durarak hastalık geçiren çocuklarının bu süreci daha rahat ve kolay atlatmasına katkı sunması önem teşkil ediyor…

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.